Burun, anatomik olarak hayvan ve insan yüzü üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organıdır. İnsan burnu ve hayvan burnu arasında birçok anatomik farklar bulunur.
Pankreas, midenin arka tarafında yerleşimli, hem sindirim için gerekli enzimleri üreterek kanal vasıtasıyla ince bağırsakların ilk kısmı olan duodenuma aktaran, hem de kan şekerinin düzenlenmesi için gerekli hormonları üreten bir salgı organıdır.
Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alâkaları olan aynı kökten gelen hücrelerin topluluğu. İlkel canlılar bütün hayatları boyunca bir tek hücre olarak kaldıkları halde yüksek organizmalar çok sayıda hücrelerin bir araya gelmesi ile meydana gelmiştir. Bitkisel organizmaları meydana getiren çok sayıdaki hücrelerin protoplastları birbirinden cansız hücre çeperleriyle ayrılmış olmakla beraber aralarında sıkı bir ilişki göstermektedir. Böyle hücre çeperi içinde bulunan, birbiriyle sıkı ilişki gösteren, aynı kökenden gelmiş protoplast topluluklarına doku, dokuların özelliklerini konu eden morfoloji biliminin dalına da histoloji denir.
Scorpiones (Akrep), Arachnida (örümceğimsiler) sınıfına bağlı bir eklembacaklı takımıdır. Genellikle sıcak ve nemli bölgelerde yaşayan, vücutları sert kitin bir tabaka ile örtülü, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehir iğnesi bulunan, örümceklerle ilişkili hayvanlardır.
Prostat, üriner sistemin son kısmına yakın bölümde mesane ve üretra arasına yerleşmiş kestane şekli ve büyüklüğünde bir organdır. Yapı olarak üretral kret, seminal kolikulus, boşalma kanalı, prostatik sinüs, prostatik kanallar, prostatik utrikülden oluşur.
Hayatta kalmak, büyümek ve çoğalmak için, insan dahil çok hücreli bir organizmanın, fizyolojik talepleri ve çevresel zorlukları karşılamak için dokular, organlar ve organ sistemleri arasında etkili bir uyuma sahip olması gerekmektedir. Endokrin sistem, iç ve dış koşullara yanıt vermektedir. Ayrıca kanalsız organ ve dokulardaki salgı hücreleri tarafından üretilen hormonlar aracılığıyla iletişim kurmaktadır.
Yalancı çok katlı epitel ya da Psödostratifiye epitel dokusu, çekirdeklerin hücre içinde farklı yüksekliklerde yerleşmiş olmaları nedeniyle, ilk bakışta çok katlıymış gibi görüntü veren epitel doku. Ancak dikkatli incelendiğinde bütün hücrelerin aynı bazal laminaya oturması nedeniyle tek katlı epitel sınıfındadır. Çok katlı görünüm, bazal laminaya oturan hücrelerin hepsinin serbest yüzeyle ilişki kuramaması, dolayısıyla çekirdeklerinin de farklı seviyede yer alması yüzünden ortaya çıkmaktadır. Hücreler de şekilleri yönünden farklılık gösterir. Bazıları bazal laminaya otururken serbest yüzeye ulaşır, bazılarının ise apikal kutupları yüzeye ulaşamaz. Yalancı çok katlı epitelin "silsiz" tipi, parotiroit ile salgı bezlerinin büyük boşaltım kanallarında ve erkek üretrasında bulunur. "Silli" tipi ise, trake ve bronşların büyük bir kısmını, östaki kanalını, timpanik boşluğun bir kısmını ve gözyaşı bezini döşer. Solunum sistemindeki salgı bezlerinden salgılanan mukus, yapışkan bir örtü oluşturup havadan giren toz ve mikroorganizmaların yakalanmasını sağlar. Hücrelerin apikal yüzeylerindeki siller, içine giren toz ve mikroorganizma bulunan mukusu vücudun dışına doğru iter.
Kassal epitel ya da Miyoepitel, bazı bezlerin gelişimleri sırasında kasılmak için özelleşmesiyle oluşan bir epitel doku türüdür.
Epitel doku, Epitelyum ya da Örtü doku, vücudun iç ve dış yüzeyini örten, araları çok sıkı olan epitel hücrelerinden oluşmuş, altlarında bazal lamina denilen bir tabaka bulunduran, özelleşmiş bir dokudur.
Dış salgı bezleri ya da Ekzokrin bezler, salgılarını özel bir kanal aracılığıyla ya da doğrudan vücut dışına veren bezlerdir.
Tübüler bezler; epitel hücrelerinin bazılarının tüp şeklinde yaptığı invaginasyonlar ile oluşan bezlerdir.
Merokrin bezler; sitoplazmalarından kayıp vermeden ya da çok az miktarda kayıpla salgı yapan hücrelerin oluşturduğu bezlerdir.
Tiroit bezi, tiroit ya da kalkan bezi, boynun ön ve yanlarını saran kelebek şeklinde çok damarlı iç salgı bezi. Her biri ortalama 5 cm uzunluğunda, 3 cm genişliğinde ve 2 cm derinliğinde, sağ ve sol olmak üzere 2 lobu ve bu lobları birleştiren isthmus adı verilen bir parçası bulunur. İnsanların yaklaşık %40'ında isthmustan hyoid kemiğe uzanım gösteren piramidal lob adı verilen bir bölüm de bulunabilir. Normal ağırlığı insanda 20 gr'dır. Paratiroit bezi genellikle tiroidin arkasında mercimek şeklinde 4 tane küçük bezdir.
Meme veya emcek, bir primatın gövdesinin üst ventral bölgesinde yer alan iki çıkıntıdan biridir. Her ne kadar erkekler de meme uçlarına sahip olsalar da, memeler kadınlarda daha belirgindir ve fonksiyonları daha fazladır. Yapısal olarak areola, areolar bezi, Cooper ligamentleri, Spence kuyruğu, meme bezi, süt kanalı, terminal uç tomurcuk, meme alveolleri, meme yarığı, meme başı, göğüs boşluğundan oluşur. Kadınlarda, memeler pektoralis majör kaslarının üzerinde bulunur ve genellikle ikinci kaburga seviyesinden insan göğüs kafesinin önündeki altıncı kaburga seviyesine kadar uzanır.
Tükürük bezleri, ağız çevresinde bulunan ve tükürük salgılayan ekzokrin salgı bezleridir. Tükürük bezleri, salgıları olan tükürüğü bir kanal (ductus) vasıtasıyla ağız boşluğu na akıtırlar. Büyük ve küçük tükürük bezleri olmak üzere iki grupta incelenirler.
Hipofiz bezi veya diğer adıyla Pitüiter bez, bir fasulye tanesi büyüklüğünde yaklaşık 0,5 gram ağırlığında bir endokrin bezdir. Beyin tabanında, hipotalamusun altında bir çıkıntı şeklinde uzanır. Beyni örten dura mater ile çevrilmiştir. Hipofiz hormonu üretip salgılayarak Homeostasiyi düzenler. Bunu bütün iç salgı bezlerini denetleyerek yapar. Bu anlamda hipofiz, endokrin sistem ve sinir sistemi arasındaki en büyük organizasyon ağını kontrol eder. Hipotalamusun salgısı olan RF, kan yoluyla hipofizi uyarır ve hipofizin hedef organının uyarılmasını sağlayan hormonu üretmesini sağlar. Hipofiz bezi ön, orta ve arka lop olmak üzere üç parçalıdır. Ara lob insan embriyosunda görüldüğü halde, ergin insanda körelmiştir.
Filozof, felsefe ile uğraşan kişidir. Filozof kelimesi Antik Yunanca bilgelik aşığı anlamına gelen φιλόσοφος (filasofos) kelimesinden gelir. Cicero ve Diogenes Laertius’un, Eflâtun’un öğrencisi Herakleides Pontikos’un bugün elde bulunmayan bir eserine dayanarak verdikleri pek kesin olmayan bir rivayete göre filozof kelimesini ilk kullanan düşünür Pisagor olmuştur.
Bez ya da salgı bezi, belirli maddeleri kandan ayıran, değiştiren, yoğunlaştıran ve sonrasında yeniden kullanılmak üzere salgılayan veya yok edilmelerini sağlayan doku veya hücre.
Alaca sansar ya da alaca kokarca veya benekli kokarca, sansargiller familyasından monotipik Vormela cinsinden, Avrasya'da bozkırlarda, yarı-çöllerde seyrek görülen, boyu 29 – 38 cm, kuyruğu 15 - 21.8 cm uzunluğunda, ağırlığı 370 - 715 gram gelen ufak bir etçil memeli türü. Ortalama yaşam süresi 6-8 yıl olan alaca sansar bir batında 4-8 yavru yapabilmektedir. İki ayağı üzerine dikilerek etrafı kolaçan eder ve çığlık gibi bir ses çıkarır. Tehdit edildiği zaman kuyruk altındaki anal bezlerden kuvvetli kokulu bir salgı yayarlar.
Koksiks ya da kuyruk sokumu, omurganın en alt bölümüdür. Kuyruksuz primatlarda bir körelmiş kuyruk kalıntısıdır. Evrimsel süreçte zamanla giderek küçülmüşlerdir. Omurganın en ucunda çok küçük bir çıkıntı olarak varlığını gösterirler. Koksiks, 5 omurdan oluşur. Bu omurların arasında disk ve faset eklem yoktur.