Vajina, memelilerde dişi genital sisteminin esnek ve kaslı kısmıdır. Vajina, insanlarda vulvadan servikse kadar uzanır. Dış vajinal açıklık normalde kısmen himen adı verilen bir zarla örtülüdür. Dip ucunda serviks vajinaya doğru çıkıntı yapar. Vajina cinsel ilişki ve doğumun gerçekleşmesini sağlar. Aylık âdet döngüsünün bir parçası olarak insanlarda ve insanlara yakın akraba olan primatlarda meydana gelen âdet kanamasını da yönlendirir.
Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.
Cinsiyetçilik, kişinin cinsiyetine veya toplumsal cinsiyetine dayalı önyargı veya ayrımcılıktır. Cinsiyetçilik herkesi etkiler. Basmakalıplarla ve toplumsal cinsiyet rolleriyle bağlantılıdır, ve bir cinsiyetin veya toplumsal cinsiyetin doğası gereği diğerinden üstün olduğu inancını içerebilir. Aşırı cinsiyetçilik kadın düşmanlığını, cinsel tacizi, tecavüzü ve diğer cinsel şiddet biçimlerini teşvik edebilir. Cinsiyet ayrımcılığı cinsiyetçiliği kapsayabilir. Bu terim, insanlara cinsiyet kimlikleri veya toplumsal cinsiyet veya cinsiyet farklılıklarına dayalı ayrımcılık olarak tanımlanmaktadır. Cinsiyet ayrımcılığı özellikle işyeri eşitsizliği açısından tanımlanmaktadır. Sosyal veya kültürel gelenek ve normlardan ortaya çıkabilir.
Kadın hakları hareketinin ya da feminist hareketinin ikinci dalgası, başta ABD'de olmak üzere Batıda 1960'ların başında başlayıp 1970'lerin son yıllarına kadar süren feminist faaliyetleri içeren bir dönemi kapsar.
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi, 16 Aralık 1966'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve 3 Ocak 1976 itibarıyla yürürlüğe giren çok taraflı bir antlaşmadır. Sözleşmeyle, taraf devletler bireylere işçi hakları, sağlık hakkı, eğitim hakkı ve yeterli bir yaşam standardı hakkı dahil olmak üzere çeşitli ekonomik, sosyal ve kültürel haklar verilmesine yönelik çalışmayı taahhüt etmektedir.
Tüp bebek ya da bilimsel ismiyle in vitro fertilizasyon (IVF), bir yumurtanın sperm tarafından, vücut dışında suni olarak döllenmesi sürecidir. IVF, kısırlık tedavisinde diğer yardımlı üreme yöntemleri başarısız olduğunda kullanılan önemli bir tedavi yöntemidir. IVF işlemi, bir kadının yumurtlama sürecini izlemek, yumurtayı yumurtalıklardan almak ve laboratuvar ortamında sperm ile dölleyerek döllenmiş yumurtanın (zigot) daha sonra hastanın rahmine başarılı bir gebelik oluşturulması amacıyla tekrar aktarılması şeklinde özetlenebilir. Bir kadının doğal döngüsünün ovum (yumurta) toplamak için izlenmesine "doğal siklus IVF" denir. İlk başarılı doğan "tüp bebek" olan Louise Brown, 1978 yılında doğmuştur. Louise Brown, doğal siklus IVF sonucu olarak doğmuştur. Fizyolog Robert G. Edwards, 2010 yılında bu tedaviyi geliştirdiği için Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü kazanmıştır.
Kadınlara oy hakkı, kadınların seçimlerde oy kullanma hakkıdır.
Kadınlara oy hakkı dünyanın farklı ülkelerinde farklı zamanlarda tanınmış olan haktır. Birçok ülkede kadınlara oy hakkı, genel oy hakkından önce tanındığından belirli sınıf veya ırka mensup erkekler ve kadınlar halen oy kullanamamaktadır. Bazı ülkeler her iki cinsiyete de aynı zamanda oy hakkı tanımıştır.
Ekonomik, sosyal ve kültürel haklar; eğitim hakkı, barınma hakkı, yeterli bir yaşam standardı hakkı, sağlık hakkı ve bilim ve kültür hakkı gibi sosyoekonomik insan haklarıdır. Ekonomik, sosyal ve kültürel haklar, uluslararası ve bölgesel insan hakları güvenceleri ile tanınmış ve koruma altına alınmıştır. Üye ülkeler söz konusu haklara saygı göstermek, korumak, gerçekleştirmek ve gerçekleşmesini sağlamaya yönelik çalışmalar yapmak konularında hukuken sorumludurlar.
Sara Hüseyin, Bangladeş Yüksek Mahkemesinde avukat ve Bangladeş Hukuk Yardımı ve Hizmetleri Vakfı'nın (BLAST) onursal bir icra direktörüdür. ABD Dışişleri Bakanı tarafından verilen 2016 Uluslararası Cenevre Kadınları Ödülünün sahibi olmuştur. Hüseyin, Bangladeş'in 2010 yılında yasalaşmaya devam eden kadına yönelik şiddet kapsamlı yasamanın hazırlanmasında önemli bir rol oynamıştır. Fetva şiddetine meydan okumada rolü ile tanınan Hüseyin, kadınlar ve kızlara aşağılayıcı ve şiddetli cezalar öneren Fetvalara karşı çıkar. Ayrıca, tecavüz ve cinsel saldırı davalarında yapılan bakirelik testine karşı çıkması ile bilinir. Hüseyin, 'Namus' adlı kadınlara Karşı Suçlar, paradigmalar ve şiddeteseri konulu eseri Lynn Welchman'la yeniden düzenlemiştir.
Cinsel etik, toplumsal olarak biçilmiş cinsiyet kimliklerini ya da toplumsal cinsiyeti, erkek ile kadın arasındaki işbölümünü, tek eşlilik/çok eşlilik meselesini tartışan, tüm cinsel ilişki pratiklerini, gebelikten korunma araçlarından tutun da eşcinselliğe varıncaya dek ahlaki yönden sorgulayan etik alana denmektedir. Cinsel etik, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim, aşk, sevişme, rıza, cinsel ilişkiler ve üreme gibi konuları içerir. Seks tarihsel olarak tüm dünyadaki kültürlerde yaşayan insanlar için büyük önem arz eden bir konudur ve bu nedenle yaygın bir tartışma ve çalışma konusudur.
Gürcistan'da lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) bireyler, LGBT olmayan insanların karşılaşmadığı yasal zorluklara uğrayabilir. Gürcistan, kendi mevzuatında LGBT kişilere yönelik ayrımcılığı doğrudan yasaklayan tek eski Sovyet ülkelerinden biridir. Bir bireyin cinsel yönelimi ya da cinsiyet kimliğinden dolayı işlenmiş suçlar, 2012'den beri Gürcü hukukunda ağırlaştırıcı bir etken olarak sayılır. Buna rağmen, cinsellik hakkında kamu tartışmaların genel açıdan olumsuz karşılandığı bu ülkede eşcinsellik, toplumda hakim olan geleneksel Ortodoks Hristiyan değerlere aykırı olarak görülür. Sonuç itibarıyla eşcinseller sık sık istismar ve fiziksel şiddetin hedefleri olur; bu eylemler de sıkça dini liderler tarafından teşvik edilir.
Cinsel eğitim, insan cinselliğine ilişkin konuların öğretilmesidir. Buna duygusal ilişkiler ve sorumluluklar, insan cinsel anatomisi, cinsel aktivite, eşeyli üreme, cinsel rüşt yaşı, üreme sağlığı, üreme hakkı, güvenli seks, doğum kontrolü ve cinsel yoksunluk dahildir. İnsan türünün cinsellikle ilgili yönünü sistematik şekilde araştıran bilim dalı olan seksoloji de vardır. LGBT için ayrıca olarak, LGBT seks eğitimi yaratılmıştır.
Sivil özgürlükler, liberal hükûmetlerin yasama ya da adli yorum yoluyla tanıdığı garantileri ve özgürlükleridir. Terimin kapsamı ülkeler arasında farklılık gösterse de, sivil özgürlükler vicdan özgürlüğü, basın özgürlüğü, din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri özgürlüğü, güvenlik ve özgürlük hakkı, gizlilik hakkı ile kanun ve gerekli süreç çerçevesinde eşit muamele görme hakkı, adil yargılanma hakkı ve yaşam hakkı içerebilir. Diğer sivil özgürlükler mülk edinme hakkı, kendini savunma hakkı ve bedensel dürüstlük hakkını içerir. Sivil özgürlükler ve diğer özgürlük türleri arasındaki ayrımlarda, pozitif özgürlük ve haklar ile negatif özgürlük ve haklar arasında ayrımlar bulunmaktadır.
Üreme sağlığı, bir araştırma, sağlık hizmetleri ve sosyal aktivizm alanıdır. Bir bireyin üreme sisteminin sağlığını ve yaşamının tüm aşamalarında cinsel refahını araştırır. Cinsel sağlık ve üreme sağlığı, daha yaygın olarak üreme tıbbı, cinsel sağlık, cinsel haklar ve üreme hakları olarak tanımlanır. Cinsel ve üreme yaşamları hakkında seçim yapma konusunda bireysel iradeyi kapsar. Üreme sağlığı aynı zamanda insanların tatmin edici ve güvenli bir cinsel yaşama, üreme kapasitesine ve üreme kapasitelerini kullanmaya karar verme özgürlüğüne sahip olmaları anlamına gelir.
Maputo Protokolü ya da Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesi'ne ek Afrika Kadın Hakları Protokolü, Afrika Birliği tarafından 2005 yılında yürürlüğe giren uluslararası bir insan hakları belgesidir.
Antiseksüalizm cinsel ilişkiye ve cinselliğe karşı olma veya düşmanlık tutumudur.
Cinsellik hakkı, kişinin cinselliğini ifade etme ve cinsel yöneliminden dolayı ayrımcılığa uğramama hakkıdır. Daha basit bir anlatımla, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans (LGBT) bireylerin haklarının heteroseksüellerle eşit derecede korunmasıdır.
Oy hakkı, politik imtiyaz, halka açık politik seçimler üzerinde kullanılan oyun hukuki hakkıdır. Dilden dile değişmekle birlikte bazen seçime aday olma hakkı olan pasif oy hakkından ayırt edilebilmesi için aktif oy hakkı da denir. Aktif ve pasif oy kullanma kombinasyonunada bazen tam oy hakkı denir.
Kazakistan'da kürtaj, seçmeli bir prosedür olarak 12 haftaya kadar yasaldır ve sonrasında sadece özel durumlarda uygulanabilmektedir. İlgili mevzuat, gebelik önleyici olarak kürtaja yasal olarak izin verildiği ülkenin Sovyet geçmişinden miras kalan kanunlara dayanmaktadır.