Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.
Hangıl ya da Hangul, Kore alfabesidir. Hangıl, Korecede "h-a-n-g-ı-l" [한글] harflerine tekabül eden Kore harfleriyle yazılır. 1443 yılında Çosôn Hanedanlığı'ndan (*) Kral Sejong tarafından oluşturulmuştur.
Uluslararası Ses Abecesi veya Uluslararası Fonetik Alfabe, seslerin kâğıt üzerinde gösterilebilmesi için oluşturulmuş standart alfabedir. Tüm dillerdeki konuşma seslerini bir örnek biçimde kodlayabilmek için oluşturulmuş işaretler ve simgeler sistemidir. Bu sistemden en çok dilbilimde ve sözlüklerin hazırlanmasında yararlanılır.
Meroitik yazı, Meroë Krallığı'nın Meroitik dili yazmak için en azından MÖ 200 yılında kullandığı Mısır hiyeroglif ve Demotik kökenli bir alfabedir, ayrıca bir olasılıkla onu izleyen Nübye krallıklarının dilini yazmak için de kullanılmıştır. Eski Eski Nübyece daha sonraları Yunan uncial alfabesi ile yazıldığında bu alfabeye üç tane Meroitik glif (karakter) de dahil edilmiştir.
Yazı sistemi, bir dildeki unsurları ve tarif edilebilir durumları temsil etmek için kullanılan bir çeşit semboller sistemidir.
Harf, yazı yazmak için kullanılan semboldür. Harfler, Seslerin yazı sistemlerindeki karşılığıdır. Harflerin hepsi birleşerek alfabeyi oluştururlar. Yazı harfler dışında rakam, noktalama işaretleri ya da başka semboller içerebilir ama harfler yazının en temel öğesidir.
Çivi yazısı, kilden yapılma tabletlerin üzerine resimler ya da harf görevi gören ve sesleri temsil eden semboller ile özel bir teknikle yazılan; papirüsün bulunması ile son bulan tarihteki ilk yazı sistemidir. Maden Çağlarının sonunda, yaklaşık MÖ 3500'lerde Sümerler tarafından icat edilmiştir.
Kana, Japoncanın yazımında kullanılan heceyazılarıdır. Kana hiragana ve katakana olmak üzere ikiye ayrılır. Hiragana pek çok Japonca kökenli sözcük ve dil bilgisi unsurunun yazımında, katakana ise yabancı dil kökenli sözcüklerin ve ses yansımalarının yazımında kullanılır. /n/ sesini karşılayan 'ん' karakteri ve /a/ あ, /i/ い, /u/ う, /e/ え, /o/ お ünlü sesleri dışında her karakter bir ünlü ve bir ünsüzden oluşmak üzere hece şeklinde bir okunuşa sahiptir. Normal yalın halde kırk altı karakterden oluşurken yazımda bazı karakterlerin üzerinde ", veya sonrasında bir o vardır. Tenten ve maru, iki alfabede de sert bir sesi yumuşak bir sese çevirmek istediğiniz zaman kullanılır.
Japonca, Japonlar tarafından konuşulan Japon dil ailesine bağlı bir dildir. Başta Japonya ve Japon diasporasındakiler olmak üzere yaklaşık 128 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Japonya'da de facto millî dil olarak kabul edilip Palau'da tanınmış azınlık dilidir.
Luvice veya Luvi dili Anadolu dillerine mensup bir dildir. Aynı zamanda Hititlerin de hiyeroglif yazılarında kullandıkları dildir. Mısır ve Girit hiyeroglif yazısından farklı olan bu hiyeroglif yazısı, daha çok mühürlerde ve kaya anıtları gibi büyük yazıtlarda kullanılmıştır.
Brahmi alfabesi, ünlüleri ünsüz sembollerle ilişkilendirmek için bir aksan işaretleri sistemi kullanan bir abugidadır. Yazı sistemi, Maurya döneminden erken Gupta dönemine kadar yalnızca nispeten küçük evrimsel değişiklikler geçirdi ve MS 4. yüzyılda bile okuma yazma bilen bir kişinin Maurya yazıtlarını hala okuyabildiği düşünülmektedir. Bundan bir süre sonra, orijinal Brahmi yazısını okuma yeteneği kayboldu. En eski ve en iyi bilinen Brahmi yazıtları, kuzey-orta Hindistan'daki Asoka'nın MÖ 250-232'ye tarihlenen kayaya oyulmuş fermanlarıdır. Brahmi'nin deşifresi, 19. yüzyılın başlarında, Hindistan'daki Doğu Hindistan Şirketi yönetimi sırasında, özellikle Kalküta'daki Bengal Asya Topluluğu'nda, Avrupa'nın akademik ilgisinin odak noktası haline geldi. Brahmi, Cemiyetin sekreteri James Prinsep tarafından 1830'larda Cemiyetin dergisinde yayınlanan bir dizi bilimsel makalede deşifre edildi. Buluşları, diğerleri arasında Christian Lassen, Edwin Norris, H. H. Wilson ve Alexander Cunningham'ın epigrafik çalışmalarına dayanıyordu.
Ünsüz, sessiz ya da konsonant; m, r, g gibi, oluşması esnasında, kısmen de olsa, bir engele çarpan konuşma sesi. Ünsüzler, ünlülerle birlikte kullanılarak heceleri meydana getirirler: de, le, em, es, bi, si gibi.
Hece yazısı, yazılan her bir sembolün konuşmadaki bir heceyi belirtttiği bir yazı sistemidir. Abugidalardan farklı olarak hece yazılarında aynı ünsüz veya aynı ünlüyü taşıyan heceler düzenli olarak birbirine benzemez. Günümüzde en yaygın kullanılan hece yazıları arasında Japoncanın yazımında kullanılan Katakana ve Hiragana, Nuosu dilinin yazımında kullanılan Yi harfleri ve Çerokicenin yazıldığı Çeroki harfleri sayılabilir.
Abugida İngilizce telaffuz: [ˌɑːbuːˈɡiːdə], ya da diğer adıyla alfabetik hece yazısı, parçalı bir yazı sistemi çeşididir. Bu sistemde, birbirini takip eden her sessiz-sesli çifti tek bir birim olarak yazılır: Her birim bir sessiz harfi temel alır; sesli harf ise ikincil önem taşır. Bu özelliğiyle sessiz ve sesli harflerin aynı değerde öneme sahip olduğu alfabelerden, sesli harflerin eksik olduğu veya isteğe bağlı olarak yazıldığı ebcetlerden ve her bir hecenin birbirinden bağımsız birer sembol ile gösterildiği klasik hece yazılarından ayrılır. Abugidalar, Güney ve Güneydoğu Asya'da kullanılan Brahmî familyasına ait yazıları kapsar.
Türk yazı sistemleri Türk dilinin bütün tarihî ve çağdaş dönemlerinde kullanılmış olan alfabeleridir. Türklerin en geniş ölçüde kullandığı yazı sistemleri Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve Latin alfabesidir. Türk dilinin tarihi sürecinde ticari, kültürel, dinî vb. sebeplerle bu dilin yazımında Göktürk, Mani, Soğut (Sogd), Uygur, Brahmi, Tibet, Süryani, İbrani, Grek, Arap, Kiril, Latin asıllı alfabeler Türk diline çeşitli düzeyde uyarlanmış varyantlarıyla kullanılmıştır.
Tibet alfabesi ; Limbu, Lepça ve Fags-pa alfabeleri ile akraba olan Tibet merkezli bir alfabedir.
Fonetik transkripsiyon, semboller kullanılarak konuşma seslerinin her birinin bir karakterle gösterilmesidir. Fonetik transkripsiyonun en yaygın hali, bir fonetik alfabe kullanılarak yapılan çeşididir, bunun en bilineni Uluslararası Fonetik Alfabe’dir (IPA).
Arami alfabesi, Aramiler tarafından Fenike alfabesinden uyarlanmış ve MÖ 8. yüzyılda ayrı bir yazı haline gelmiş yazı sistemi. Aramice yazmak için kullanılan alfabe, Asur çivi yazısının yerine geçmiştir. Harflerin tümü ünsüz sesleri temsil etmiştir, ancak bu harflerin bazıları uzun ünlüleri belirtmek için de kullanılmıştır.
Üstdamaksıl ünsüzler, eklemlemenin diş yuvası sırtı ile sert damak arasında yer aldığı ünsüzlerdir. Bunlar bir tür taçsı ünsüz olup dilin ön tarafının kullanıldığı seslerdir. Eklemleme sürecinde dil, düz, içbükey veya kıvrak bir şekil alıp eklemleme yerine değdirilir.
Nihon-shiki, Japoncanın Latin alfabesine dönüştürmek için hazırlanan bir romanizasyon sistemidir. Japonca için başlıca romanizasyon sistemleri arasında en düzenli olanıdır ve kana yazı sistemiyle neredeyse bire bir ilişkisi bulunmaktadır.