İçeriğe atla

İç Kale

İç Kale'nin plânı

İç Kale, Diyarbakır kentinin ilk yerleşim yeri olarak kabul edilen yerdir. Kentin kuzeydoğusunda, Dicle Nehri'nin 100 m kadar yükseğinde yer alır.

Tarihi ve içeriği

İç Kale, Hurriler zamanında kurulmuş ve 349 yılında Roma imparatoru II. Constantius döneminde ise onarılmıştır.[1] Artuklu Beyliği'nin yönetiminde iken önemli değişimlere uğramış ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise on altı burçlu yeni bir surla çevrilmiştir.[2] Saray ve hükûmet konağı, mahkeme binası gibi bütün yönetim örgütleri İç Kale'de yer almıştır.[2] Dört kapısı olan İç Kale'nin Fetih ve Oğrun (Gizli Kapı) adlı kapılar kent dışına, Saray ve Küpeli adlı kapılar ise sur içindeki eski kente açılmaktadır.[2] İç Kale'nin kuzeybatısında yer alan Virantepe Höyüğü aynı zamanda kentin çekirdek kuruluş noktasıdır.[2] Burada yapılan kazılarda Artuklulara ait saray duvarları, sekiz köşeli bir havuz, altı yıldızlı ve motifli mozaikler ortaya çıkarılmıştır.[2] İç Kale'ye girişi, 10 metre genişliğindeki Artuklu Kemeri sağlamıştır.[2] Kemerin iki yanında kireç taşına işlenmiş aslan-boğa mücadelesini simgeleyen bir kabartma yer almaktadır.[2] İç Kale'nin kuzeydoğu köşesinde yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte MS 3. yüzyıla ait olduğu düşünülen Saint George Kilisesi yer almaktadır.[2] Hazreti Süleyman Camii, İç Kale' surlara bitişiktir.[2] İç Kale'de kemerli girişin hemen karşısında 19. yüzyıla ait ve ağzından su akan Aslanlı Çeşme yer almaktadır.[2] Özgün halinde iki aslanın bulunduğu çeşmede günümüzde yalnızca bir aslan bulunmaktadır.[2] Yenişehir ilçesindeki Anıt Park'ta Aslanlı Çeşme'den esinlenerek çeşmeler yapılmıştır. İç Kale'de yer alan bir diğer mekân ise Komutan Atatürk Müze ve Kütüphanesi'dir. 19. yüzyılın sonlarında yapılan bu yer, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1917 yılında 2. Ordu Komutanı iken karargah olarak kullandığı bina, 1973 yılında 7. Kolordu Komutanlığınca düzenlenip Komutan Atatürk Müze ve Kütüphanesi olarak hizmete açılmıştır.[2]

Kapıları

Saray Kapısı

Diyarbekir Eyaleti'nin II. Osmanlı Valisi Divane Hüsrev Paşa (1521-27) tarafından İç Kale alanının genişletilmesi sonucu saray kapı inşa edilmiştir.[3] İki burç arasında inşa edilen kapının dikdörtgen bir çerçevede sivri kemer ile sınırlandırılmış bir açıklık içerisinde basık kemerli bir girişi bulunmaktadır.[3] Kapı, iki katlı olarak tasarlanmış olup İç Kale'nin kent içine açılan kapılarındandır.[3] Derin bir sivri kemer içerisinde batı cephede yer alan basık kemerli giriş kapısının hemen üstünde savunma amacıyla kapıya yanaşan düşmanların üzerine kızgın yağ ve kaynar suyun boşaltıldığı iki delik mevcuttur.[4] Basık kemerli giriş kapısı ardından doğu batı doğrultusunda üzeri beşik tonoz ile örtülü bir hol bulunmaktadır.[4] Düzgün kesme bazalt ve moloz taştan inşa edilen giriş kapısında altı bölümden oluşan iki satırlık celi sülüs yazı tarzındaki kitabe dışında herhangi bir süsleme unsuru bulunmamaktadır.[4]

Küpeli Kapı

Divane Hüsrev Paşa tarafından İç Kale alanının genişletilmesi sonucu Saray Kapı'yla birlikte Küpeli Kapı da inşa edilmiştir. Kapı, enine dikdörtgen bir formda dışa taşıntılı olup iki katlı olarak inşa edilmiştir.[5] Güney cephesi on kenarlı burç şeklindedir.[5] Birinci katında mazgal açıklıklarına yer verilmiştir.[5] Dikdörtgen olan kapı formu sivri ve derin bir kemer içerisinde olup sivri kemer bölümü bir silme ile hareketlendirilmiştir.[5] Kuzey cephesinde basık kemerli bir açıklık yer almaktadır.[6] Batı kenarında bulunan iki kademeli merdivenler sayesinde açıklığın üzerindeki birinci kat girişine ulaşılmaktadır.[6] Kapının tamamı düzgün kesme bazalt ve moloz taşından yapılmıştır.[6]

Artuklu Kapısı

Artuklu sultanı Sultan Melik'in (1311-1364) taht döneminde yapıldığı kitabelerden anlaşılmaktadır.[7] Ayrıca yakın tarihe kadar önünde un fabrikası olduğu için fark edilmeyen yapı, Diyarbakır surları etrafında yapılan peyzaj düzenlemesi sonucunda açığa çıkarılmıştır.[7] Günümüzde kapı, duvar örülerek kapatılmıştır.[7] Kapı üzerinde iki kitabe bulunmaktadır. Çok sayıda değişiklik ve onarım gördüğünden söz konusu iki kitabede taşlar sıra gözetilmeden yerleştirilmiştir.[7] Malzeme olarak kesme bazalt ve moloz taş kullanılmıştır.[8]

Fetih Kapısı

Kapının kitabesinden hareketle Kutbüddin II. Sökmen'in (1185–1200) taht döneminde 1198 senesinde inşa edildiği anlaşılmaktadır.[9] Söz konusu kapı, 639 tarihinde Halid bin Velid önderliğindeki İslam ordusunun Diyarbakır'ı fethettikten sonra şehre girdiği kapı olduğu da kaynaklarda geçmektedir.[9] Malzeme olarak düzgün kesme bazalt ve moloz taşı kullanılmıştır.[10]

Aslanlı Kapı

Aslanlı Kapı ya da diğer adıyla Artuklu Kemeri'ndeki kitabeden Artuklu hükümdarı Nasıreddin Mahmut döneminde 1206 senesinde inşa edildiği anlaşılmaktadır.[10] Kapının güneybatı cephesinin her iki kenarında yazıt bulunmaktadır.[11] Doğu köşesinde yer alan yazıt tamamen yıpranmıştır. Batı köşesinde yer alan celi sülüs yazı tarzındaki kitabesinde ise sadece "... Bu 603 (1206) senesinde" yazısı okunmaktadır.[11] Artuklu kalesi surlarına bitişik tasarlanmış, yaklaşık 8–9 m genişliğinde, 4,5 m yüksekliğinde sivri kemerli geniş bir açıklık seklindedir.[11] Kemer biçiminde olup iç mekâna sahip değildir.[12] Malzeme olarak yapıda bölgede bolca bulunan kesme bazalt ve moloz taş kullanılmıştır.

Kaynakça

Özel
  1. ^ Özçelik, Metin (2011). Diyarbakır Merkez Maddi Kültür Varlıkları. Diyarbakır: Dicle Üniversitesi. s. 11. 
  2. ^ a b c d e f g h i j k l Çidam, Feride Burcu (2007). Diyarbakır Kent Dokusunun Turizm Ve Rekreasyon Kaynaklarının Peyzaj Mimarlığı Açısından Değerlendirilmes. Ankara: Ankara Üniversitesi. ss. 83-90. 
  3. ^ a b c İş 2019, s. 29.
  4. ^ a b c İş 2019, s. 30.
  5. ^ a b c d İş 2019, s. 31.
  6. ^ a b c İş 2019, s. 32.
  7. ^ a b c d İş 2019, s. 33.
  8. ^ İş 2019, s. 34.
  9. ^ a b İş 2019, s. 35.
  10. ^ a b İş 2019, s. 36.
  11. ^ a b c İş 2019, s. 37.
  12. ^ İş 2019, s. 38.
Genel
  • İş, Adnan (2019). Geçmişten Günümüze Diyarbakır İçkale Ve Yapıları. Van: Van Yüzyüncü Yıl Üniversitesi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Malabadi Köprüsü</span> Tarihî köprü

Malabadi Köprüsü veya orijinal adıyla Akarman Köprüsü, Silvan'a 23,2 km uzaklıkta Silvan ilçe sınırları içerisinde yer alan ve Oğuz Türkleri'nden Artuklu beyliğinin önderi Hüsameddin Timurtaş tarafından yaptırılmış tarihi bir köprü. Silvan'dan rahatlıkla ulaşım imkânı vardır. Diyarbakır Tarihi Eserler Envanteri'ne kayıtlıdır. Malabadi Köprüsü 1989 yılında Silvan Belediyesi tarafından restore edilmiştir. Malabadi Köprüsü Silvan Belediyesi'nin logosunu oluşturan ana unsurdur. Malabadi Köprüsü Silvan ilçesine ait bir köprüdür.

<span class="mw-page-title-main">İskenderpaşa Camii (Beykoz)</span>

İskender Paşa Camii, İstanbul'un Beykoz ilçesinde yer alan bir külliyedir. Kanlıca İskelesi'nin önündeki küçük meydanda bulunmaktadır. I. Süleyman (Kanuni) ve II. Selim dönemlerinin devletin ileri gelenlerinden "Mağusa Fatihi" olarak tanınan Gazi İskender Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kanlıca Camii olarak da bilinir. İskender Paşa'nın 967/ 1559 tarihli vakfiyesi ile belirtilen bu mescidi, Mimar Sinan'ın tezkirelerinde "Kanlıca'da merhum İskender Paşa" ve "Camii İskender Paşa der Kanlıca" şeklinde kayıtlıdır. Caminin harim kapısı üzerindeki kitabede görülen 967/ 1559-60 tarihi külliyenin tamamlanma tarihi olarak kabul edilebilir. Yapıların tasarımı Mimar Sinan'a aittir.

<span class="mw-page-title-main">Kahramanmaraş Kalesi</span> kale

Kahramanmaraş Kalesi, Kahramanmaraş kent merkezindeki yığma tepenin üstündedir. Günümüze değin birçok onarım geçiren kalenin MÖ 1. yüzyıl ile MS 2. yüzyıl arasında yapılmış olacağı düşünülmektedir. 150x75 metre boyutlarında dikdörtgene yakın planlıdır. Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü duvarların bir bölümünü ve üç burcu onartmıştır. Bunlardan biri kalenin eski giriş yapısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Melikgazi Türbesi</span> Danişmend Ahmed Gazinin, Tokatın Niksar ilçesinde bulunan Türbesi

Melikgazi Türbesi, Tokat ili Niksar ilçesinde bulunmaktadır. Niksar'ın fatihi Danişmendliler'in kurucusu olan Melik Danişmend Gümüştekin Ahmet Gazi olmuştur. Danişmend Gazi fetihten sonra Niksar'ı sahil Rumlarına karşı mücadelede kendisine hem bir üs hem de bu devletin başkenti olarak seçmiştir. Melik Gazi Türbesi Kayapaşa mahallesinde ziyaret edilmektedir.

Kapu Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi cami. Şehirdeki Osmanlı camileri arasındaki en büyük camidir. Merkez Karatay ilçesi, Sarraflar caddesi üzerindeki caminin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olup, Karatay Müftüğülüğü'ne bağlı olarak faal durumdadır.

<span class="mw-page-title-main">Diyarbakır Kalesi</span> Diyarbakırın Sur ilçesini çevreleyen şehir surları

Diyarbakır Kalesi veya Diyarbakır surları, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir yapı. İç kale ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Surlardaki ana girişler Dağ Kapı, Urfa Kapı, Mardin Kapı ve Yeni Kapı 'dır. Yaklaşık dokuz bin yıllık olan surlar, Çin Seddi'nin ardından dünyadaki en uzun ve geniş savunma duvarıdır. 2000'de yapıyı Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil eden UNESCO, 2015'te ise Dünya Mirası olarak tescil etti. Ayrıca Diyarbakır'ın çok eski yapısı olan Keçi Burcu da Sur ilçesinde yer almaktadır. Surlar, İç ve Dış Kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Alâeddin Camii (Niğde)</span>

Alâeddin Camii 1223 yılında Niğde'de yaptırılmış Selçuklu yapısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Veled-i Yaniç Camii</span> Erken dönem Osmanlı camisi

Veled-i Yaniç Camii ya da Yaniçoğlu Camii, Bursa'nın Osmangazi ilçesi, hisar semtinde bulunan erken dönem Osmanlı camisidir. Kapısı üzerindeki yazıtına göre 844 Hicri Safer ayında Yaniçoğlu Hacı Hayrûddin oğlu Mahmud Çelebi tarafından yaptırılmıştır. Mimarı bilinmeyen caminin kitabe ve vakfiyesi mevcuttur. Plan şeması ve özellikle son cemaat yerinin kullanılışı nedeniyle özel bir düzenlemeye sahiptir.

Dereköy Köprüsü, Rize'nin İkizdere ilçesinde bulunan bir kemer köprüdür. Tek gözlü köprü, basık sivri kemerlidir. Köprünün kemer kısmı ve korkulukları kesme taş, diğer kısımları ise moloz taş ile inşa edilmiştir. Köprü yolunun inşasında düzgün moloz taş kullanılmıştır. Korkulukları tabanda kare, bitimde ise oval şeklindedir. Ana kayaya oturtulan kemer ayaklarının iç yüzlerinde küçük nişler bulunmaktadır. Köprünün uzunluğu 36 metre, yüksekliği 9 metre, genişliği ise 3,40 metredir. Kabahor Deresi üzerine konumlanmıştır. 18. yüzyılda inşa edilmiştir. 2000 yılında onarılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Laleli Camii (Lefkoşa)</span> Kuzey Lefkoşa, Kuzey Kıbrısta bulunan cami

Laleli Camii, Lefkoşa'nın kuzey kesiminde, Abdi Çavuş mahallesinde yer alan bir camidir. Ali Ruhi Sokak'ta yer alır. "Laleli Camii" adının, orijinal minaresini süsleyen lale motiflerinden türemiş olduğu düşünülmektedir. Aslen küçük bir Orta Çağ kilisesi olan yapı 19. yüzyılda büyütülmüş ve camiye çevrilmiştir.

Yeni Han, Diyarbakır'da yer alan iki katlı tarihî bir handır. 1788-1789 yıllarında Seyyit Hacı Abdullah isimli bir kişi tarafından yaptırılmıştır. Moloz taşlardan yapılan hanın girişinde solda ikinci kata çıkışı sağlayan bir merdiven bulunmakta ve girişten sivri kemerli bir kapı ile avluya geçilir. Hanın dört tarafı revaklarla çevrilmiştir, bu revakı çevreleyen sütunlar kemerlerle birbirine bağlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nebî Camii</span> Diyarbakırda yer alan bir cami

Nebî Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir camidir. 15. yüzyılda Akkoyunlular döneminde yaptırılmış olan cami ayrıca Peygamber Camii olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Hüsrev Paşa Camii</span> Sur, Diyarbakırda cami

Hüsrev Paşa Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir camidir. Aynı ada sahip mahallede yer almaktadır. Divane Hüsrev Paşa tarafından yaptırılmıştır. Evliya Çelebi, 1655'te geldiği Diyarbakır'ın eserlerini anlatırken Hüsrev Paşa Camii'nin Mardin Kapısı yakınında kalabalık cemaate sahip "şirin" bir ibadet yeri olduğunu belirtmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hazreti Süleyman Camii</span> Sur, Diyarbakırda cami

Hazreti Süleyman Camii ya da bilinen diğer adlarıyla Kale Camii, Nasiriyye Camii, Meşhed Camii veya Murtaza Paşa Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir camidir. İnaloğulları Beyliği tarafından inşa edilen cami ayrıca içerdiği türbe mezarlardan ötürü 27 Sahabe Türbesi olarak da bilinir. Günümüzdeki cami, İnaloğulları ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşımaktadır.

Zinciriye Medresesi ya da bilinen diğer adıyla Sincariye Medresesi, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir medresedir.

<span class="mw-page-title-main">Melek Ahmed Paşa Hamamı</span> Diyarbakırda yer alan bir hamam

Melek Ahmed Paşa Hamamı, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir hamamdır. Hamam, kent kapıları yakınında bulunan br külliye hamamıdır. Günümüze sadece soyunmalık bölümü ulaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Paşa Hamamı (Diyarbakır)</span> Diyarbakırda yer alan bir hamam

Paşa Hamamı ya da bilinen diğer adıyla Behram Paşa Hamamı, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir hamamdır.

<span class="mw-page-title-main">Vahap Ağa Hamamı</span> Diyarbakırda yer alan bir hamam

Vahap Ağa Hamamı, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir hamamdır.

Kadı Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan bir camidir. Akkoyunlu dönemine ait bir yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mısırlı Osman Ağa Çeşmesi (Kadıköy)</span> İstanbul, Kadıköyde yer alan tarihî bir çeşme

Mısırlı Osman Ağa Çeşmesi ya da kısaca Osman Ağa Çeşmesi, İstanbul'un Kadıköy ilçesinde yer alan bir çeşmedir. Üzerindeki kitâbesine göre Bâbüssaâde Ağası Mısırlı Osman Ağa tarafından 1621 ya da 1622'de yaptırılsa da bu kitâbenin bu çeşmeye ait olmayabileceği ihtimali de ortaya atılmıştır. Bir müddet sonra teknesi çukurda kalan ve işlevini de yitiren çeşme, 1980'lerde yapılan çalışmayla imar hattına taşındı ve kot farkı giderildi. Zaman içerisinde ön cephesine, dinlenme taşları ile onları birbirine bağlayan tekne ağzı taşı eklendi. 2020'de yapılan restorasyon çalışmasıyla birlikte tekrar faaliyete geçti.