İçeriğe atla

Ülser (dermatoloji)

Deri ülseri
Erythema nodosum - İltihabi bağırsak hastalıklarından muzdarip bazı hastalarda görülen deri ülserleri
UzmanlıkDermatoloji, cerrahi Bunu Vikiveri'de düzenleyin

Ülser deride ya da mukoza zarında oluşan ve dokunun parçalanmasıyla görülen yaralardır. Ülser epidermisin tamamen, dermis ve derialtı yağ tabakasının da kısmen kaybıyla sonuçlanabilir. Ülserler daha sıklıkla alt uzuvlarda ve gastrointestinal sistemde görülür. Deride ortaya çıkan ülser etrafı kızarmış deri ile çevrili iltihablanmış doku olarak gözlemlenir. Sıcak ya da soğuğa maruz kalındığında, deri tahriş olduğunda ya da kan dolaşımı ile ilgili sıkıntılarda deri ülseri görülebilir. Ayrıca uzun süre hareket edilemediği durumlarda dokuların üzerindeki basınç nedeniyle de görülebilir. Bu nedenle kan dolaşımında oluşan stres genel olarak yatak yarası olarak bilinen decubitus ülserine dönüşür.[1] Ülserler sıklıkla enfekte olur ve irin oluşur.

Sınıflandırma

Ülser sınıflandırılmasında Wagner skalası kullanılır:[2]

EvreTanım
0Sağlam deri ile birlikte kemik çıkıntısı +/- kallus oluşumu
1Selülit, süperfisyel lezyon
2Subcutan infeksiyon, fasiit, tendinit
3Osteomiyelit
4Lokalize gangren
5Yaygın gangren

Notlar

  1. ^ Kumar, Vinay; Fausto, Nelso; Abbas, Abul (2004) Robbins & Cotran Pathologic Basis of Disease (7th ed.). Saunders. Page 1230. ISBN 0-7216-0187-1.
  2. ^ Bhat, Sriram (2013). Srb's Manual of Surgery, 4e. Jaypee Brothers Medical Pub. s. 17. ISBN 9789350259443. 
Sınıflandırma


İlgili Araştırma Makaleleri

A vitamini, göz problemlerini ve körlüğü önler. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirerek cilt sorunlarını engeller. Ayrıca sindirim sisteminde oluşan ülserleri tedavi eder; soğuk algınlığına ve böbreklerde, mesanede, akciğerlerde ve mukus zarlarında enfeksiyonlara karşı vücudu korur. Eksikliğinde gece körlüklerine benzer hastalıklar görülür.

<span class="mw-page-title-main">Lupus</span>

Lupus, teknik adıyla Sistemik Lupus Eritematozus (SLE) veya Yaygın Lupus Kızarıklığı, Otoimmun, Kelebek Hastalığı kökenli multisistem hastalıklarının en sık görülen tipik örneğidir. Lupus sözcüğü, Latincede “kurt” anlamında olup ciltte çıkan yaraların yıkıcı özelliğini ifade eder. 1872 yılında Kaposi, hastalığın sadece cildi değil vücudun değişik organlarını etkileyen bir hastalık olduğunu fark etmiştir. Otoimmun antikorların büyük bölümü ANA niteliğindedir. Sessizce gelişebilir ya da akut olarak başlar. Ateşli ataklar biçiminde alevlenmeler gösterir. Organizmanın tümünü etkileyebilir, ancak deri, eklemler, böbrekler ve seröz zarlar zarar gören başlıca dokulardır.

<span class="mw-page-title-main">Dericilik</span>

Dericilik, derinin fiziksel ve kimyasal işlemlere tabi tutulup kullanılacak hale getirilmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Şarbon</span> Bacillus anthracis adlı bakteri nedeniyle oluşan bulaşıcı bir hastalık

Şarbon, antraks veya anthrax; Bacillus anthracis adlı bakteri nedeniyle oluşan zoonotik karakterde bulaşıcı bir hastalık.

<span class="mw-page-title-main">Peptik ülser</span>

Ülser, deri ve mukozaların nekrozlu yangısıdır. Dr. Barry Marshall ve Dr. Robin Warren peptik ülserlerin oluşmasında Helicobacter pylori adı verilen bir bakterinin etkili olduğunu saptamışlar ve bu buluşları nedeniyle 2005 yılı Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü almaya hak kazanmışlardır. Peptik ülser hastalığı ve Helicobacter pylori'nin zaman çizelgesi oldukça ilginç bir süreci göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Gamze</span>

Gamze bazı insanlar gülümsediğinde yanaklarında, alttaki et nedeniyle, oluşan derideki görülebilir çukurdur. Ölü hücrelerden dolayı yanakta çökme meydana gelir.

Deri veremi, Mycobacterium tuberculosis'in (Koch basili), seyrek olarak Mycobacterium bovis'in, nadiren de BCG aşısının neden olduğu müzmin, progressif, bildirimi zorunlu bir hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Deri</span> omurgalılarda yumuşak dış örtü organı

Deri, cilt veya ten, bazı hayvanların vücutlarını kaplayan en üst katman olup, altında barındırdığı kas ve organları koruyan doku tabakalarından oluşan bir örtü sistemi organıdır. Bu tabakanın altında yağ tabakası vardır. Yağ tabakası canlının vücudunu sıcak tutar ve darbelere karşı korur. Burada bulunan ter bezleri boşaltıma yardımcı olur. Deri solunumu nemli vücut yüzeyinde gerçekleşir. Hücrelerde oluşan (O2) oksijen difüzyonla atılır. CO2'de difüzyonla atılır. Bu canlıların gelişmiş organları yoktur. Dış ortamla gaz alışverişi nemli deriden difüzyonla geçer. Derinin nemli kalması mukus tabakası ile gerçekleşir.

<span class="mw-page-title-main">Kene</span>

Ixodida veya kene, Parasitiformes üsttakımına bağlı bir hayvan takımıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kanama</span>

Kanama, canlı bir organizmada kanın kalp ve damar boşluğu (lümeni) dışına çıkmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sedef hastalığı</span>

Sedef hastalığı (psoriasis), deride kabartılarla karakterize, uzun süreli, bulaşıcı olmayan bir otoimmün hastalık. HLA-Cw6 doku uygunluk antijeni birçok türünde genetik yönü oluşturur. Bu nedenle bazı hastaların ailelerinde de hastalık görülebilmektedir. Bazı ilaçlar ve duygusal dalgalanmalar hastalığı ortaya çıkarabilir veya aktifleştirebilir.

<span class="mw-page-title-main">Epifiz</span> beyinde yerleşen önemli bir nokta

Epifiz, omurgalıların beyninde yer alan mercimek tanesi büyüklüğünde bir bezdir. Uyku paternini ve mevsimsel fotoperiyotları düzenleyen melatonini ve DMT salgılar. Diğer ismi pineal bezdir.

<span class="mw-page-title-main">İki ön dişliler</span> memeli takımı

İki ön dişliler, içerdiği 140 civarında tür ile keseliler infra sınıfının en büyük takımıdır. En tanınmış üyeleri Kangurular, Koalalar ve Vombatlar'dır.

Reye sendromu, genellikle influenza (grip) veya suçiçeği gibi bir viral enfeksiyondan sonra özellikle aspirin alınmasıyla ortaya çıkar. Son yıllarda çocuklara ateş düşürücü olarak aspirin verilmemesi, doktorların bu konuda aileleri bilinçlendirmesi sonucu sıklığı giderek azalmıştır. Çoğu kez enfeksiyonun iyileşme döneminde aniden bulantı-kusma ve döküntülerle başlar, ancak aspirin alınmadan da ortaya çıkabilen vakalar vardır. Tam sebebi bilinmese de hücrelerin enerji santrali gibi çalışan mitokondrinin metabolik fonksiyonlarında bir bozulmaya bağlı olarak ortaya çıkar. Birçok organ etkilenmekle birlikte, karaciğer ve beyin en çok etkilenen organlardır. Karaciğerde genellikle yağlanma olur, ancak sarılık gibi karaciğer hastalığı belirtileri olmaz. Beyinde ciddi ödeme bağlı olarak şuur kaybıyla giden ağır bir ensefalopati tablosu görülür. Kalp, böbrek ve pankreasta da daha az seviyede yağlanma görülebilir. Erken tanı hayat kurtarıcıdır, şüphe olduğu anda, erkenden şuur kapanmadan önce yoğun bakım ünitesine alınmalı ve sıklıkla görülen kan şekeri düşüklüğüyle (hipoglisemi) ve beyin ödemiyle mücadele edilmelidir.

Dermis, derinin epidermis ile deri altı doku arasında bulunan, bağ dokudan oluşan ve vücudu darbelere karşı koruyan katmanıdır. İki bölümden oluşur; epidermis ile bağlantılı üst kısmında bulunan papiller bölge ile daha kalın olan alt kısmında bulunan retiküler dermis. Dermis, epidermise bazal zar yoluyla sıkıca bağlıdır. Dermisin yapısal bileşenleri kollajen, elastik fibriller ve zemin maddesidir. Ayrıca içinde dokunma ve ısı hissi sağlayan mekanoreseptörler, kıl kökleri, ter bezleri, yağ bezleri, apokrin bezleri, lenf damarları ve kan damarları vardır.

<span class="mw-page-title-main">Layşmanyaz</span>

Layşmanyaz, Leishmania cinsi protozoa parazitlerinin sebep olduğu ve belli tatarcık (yakağan) sineği türlerinin ısırmasıyla bulaşan bir hastalıktır. Hastalık kütanöz, mukokütanöz ve viseral layşmanyaz (kala-azar) olmak üzere üç şekilde görülür. Kütanöz tip hastalığa deri ülserleri eşlik ederken, mukokütanöz tipte deri, ağız ve burun ülserleri görülür. Viseral (içorgansal) layşmanyaz ise deri ülserleriyle başlar ve daha sonra ateş, alyuvar sayısında azalma ve dalak ile karaciğerde büyüme görülür.

<span class="mw-page-title-main">Selülit (enfeksiyon)</span>

Bu madde deriyi etkileyen bakteriyel enfeksiyon hakkındadır. Cilt altı yağ dokusunun sebep olduğu pürüzlü görünüm için selülit maddesine bakınız.

<span class="mw-page-title-main">Ülser</span> Vikimedya anlam ayrımı sayfası

Erozyon (erosion) ve Ülser (ulcus), deri ve mukozaların nekrozlu yangısıdır. Deri ve mukozalardaki yüzeysel nekrozla erozyon (erosion) denir. Yalnız epitel tabakası or­tadan kalkmıştır. Rejenerasyonla iz bırakmadan iyileşir ya da derinleşerek ülser halini alır. Bir ülserde, deri ve mukozanın epitel örtüsüyle birlikte daha derin katmanlar da nekroza uğrar, erir ve yerinde defekt bırakır.

Prekanseröz lezyon, bazı hastalıklarda kanser olmayan ancak kanserleşme riski olabilen lezyonlardır. Bu eğilim bazılarında fazla, bazılarında daha azdır. Kanserojen etkilerle bir ya da birden fazla hücrede oluşan DNA zararları ile klinikte tanımlanabilen tümör kitlesinin oluşması arasında sessiz bir dönem (lag period) vardır. Prekanseröz bir lezyonun kansere dönüşmesi (epikarsinogenez) “lag period” ile ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">Tropikal ülser</span>

Tropikal ülser, daha çok orman küfü olarak bilinir, mycobacterumu içeren bir grup mikroorganizmanın etkili olduğu bir polimikrobiyal enfeksiyon nedeniyle ortaya çıkan kronik ülseratif deri lezyonudur. Bu durum tropikal iklimlerde yaygındır.