İçeriğe atla

Ümraniye Katliamı

Ümraniye katliamı
Bölgeİstanbul
Tarih17 Mart 1978
Saldırı türü
Silahlı saldırı
Ölü5
İşleyenlerTİKKO

Ümraniye Katliamı ya da Ümraniye hadisesi,[1] 17 Mart 1978 tarihinde Ümraniye'nin 1 Mayıs Mahallesinde (şimdiki Mustafa Kemal Mahallesi) Milliyetçi İşçi Sendikaları Konfederasyonuna üye olan ve Giresun'un Çanakçı ilçesinden[2] gelen beş işçinin (Salih Uluğ, Ömer Bayraktar, Cevat Koca, Bahri Bilge ve Sinan Koca) Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO) mensupları tarafından öldürüldüğü olay.[3][4] Öldürülen işçilerin bazılarının kulakları kesilmiş, ikisinin gözleri oyulmuş, bazılarının da erkeklik uzuvları kesilmiştir. Her birinin başına da ateş edilmiştir.[3][4][5]

Olay

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Basın ve Halkla İlişkiler Şubesi Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, 17 Mart gecesi İçerenköy Taşocaklarında cesetleri bulunan Bahri Bilge, Salih Uluğ, Ömer Bayraktar, Cevat Koca ve Sinan Koca'nın, 15 Mart, çarşamba günü, 1 Mayıs Mahallesi'ne yaptıkları, fakat içinde oturmadıkları gecekondularını kontrola gittikleri Bahri Bilge'nin gecekondusuna bir kadının yerleştirilmiş olması nedeniyle mahallede kurulan halk komitesi üyeleriyle tartıştıkları belirtildi. Aynı Günün akşamı saat 20.00 sıralarında kahvede çay içerken, dışarıdan gelen ve komite üyesi oldukları bildirilen Burhanettin Yıldız, Kekeme Ayvaz, Aşık Ferhat ve Gavur Ali adlı kişiler tarafından silah tehdidi ile üzerlerinin aranıp kahveden çıkarıldıkları ve "faşistler" diye dövüldükleri ileri sürüldü. Açıklamada, beş işçiyi kahveden dışarı çıkaranlara daha sonra Mehmet Kurtoğlu, Dev-Genç'li Ömer, Ali, İsmail, Kazım Bayboğa, Hıdır Fırat, Erol Bektaş, Sabri Koçyiğit, Hasan Kara adlı kişilerin de katıldığı ve bu grup tarafından işçilerin dövülerek ve "faşistleri gecekondu sınırları dışına çıkartacağız" diyerek cesetlerin bulunduğu Taşocaklarına doğru götürüldüklerinin anlaşıldığı ileri sürüldü.[6]

Olay sonrası

17 Mart 1978 günü saat 22:00 sıralarında Karaman Çiftliği yolundaki taşocaklarına moloz dökmek için giden kamyon şoförü, cesetleri görerek İçerenköy Karakoluna haber verdi. Karakol polisleri, çevrede yaptıkları araştırma neticesinde 5 işçinin cesedini buldular. Daha sonra 2. Şube'den yardım istediler. 2. Şube'den gelen polis ekibi, saat 00:00 sıralarında çevrede araştırma yaparken üstlerine makineli tüfekle ateş açıldı. Polise ateş açanların 500 metre uzaklıktaki gecekondulardan ateş açtıkları, daha sonra karanlıktan yararlanarak kaçtıkları belirtildi.[7]

Olay sonrası açıklamalar

Kadıköy Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Tarık Göksu: "Olayın nedenlerinin henüz saptanmadığını, sanıklar hakkında daha bir ipucu elde edilmediğini, bu yüzden olayın siyasi yönü olup olmadığını söyleyemeyeceğini" belirtti.[7]

İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı: "Ümraniye'deki korkunç faciayla ilgili araştırma ve soruşturma sürmektedir. Buradaki cinayetlerin ideolojik mücadele görüntüsü altında gecekondu ticareti yapan çıkarcılarca işlenmiş olabileceğini gösteren belirtiler üzerinde durulmaktadır." dedi.[8]

İstanbul Valisi İhsan Tekin: "Cesetleri bulunan 5 kişinin hiçbir dernek, kuruluş ve sendika ile ilişkilerinin bulunmadığı kesinlikle saptanmıştır." dedi.[9]

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu: "Emniyet Görevlileri, Ümraniye'de gereken tedbirleri alsalardı bu 5 kişi ölmeyecekti, insanlık dışı bu cinayetler işlenmeyecekti. Bu 5 kişi ülkücü oldukları için kurulan 'halk mahkemelerinde' vahşice katledilmişlerdir. Bir olaylar zinciri vardır. Yetkililerin bu zinciri ortaya çıkarmasını bekliyoruz." dedi.[9]

Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği Başkanı Ali Rıza Öğüt: "Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi'ndeki insanlık dışı cinayetleri lanetlediklerini" bildirdi.[9]

MİSK Genel Başkanı Ömer Faruk Akıncı: "Ümraniye'de öldürülen 5 işçinin ekmek parası kazanmaktan başka bir eylemleri olmadığını" söyledi.[9]

Türkiye İşçi, Köylü Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: "İstanbul Üniversitesi'nde 6 öğrencinin katledilmesini ve yine aynı şekilde beş işçinin Ümraniye'de öldürülmesini lanetle karşıladıklarını" söyledi.[9]

Failler ve Af

Hıdır Fırat, Hıdır Özdemir, Hıdır Aktaş, Mehmet Kurtoğlu ve Hüseyin Gökdemir cinayet zanlısı olarak tutuklandılar. 19 Mart 1978’de Ümraniye’de işçileri kurşunlayan TİKKO’cular, 1991 Affı’nda serbest kaldılar.[10]

Konuyla ilgili yayınlar

  • Ümraniye İçinde Vurdular Bizi, Alper Aksoy, Ocak Yayınları 2003
  • İstanbul'a Bir Kent Kondu, Ümraniye, İletişim Yayınları 1996

Kaynakça

  1. ^ Nazlı Ilıcak, Makaleler: 1978, Cilt II, Kervan Yayınları, s. 174.
  2. ^ Çanakçı Gündem : Ümraniye İçinde Vurdular Bizi[]
  3. ^ a b Cumhuriyet 78-79, Matbaacılık ve Gazetecilik, T.A.Ş., 1979, s. 225.
  4. ^ a b "Ümraniye'de Ülkücü diye 5 işçiyi öldürmüşlerdi 17 Mart 1978". Medyanın görmezden geldiği, köşe yazarlarının unuttuğu, faillerinin bile bulunamadığı bir katliam... Memleketleri Giresun'ndan İstanbul'a çalışmak için gelen 5 işçi, milliyetçi oldukları gerekçesiyle 17 Mart 1978'de TKP-ML-TİKKO terör örgütü tarafından hunharca katledildi. Yeni Çağ. 17 Mart 2016. 19 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Eylül 2020. 
  5. ^ "ÜMRANİYE KATLİAMI". Yeni Ufuk Dergisi Yayın Kurulu. 25 Mayıs 2015. 29 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Eylül 2020. 
  6. ^ "Ümraniye'deki 5 işçinin 7 katil zanlısı yakalandı" - Bahattin Şenol, Milliyet,26 Mart 1978.
  7. ^ a b "Beş İşçi İşkenceyle Öldürüldü" - Erhan Akyıldız, Milliyet,19 Mart 1978.
  8. ^ "Bakan: "Mütecavizleri bilgi almak için ziyaret ettim" dedi. Milliyet,20 Mart 1978.
  9. ^ a b c d e "5 İşçinin öldürülmesiyle ilgili 80 kişi gözaltına alındı" - Erhan Akyıldız, Milliyet,20 Mart 1978.
  10. ^ "Cezaevinde Unutulan Ülkücüler", 19 Ocak 2011 21 Mart 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. URL erişim tarihi: 14 Haziran 2012

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Abdi İpekçi</span> Türk yazar ve gazeteci

Abdi İpekçi, Türk gazeteci, yazar ve insan hakları aktivistiydi. Türkiye'nin önde gelen günlük gazetelerinden biri olan ve o dönemde merkez sol bir siyasi duruşa sahip Milliyet'in genel yayın yönetmeniyken öldürüldü.

Haluk Kırcı, 8 Ekim 1978 günü Bahçelievler katliamında yedi Türkiye İşçi Partisi üyesi genci öldürmekten hüküm giyen, ilki 1988'de olmak üzere aralıklarla birkaç sefer cezaevine konulup toplamda 16 sene hapiste tutulduktan sonra nihayetinde 4 Şubat 2014 tarihinde tahliye edilen kişidir.

Güvenlik Korucusu diğer adıyla Köy Korucusu, 26 Mart 1985 tarihinde 442 sayılı Köy Kanununun 74. maddesinde yapılan değişiklikle muhtarın teklifi, kaymakamın kabulü ile gönüllü ya da valiliğin teklifi ve İçişleri Bakanı'nın onayı ile geçici olarak görev yapılan ve köy koruculuğu adıyla oluşturulan paramiliter kurum. İdari bakımdan kaymakamların, mesleki bakımdan ise Jandarma Bölük Komutanı'nın emir ve komutası altındadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Kanlı 1 Mayıs</span> 1977de İstanbulda İşçi Bayramı kutlamalarındaki saldırı

Kanlı 1 Mayıs veya 1 Mayıs Katliamı, 1 Mayıs 1977 günü Taksim Meydanı'nda kutlanan İşçi Bayramı'nda 34 kişinin hayatını kaybetmesi ve 136 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan olaydır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist</span> 1972de İbrahim Kaypakkaya ve arkadaşları tarafından kurulan yasa dışı Maocu komünist parti

Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP/ML), 24 Nisan 1972'de İbrahim Kaypakkaya ve arkadaşları tarafından kurulan yasa dışı komünist parti. Partinin siyasi düşünceleri doğrultusunda askeri kolu Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO) ve gençlik örgütü Türkiye Marksist-Leninist Gençlik Birliği'dir (TMLGB).

Mustafa Pehlivanoğlu, Türk Ülkücü militan. 10 Ağustos 1978'de dört kahvehaneyi otomatik silahla tarayıp 5 kişiyi öldürdüğü, 12 kişiyi yaraladığı iddia edilerek yargılandı ve 18 Ekim 1979'da idama mahkûm edildi. 12 Eylül Darbesi'nden sonra cezası infaz edildi. 1980-1984 arasında idam edilen 8'i sağ görüşlü 50 mahkûmdan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Üzeyir Garih cinayeti</span>

Üzeyir Garih cinayeti, 25 Ağustos 2001'de iş insanı Üzeyir Garih'in Yener Yermez adında bir kişi tarafından öldürülmesi olayıdır.

<span class="mw-page-title-main">Doğan Öz</span> Savcı

Doğan Öz, Türk hukukçu. Sultandağı'nda doğan Öz, ölümünden önce Ankara'da Cumhuriyet Savcısı Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Devletin içindeki Kontrgerilla yapılanmasını ve Türk derin devletini araştırırken, 24 Mart 1978 sabahı işe gitmek üzere evinden çıkıp arabasına bindiği sırada Ülkü Ocakları'nın bir parçası olan İbrahim Çiftçi tarafından öldürüldü. Öz'ün ölümünün gerçekleştiği koşullar ve suikastının kimler tarafından planlandığı, günümüzde bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir.

Türkiye, İsrail'in başkenti Kudüs'te gerçekleştirilen 1979 Eurovision Şarkı Yarışması'na katılımını onaylamış ve şarkısını, ülkenin kamusal yayın kuruluşu Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) tarafından düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Finali isimli ulusal final doğrultusunda Maria Rita Epik & 21. Peron tarafından seslendirilen "Seviyorum" olarak belirlemişti. Nitekim TRT, 1979 yılının Mart ayının başlarında ülkenin yarışmadan çekildiğini bildirdi.

Bahçelievler Katliamı, 8 Ekim 1978 günü Ankara'nın Bahçelievler mahallesinde Türkiye İşçi Partisi üyesi Latif Can, Efrahim Ezgin, Hürcan Gürses, Osman Nuri Uzunlar, Serdar Alten, Faruk Erzan ve Salih Gevence isimli gençlerin öldürüldüğü olaydır.

<span class="mw-page-title-main">Ataşehir</span> İstanbulun bir ilçesi (Anadolu Yakası)

Ataşehir, İstanbul'un Anadolu yakasında bulunan bir ilçedir. İstanbul'un doğu yarısında, Kocaeli Yarımadası'nın batı kısmında yer alan ilçenin denize kıyısı yoktur. 2008 yılında Kadıköy, Kartal, Ümraniye ve Üsküdar'dan bazı mahallelerin dâhil edilmesiyle ilçe statüsü kazanarak İstanbul'un 39 ilçesinden biri olmuştur. Güneybatıdan Kadıköy, batıdan Üsküdar, kuzeyden Ümraniye, doğudan Sancaktepe ve güneydoğudan Maltepe ilçeleriyle çevrilidir. İlçenin 2022 itibarıyla nüfusu 423.127'dir ve 17 adet mahalleye sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Münevver Karabulut cinayeti</span> Türkiyede işlenmiş bir kadın cinayetidir

17 yaşındaki lise öğrencisi Münevver Karabulut, 3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından öldürüldü. Cinayet duyulduktan sonra Türkiye kamuoyunda dikkat çekmiş ve büyük tepki oluşmuştur. Katil zanlısı Cem Garipoğlu cinayetten 197 gün sonra teslim olmuştur. Yargılama süreci 18 Kasım 2011 tarihinde mahkûmiyet kararının verilmesiyle sona ermiştir. Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde Silivri'de cezasını çektiği 5 No'lu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde bir ip ve poşet kullanarak intihar etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Muratağa, Sandallar ve Atlılar Katliamı</span>

Muratağa, Sandallar ve Atlılar Katliamı, 14 Ağustos 1974 tarihinde EOKA-B tarafından Kıbrıs'ın Muratağa, Sandallar ve Atlılar köylerinde Kıbrıs Türklerine karşı gerçekleştirilen katliam. Katliamda en genci 16 günlük, en yaşlısı ise 95 yaşında olmak üzere silahsız 126 Türk öldürülmüştür. 1960 nüfus sayımına göre üç köyün toplam nüfusu 248'di. Fakat halkın bir kısmı çeşitli nedenlerden göç etmişti. Katliamlara ilişkin anma günü tektir ve 14 Ağustos'tur. Bunun sebebi üç köyün birbiri ardına basılmasıdır. Muratağa ve Sandallar köylüleri aynı toplu mezara gömülmüştür ve mezardan toplam 89 kişi çıkarılmıştır. Muratağa ve Sandallar köyleri ile Atlılar köyünde yapılan katliamlar yine de bazen ayrı ayrı ele alınır. Katliamın Türk birlikleri tarafından keşfi ve cesetlerin bulunması 1/2 Eylül 1974 tarihinde gerçekleşmiştir.

Maraş Katliamı veya Maraş Olayları, 19 Aralık ile 26 Aralık 1978'de Kahramanmaraş'ta meydana gelen Aleviler'e, Kürtler'e ve solculara yönelik katliamdır. Yedi gün süren olaylar sırasında iddianameye göre 111 kişi öldürüldü. Aleviler'e ait 559 ev yakıldı, 290'a yakın iş yeri tahrip edildi. 23 yıl süren davalar sonunda 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapis cezası aldı. Katliamda önemli rol oynayan 68 kişiye ise ulaşılamadı. 12 Eylül Darbesi'ne sebep olan olaylardan biri olarak kabul edilmektedir.

Çetinkaya Mağazası katliamı, 25 Aralık 1991'de İstanbul Bakırköy İstanbul Caddesinde izinsiz gösteri yürüyüşü yapan PKK militanları tarafından gerçekleştirilen katliamdır. PKK'lılar Egebank, Kit, Arçelik, Emlak Bankası ve Çetinkaya Mağazası'na molotofkokteyli attılar. Dönemin Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Çetinkaya'nın kardeşinin sahibi olduğu Çetinkaya Mağazası'nda çıkan yangında 8'i kadın 1'i çocuk 12 kişi öldü. 14 kişinin yaralı kurtulduğu olayla ilgili olarak 47 kişi yakalanmıştır.

Bilge köyü katliamı ya da Mardin nişan töreni katliamı, köy korucusu Mehmet Çelebi tarafından 4 Mayıs 2009'da Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde en az kırk dört kişinin öldüğü bir nişan töreninde yapılmış bir katliamdır. Saldırı, en az iki maskeli saldırgan tarafından el bombaları ve otomatik silahlar kullanılarak gerçekleştirildi.

Balgat Katliamı, 10 Ağustos 1978'de Ankara'nın Balgat semtinde genellikle sol görüşlü kişilerin gittiği dört kahvehaneye Mustafa Pehlivanoğlu ve diğer Ülkücüler tarafından bir otomobilden otomatik silahlarla yaylım ateşi açılması sonucu 5 kişinin öldüğü saldırı. Katliamın faillerinden Mustafa Pehlivanoğlu, 12 Eylül Darbesi'nden sonra idam edildi.

Türkiye'de 12 Eylül 1980 Darbesi'ne giden süreç ; Türkiye'de siyasi, ekonomik, sosyal krizlerin yaşandığı ve 4.250'den fazla kişinin öldürüldüğü dönemdir. "Örtülü iç savaş" ve "küçük çaplı iç savaş" olarak da tanımlanmıştır.

Abdülaziz Kılıç, Türk işçi. 12 Aralık 1978'de paralarını gasbetmek amacıyla işçi Nusret Ateş'i başına keserle vurarak öldürdü, üç işçiyi yaraladı. Yargılandı ve ölüm cezasına çarptırıldı. 12 Eylül Darbesi'nden sonra 1980–1984 arasında idam edilen 24'ü adli suçlu 50 mahkûmdan biridir.

Bu sayfada, 1978 yılında Türkiye'de görevdeki siyasi kurumlar ve kişiler, yaşanan olaylar, doğan ve ölen kişiler yer alır.