İçeriğe atla

Ürdün'deki Yahudilerin tarihi

Ürdün haritası

Ürdün'deki Yahudilerin tarihi, bugünkü Ürdün coğrafyasının büyük bir bölümü bir zamanlar İsrail Diyarı'ndaki Yahudilerin tarihi ile çakıştığı için antik döneme kadar uzanır.

İsrail kabileleri

1759'da çizilen, kabilelerin ilk yerleşim haritası - Birleşik Monarşi döneminde farklılıklar oluştu.

Tora'ya göre İsrailoğullarının antik kabilelerinden Reuben, Gad ve Menaşe kabileleri bugün Ürdün'de bulunan topraklarda yaşamıştır.[1] Bu üç kabilenin hepsi seyrek bir şekilde Şeria Nehri vadisinin hemen doğusunda yer almaktaydı.

Yahudilerle ilişkili olan Edomlular Ürdün'ün güneyinde, Akabe Körfezi ile Ölü Deniz arasında kalan bölgede yaşamaktaydı. Yahudiler Haşmonayim adıyla bağımsızlığını kazanınca Edom ilhak edilip Yahudiye'ye katıldı. Yehuda Makkabi Edom topraklarını M.Ö. 163 civarında fethetti.[2] Edomlular Yohanan Hurkanus tarafından M.Ö. 125'te tekrar bastırıldı ve Halaha kurallarına uyma zorunluluğu getirildi.[3] Bu zamandan itibaren Yahudi ulusuyla birlikte anılmaya başlandılar.

1. yüzyılda

Şeria Nehri'nin her iki yakasında bulunan Yahudiye.

Bir Haşmonayim yetkilisi olan I. Antipa Edom kökenliydi. Roma fethinden sonra Judea'ya krallık yapan Herod handenlığının atasıydı. Hirodes'in altında kardeşi Yosef ben Antipa ve kayın biraderi Kostobarus hükümdarlık yaptı.

Kudüs'ün 70'te Titus tarafından kuşatılmasıyla Yohanan, Şimon, Pinhas ve Yaakov önderliğinde 20,000 Edomlu asker Kudüs Tapınağı'nda mahsur kalan dindarları kurtarmak için savaşmaya Kudüs'e geldi.[4]

Yahudi-Roma savaşlarının ardından Edom halkı tarihte bahsedilmemeye başlandı fakat Aziz Jerome zamanına kadar coğrafi bölge "Edomya" ismi kullanılmaya devam edildi.

Roma çağı

Bölgedeki Roma hakimiyeti, General Pompey'in Judea'yı Roma hamiliğine eklediğini bildirmesiyle M.Ö. 63'te başladı. Yıllar boyunca Roma'nın Yehuda krallığındaki gücü arttı. Muhaliflerin içinde Yahya da bulunmaktaydı; rivayete göre Maharus kalesinde Yahya'nın kellesi Hirodes'e sunuldu. 66'daki Birinci Yahudi-Roma savaşı'nda Maharus kalesi Yahudilerce ele geçirildi ve 72'ye kadar süren kuşatmanın bitmesine kadar ellerinde tutmayı başarabildiler.

Yahudilerin son bağımsızlık çabaları da sonuç vermeyince Romalılar Yahudiye'yi Samarya ve Celile ile birlikte Suriye Filistini adı altında tek bir eyalet yaptı.[5] Roma fethinin ardından Şeria Nehri ve etrafındaki topraklardaki Yahudiler burayı yöneten kralların ve fermanlarının buyrukları altından yaşadılar.

Yüzyıllar boyunca, bugünkü Ürdün'ün bulunduğu topraklardaki Yahudilerin sayısı azaldı ve en sonunda hiç kalmadı.

Osmanlı hakimiyeti

Osmanlı hakimiyeti (1516-1917) altında, Türkler bölgeleri başkentleriyle adlandırdığı için, "Filistin" ismi resmi kayıtlarda kullanılmamaya başlandı. 1516'da Osmanlı'nın hakimetine girmesiyle Filistin 1660'a kadar, Sayda vilayetinin yanında, Şam-Suriye'ye bağlı bir vilayet oldu. Bu durum, 7 Mart 1799 - Temmuz 1799 arasında Yaffa, Hayfa ve Kasarya'nın Fransızlar tarafından işgal edilmesiyle kısa süreliğine kesintiye uğradı. Napolyon'un 1799'da Akka'yı kuşatmasının ardından Filistin'de bir Yahudi devleti kurulucağına dair bildirgenin hazırlığını yaptı. 10 Mayıs 1832'de Kavalalı Mehmet Ali Paşa Osmanlılara karşı ayaklanıp vilayeti ilhak etti fakat Kasım 1840'ta Osmanlılar toprakları geri almayı başardı.

Britanya İmparatorluğu

Birleşik Krallık Filistin Mandası

Britanya'nın 1917'de yayınladığı Balfour Deklerasyonuyla Filistin'de bir Yahudi devleti fikri desteklendi ve bu zamanda Şeria Nehri'nin iki yakası da Milletler Cemiyeti tarafından Birleşik Krallık Filistin Mandası hakimiyetine bırakılmıştı. Versailles Barış Antlaşması'ndan önce, Dünya Siyonist Örgütü (WZO), Şeria Nehrinin doğusunu ve Ölü Deniz'i de içine alan, Hicaz Demiryolu'nu sınır olarak gösteren ve geri kalan toprakların bağımsız bir Arap devleti olarak gösteren bir harita hazırlayıp teklifte bulundu. Bu belgeye göre:

"Ürdün'ün doğusundaki düzlükler, antik çağlardan beri, ekonomik ve politik olarak Ürdün'ün batısındaki topraklarla ilişkilendirilir. Roma zamanında yüksek nüfusu destekleyen topraklardaki nüfus şimdi seyrektir. Takdire şayan büyük ölçekli bir kolonizasyona ev sahipliği yapabilirdi. Filistin ve Arabistan'ın ekonomik ihtiyaçlarını karşılamakta adil olmak için Hicaz Demiryolu, uzunluğu boyunca her iki hükümetçe serbestçe kullanılması öngörülür."[6]

1921'de Churchill'in Beyaz Sayfasıyla Birleşik Krallık Mandası, toprakları Filistin ve Transürdün olarak ikiye bölündü. İki bölge arasındaki sınırı Şeria Nehri, Ölü Deniz ve Araba Vadisi oluşturmaktaydı.

Yahudiler ve Ürdün vatandaşlığı

1954 Ürdün yasasınca, 15 Mayıs 1948'den önce Filistin milliyetine bağlı kişiler 20 Aralık 1949 ile 16 Şubat 1954 tarihleri arasında Ürdün Haşimoğulları Krallığı'nın vatandaşları sayıldı, buna Yahudiler istisnaydı.[7]

Ürdün ve İsrail

Ürdün, 1947'deki Birleşmiş Milletler Paylaşım Planı'nın ardından yeni kurulan İsrail devletine saldıran Arap ülkelerden biriydi. Batı Şeria'nın kontrolünü eline geçirip Yahudileri kovdu. Ürdün, Batı Şeria'yı, 1967'deki Altı Gün Savaşı'yla kaybetti fakat bu topraklar üzerindeki haklardan 1988'e kadar vazgeçmedi. 1973'teki Yom Kippur Savaşı'nda Ürdün, Suriye ve Mısır'a katılmadı. 1994'te imzalanan İsrail-Ürdün Barış Antlaşması ile iki ülke arasındaki ilişkiler normalleşti.

Ticaret ve turizm

Ürdün, İsrail işletmelerinin yatırım yapması için kapılarını açtı. İsrailli ve dünyanın diğer ülkelerindeki Yahudiler Ürdün'e turistik gezilerde bulunmaktadır. Suudi Arabistan'ın aksine, Ürdün, topraklarını Yahudilere yasaklamamıştır. 1994'te imzalanan barış antlaşmasından sonra 60,000 ila 80,000 İsrailli turist Ürdün'ü ziyaret etmiştir. İki ülkedeki yakınlaşma beklentileri Amman'da kaşer lokantanın açılmasına olanak sağladı. Arap müşterilerin lokantaya uğramaması, kaşer sertifikası alınamaması ve turistlerin ilgisizliği nedeniyle bu lokanta kapanmak zorunda kaldı.[8]

İkinci İntifada'nın ardından (2000'den bugüne), Ürdün nüfusunda anti-İsrail görüşler arttığından Ürdün'ü ziyaret eden İsrailli turist sayısında önemli ölçüde düşüş oldu. Ağustos 2008'de, Ürdün sınır yetkilileri, tefilin taşıyan İsrailli turistleri geri gönderdi. Yetkililer, getirilen parçaların (tefilin) "güvenlik riski" taşıdığını ve ülkeye sokulamayacağını belirtti. Buna tepki olarak turistler Ürdün'e girmemeyi tercih etti.[9]

Arap Yarımadası'ndaki Yahudiler

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Lotter, Tobias Conrad, 1717-1777. "Terra Sancta sive Palæstina exhibens...": English Translation: The Holy Land or Palestine Showing not only the Old Kingdoms of Judea and Israel but also the 12 Tribes Distinctly, Confirming their Locations Diversely in their Ancient Condition and Doing So as the Holy Scriptures Indicate. 
  2. ^ Josephus, "Ant." xii. 8, §§ 1, 6
  3. ^ ib. xiii. 9, § 1; xiv. 4, § 4
  4. ^ Josephus, Jewish Wars iv. 4, § 5
  5. ^ http://www.usd.edu/erp/Palestine/history.htm#135-337 10 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Lehmann, Clayton Miles (May-September 1998). Palestine: History: 135–337: Syria Palaestina and the Tetrarchy
  6. ^ Statement of the Zionist Organization Regarding Palestine Presented to the Paris Peace Conference (with proposed map of Zionist borders) February 3, 1919. Middle East Web http://www.mideastweb.org/zionistborders.htm 13 Kasım 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  7. ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Haziran 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2011. 
  8. ^ Ibrahim, Youssef M. (14 Eylül 1995). "Amman Journal; Kosher in Jordan, an Idea Whose Time It Wasn't". The New York Times. 11 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2011. 
  9. ^ Wagner, Matthew "Jordan bars Jews with religious items" Jerusalem Post Aug. 14, 2008

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Batı Şeria</span> Filistinde bulunan bir bölge

Batı Şeria (Cisürdün) (Arapça: الضفة الغربية‎,, İbranice: הגדה המערבית‎,, Orta Doğu'da batı, kuzey ve güneyinde İsrail, doğusunda ise, Şeria nehri ve Lût Gölü ile çevrili bölgedir.

<span class="mw-page-title-main">Arap-İsrail savaşları</span> Arap ülkeleri ve İsrail Devleti arasındaki savaşlar

Arap-İsrail savaşları, Arap Birliği ülkeleri ve İsrail arasındaki politik gerilim ve askeri savaşlar dizisidir. Modern Arap-İsrail savaşlarının kökenleri, 19. yüzyıl sonlarına doğru ortaya çıkan Siyonizm ve Arap milliyetçiliğine dayanır. Yahudiler tarafından tarihi anavatan olarak adlandırılan toprakları, Pan-Arap hareketi, Filistinli Araplara ait olarak görür ve Pan-İslamist bağlamda ise, bu toprakların, Müslümanlara ait olduğuna inanılır. Filistinli Yahudiler ve Araplar arasındaki savaş; 20. yüzyılın başlarındaki Nebi Musa ayaklanması (1920), Jaffa ayaklanması, 1929 yılında Filistin ayaklanması ve 1947 yılında büyük bir sivil savaşa dönüşen ve 1948 yılında İsrail Devleti'nin kurulmasıyla bütün Arap Ligi ülkelerine sıçrayan Arap başkaldırışıyla ortaya çıktı.

<span class="mw-page-title-main">1948 Arap-İsrail Savaşı</span> İsrail ile Arap ülkeleri arasında yapılan ilk savaş

1948 Arap–İsrail Savaşı veya Birinci Arap–İsrail Savaşı, Filistin'de İngiliz manda rejiminin sona ermesinin hemen ardından 14 Mayıs 1948'de Tel-Aviv'de toplanan Yahudi Millî Konseyi'nin, İsrail Devleti’nin kurulduğunu ilan etmesinden birkaç saat sonra Arap Birliği'nin İsrail'e savaş ilanıyla başlayan savaştır. Yeni kurulan devletin sınırlarıyla ilgili, “Eretz İsrail” dışında hiçbir bildiri yoktu. Bunun hemen ardından ABD ve ertesi gün de Sovyetler Birliği İsrail'i tanıdığını açıkladı. Bu gelişmelerin öncesinde ise İngiliz birlikleri bölgeyi terk etmeye başlamışlardı.

<span class="mw-page-title-main">İsrail-Filistin çatışması</span> Levantta devam eden askerî çatışma

İsrail-Filistin çatışması, Filistin ile İsrail Silahlı Kuvvetleri arasında Filistin topraklarında devam eden silahlı çatışmadır. Başta 1897 Birinci Siyonist Kongresi ve 1917 Balfour Deklarasyonu olmak üzere, Filistin'deki bir Yahudi vatanına ilişkin iddiaların kamuoyuna duyurulması, bölgede erken gerilim yarattı. O zamanlar, Yahudi göçü önemli ölçüde artmasına rağmen, bölgedeki Yahudi nüfusu çok azdı. İngiliz hükûmetine "Filistin'de Yahudi halkı için ulusal bir yuva kurulması" için bağlayıcı bir yükümlülük içeren Filistin Mandası'nın kurulması ardından gerilim, Yahudiler ve Araplar arasında çatışmaya dönüştü. Erken çatışmayı çözme girişimleri, 1947 Birleşmiş Milletler Filistin Bölme Planı ve daha geniş Arap-İsrail çatışmasının başlangıcı olan 1947-1949 Filistin savaşıyla sonuçlandı. İsrail-Filistin süregelen durumu, 1967 Altı Gün Savaşı'nda İsrail'in Filistin topraklarını işgal etmesiyle başladı.

<span class="mw-page-title-main">Celile</span> Kuzey İsrailde Akdeniz ile Taberiye Gölü arasında kalan bölge

Celile, kuzey İsrail'de bulunan bir bölgedir. Celile, geleneksel olarak Yukarı Celile ve Aşağı Celile şeklinde ikiye ayrılmış tepelik bölgeye atfedilir. Günümüzde, İsrail'deki Karmel Dağı'nın kuzeydoğusundaki bölgeyi kastetmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Filistin (bölge)</span> Orta Doğuda coğrafi bölge

Filistin, Doğu Akdeniz'de ve Orta Doğu'da, İsrail topraklarının tamamı ile Gazze Şeridi ve Batı Şeria gibi Filistin Devleti topraklarını kapsayan coğrafi bölgedir. Bölgenin sınırları oldukça tartışmalıdır ve bazı kaynaklar Ürdün'ü de dahil ederler. Filistin, Kutsal Topraklar olarak bilinir ve Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar için kutsaldır. 20. yüzyıldan beri bölgede Arap ve Yahudi millî unsurlarının mücadelesi devam etmekte, zaman zaman uzun süreli şiddete ve hatta savaşa dönüşmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Filistin</span> Vikimedya anlam ayrımı sayfası

Filistin, sıklıkla şu tanımları ifade eder:

<span class="mw-page-title-main">Filistin Devleti</span> Batı Asyada yer alan bir ülke

Filistin, resmî adıyla Filistin Devleti, Orta Doğu'da ve Batı Asya'da, Akdeniz kıyısındaki tarihî Kenan Bölgesi'nde bulunan ve Batı Şeria ile Gazze Şeridi'nde belirtilen bölgelerde de facto olarak hüküm süren bir Arap devletidir. Devletin başkenti her ne kadar Doğu Kudüs olarak belirlense de Kudüs tamamen İsrail'in kontrolünde olduğu için başkenti Ramallah'ta yani Batı Şeria'da bulunmaktadır. Filistin toprakları 1948'den 1967'ye kadar Mısır ve Ürdün tarafından ele geçirilmişken 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan sonra ise İsrail tarafından ele geçirilmiştir. Şubat 2020 itibarıyla 5.051.493 nüfusla dünyada en çok nüfusa sahip 121. devlet olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Filistin Mandası</span> 1920-1948 yılları arasında varlığını sürdüren Birleşik Krallık yönetimi

Birleşik Krallık Filistin Mandası, Birleşik Krallık'ın Filistin'deki Osmanlı Devleti hakimiyetine son vermesiyle İtilaf Devletleri tarafından kararlaştırılan ve Milletler Cemiyeti tarafından Haziran 1922'de resmen onaylanarak kurulan manda cumhuriyeti.

<span class="mw-page-title-main">Katar'daki Yahudilerin tarihi</span>

Katar'daki Yahudilerin tarihi ve bunun hakkındaki bilgiler çok sınırlıdır.

Orta Doğu'daki Yahudilerin tarihi aşağıdaki listedeki bölgelerin tarihlerine göre bölünmüştür:

<span class="mw-page-title-main">Yohanan Hurkanus</span>

Yohanan Hurkanus Haşmonayim (Makkabiler)in MÖ 2. yüzyılda lideriydi. Görünen o ki, "Hurkanus" ismini tahta geçtiği zaman almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Kudüs</span> Kudüsün doğusu

Doğu Kudüs veya Doğu Yeruşalim ,1948 Arap-İsrail Savaşı'nda Ürdün'ün ve 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda İsrail'in eline geçen Kudüs'ün doğusudur. İçinde, Eski Şehri ve Yahudilik, İslam ve Hristiyanlıkta kutsal yerler olan Tapınak Dağı, Ağlama Duvarı, Mescid-i Aksa, Kutsal Kabir Kilisesi gibi yerleri barındırır. "Doğu Kudüs" terimi, bazen 1949'dan 1967'ye kadar Ürdün'ün hakimiyeti altında olan fakat 1967'den sonra İsrail hakimiyeti altında Batı Kudüs ile birlikte tek bir belediye altında birleştirilen 70 km²'lik alanı bazen de 1967 öncesi bir Ürdün belediyesi olan 6.4 km²'lik alanı tasvir eder. Filistin Devleti, Doğu Kudüs'ü başkent yapmak istemektedir fakat Kudüs tamamen İsrail'in kontrolünde olduğu için şu andaki fiili başkenti Ramallah'tır. İsrail ise 30 Temmuz 1980'de Kudüs Yasası ile Batı Kudüs ve Doğu Kudüs olmak üzere Kudüs'ün tamamını ebedi başkent ilan etmiştir.

Filistin Otoritesi pasaportu 1993 Oslo Anlaşması kapsamında Filistin Yönetimi'nin 2 Nisan 1995 yılından bu yana uluslararası seyahat amacı ile Filistin topraklarında yaşayan Filistin vatandaşları için Filistin Otoritesi tarafından verilen seyahat belgesidir. Sadece Batı Şeria'daki Filistin vatandaşlarına verilir. Filistin Otoritesi pasaportu, Filistin'de doğduğunu gösteren bir doğum belgesi ibraz eden herkes tarafından kullanılabilir. Kudüs'te yaşayan Filistinliler ancak Ürdün'den alınan geçici pasaport ve İsrail'den geçici alınma seyahat belgesi taşıyabilmektedirler. Filistin dışında doğan Filistinliler için pasaportun geçerli olup olmadığı hâlen net değildir. Bununla birlikte, pasaport verilmesi İsrail hükûmeti tarafından getirilen ek kısıtlamalara tabidir. İsrail, Geçici Anlaşma uyarınca güvenlik ihtiyaçları için gerekli olduğunu kabul etmektedir.

Filistin Yahudileri, tarihin herhangi bir anında Filistin'de yaşamış Yahudilere denir. İsrail devleti kurulmadan önce Filistin Yahudilerine "Yahudi cemaati" anlamına gelen Yişuv denmekteydi. 1881'de Yahudilerin Filistin'e olan göçleri başlamadan önce bölgede yaşayan Yahudilere "Eski Yişuv", 1881'den sonra göç edenlere "Yeni Yişuv" denmeye başlandı. Modern İsrail devleti 1948'de kurulduktan sonra, Filistinli Yahudiler İsrail vatandaşı olduğundan, "Filistinli Yahudi" terimi kullanılmamaya başlandı.

<span class="mw-page-title-main">Yahudiye</span> Antik İsrail ve Filistinde bir bölge

Yahudiye veya Yehud, İbranice Kutsal Kitap'ta bahsedilen, Filistin bölgesinin güneyinde yer alan tarihi İbrani ve İsrailli dağlık bölgesi ve bu bölgede daha sonra kurulmuş bazı devletlerin ismi. Bölgenin adı, İbrani din büyüğü Yakup'un oğlu olan Yehuda'nın adından gelmektedir ve Eski Ahit'de Yehuda'nın neslinin İsrailoğlu Yehuda kabilesi ve ilgili Yehuda Krallığı'nı oluşturduğundan bahsedilmektedir. Bölgenin adı sırasıyla Babil, Fars, Helen ve Roma, Haşmonayim, Hirodes ve tekrar Roma kontrolü altında korunmuştur.

Transürdün, Doğu Yakası/Şeria, Mavera-i Ürdün/Ürdün/Şeria'nın ötesi ya da Transürdün Yaylaları, Ürdün Nehri'nin doğusunda, Güney Levant'ın parçasıdır. Büyük bölümü günümüzde Ürdün topraklarının içinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">İsrail yerleşim birimleri</span>

İsrail yerleşim birimleri, İsrail vatandaşlarının yaşadığı, neredeyse tamamen Yahudilerden oluşan, İsrail’in 1967 Altı Gün Savaşı’nda ele geçirdiği topraklar üzerine inşa edilmiş olan yerleşim alanlarıdır. İsrail yerleşim birimleri günümüzde, içinde Doğu Kudüs’ün de bulunduğu Batı Şeria’daki Filistin topraklarında ve Suriye sınırları içinde olan Golan Tepeleri’nde bulunmaktadır. Daha öncelerde, İsrail 2005 yılında tek taraflı çekilmeden, Gazze Şeridi’nde 21, Batı Şeria’da 4 ve 1978 Mısır-İsrail Barış Anlaşması öncesinde, Mısır sınırları dahilinde olan Sina Yarımadası’nda 18 ayrı yerleşim birimi daha vardı. İsrail, barış anlaşmasından sonra yarımadadaki birimleri boşaltıp dağıttı. Uluslararası toplum yerleşim birimlerini uluslararası hukuka aykırı bulmaktadır ve Birleşmiş Milletler ise İsrail’in yerleşim birimleri inşa etmesini Dördüncü Cenevre Sözleşmesini ihlal etme olarak görmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Filistin toprakları</span> Orta Doğudaki topraklar

"Filistin toprakları" terimi, 1967'den beri İsrail'in işgal ettiği bölgeler olan, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni tanımlamak için uzun yıllardır kullanılmaktadır. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'dan "İşgal Altındaki Filistin Toprakları" olarak bahsetti ve bu terim UAD tarafından verilen Temmuz 2004'teki kararda yasal tanım olarak kullanıldı. 1999'dan bu yana, Birleşmiş Milletler (BM) resmî terminolojisinde, işgal edilmiş Filistin toprakları giderek diğer terimlerin yerini almıştır. Avrupa Birliği (AB) de bu kullanımı benimsemiştir. "İşgal Altındaki Filistin Bölgesi" terimi, BM ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından Ekim 1999 ile Aralık 2012 arasında Filistin Ulusal Yönetimi tarafından kontrol edilen alanlara atıfta bulunmak için kullanıldı. AB, aynı dönemde ara sıra "Filistin Yönetimi toprakları" gibi paralel bir terim de kullanmıştır.