İçeriğe atla

Ürgenç

Ürgenç
Urganch
Урганч
Amu Derya Nehri üzerinde köprü
Özbekistan üzerinde Ürgenç
Ürgenç
Ürgenç
Şehrin Özbekistan'daki konumu
ÜlkeÖzbekistan Özbekistan
İlHarezm ili
Rakım91 m
Nüfus
 (2001)
 • Toplam138.609
Zaman dilimiUTC+05.00 (ÖSS)

Ürgenç veya Gürgenç (Özbekçe: Urganch), Özbekistan'da şehir.

Harezm ili'nin yönetim merkezi olan şehrin 2001 yılı resmi nüfusu 138.609'dir.[1] Şehir, Amu Derya Nehri ve Şavat kanalı kıyısında kuruludur. Kızıl Kum Çölü boyunca Buhara'nın 450 km. batısında yer almaktadır.

Tarih

Gürgenç'in tarihi çok eski devirlere uzanır. MÖ 138-126 yıllarında Türkistan’ı gezen Çinli seyyah Çian-Kien, Ceyhun nehri üzerindeki büyük bölgeden bahseder ki, buranın Harezm’in merkezi olan Gürgenç olması muhtemeldir. 712 yılında Emeviler Gürgenç’i işgal ettiler ve Harezm’i kontrol altında tutmak maksadıyla bölgeyi ikiye ayırdılar. Kas’ı yerli hânedan Afrigoğullarına bırakırken Gürgenç’i kendilerine hükûmet merkezi yaptılar. Maveraünnehir, Horasan ve Fergana yanında Gürgenç de “Türkistan’ın kapısı” olarak nitelendirilmekteydi. Samaniler döneminde (819-1005) Gürgenç Kas kadar önem taşımamakla beraber zamanla büyük bir gelişme gösterdi. Samanilere tabi Gürgenç valisi ve Me’muni hanedanının kurucusu Emir Me’mun b. Muhammed, Kas’ta hüküm süren Afrigoğullarına son vererek 995’te bütün Harezm’i kendi hakimiyeti altına aldı. Bu dönemden bu yana Gürgenç Harezm’in Kas’tan sonra ikinci büyük şehri oldu.

Harezm’de hüküm süren bütün hanedanlar gibi Me’muniler de “Harezmşah” unvanını aldılar. Gazneli Mahmud, 1017'de Me’muniler’in Harezm’deki egemenliklerine son verdi ve buraya kendi adamlarından Altuntaş'ı atadı. Altuntaş’ın oğlu Harezmşah Harun, 1030'da Sultan Mahmud’un ölümü üzerine oğlu Mesud’a karşı bayrak açtı. Harizm sınırına gelmiş olan Tuğrul Bey, Çağrı Bey ve İbrahim Yinal idaresindeki Selçuklu Türkleri ile Sultan Mesud’a karşı iş birliği yaptı, ancak Gazneli veziri Ahmed b. Abdüssamed’in tahriki ve Sultan Mesud’un tasvibiyle öldürülünce Harezm bölgesi Cend şehri emiri Şah Melik’e verildi. 1041 yılında Şah Melik de Altuntaşoğullarını ve taraftarlarını Harezm’den uzaklaştırıp Gürgenç’e hakim oldu ve Sultan Mesud adına hutbe okuttu.

Gürgenç, Me’muniler zamanında bölgenin en önemli kültür, ilim ve ticaret merkezi oldu. İslam dünyasının çeşitli bölgelerinden çok sayıda ilim adamı Gürgenç’e akın etti ve burada Me’muni ailesinden himaye gördü. Bunlar arasında İbn Sina, Biruni, Ebu Sehl el-Mesih, İbn Irak, İbnü’l-Hammar, Ebu Mansur es-Seâlibî zikredilebilir. Şehir ayrıca yoğun bir imar faaliyetine sahne oldu ve çeşitli binalar yapıldı. Çağrı Bey, 1043'te Tuğrul Bey’le birlikte Harezm üzerine yürüyerek Gürgenç’i Selçuklu topraklarına kattı. Bu tarihten sonra Gürgenç Harezm'in en büyük şehri oldu. Gürgenç’in 11 ve 12. yüzyıllardaki durumu hakkında yeterli bilgi yoktur. 11. yüzyılın sonlarında Büyük Selçuklu devlet adamlarından Kutbüddin Muhammed b. Anuş Tegin Harezmşah unvanıyla Harizm’e vali tayin edilince Gürgenç bu yeni Harezmşahların idaresine girdi.

Sultan Sencer devrinde Harizm Valisi Kutbüddin Muhammed’in ölümü üzerine oğlu Atsız b. Muhammed Harezmşah tayin edildi. Atsız hükmünün başlarında tabi olduğu Sultan Sencer’e sadık kaldı, fakat daha sonra Cend ve Mangışlak şehirleri gibi stratejik önemi büyük merkezleri zapt ederek siyasi nüfuzunu Selçukluların aleyhine Seyhun ilerisine yayma faaliyetine girişti. Sencer, Atsız’ın bu bölgeleri ele geçirmesinden rahatsız oldu ve onu cezalandırmaya karar verdi; bunun üzerine Atsız bağımsızlığını ilân etti. Belh’ten Harezm’e yürüyen Sencer, Atsız’ın ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı ve Harezm’in yönetimini akrabalarından Süleyman b. Muhammed’e verdi. Atsız 1141'de Harezm’i tekrar ele geçirip Sencer’i metbû tanıdığını bildirdi ; fakat aynı yıl içinde Sencer’in Katvan’da Karahıtaylara yenilmesi üzerine bir kez daha bağımsızlığını ilan etti. İkinci defa Harezm seferine çıkan Sencer 1143'te Gürgenç önlerine kadar gelince Atsız kaleye sığındı. Sencer de şehri mancınıkla dövmeye başladı ve zor durumda kalan Atsız elçiler ve hediyeler sunarak Sencer’den af diledi. İkili arasında varılan anlaşmaya göre atsız Horasan akınlarındaki yağmalarını iade edecek ve Sencer'e bağlılığını bildirecekti. Gerginlik yatıştıktan sonra atsız, iki Batıni fedai göndererek Sencer'e suikast düzenledi ve başarılı olamadı. Bunun üzerine Sultan Sencer 1147'de üçüncü bir sefer tertip etti ve Gürgenç üstüne yürüdü, akabinde Atsız, şehrin ileri gelenlerinin araya girmesiyle Sencer tarafından tekrar affedildi.

Atsız 1156’da ölünce oğlu İlarslan Gürgenç'e hakim oldu; Sencer de onun Harezmşahlığını onaylamıştır. İlarslan, Karahıtayların hücumlarına karşı koymakla beraber onlara vergi ödemekten kurtulamadı.

Harezmşah Muhammed b. Tekiş devrinde Gurlulardan Şehabeddin büyük bir ordu ile Harezm’e geldi ve Karasu’da Harezm ordusunu yenerek Gürgenç’i kuşattı, ancak başarı sağlayamayıp geri çekildi. Harezmşahlar dönemi sonlarındaysa bölgede Moğol tehlikesi belirmişti. Moğollar Otrar hadisesinden sonra Harezm’i istila etmeye karar verdiler. Harezmşah Muhammed b. Tekiş Cengiz Han’a karşı ülkesini savunamayıp ülkeyi terk etti ve batıya kaçan Harezmşah Muhammed Hazar Denizi'ne kaçarak 1220'de Abeskun adalarından birinde öldü. Yerine veliaht tayin ettiği oğlu Celaleddin Harizmşah (Mengüberti) geçti. İlerleyen Moğollar başkente ulaşmıştı. Gürgenç’i kuşatan Moğol ordusu şehri izole ederek halkı açlığa mahkûm etmiştir. Şehir uzun süre dayanamayıp düşmüştür ve Moğolların büyük bir kıyımına sahne olmuştur. Ceyhun nehri'ne kurulan bentler de yıkılarak Gürgenç çevresi su altında bırakılmıştır. Çok önemli mimari eserlerin yıkılışı anlatılır sadece Tekiş’in türbesiyle eski saray ayakta kalabildi. Tarihçi İbnü’l-Esîr, eserinde Gürgenç’in akıbetinin Moğol istilasına uğrayan diğer şehirlerden daha kötü olduğunu, diğer şehirlerde katliamdan kurtulanlar bulunduğu halde bu şehirde halkın suda boğulduğunu veya enkaz altında kalarak can verdiğini yazmıştır.

El Hamevi 1219'da moğol istilası öncesi şehri ziyaret etmiştir ve anılarında Gürgenç kadar büyük bir şehir az görülür demiştir. moğol istilası sonrası, büyük yıkıma uğrayan şehirde Muhammed Harezmşah'ın oğlu Celaleddin Mengüberti de tutunamamış ve Hindistan'a gitmiştir. Şehir daha sonra imar edilerek tekrar canlandırılmıştır. İpek yolu üstünde yer alan Gürgenç'e gelen Müslüman ve Avrupalı seyyahlar Ürgenç’i Batı Asya ve Avrupa ile Uzakdoğu ticaret yolu üzerindeki en büyük şehirlerden biri olarak nitelendirmişlerdir. 13. asırda yaşayan Zekeriyya b. Muhammed el-Kazvini de Ürgenç’i müreffeh ve güzel bir şehir olarak belirtip halkının ekseriyetinin mutezile mezhebi taraftarı olduğunu aktarır ve şehirde çok sayıda meslek erbabı ve sanatçının yaşadığını nakleder.

Emir Timur 1388’de Ürgenç’i fethederek halkını Semerkant’a sürdü ve şehrin yıkılan yerlerine tarlalar açılmasını istedi. Ürgenç daha sonraki yıllarda Timur'un oğlu Şahruh Mirza tarafından imar edildi. Tekrar imar edilen ve büyük bir nüfusa sahip olan Ürgenç, Timur’un torunları tarafından başkent seçildi. Timurlu rönesansı için merkez şehirlerden biri olmuştur. Bununla beraber Timur’un istilâsından sonra eski ticarî önemini kazanamadı ve akabinde Özbeklerden Ebülhayr Han, Ürgenç Valisi Nasırüddin Sultan İbrâhim’i buradan uzaklaştırarak Timurlu hâkimiyetine son verdiyse de sonra iklimini beğenmediği için kendisi de buradan ayrıldı. Rus işgaline dek de Hive hanlığı bünyesinde imar edilerek eski günlerine dönmüştür.[2]

Mimari

Binlerce yıla yayılan bir kültür başkenti olan Ürgenç'in mimarisi hakkında hakkında birçok araştırma yapılmıştır. 1220 yılındaki Moğol istilası nedeniyle büyük bir yıkıma uğrayan Ürgenç'in eserlerinin çoğu günümüze kalmamıştır. Kalan önemli eserleri arasında türbeler, minareler bulunmaktadır. 1200 yılında ölen Harezmşah Muhammed Tekiş, Fahrettin Razi, şeyh Necmettin Kübra ve Töre Beg gibi önemli isimlerin türbeleri bunlar arasındadır. Moğol istilası sonrası restorasyon döneminde inşa edilen Ürgenç minaresi de Kutluğ Timur tarafından yaptırılmıştır. Yaklaşık olarak 65 metre yüksekliğinde olan minarenin günümüze 60.5 metresi kalmıştır. Altın Orda hanı Özbek zamanında inşa edildiği taban kısmına yakın olan hattan anlaşılmaktadır ve yukarı kısımlarda ayet'el kürsi yazmaktadır. Bu minarenin şerefe bölümünün neredeyse tamamına yakınının ahşap olduğu anlaşılmıştır.[3]

Ürgenç

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "World Gazetteer'de "Ürgenç"". 28 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2013. 
  2. ^ Taneri, Aydın. "Gürgenç". islamansiklopedisi.org.tr/. TDV İslam Ansiklopedisi. 20 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Haziran 2020. 
  3. ^ Halimov, Nazar. "ÜRGENÇ'DEKÎ ESKÎ KÜLTÜREL ABİDELER VE RESTORASYONU" (PDF). www.fsm.edu.tr. 3 Kasım 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Haziran 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Köhne Ürgenç</span>

Köhne Ürgenç, Türkmenistan’ın kuzeydoğusunda Ceyhun Nehrinin güney kıyısında Taşoğuz ilinde yer alan ortaçağ harabelerinin adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Harezmşahlar Devleti</span> Orta Asyanın Harezm bölgesinde kurulu eski bir Türk devleti (1077–1231)

Harezmşahlar veya Harzemşahlar Devleti, Orta Asya'da Harezm bölgesinde Kutbeddin Muhammed Harezmşah tarafından kurulan Türk-İran geleneğine dayalı bir devlettir. Bu devlet, Anadolu Selçuklu Devleti ile 1230 yılında yapılan Yassıçemen Muharebesi sonucunda iyice zayıflamış, 1231 yılında Celaleddin Harezmşah'ın ölümü ile yıkılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mâverâünnehir</span> Tarihî bölge

Maveraünnehir, Orta Asya'da, Ceyhun ve Seyhun nehirleri arasında kalan tarihi bölge.

<span class="mw-page-title-main">Harezm</span>

Harezm, Ceyhun Nehri'nin Aral Gölü'ne döküldüğü yerin her iki yanında yer alan tarihsel bölgedir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Sencer</span> Büyük Selçuklu Devleti ve Horasan Selçuklularının 9. ve son sultanı

Ahmed Sencer veya Sultan Sencer ya da Muizzeddin Ahmed Sencer, 1097-1118 tarihleri arası Horasan Selçuklu Sultanı, 1118-1157 döneminde Büyük Selçuklu Sultanı.

<span class="mw-page-title-main">Irak Selçukluları</span>

Irak Selçukluları, Büyük Selçuklu Devleti'nin sekizinci sultanı Sencer'in Oğuzlar tarafından yenilerek esaretinde hastalanarak öldükten sonra İki Irak 'ı yöneten Selçuklular.

<span class="mw-page-title-main">İldenizliler</span> Azerbaycanda Kurulmuş Bir Türk Atabeyliği

Eldenizler, ayrıca Eldegezler, İldenizliler veya Azerbaycan Atabeyleri [Azerice: Eldənizlər] - 1136-1225'te Azerbaycan'ı, Doğu Anadolu'yu, Kuzey Irak'ı, İran'ı ve Cibal'ı yöneten tarihi bir devlet. Hanedanlığın kuruluşu Kıpçak asıllı Şemseddin İldeniz ile bağlantılıdır. Böylece Arran'ı Sultan Mesud'dan ikta olarak alan Eldeniz, gücünü kısa sürede tüm Azerbaycan'a yaydı. Eldeniz, oğulluğu Arslanşah'ı 1160 yılında hükümdar yaptıktan sonra Irak Selçuklu Devleti'nde fiilen iktidarı ele geçirdi. Şemseddin İldeniz döneminde Azerbaycan atabeylerinin toprakları Arran, Azerbaycan, Şirvan, Cibal, Hemedan, Gilan, Mazenderan, İsfahan, Rey, Musul, Kirman, Fars, Huzistan, Ahlat, Erzurum ve Meraga topraklarını içeriyordu.

II. Mahmud Büyük Selçuklu Sultanı ve Muhammed Tapar'ın oğlu.

<span class="mw-page-title-main">Celâleddin Harezmşah</span> Harezmşahlar Devletinin son hükümdarı (1220–1231)

Celaleddin Harezmşah Mengüberti ya da Celaleddin Harzemşah, Harezmşahlar Devleti'nin son hükümdarıdır. Alaaddin Muhammed'in oğludur.

Kutbüddin Muhammed, 1097-1127 yılları arasında tahtta kalmış Harezmşah hükümdarı. Büyük Selçuklulara bağlı bir vali olarak 30 yıl Harezm'i yöneten Kutbüddin, Garcistan'lı bir gulam olan Anuş Tegin'in büyük oğluydu.

Atsız, "Harezm şahı" unvanı ile Harezmşahlar Devleti hükümdarıydı.

<span class="mw-page-title-main">İlarslan</span> Harzemşahlar devletinin 1156-1172 arasındaki hükümdarı

İlarslan, 22 Ağustos 1156 ile 7 Mart 1172 tarihleri arasında Harezmşahlar devletinin hükümdarlığını yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Alâeddin Tekiş</span>

Alâeddin Tekiş 1172 ile 1200 döneminde Harezmşahlar devletinin hükümdarlığını yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Alâeddin Muhammed</span>

Alaaddin Muhammed Harezmşah Harezmşahlar Devleti'nin 1200-1221 döneminde Harezmşah unvanı ile hükümdarı idi. Saltanatının başında Büyük Selçuklu Devleti'nin çökmesi nedeniyle geniş topraklar elde etmiştir. Fakat sonradan Cengiz Han hükümdarlığı altında genişlemeye başlayan Moğollar ile savaşmak zorunda kalmıştır. Moğol orduları Harezmşah ülkesini talan ve harap edip halkına büyük zayiat verdirmişlerdir. Alaaddin Muhammed Harezmsah Moğol ordularına yenildi ve sonunda onlar tarafından kovalanıp Hazar Denizi üzerinde bir adaya saklandı ve 1221'de bu adada öldü.

Irak ve Horasan Selçukluları (1092-1194), Irak ve Horasan, Büyük Selçuklu Devleti'nin merkezi durumundaydı. Sultan Muhammed Tapar'dan sonra Selçuklu tahtına geçen oğlu Mahmud tahta geçtiği sırada amcası Ahmed Sencer, Horasan meliki idi. Sencer, Mahmud'u tahtan indirdi ve himayesine aldı. Mahmud, merkezi Hemedan olan Irak Selçuklu Devleti sultanlığına getirilirken, Sencer büyük sultan sıfatıyla Horasan'daki Merv'de tahta oturdu (1119).

Nâsır veya Nâsır Lidînillâh (Arapça: أبو العباس "الناصر لدين الله" أحمد بن الحسن المستضئ " Ebû el-Abbâs "Nâsır Dînillâh" Ahmed bin el-Hasan el-Mûstâdhi Bağdat'taki otuz dördüncü Abbâsî Hâlifesi, Mûstadhî’nin oğlu ve Mûstencid’nin torunu.

Gıyaseddin Mesud Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı olan amcası Sultan Ahmed Sencer'e bağımlı olarak Irak ve batı İran'da hüküm süren Irak Selçuklu Devleti sultanlığı yaptı.

Arslan Argun'un Babası Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan'dır. Ahbârüd Devleti's Selçukıyye'de 1066 yılında Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan'ın Cend'deki dedesi Selçuk Bey'in mezarını ziyarete gittiğinde oğlu Arslan Argun'a Harezm melikliğini verdiğini anlatılır. Lakin Arslan Argun'un 1097 yılında 26 yaşında öldüğünü düşünürsek Arslan Argun 1071 yılında doğmuştur. Bu yoldan gidersek 1066 yılında Alparslan'ın Harezm melik olarak atadığı evladı en büyük oğlu Ayaz'dır. Çünkü Ayaz 1066 yılında yapılan sefere refakat etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Harezmşahlar’ın Moğollar tarafından istilası</span>

Harezm'in Moğol istilası 1219 ile 1221 yılları arasında gerçekleşti, Cengiz Han komutasındaki Moğol İmparatorluğu birlikleri Orta Asya'daki Harezmşahlar Devleti topraklarını işgal etti.

Celaleddin Sultan Şah, 1172'den ölümüne kadar Harezmşahlar Devleti'ni ele geçirmek için uğraşan Harezm prensidir. İl Arslan'ın oğluydu.