
Tekkeköy Mağaraları Arkeoloji Vadisi, Samsun'un Tekkeköy ilçesinde yer alan ve yerleşim geçmişi Eski Taş Çağına dek uzanan arkeolojik sit alanı.

Ofnet Mağaraları, Almanya'daki Nördlinger Ries kıyılarında yer alan bir yer altı karst sisteminin kalıntılarıdır. Mağaralar, Nördlingen, Bavyera yakınlarındaki bir kireç taşı tepede bulunmaktadır. Mağaralar 1908'de 33 tarih öncesi insan kafatası keşfedildiğinde tanındı. Kafatasları Mezolitik Çağ'a tarihlendirildi.

Potok Mağarası, Slovenya'nın kuzeyinde yer alan ve Üst Paleolitik dönem boyunca Orinyasiyen kültürünün anatomik olarak modern insanları tarafından yaklaşık 35.000 yıl GÖ iskan edilen yüksek rakımlı bir arkeolojik ve paleontolojik bölge ilan edilen bir mağaradır. Mağara adını Podolševa'daki Potok Çiftliği'nden almıştır. Slovence zijalka veya zijavka kelimeleri, uçurumun yüzünde ağzı açık düz tabanlı mağara anlamına gelir. 1928'den 1935'e kadar Sloven arkeolog Srečko Brodar tarafından sistematik kazılar yapıldı.

Cathole Mağarası, Cat Hole Mağarası veya Cathole Kaya Mağarası, Galler'deki Gower Yarımadası'ndaki Parc le Breos'ta Parc Cwm long cairn yakınında yer alan bir mağaradır. Parc le Breos Cwm Vadisi yakınlarındaki cromlechin yaklaşık 200 metre kuzeyinde ve vadinin tepesine yakın, vadinin tabanından yaklaşık 50 metre uzaklıkta dik bir kireç taşı mostrasıdır. Mağara, yamaçtan yukarı doğru daralan üçgen şeklinde derin bir yarıktır. İki girişten daha büyük olanın dışında doğal bir platform vardır.

Gentio Mağarası, Unaí, Minas Gerais'e yaklaşık 30 km, Federal Bölge'ye 180 km uzaklıkta yer alan, parietal sanat örneklerine ev sahipliği yapan bir arkeolojik sit alanıdır.

Alepotrypa mağarası, Mora yarımadasının Manya bölgesinde bulunan bir arkeolojik sit alanıdır. Sit alanı, ilk çiftçilerin yaşadığı bir yer olmasının yanı sıra, mezar alanı ve ibadet alanı olarak da kullanılmıştır. Arkeolojik kanıtlar, mağara alanının Avrupa'da günümüze kadar bulunan en büyük Neolitik mezar alanlarından biri olduğunu ortaya koydu. Bölgede MÖ 4. binyıla tarihlenen bir mezardan iki yetişkin insan iskeleti ve en az 170 ayrı kişiye ait kalıntılar bulundu. Arkeologlar, MÖ 2. binyıla tarihlenen ve Alepotrypa'da yeniden gömüldüğü anlaşılan bir Miken mezarını ortaya çıkardılar. Yeniden defin işleminin nedeni ortaya çıkarılamadı. Doğrudan bir kanıt bulunmamakla birlikte, mezar alanının Alepotrypa'yı klasik mitolojide Hades'in Tainaron'a giriş yaptığı kapıya bağladığına inanılmaktadır.

Devetaşka mağarası, Bulgaristan'da, Letniça'nın yaklaşık 7 km doğusunda ve Lofça'nın 15 km kuzeydoğusunda, Osam Nehri'nin doğu kıyısındaki Devetaki köyü yakınlarında yer alan büyük bir karstik mağaradır. Bölge, on binlerce yıldır Paleo-insanlar tarafından sürekli olarak yerleşim görmüş, uzun dönemler boyunca çeşitli fauna türleri için bir barınak görevi görmüştür ve günümüzde yaklaşık 30.000 yarasaya ev sahipliği yapmaktadır.

Romuald Mağarası, Hırvatistan'ın Istria İlçesinin batı kesiminde, güneydoğu Avrupa'da bilinen en eski mağara resimlerinin yanı sıra hem hayvan hem de insan Üst Paleolitik yerleşiminin izlerini içeren bir mağaradır. Mağaradaki araştırmalar 19. yüzyılın sonlarından beri sürdürülmekte olmasına rağmen, resimler 2010 yılında Profesör Darko Komšo tarafından bulundu, bulgular 2019'da Antiquity'de yayımlandı.

Kůlna Mağarası Çek Cumhuriyeti'nde, Brno'nun 35 kilometre (22 mi) kuzeyinde yer alan bir mağaradır. Moravya Karstının bir parçasıdır. Kůlna Mağarası, Sloupsko-Šošůvské Mağaraları'nın bir parçasıdır.

Mladečské Mağaraları, Çek Cumhuriyeti'ndeki Mladeč belediyesinde yer alan bir mağara kompleksidir. Litovelské Pomoraví Korumalı Peyzaj Alanı içindeki Třesín Ulusal Doğa Anıtı içinde yer almaktadır.

İlithiya Mağarası, ayrıca İlithiya'nın Mağarası da bilinir, Yunanistan'ın Girit adasında doğum tanrıçası Eileithyia'ya adanmış, Neolitik çağdan Roma dönemine kadar kullanılmış, Geç Minos döneminde tapınma için kullanılan kutsal bir mağaraydı. Mağara içindeki kaya oluşumlarının kadın figürlerine benzediği, en belirgin olarak merkezde ayakta duran bir kadın olarak görünen bir dikit olduğu öne sürülmüştür.

Klithi veya Kleidi Mağarası ,Kleidi Kaya Barınağı olarak da bilinir, kuzeybatı Yunanistan'daki Yanya bölgesel biriminde, Kleidonia köyünün kuzeyinde ve Megalakkos Mağarası'nın yaklaşık 500 metre (1.600 ft) batısında yer alan bir mağaradır. Voidomatis nehri vadisinin kuzey kıyısında, Agioi Anargyroi Manastırı'nın yakınında yer almaktadır.

Szelim mağarası kuzeybatı Macaristan'da, Gerecse Dağları'nın batı kenarında, Tatabánya şehri yakınlarındaki Által-ér Vadisi'nin 289 metre (948 ft) yukarısında yer alan bir mağaradır. Mağaranın içi 45 metre (148 ft) uzunluğunda ve 14 metre (46 ft) yüksekliğindedir. Bölge, kolay erişilebilir konumundan dolayı yüzyıllar boyunca yerel köylüler tarafından düzenli olarak ziyaret edilmiş ve sığınak olarak kullanılmıştır. Mağaranın devasa dikdörtgen girişinde Tuğrul'un bir anıtı bulunmaktadır.

Coliboaia Mağarası, Romanya'nın Bihor ilindeki Câmpani'de yer alan Apuseni Tabiat Parkı içinde yer alan bir mağaradır. Radyokarbon tarihleme yöntemi ne göre günümüzden 32.000 - 35.000 yıl öncesine tarihlenen ve Paleolitik dönemin Orinyasiyen ve Gravettiyen kültürlerine karşılık gelen dönemlere tarihlenen resimlere ev sahipliği yapan mağara Orta Avrupa'nın bilinen en eski mağara resimlerini içermektedir.

İgnatyevka Mağarası, Rusya'nın güneyinde, Ural Dağları'ndaki Belaya nehrinin bir kolu olan Sim Nehri kıyısındaki büyük bir kireçtaşı mağarasıdır. Mağarada 1980 yılında bir kadın figürünün parietal duvar resmi keşfedildi. Mağara resmindeki kadının bacakları arasındaki yirmi sekiz kırmızı noktanın kadın adet döngüsünü temsil ettiğine inanılmaktadır.

Okladnikov Mağarası ,güney Sibirya, Rusya'daki Altay Krayı'nda, Soloneshensky Rayonu'ndaki Altay Dağları'nın eteklerinde bulunan bir paleoantropolojik sit alanıdır. Mağara güneye bakar ve aşağıdaki Anuy Nehri'nin bir kolu olan Sibiryachikha Nehri vadisinin sol kıyısından yaklaşık 14 metre (46 ft) yukarıda yer alan Devoniyen bir karstik yamaçta bulunur.

Pešturina güneydoğu Sırbistan'daki Nişka Banya belediyesinde yer alan bir mağaradır. Jelašnica'nın güneybatısında, Niş'in 20 kilometre (12 mi) güneydoğusunda yer alır. 2006 yılında başlayan arkeolojik kazılardan bu yana Orta ve Üst Paleolitik dönemlere ait eserler keşfedilmiştir. Musteryen kültürü olarak tanımlanan kalıntılar, 102.000 BP + 5.000 ila 39.000 BP + 3.000 arasına tarihlenmektedir, bu tarih aralığı Pešturina'yı hayatta kalan en son Neandertal habitatlarından biri halline getirmektedir. Mağara "Sırp Atapuercası" olarak da bilinmektedir.

Risovača Mağarası, Sırbistan'ın merkezindeki Aranđelovac kasabasının tam girişinde, Kubršnica nehri vadisinin 17 metre (56 ft) yukarısında yer alan bir mağaradır. Kragujevac yakınlarındaki Gradac Mağarası'nın yanı sıra Sırbistan'daki Paleolitik döneme tarihlenen en önemli arkeolojik alanlarından biridir. Keşfi, Sava - Tuna hattının güneyindeki Paleolitik kültürün varlığını doğruladı ve Avrupa'daki tarih öncesi insanların yaşamı hakkında yeni bilgiler sağladı.

Považský Inovec, batı Slovakya'da, adını Váh nehrinden alan bir dağ silsilesidir. 48 km (30 mi) uzunluğunda ve 15–25 km (9-16 mi) genişliğindedir. Hlohovec şehrinden, Tuna Tepeleri'nden yükselen ve yavaş yavaş kuzeye, neredeyse tüm dağ silsilesinin en yüksek tepesi olan Inovec olan Strážov Dağları ile sınırlanan Trenčín şehrine kadar yükselmektedir. Dağ silsilesi, Váh ve Nitra nehirlerinin havzalarını ayırır.

Vézère Vadisi'nin Tarih Öncesi Alanları ve Dekore Edilmiş Mağaraları, Fransa'da yer alan bir Dünya Mirası Alanıdır. 1979'dan beri UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Özellikle, Dordogne ilindeki Vézère vadisinde, çoğunlukla "Tarih Öncesi'nin Başkenti" olarak adlandırılan Les Eyzies-de-Tayac-Sireuil ve çevresinde bulunan 15 tarih öncesi bölgeyi kapsamaktadır. Bu vadi, 25'i dekore edilmiş mağara dahil 150'den fazla bilinen alanı ile tarih öncesi alanlar açısından son derece zengindir ve Paleolitik dönem ve sanatının araştırılmasında önemli bir rol oynamıştır. Alanların üçü, ismini tarih öncesi dönemlerden almıştır: Micoquien, Musteryen ve Magdalenian. Ayrıca, Cro-Magnon kaya sığınağı, Avrupa erken modern insanlarının genel adı olan Cro-Magnon'un isminin kökenidir. Alanların çoğu, yirminci yüzyılın başlarında arkeologlar Henri Breuil ve Denis Peyrony tarafından keşfedilmiştir. Bu alanların en istisnai kaya sanatına sahip olan Lascaux ise 1940 yılında keşfedilmiştir.