İçeriğe atla

Ülke içinde yerinden edilmiş kişi

Ülke içinde yerinden edilmiş kişiler
Toplam nüfus
37,494 milyon (2016[1])
Önemli nüfusa sahip bölgeler
Orta Doğu ve Kuzey Afrika13,933 milyon
Avrupa ve Kuzey Asya10,804 milyon
Sahra Altı Afrika10,762 milyon
Amerika7,113 milyon
Asya ve Pasifik2,879 milyon

Ülke içinde yerinden edilmiş kişi (ÜİYEK), evini terk etmeye zorlanan ancak ülke sınırları içinde kalan kişidir.[2] Bir mültecinin yasal tanımlarına girmeseler de, genellikle mülteci olarak anılırlar.[3]

2008 Nord-Kivu savaşı sırasında ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kampta açılan ateş sonucu kaçan köylüler
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sırasında ülke içinde yerinden edilmiş insanlarla
Okie anne ve çocukları, 1930'larda Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Dust Bowl yüzünden ülke içinde yerinden edildiler

2014'ün sonunda, dünya çapında 38,2 milyon yerinden edilmiş kişi olduğu tahmin ediliyordu; bu, ÜİYEK'lere ilişkin küresel istatistiklerin mevcut olduğu ilk yıl olan 1989'dan bu yana en yüksek seviyedir. 3 Mayıs 2022 itibarıyla en büyük yerinden edilmiş nüfusa sahip ülkeler Ukrayna (8 milyon),[4][5][6][7] Suriye (7,6 milyon), Etiyopya (5,5 milyon),[8] Kongo Demokratik Cumhuriyeti (5,2 milyon), Kolombiya (4,9 milyon),[9] Yemen (4,3 milyon),[10] Afganistan (3,8 milyon),[11] Irak (3,6 milyon), Sudan (2,2 milyon), Güney Sudan (1,9 milyon), Pakistan (1,4 milyon), Nijerya (1,2 milyon) ve Somali'dir (1,1 milyon).[12]

Birleşmiş Milletler ve BMMYK, Cenevre merkezli Ülke İçinde Yerinden Edilme İzleme Merkezi aracılığıyla dünya çapında yerinden edilmiş kişilerin izlenmesini ve analizini desteklemektedir.[2][13]

Tanım

1951 Mülteci Sözleşmesi kapsamında 'mülteci'nin geçerli bir tanımı olmasına rağmen, ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin (ÜİYEK) evrensel bir yasal tanımı yoktur; sadece Afrika ülkeleri için bölgesel bir anlaşmada bu tanım bulunur. (bkz. Kampala Sözleşmesi) Ancak, bir Birleşmiş Milletler raporu olan Ülke İçinde Yerinden Edilmeye İlişkin Yol Gösterici İlkeler şu tanımı kullanır:

Özellikle silahlı çatışma, genel şiddet durumları, insan hakları ihlalleri veya doğal ya da insan kaynaklı felaketlerin bir sonucu olarak veya bunların etkilerinden kaçınmak amacıyla evlerini veya mutat ikamet yerlerini terk etmeye zorlanan veya terk etmek zorunda kalan ve uluslararası olarak tanınan bir devlet sınırını geçmemiş olan kişiler veya kişi grupları.[14]

Yukarıda ülke içinde yerinden edilmenin iki önemli unsuru (zorlama ve ülke içi hareket) vurgulanmakla birlikte, Yol Gösterici İlkelerin katı bir tanımdan ziyade "ihtiyaçları Yol Gösterici İlkelerin ilgi alanına giren kişiler kategorisine ilişkin açıklayıcı bir tanımlama" sunduğunu belirtmek önemlidir.[15] Bu şekilde belge "yasal kesinlikten ziyade kasıtlı olarak esnekliğe yönelmektedir"[16] çünkü "özellikle" kelimesi yerinden edilme nedenleri listesinin kapsamlı olmadığını göstermektedir. Ancak, Erin Mooney'in de belirttiği gibi, "ülke içinde yerinden edilmeye ilişkin küresel istatistikler genellikle sadece çatışma ve insan hakları ihlalleri nedeniyle yerinden edilenleri saymaktadır. Dahası, yakın zamanda yapılan bir çalışma, ÜİYEK kavramının daha da dar bir şekilde tanımlanmasını ve şiddet nedeniyle yerinden edilen kişilerle sınırlandırılmasını önermiştir."[17] Bu nedenle, ülke içinde yerinden edilmenin kapsamlı olmayan nedenlerine rağmen, birçok kişi yerinden edilmiş kişileri, uluslararası bir sınırı geçmeleri halinde mülteci olarak tanımlanacak kişiler olarak kabul etmektedir; bu nedenle, mülteci terimi genellikle yerinden edilmiş kişilere uygulanmaktadır.

ÜİYEK popülasyonları

Nüfus, sabit olmadığı için ülke içinde yerinden edilmiş kişiler için kesin rakamlar elde etmek çok zordur. ÜİYEK'ler evlerine dönerken diğer insanlar kaçıyor olabilirler, bir kısmı ise insani yardımdan yararlanmak için periyodik olarak ÜİYEK kamplarına dönebilirler. Sudan'ın batısındaki Darfur'da olduğu gibi büyük kamplarda yaşayan yerinden edilmiş kişilerin durumu nispeten iyi rapor edilirken, daha büyük kasaba ve şehirlere kaçan yerinden edilmiş kişileri değerlendirmek çok zordur. Birçok durumda, resmi rakamları, sahadaki operasyonel insani yardım kuruluşlarından elde edilen ek bilgilerle desteklemek gerekir. Bu nedenle, 24,5 milyon rakamı bir tahmin olarak ele alınmalıdır.[18] Ek olarak, çoğu resmi rakamlar yalnızca çatışma veya doğal afetler nedeniyle yerinden edilmiş kişileri içerir. Kalkınma kaynaklı ÜİYEK'ler genellikle değerlendirmelere dahil edilmezler. Tüm ÜİYEK'lerin %70 ile 80'inin kadın ve çocuklar olduğu tahmin edilmektedir.[19]

2010 yılında ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin ve mültecilerin %50'sinin kentsel alanlarda olduğu ve birçoğunun bir daha eve dönme olasılığı çok düşük olan uzun süreli yerinden edilmiş kişiler olduğu düşünülüyordu. 2013 yılında yapılan bir araştırma, bu uzun süreli kentsel yerinden edilmelere uluslararası yardım ve yönetişim tarafından gereken önemin verilmediğini, çünkü tarihsel olarak kırsal kamusal yerinden edilme müdahalelerine odaklanıldığını ortaya koydu.[20] Çalışma, bu uzun süreli kentsel yerinden edilmenin, yerinden edilenlere ve ev sahibi toplumlara yönelik yaklaşımda temel bir değişikliğe ihtiyacı olduğunu savunuyor. Kentsel yerinden olmaya yönelik tepkileri yeniden çerçevelemenin insan hakları ve kalkınma aktörlerini ve yerel ve ulusal hükûmetleri de içereceğini belirtiyorlar. Yerinden edilmiş nüfusun sergilediği maharet ve metanetin, kentsel alanların sunduğu kendine yeterlilik ve güvenlik fırsatlarının ve yerinden edilenlerin ev sahibi toplumlara katkıda bulunabileceğinin yansıtılması için konuya ilişkin anlatıda bir değişikliğe ihtiyaç duyulduğu çağrısında bulunuyorlar.[20] Ülke dağılımına göre güncellenmiş bir döküm çevrimiçi olarak bulunabilir.[21]

2007-2014 yılları arasında ülke/bölgelere göre BMMYK tarafından kayıt altına alınan ÜİDEK'ler ve ÜİDEK benzeri durumdaki kişiler[22]
Ülke/bölge 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Afganistan129.300 153.700 230.700 297.100 351.900 447.500 486.300 631.300
Azerbaycan686.600 686.600 603.300 586.000 592.900 599.200 600.300 609.000
Bosna-Hersek135.500 131.000 124.500 113.600 113.400 113.000 103.400 84.500
Burundi13.900 100.000 100.000 100.000 157.200 78.800 78.900 78.900
Orta Afrika Cumhuriyeti147.000 197.000 197.000 197.000 192.500 106.200 51.700 894.400
Çad112.700 178.900 166.700 170.500 231.000 124.000 90.000 19.800
Kolombiya3.000.000 3.000.000 3.000.000 3.304.000 3.672.100 3.888.300 3.943.500 5.368.100
Kongo3500
Fildişi Sahili709.200 709.000 686.000 519.100 517.100 126.700 45.000 24.000
Hırvatistan4000 2900 2500 2300 2100
Kongo Demokratik Cumhuriyeti1.075.300 1.317.900 1.460.100 2.050.700 1.721.400 1.709.300 2.669.100 2.963.800
Gürcistan246.000 271.300 329.800 352.600 360.000 274.000 279.800 257.600
Irak1.834.400 2.481.000 2.647.300 1.552.000 1.343.600 1.332.400 1.131.800 954.100
Kenya250.000 404.000 399.000 300.000 300.000
Kırgızistan80.000 163.900
Lübnan200.000 70.000
Libya93.600 59.400 53.600
Mali227.900 254.800
Karadağ16.200 16.200
Myanmar58.500 67.300 67.300 62.000 239.200 339.200 430.400 372.000
Nepal100.000 50.000
Nijerya360.000
Pakistan155.800 155.800 1.894.600 952.000 452.900 758.000 747.500
Filipinler139.500 159.500 1200 117.400
Rusya158.900 263.700 91.500 79.900 75.400
Sırbistan227.600 226.400 225.900 224.900 228.400 228.200 227.800 227.500
Somali400.000 1.000.000 1.277.200 1.392.300 1.463.800 1.356.800 1.133.000 1.133.000
Güney Sudan223.700 209.700 345.700 331.100
Sri Lanka469.000 459.600 504.800 434.900 273.800 138.400 93.500 42.200
Sudan1.325.200 1.225.000 1.201.000 1.079.100 1.602.200 2.033.100 1.873.300 1.873.300
Suriye2.016.500 6.520.800
Doğu Timor155.200 62.600 15.900
Uganda1.814.900 1.236.000 853.000 428.600 125.600
Yemen77.000 100.000 250.000 193.700 347.300 385.300 306.600
Zimbabve54.300 57.900 60.100
MONUSCO'nun Birleşmiş Milletler'in 70. kuruluş yıldönümü çerçevesinde düzenlediği fotoğraf sergisinin resmi açılışı. Fotoğrafta MONUSCO Başkanı Martin Kobler (1. solda), Lambert Mende (ortada) ve MONUSCO Halkla İlişkiler Birimi Direktörü Charles Antoine Bambara, ülke içinde yerinden edilmiş bir kişiyi gösteren bir resim hakkında yorum yapıyor.
Kosova Savaşı sırasında Sırp ve diğer Arnavut olmayan mülteciler. Sırbistan, Avrupa'da en fazla sayıda mülteci ve ülke içinde yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapıyor.[23][24][25]

Önemli ÜİYEK kampları

  • Nijerya'da çok sayıda ÜİYEK kampı ve özellikle de Borno Eyaletinde çok sayıda ÜİYEK kampı bulunmaktadır.
  • Yakın zamana kadar Sri Lanka'da birçok ÜİYEK kampı vardı.

Koruma ve yardım

ÜİYEK'leri koruma ve onlara yardım etme sorunu yeni bir konu değildir. Uluslararası hukukta, ülkelerinde ÜİYEK'lere yardım ve koruma sağlamak ilgili hükûmetin sorumluluğundadır. Ancak, yerinden edilenlerin çoğu iç çatışma ve şiddetin bir sonucu olduğundan veya merkezi devletin otoritesinin şüpheli olduğu durumlarda, yardım ve koruma sağlamaya istekli bir yerel otorite bulunmamaktadır.[26] 11 ülkede yaklaşık 5 milyon yerinden edilmiş kişinin "hükûmetlerinden önemli bir insani yardım almadığı" tahmin ediliyor.[19] Bu koşullar altında, insani temelli rehabilitasyon politikaları, bu hassas grupları yerel sosyal hizmetlere entegre ederek ve iş, eğitim ve sağlık fırsatlarına erişimlerini sağlayarak bu gruplar arasındaki fırsat eşitsizliğini azaltmayı amaçlamalıdır; aksi takdirde yeni çatışmalar patlak verebilir.[27]

Mültecilerin durumundan farklı olarak, mültecilerin yanı sıra ülke içinde yerinden edilmiş kişileri koruma ve onlara yardım etme konusunda genel sorumluluğu olan hiçbir uluslararası insani yardım kurumu yoktur. Bazı kuruluşlar belirli durumlarda bu görevi üstlenmişlerdir.

BMMYK

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) 14 Aralık 1950 tarihli ve 428 (V) sayılı Genel Kurul Kararı ile "Mültecilerin Statüsüne İlişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve 1967 Protokolü rehberliğinde.... mültecilerin dünya çapında korunması ve mülteci sorunlarının çözümü için uluslararası eylemi yönetmek ve koordine etmek" üzere görevlendirilmiştir.[28] BMMYK geleneksel olarak, en azından 1972'den beri bir ülke içinde yerinden edilenlere yönelik yardım ve rehabilitasyon programları olmasına rağmen, yerinden edilmiş kişiler için özel bir yetkisi olmadığını savunmuştur.[29] 2000'li yılların ortalarına kadar, BM genel sekreteri tarafından özel bir talepte bulunulduğu ve ilgili devletin rızasıyla belirli bir durumda yerinden edilmiş kişilere yardım ederek yanıt vermeye istekli olduğu durumlara dahil olmuştur.[26] 2005 yılında yaklaşık 5,6 milyon yerinden edilmiş kişiye (25 milyondan fazla) yardım ediyordu, ancak Afrika'da sadece yaklaşık 1,1 milyon kişiye yardım ediyordu.[30][31]

BMMYK 2005 yılında diğer insani yardım kuruluşlarıyla bir anlaşma imzaladı. "Bu anlaşma uyarınca BMMYK, ülke içinde yerinden edilmiş kişiler için koruma, acil barınma ve kamp yönetimi konularında öncü sorumluluğu üstlenecektir."[32] 2019 yılında BMMYK, ülke içinde yerinden edilme durumlarına kararlı ve öngörülebilir bir şekilde müdahale etme taahhüdünü yeniden teyit eden güncellenmiş bir ÜİYEK politikası yayınladı.[33]

ICRC

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, silahlı çatışmaların ortasında sivilleri etkileyen uluslararası insancıl hukukun uygulanmasını sağlamakla görevlidir. Geleneksel olarak ülke içinde yerinden edilen siviller ile evlerinde kalanlar arasında ayrım yapmamaktadır. 2006 yılında yapılan bir politika açıklamasında ICRC şunları belirtti:

ICRC'nin genel amacı, silahlı çatışma ve diğer şiddet durumlarına maruz kalan insanların acılarını hafifletmektir. Bu amaçla örgüt, diğer insani yardım örgütlerinin faaliyetlerini de göz önünde bulundurarak, yerinden edilmiş olsun ya da olmasın, bu kişilere etkili ve verimli yardım ve koruma sağlamaya çalışmaktadır. ICRC, dünyanın farklı bölgelerindeki uzun deneyimlerine dayanarak, sivil nüfusa yönelik olarak, hem yerinden edilmiş kişilerin hem de yerel ve ev sahibi toplulukların en acil insani ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış bir bütün olarak operasyonel bir yaklaşım tanımlamıştır.[34]

Bununla birlikte, Operasyon Direktörü daha önce yerinden edilmiş kişilerin "barınaktan ve alışageldikleri gıda, su, ilaç ve para kaynaklarından mahrum kaldıklarını, farklı ve genellikle daha acil maddi ihtiyaçları olduğunu" kabul etti.[35]

İşbirliğine dayalı yaklaşım

Ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere uluslararası düzeyde kurulan önceki sistem, yerinden edilmiş kişileri koruma ve onlara yardım etme sorumluluğunun BM kuruluşları, yani BMMYK, UNICEF, WFP, UNDP, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Uluslararası Göç Örgütü (IOM), ICRC ve uluslararası STK'lar arasında paylaşılması nedeniyle işbirliğine dayalı yaklaşım olarak adlandırılıyordu. Koordinasyon, ilgili ülkedeki BM Acil Yardım Koordinatörünün ve İnsani Yardım Koordinatörünün sorumluluğundadır.[36] 2004 yılında oluşturulan ve BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisinde (OCHA) bulunan Kurumlar Arası Yerinden Edilme Bölümü tarafından onlara yardım edilmektedir.[37]

Orijinal işbirliğine dayalı yaklaşım giderek artan eleştirilere maruz kaldı. Roberta Cohen şöyle bildiriyor:

Neredeyse tüm BM ve bağımsız değerlendirmeler, yerinden edilmiş kişiler söz konusu olduğunda işbirlikçi yaklaşımı yetersiz bulmuştur. Öncelikle, sahada yardım ve koruma için gerçek bir sorumluluk odağı yoktur... Farklı kurumlar kendi yetki alanları, kaynakları ve çıkarları temelinde müdahil olmak istedikleri durumları seçmekte özgür olduklarından, eylemin öngörülebilirliği de yoktur. Her yeni acil durumda, hangi kurumun ya da bunların hangi kombinasyonunun devreye gireceğini kimse kesin olarak bilemez.[38]

2005 yılında, özellikle BMMYK'nin kampların ve acil durum barınaklarının korunması ve yönetimi sorumluluğunu üstlenmesiyle, farklı insani yardım kuruluşlarına sektörel sorumluluklar vererek sorunu çözme girişiminde bulunuldu.[38] Zorunlu Göç İncelemesi, "İşbirlikçi Müdahale kapsamında kurumlara dağıtılan resmi bir sorumluluk olmadığı için sorumluluktan feragat etmenin mümkün olduğunu ve bu nedenle ajanslar vaatlerinden caydığında hesap verme sorumluluğunun olmadığını" belirtti.[39]

Benzer şekilde, mülteciler üzerine yapılan araştırmalar, yerinden edilmiş insanlara yardım etmenin kilit bir yolu olarak sektörler arası bir işbirliğini önerdi.[40]

Kümelenme yaklaşımı

Kümelenme yaklaşımı, yeni tanımlanan boşlukları kapatmaya çalışmak için belirli alanlardaki operasyonları koordine etmek için bireysel ajansları 'sektör liderleri' olarak belirler. Kümelenme yaklaşımı, 2004 ve 2005 yıllarında Darfur'daki krize verilen zayıf operasyonel yanıttan kaynaklanan koordinasyon ve kapasiteye ilişkin endişeler ve dönemin ERC Başkanı Jan Egeland tarafından yaptırılan İnsani Yardım Müdahale İncelemesinin (HRR) eleştirel bulguları üzerine tasarlanmıştır. Egeland, sektörlerin liderliğinin güçlendirilmesi çağrısında bulundu ve farklı düzeylerde (merkez, bölgesel, ülke ve operasyonel) “kümeler” kavramını tanıttı'.

Kümelenme yaklaşımı küresel ve yerel düzeylerde işlemektedir. Küresel düzeyde bu yaklaşım, daha iyi acil durum kapasitesi geliştirerek, uygun şekilde eğitilmiş teknik uzmanlığa ve gelişmiş malzeme stoklarına tutarlı erişim sağlayarak ve ilgili tüm insani yardım ortaklarının artan katılımını güvence altına alarak on bir temel 'boşluk' alanında kapasite oluşturmayı amaçlamaktadır. Saha düzeyinde, kümelenme yaklaşımı, insani yardım kuruluşlarının (BM/Kızılhaç-Kızılay/IO'lar/STK'lar) kümelerini belirli sektörlerde veya faaliyet alanlarında müdahale etmek üzere harekete geçirerek koordinasyon ve müdahale kapasitesini güçlendirir; her kümenin HC ve Ülke Ekibi tarafından kararlaştırıldığı üzere açıkça belirlenmiş ve hesap verebilir bir lideri vardır. Küresel düzeyde belirlenen lider kuruluşlar hem operasyonlara doğrudan katılır hem de kendi alanlarındaki diğer kuruluşlarla koordinasyon sağlar ve onları denetler, sonuçları belirlenmiş bir emir komuta zinciri aracılığıyla zirvedeki ERC'ye raporlar. Bununla birlikte, lider kurumlar "son çare sağlayıcıları" olarak sorumludur; bu da küme liderlerinin kendi sorumluluk alanlarında yeterli ve uygun bir müdahale sağlamak için ellerinden geleni yapma taahhüdünü temsil eder. Kümelenme yaklaşımı, Aralık 2005'te IASC tarafından kabul edilen ve daha sonra sekiz kronik insani kriz ve altı ani başlangıçlı acil durumda uygulanan reform paketinin bir parçasıydı. Ancak reform ilk olarak dört ülkede uygulanmış ve değerlendirilmiştir: Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Liberya, Somali ve Uganda.

Kümeler başlangıçta dokuz alanda yoğunlaşmıştı:

  1. Lojistik (WFP)
  2. Acil Telekomünikasyon Kümesi (WFP)
  3. Kamp Koordinasyonu ve Kamp Yönetimi (Çatışma kaynaklı ÜİYEK'ler için BMMYK ve doğal afet kaynaklı ÜİYEK'ler için IOM)
  4. Barınak (doğal afetler için IFRC; çatışma durumları için UNHCR)
  5. Sağlık (WHO)
  6. Beslenme (UNICEF)
  7. Su, sanitasyon ve hijyen teşviki (UNICEF)
  8. Erken iyileşme (UNDP)
  9. Koruma (Çatışma kaynaklı ÜİYEK'ler için UNHCR, doğal afet kaynaklı ÜİYEK'ler için UNHCR, UNICEF ve OHCHR).

IASC İlkeleri, önemli boşlukların tespit edilmediği dört sektöre kümelenme yaklaşımının uygulanmasının gereksiz olduğunu düşündü: a) WFP liderliğindeki gıda; b) BMMYK liderliğindeki mülteciler; c) UNICEF liderliğindeki eğitim ve d) FAO liderliğindeki tarım.

Orijinal dokuz küme daha sonra tarım ve eğitimi kapsayacak şekilde genişletildi.

Uluslararası hukuk

Mültecilerin durumundan farklı olarak, özellikle ÜİYEK'lere uygulanan hiçbir uluslararası evrensel anlaşma yoktur. Yalnızca Afrika ülkeleri için bölgesel bir anlaşma oluşturulmuştur (bkz. Kampala Sözleşmesi). Diğer bazı ülkeler mültecilere yönelik tanım ve korumaların ÜİYEK'ler için de geçerli olacak şekilde yeniden düşünülmesini savunmuşlardır, ancak şu ana kadar somut bir adım atılmamıştır.[41][42] Bu boşluğu fark eden BM Genel Sekreteri Butros-Gali, 1992 yılında Francis Deng'i ülke içinde yerinden edilmiş kişilerden sorumlu temsilcisi olarak atadı. Deng, ÜİYEK'lerin savunuculuğunun yanı sıra, 1994 yılında BM Genel Kurulunun talebi üzerine ÜİYEK'lerin korunmasına ilişkin mevcut uluslararası yasaları incelemek ve bir araya getirmek için yola çıktı.[30] Bu çalışmanın sonucu, Ülke İçinde Yerinden Edilmeye İlişkin Yol Gösterici İlkeler belgesi oldu.[14]

Yol Gösterici İlkeler, yerinden edilmeden önce - yani yerinden edilmeyi önlemek için - yerinden edilme sırasında ve sonrasında devletlerin sorumluluklarını ortaya koymaktadır. Bu ilkeler BM Genel Kurulu, Afrika İnsan ve Halkların Hakları Komisyonu (ACHPR) ve 2006 tarihli Büyük Göller Bölgesinde Güvenlik, İstikrar ve Kalkınma Paktı'nı imzalayan Sudan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Uganda tarafından onaylanmıştır.

Bununla birlikte, Yol Gösterici İlkeler bağlayıcı değildir. ACHPR Afrika'daki Mülteciler, Yerinden Edilenler ve Sığınmacılar Özel Raportörü Bahame Tom Nyanduga'nın da belirttiği gibi, "ülke içinde yerinden edilmeye ilişkin bağlayıcı bir uluslararası yasal rejimin bulunmaması, uluslararası hukukta ciddi bir eksikliktir."[43]

Eylül 2004'te BM Genel Sekreteri, Walter Kälin'i Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişilerin İnsan Hakları Temsilcisi olarak atayarak ofisinin süregelen endişesini gösterdi. Görevinin bir kısmı Yol Gösterici İlkelerin teşvik edilmesini içerir.[44]

Geri dönüş hakkı

"Çatışma sonrası" olarak adlandırılan durumlarda, uluslararası toplumda geleneksel olarak savaş öncesi statükoya geri dönmeye yönelik bir vurgu vardır.[45] Ancak görüşler yavaş yavaş değişmektedir çünkü şiddetli çatışmalar siyasi, ekonomik ve sosyal yapıları tahrip etmekte ve bunun sonucunda çoğu zaman geri dönüşü olmayan yeni yapılar ortaya çıkmaktadır.[45] Dahası, savaş öncesi yapılar en başta çatışmaya yol açtıysa veya erken çözümünü engellediyse, savaş öncesi statükoya dönmek aslında istenmeyen bir durum olabilir. Yerinden edilmiş kişilerin ve mültecilerin geri dönüş hakkı, bu konunun en karmaşık yönlerinden birini temsil edebilir.[45]

Normalde, uluslararası toplum ve insani yardım kuruluşları tarafından yerinden edilmiş kişilerin geldikleri bölgelere ve aynı mülklere geri dönebilmelerini sağlamak için baskı uygulanır.[45] Pinheiro İlkeleri olarak da bilinen BM Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler için Konut ve Mülkiyet İadesi İlkeleri, konut, arazi ve mülk iadesinin teknik ve hukuki yönlerinin yönetimi konusunda rehberlik sağlar.[45] İade hakları, dünyanın dört bir yanındaki yerinden edilmiş kişiler ve mülteciler için kilit öneme sahiptir ve saldırganların çatışmalardan faydalanmasını engellemeye çalışmak açısından önemlidir.[45] Ancak, her bir yerel bağlam net bir şekilde anlaşılmadan, tam iade hakları uygulanamaz olabilir ve aşağıdaki nedenlerden dolayı korumak için tasarlandığı kişileri, mültecileri ve yerinden edilmiş kişileri korumakta başarısız olabilir:[45]

  • Hiç mülk sahibi olmamış olabilirler (örneğin Afganistan'da)
  • Sahip oldukları mülklere erişemiyor olabilirler (Kolombiya, Guatemala, Güney Afrika ve Sudan)
  • Aileler genişledikçe veya bölündükçe mülkiyet belirsizleşir ve arazinin paylaşımı bir sorun haline gelir
  • Mülk sahibinin ölümü, bakmakla yükümlü olduğu kişileri arazi üzerinde net bir hak iddia edemeden bırakabilir
  • Araziye yerleşen insanlar arazinin kendilerine ait olmadığını biliyor ancak gidecek başka yerleri yok (Kolombiya, Ruanda ve Doğu Timor'da olduğu gibi)
  • Devlet ve yabancı ya da yerel iş ortakları da dahil olmak üzere diğerleriyle rekabet eden hak talepleri olması (Açe, Angola, Kolombiya, Liberya ve Sudan'da olduğu gibi)

Denizaşırı Kalkınma Enstitüsündeki (DAK) araştırmacılar, insani yardım kuruluşlarının hem insani yardım hem de arazi ve mülkiyet konularında bilgi sahibi olan uzmanları kullanarak bu konularda daha fazla uzmanlık geliştirmeleri ve böylece bu sorunları çözmeye çalışan devlet aktörlerine daha iyi tavsiyelerde bulunmaları gerektiğini vurgulamaktadırlar.[45] DAK, insani yardım kuruluşlarını, ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin ve mültecilerin evlerine dönmelerine verdikleri önemin bir parçası olarak sürdürülebilir yeniden entegrasyon konusunda farkındalık geliştirmeye çağırmaktadır.[45] Bu sorunların çözülmesi için bir çerçeve oluşturulsa bile ilgili tüm taraflara hukuki danışmanlık sağlanması gerekmektedir.[45]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ UNHCR (19 Mayıs 2016). "UNHCR worldwide population overview". UNHCR. 9 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2016. 
  2. ^ a b "Internally Displaced Persons". UNHCR. 20 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Temmuz 2017. 
  3. ^ "Who is a Refugee". 10 Ekim 2012. 3 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ "Мировые новости". 25 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  5. ^ "UNHCR: Ukraine, other conflicts push forcibly displaced total over 100 million for first time". 23 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ "Needs Growing for over 8 Million Internally Displaced in Ukraine". 10 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  7. ^ "Ukraine". IDMC (İngilizce). 2 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2022. 
  8. ^ "Response to Internal Displacement in Ethiopia Fact Sheet - January to March 2022". ReliefWeb. 19 Mayıs 2022. 27 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2022. 
  9. ^ "Global displacement figures 2021". Norwegian Refugee Council. 27 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2022. 
  10. ^ "Needs mount as conflict in Yemen rages". UNHCR. 1 Nisan 2022. 27 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2022. 
  11. ^ "Afghanistan situation". UNHCR. 2022. 27 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2022. 
  12. ^ "UNHCR – Global Trends –Forced Displacement in 2014". UNHCR. 18 Haziran 2015. 18 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  13. ^ Refugees, United Nations High Commissioner for. "Refworld | Norwegian Refugee Council/Internal Displacement Monitoring Centre (NRC/IDMC)". Refworld (İngilizce). 24 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2022. 
  14. ^ a b Deng, Francis. "The guiding principles on internal displacement". E/CN.4/1998/53/Add.l, February 11. New York, NY: United Nations. New York: United Nations. 
  15. ^ KALIN, G. "Guiding Principles on Internal Displacement.
  16. ^ VINCENT, M, "IDPs: rights and status", Forced Migration Review, August 2000, p. 30.
  17. ^ MOONEY, E. "The Concept of Internal Displacement and the Case for Internally Displaced Persons as a Category of Concern."
  18. ^ IDMC (April 2006). INTERNAL DISPLACEMENT Global Overview of Trends and Developments in 2006 (PDF). Cenevre: Internal Displacement Monitoring Centre, Norwegian Refugee Council. 6 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2014. s. 13
  19. ^ a b IDMC (April 2006). INTERNAL DISPLACEMENT Global Overview of Trends and Developments in 2006 (PDF). Cenevre: Internal Displacement Monitoring Centre, Norwegian Refugee Council. 6 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2014. s. 6
  20. ^ a b Haysom, Simone. "Sanctuary in the city? Reframing responses to protracted urban displacement, HPG Policy Briefs". odi.org.uk. 3 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2013. 
  21. ^ Council, Internal Displacement Monitoring Centre (IDMC) - Norwegian Refugee. "IDMC » Global Figures". 11 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  22. ^ "UNHCR Statistical Yearbook Data - Humanitarian Data Exchange". data.humdata.org (İngilizce). 5 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2022. 
  23. ^ "Serbia home to highest number of refugees and IDPs in Europe". B92. 20 Haziran 2010. 26 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2022. 
  24. ^ "Serbia: Europe's largest proctracted refugee situation". OSCE. 2008. 26 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  25. ^ S. Cross, S. Kentera, R. Vukadinovic, R. Nation (7 Mayıs 2013). Shaping South East Europe's Security Community for the Twenty-First Century: Trust, Partnership, Integration. Springer. s. 169. ISBN 9781137010209. 11 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ocak 2017. 
  26. ^ a b Goodwin-Gill, Guy S. (1996). The refugee in international law. Oxford: Clarendon Press. ISBN 0-19-826019-9. 
  27. ^ Deprivation of Internally Displaced Persons: Case Studies in India. First. India: Power Publishers. August 2016. s. 130. ISBN 978-93-85892-71-4. 
  28. ^ "Mission Statement" (PDF). UNHCR. 29 Ekim 2007 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2007. 
  29. ^ Refugees, United Nations High Commissioner for. "Refugees Magazine Issue 103 (IDPs) - Interview: Dr. Francis M. Deng, advocate for the uprooted". UNHCR (İngilizce). 29 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Kasım 2020. 
  30. ^ a b Roberta Cohen in Marsella, Anthony J. (2007). Fear of Persecution: Global Human Rights, International Law, and Human Well-Being. Lexington, Mass: Lexington Books. ISBN 978-0-7391-1566-4. 3 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2022. 
  31. ^ Cohen, Roberta (Winter–Bahar 2006). "Strengthening Protection of IDPs: The UN's Role" (PDF). Georgetown Journal of International Affairs. 29 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 23 Ekim 2007.  p. 106
  32. ^ "Internally Displaced People Q&A" (PDF). UNHCR. 17 Ekim 2006 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2007. 
  33. ^ Refugees, United Nations High Commissioner for. "UNHCR and internally displaced persons: UNHCR's role in support of an enhanced humanitarian response to IDP situations". UNHCR (İngilizce). 9 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Kasım 2020. 
  34. ^ "ICRC Position on Internally Displaced Persons" (PDF). 29 Temmuz 2006 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2007. 
  35. ^ Tauxe, Jean-Daniel (1 Mart 2000). "We Should Have Humanitarian Access to Displaced Civilians". International Herald Tribune. 25 Kasım 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2007. 
  36. ^ Implementing the Collaborative Response to Situations of Internal Displacement (PDF). New York: United Nations. September 2004. 29 Ekim 2007 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  37. ^ "OCHA IDP Unit Home Page". 15 Nisan 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ekim 2007. 
  38. ^ a b Cohen, Roberta (Winter–Bahar 2006). "Strengthening Protection of IDPs: The UN's Role" (PDF). Georgetown Journal of International Affairs. 29 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 24 Ekim 2007. p. 105
  39. ^ DAVIES, A. and MURRAY, M.W., "Implementation of the Collaborative Response in Liberia", Forced Migration Review.
  40. ^ Lee (14 Nisan 2021). "Refugee employment support: The HRM–CSR nexus and stakeholder co‐dependency". Human Resource Management Journal (İngilizce). 31 (4): 1748-8583.12352. doi:10.1111/1748-8583.12352. ISSN 0954-5395. 20 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2022. 
  41. ^ Celik (August 2005). "Transnationalization of Human Rights Norms and Its Impact on Internally Displaced Kurds". Human Rights Quarterly. 27 (3): 969-997. doi:10.1353/hrq.2005.0032. 
  42. ^ Schoenholtz, Andrew I. (11 Haziran 2015). The New Refugees and the Old Treaty: Persecutors and Persecuted in the Twenty-First Century. SSRN 2617336 $2. 
  43. ^ Nyanduga, Bahame Tom (September 2004). "The challenge of internal displacement in Africa" (PDF). Forced Migration Review. 21. 29 Ekim 2007 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2007. 
  44. ^ "Mandate". UNHCHR. 7 Ağustos 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2007. 
  45. ^ a b c d e f g h i j "Uncharted territory: land, conflict and humanitarian action". ODI: Think change (İngilizce). 9 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2022. 

Konuyla ilili yayınlar

  • BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), Sayılarla Mülteciler.
  • Ilaria Bottigliero, "Asya'da Savaş ve Barış Arasında Yakalanan Yerinden Edilmiş Kişiler", 2 ISIL Uluslararası İnsani ve Mülteci Hukuku Yıllığı (2002), s. 117-133.
  • 0-7425-1062-XBrav, Laura; Bouchet-Saulnier, Françoise (2002). The practical guide to humanitarian law. Lanham, Md: Rowman & Littlefield. ss. 180-184. ISBN 0-7425-1062-X. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği</span>

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Bürosu(İngilizce:United Nations High Commissioner for Refugees), 14 Aralık 1950'de Birleşmiş Milletler Genel Meclisi tarafından kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Mülteci</span> Yerinden edilmiş kişi

Mülteci, dini, milliyeti, belirli bir toplumsal gruba üyeliği veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm gören veya göreceği korkusu ve endişesi taşıyan, bu sebeple ülkesinden ayrılan/ayrılmak zorunda bırakılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen, iltica ettiği ülke tarafından endişeleri haklı bulunan kişi.

Dünya Mülteci Günü Birleşmiş Milletler tarafından her yıl 20 Haziran'da dünyanın her yerindeki mültecileri onurlandırmak adına düzenlenmektedir. 1951 Mülteci Sözleşmesi'nin 50. yılını anmak adına ilk kez 20 Haziran 2001 yılında kutlanmaya başlamıştır.

Suriye İç Savaşı'nda mülteciler, Suriye İç Savaşı'nın başladığı gün olan 15 Mart 2011 tarihinden bu yana, çatışmalar nedeniyle Suriye'ye komşu olan ülkelere sığınan binlerce insana verilen ortak isim.

İnsan kaçakçılığı ya da göçmen kaçakçılığı, Türkiye Cumhuriyeti'nde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 79'uncu maddesine göre "doğrudan, doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan bir yabancının ülkeye sokulmasına veya ülkede kalmasına imkân sağlanması ile birlikte Türk vatandaşlarının ya da yabancıların yurt dışına çıkmasına imkân sağlanması" şekillerinde gerçekleşen bir suçtur. Amerika Birleşik Devletleri yasalarına göre ise "bir veya daha fazla ülkenin yasalarını ihlal ederek, uluslararası sınırlardan kişinin gizlice, sahte belgeler kullanarak aldatma yolu ile yasa dışı şekilde ülkeye girişi ya da bu girişimin kolaylaştırılması, ulaşımın sağlanması, taşınmaya teşebbüs edilmesi" durumlarında gerçekleşen bir suçtur.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de boşaltılan Kürt köyleri</span>

Türkiye'de boşaltılan Kürt köylerinin 3.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. 1984'ten beri, Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK'lı militanların ikmal hatlarını kesmek ve yaşam alanını sınırlandırmaya çalışmaktadır. 1980'li yıllardan beri yaklaşık 30.000 Kürdün öldürüldüğü, iki milyon Kürdün ise çatışmalardan dolayı göç ettiği tahmin edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı</span>

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı ya da kısa adıyla UNRWA, 1948'de İsrail'in kurulmasından sonra çıkan Arap-İsrail savaşları sırasında evlerini ve geçim kaynaklarını yitiren Filistinlilere yardım amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 9 Aralık 1949'da oluşturulan özel kuruluş. Yardım kapsamına girenlerin sayısı başlangıçta 500 bin dolayındaydı; 1980'lerin ortalarında bu sayı tahminen 2.100.000'e ulaşmıştı. Bunlar arasında ilk mültecilerin çocukları, mülteci olmayan yoksullar, ölen mültecilerin yardım karnelerini kullanan başka kişiler de vardı.

Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme veya 1951 Mülteci Sözleşmesi, çok uluslu bir Birleşmiş Milletler sözleşmesi olup mülteci statüsünü, sığınma hakkı almış şahısların haklarını ve sığınma hakkı veren ülkelerin sorumluluklarını tanımlar. Sözleşme aynı zamanda savaş suçluları gibi mülteci olarak nitelendirilmeyen şahısların statülerini de düzenler. Sözleşme ayrıca kendi altında basılan seyahat belgeleri aracılığıyla vizesiz seyahat imkânı sunar. Mülteci Sözleşmesi Cenevre'de imzalanmış olmasına rağmen, silahlı çatışmaları düzenleyen dört sözleşmenin Cenevre Sözleşmesi olarak bilinmesi nedeniyle, Mülteci Sözleşmesinden Cenevre sözleşmesi olarak bahsetmek yanlış olacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Akile Asıfi</span>

Akile Asıfi Minavali, Pakistan'da binlerce çocuk mülteciyi eğitmiş öğretmen.

<span class="mw-page-title-main">Nansen Mülteci Ödülü</span> ödül

BMMYK Nansen Mülteci Ödülü Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından mülteciler, sığınmacılar veya vatansız kişiler için yapılan olağanüstü çalışmaların takdiri için her yıl şahısa, bir gruba veya organizasyona verilen ödüldür.

Cartagena Mülteciler Deklarasyonu veya Cartagena Deklarasyonu mültecileri korumak için imzalanmış bağlayıcılığı olmayan, bölgesel bir belge olup 1984 yılında 10 Latin Amerika ülkesinden delegelerin katılımıyla kabul edilmiştir. Deklarasyon kabulünden beri 14 ülkenin yasalarında ve uygulamalarında kendine yer bulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki Suriyeliler</span> Sığınmacı topluluğu

Türkiye'deki Suriyeliler, Türkiye'de yaşayan Suriye kökenli kişileri ifade eder. Eylül 2024 itibarıyla Türkiye'de "geçici koruma" statüsündeki Suriyeli sayısı resmi rakamlara göre yaklaşık 3 milyon 100 bin kişi olup bu durum Türkiye'yi dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan ikinci ülke yapmaktadır. Uzun yıllar birinci sırada olan Türkiye, Taliban'ın Afganistan'da iktidara gelişi sonrası İran'a olan göçler sonucu ikinci sıraya gerilemiştir. Geçici koruma altındaki Suriyelilere ek olarak, oturma izni ile Türkiye'de yaşayan Suriye uyruklu sayısı yaklaşık 76 bin olup, Türk vatandaşlığı almış Suriyeli sayısı ise Ağustos 2024 itibarıyla 104 bin 144'ü çocuk olmak üzere 238 bin 768 kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Suriye demografisi</span> Suriyenin demografik özellikleri

Suriye'nin 2011 Suriye İç Savaşı öncesi tahmini nüfusu, 21.124.000 Suriyeli 1,3 milyon Iraklı mülteci ve 500.000'den fazla vatansız Filistinli dahil olmak üzere 22 ±.5 milyon daimi nüfustu. Savaş sırasında Suriyeli mültecilerin sayısı, ülke içinde yerinden edilmiş Suriyelilerin sayısı ve yaralı sayıları değişim içinde olduğundan, Suriye nüfusunun doğru bir şekilde sayılması zorlaşmaktadır. CIA World Factbook, Temmuz 2018 itibarıyla tahmini 19.454.263 kişiyi gösterdi. Savaş öncesi nüfusun, altı milyonu ülke dışında mülteci, yedi milyonu ülke içinde yerinden edilmiş, üç milyonu isyancıların elindeki topraklarda ve iki milyonu Kürt yönetimindeki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nde yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">2022-2023 Ukraynalı mülteci krizi</span>

2022-2023 Ukraynalı mülteci krizi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sırasında Ukrayna'dan gelen büyük bir insan hareketidir. 24 Şubat 2022'de Rus birliklerinin ilk işgal ile başladı. İşgalden önce bile, birçok Avrupa ülkesi mülteci almaya hazırlanıyordu, özellikle Polonya 1 milyon mülteciyi kabul etmeye hazırdı.

Azerbaycan, çoğunlukla Dağlık Karabağ ihtilafının bir sonucu olarak, ülke içinde yerinden edilmiş çok sayıda insan ve mülteciye sahiptir. Birinci Dağlık Karabağ savaşı, 600.000'i Dağlık Karabağ ve çevre ilçelerden, 150.000'i de Ermenistan'dan olmak üzere 750.000 Azeri'yi yerinden etmiştir.

Mültecilere İlişkin Küresel Mutabakat, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 17 Aralık 2018'de kabul edilmiş uluslararası mutabakattır.

Türkiye göçmen krizi

Bazen Türkiye mülteci krizi olarak da anılan Türkiye göçmen krizi, 2010'larda Türkiye'ye çok sayıda insanın geldiği bir dönemdi. Türkiye, 2014'ten 2019'a kadar her yıl herhangi bir ülke veya bölgede en fazla sayıda kayıtlı mülteci alan ülke ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (BMMYK) göre dünyanın en büyük mülteci nüfusuna sahip ülkesidir. Çoğunluk, Haziran 2020 itibarıyla 3.591.892 olan Suriye İç Savaşı nedeniyle gelen mültecileridir. 2018'de BMMYK, Türkiye'nin tüm "kayıtlı Suriyeli mültecilerin" %63,4'üne ev sahipliği yaptığını bildirdi.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki Suriye iç savaşı nedeniyle gelen mülteciler</span>

Türkiye'deki Suriye iç savaşı nedeniyle gelen mülteciler, Suriye İç Savaşı'ndan kaçan Suriyeli mültecilerdir. Türkiye Cumhuriyeti, 3,7 milyondan fazla kayıtlı mülteciye ev sahipliği yapmaktadır.

BM Genel Kurulunun 48/114 sayılı Kararı - Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Aralık 1993 tarihinde 48. oturumun 85. genel kurulunda kabul edilen 48/114 sayılı "Azerbaycan'daki mültecilere ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilere acil uluslararası yardım sağlanması" Kararı. 48/114 sayılı Karar, BM'nin Karabağ ihtilafı ile ilgili olarak kabul ettiği beşinci belge ve bu ihtilaftan zarar gören insanlara insani yardım konusunda BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen ilk belgedir. Belge, "mültecilere ve yerinden edilmiş kişilere insani yardıma ilişkin ilgili kararlar" dışında, BM düzeyinde önceki kararlara özel bir atıfta bulunmuyor. Karar, oylama yapılmadan oydaşma ile kabul edildi.

<span class="mw-page-title-main">İklim göçü</span>

İklim göçü, “anormal derecede şiddetli yağışlar, uzun süreli kuraklıklar, çölleşme, çevresel bozulma veya deniz seviyesinin yükselmesi ve siklonlar" gibi ani veya kademeli olarak iklimle şiddetlenen felaketlerin etkisiyle, öncelikle gönüllü hareketi ifade eden, iklimle ilgili hareketliliğin bir alt kümesidir. İklim göçmenlerinin çoğu kendi ülkeleri içinde yer değiştirir ancak az sayıda iklim nedeniyle yerinden edilmiş insan da farklı ülkelere yönelir.