İçeriğe atla

Üçüncü Ur Hanedanı

Üstünde hilal şekli barındıran, Kral Şulgi tarafından Ur'daki ay tanrısının tapınağına adanmış yarım minalık ağırlık. Gerçek ağırlığı 248 g. Louvre Müzesi.

Üçüncü Ur Hanedanı, Üçüncü Ur Sülalesi, III. Ur Hanedanlığı ve benzeri isimlerle anılan, Mezopotamya'da bir dönem egemen olmuş, Ur kenti temelli Sümer hanedanıdır. Bundan dolayı “Yeni Sümer Devleti” olarak da tanımlanmaktadır. Kısa bir dönem boyunca (yaklaşık 100 yıl, MÖ 2060 - MÖ 1960) bölgesel bir siyasi güç olmuştur. Hanedan kısaca Ur III veya III. Ur olarak da anılmıştır.[1]

Akkad yönetiminden ve peşi sıra gelen kısa dönemli Guti egemenliği ardından, Mezopotamya'nın önemli siyasi gücü haline gelmiştir. İsin, Larsa ve Eşnunna kentlerini yönetimi altına almıştır.

Tarihi

Akkadların yönetiminin zayıflamasıyla, III. Ur Hanedanı yükselişe geçmiştir. Son Akkad kralı, Şar-kali-şarri ile ilk III. Ur kralı, Ur-Nammu, arasındaki döneme dair pek bir kayda rastlanmamıştır ve bu nedenle de çok az şey bilinmektedir. III. Ur Hanedanının yükselişini çevreleyen etkenler de tam olarak bilinmemektedir. Bu konularda tarihçilerin farklı teorileri olmuştur.

Bunlardan bir tanesi Ur-Nammu'nun hanedanı kurduğu yönündedir. Bu düşünceye göre Uru-Nammu Uruk kralı Utu-khegal'in yerini almıştır ki Utu-khegal de kendinden önceki Guti kralı Tirigan'ı makamından etmiş, yerine geçmiştir. Sümer kral listesi, her ne kadar tarihi bir kaynak olarak temel alınmasa da, Utu-khegal'in yedi yıl boyunca iktidarda olduğunu gösterir. III. Ur'un yükselişine dair genel kabul görmüş ve gelenekselleşmiş kuram budur. Fakat diğer arkeolojik ve belgesel bulgular bu duruma yeni açılar getirmiştir.

Önem kazanmaya başlamış bir başka teoriye göre ise Utu-khegal Uruk'u yönetirken Ur-Nammu onun valisiydi. Ur'da Uru-Nammu'nın hayatını konu alan ve bu detayı barındıran iki dikilitaş (stela) bulunmuştur. Diğer teori ile kaynaştırarak bazı akademisyenler Ur-Nammu'nun bir ayaklanma ile Utu-khegal'i tahttan indirdiği ve yönetimi ele geçirdiği teorisini sunmuşlardır. Bunların dışında da çeşitli teoriler mevcuttur.

Assurologlar bu dönemin bir kronolojisini çıkartmak için birçok komplike metot kullanmaktadırlar, yine de tartışmalı noktalar bulunmaktadır. Genel olarak akademisyenler geleneksel ve düşük kronoloji. Bunlar şöyledir:[2]

Geleneksel

Utuhegal: 2119-2113
Ur-Nammu: 2212-2095 dolayları
Şulgi: (Dungi) 2094-2047
Amar-Sin: (Bur-sin)2046-2037
Şu-Sin: 2037-2027
İbbi-Sin: 2026-2004?

Düşük

Utuhegal: 2055-2048
Ur-Nammu: 2047-2030
Şulgi: 2029-1982
Amar-Sin: 1981-1973
Şu-Sin: 1972-1964
İbbi-Sin: 1963-1940

Bu tarihlerin hepsi MÖ'dir.

Dönemlerinin sonu yoğun göçler ve çevre toplulukların saldırıları ile gelmiş ve yönetimleri zayıflamıştır. III. Ur Hanedanı MÖ 2004 yılında Elam işgali sonucu düşerken, Babil de Amurruların etkisi altında kalmıştır. Ur Hanedanının yönetiminin sonu aynı zamanda Sümerlerin Mezopotamya'daki yönetimlerinin sonu demektir. Daha sonra Sümer kökenli olmayan kavim ve sülaleler egemen olmuşlardır. Yine de bu dönem kültürel, dini ve mimari açıdan medeni gelişimi büyük oranda etkilemiştir.

III. Ur Hanedanının kurucusu olarak bilinen kral Ur-Nammu aynı zamanda dünyanın bilinen ilk kanun koyucularından bir tanesidir. Akadların tüm Mezopotamya'yı yönetme düşüncesinin takipçilerinden olan Ur-Nammu kendisine unvan olarak 'Sümer ve Akad ülkelerinin kralı'nı uygun görmüştü. Ayrıca Ur'daki Ur Zigguratı'nı da o yaptırmıştır.

Hanedanın bir diğer önemli kralı da, Ur-Nammu'dan sonraki kral Şulgi'dir. Dünyanın bilinen ilk kanunnamelerinin ona ait olabileceği kanısı mevcuttur. Döneminin en büyük kralı olan Şulgi imparatorluğun yönetimsel işlemlerinde standartlaşma ve merkezileşme için çeşitli adımlar atmasının yanı sıra, vergi sistemi, ulusal takvim ve arşivsel belgeleme ona atfedilir.

Akad kralı Naram-Sin gibi Şulgi da tanrılaştırılmıştır. Daha ölmeden tanrılaştırılan ve takdis edilen Şulgi'nin adına tapınaklar yapılmıştır. Ayrıca adına Sümerce ilahiler de yazılmıştır.

Kültür

Döneme Sümer Rönesansı denilse de III. Ur Hanedanı kendilerinden önceki Akad kültürünü yadsımamışlardır. Her ne kadar bu dönemde Sümer dili ve edebiyatı gelişse ve tekrar dirilse de, Akad kültürü ve geleneği unutulmamış hatta Ur kralları Akad Hanedanı ile olan ilişkilerini vurgulamıştırlar. Her ne kadar kültürel atmosfer Sümer egemenliğine geçmiş olsa da her yerde Akad kültürünün unsurlarını görmek mümkündü. Önemli bir nokta da Akadların egemen olduğu dönemde Sümer kültürünün tamamen ortadan kalkmamış aksine Akad kültürü ile karışmış olduğu idi. Bu nedenle III. Ur Hanedanı ile birlikte tekrar dirilse bile Sümer kültürü, Akad kültürünü özümsemişti.

Görünüşe göre kraliyet ailesinin tüm üyelerinin isimleri Akadcadır. Ayrıca bu dönemde kurulan yeni kasabalara da Akadca isimler verildiği görülmektedir. Kültürel olarak hiç kuşkusuz dönemin en çarpıcı unsuru zigguratlardır, özellikle de Ur'daki büyük ziggurat. Bu dönemin mimari ve kültürel açıdan getirdiği yenilikler, her ne kadar daha sonraları Sümerler egemen olmasa da, gelecek kültürleri büyük oranda etkilemiştir. Ayrıca bu dönemin kültürünün Sümer temelli ve Akad etkisinde olmasının yanı sıra, günlük yaşama dair kültürel unsurlarda bölgenin aldığı yoğun göçün izleri, kültürel çeşitliliğin varlığı ile rahatlıkla gözlenebilir.

Edebiyat

III. Ur döneminde büyük oranlarda Sümerce metinler üretilmiş olsa da, 'diriliş' sözcüğü bu dönemi tanımlamak için doğru sözcük olamaz; zira daha önce olmuş herhangi bir düşüş dönemine dair arkeolojik bulgular yoktur. Bu nedenle bu dönemde Sümer edebiyatının büyük oranda geliştiğini söylemek daha doğru olur. Semitik Akad dili yaygınca konuşulan dil olmuşsa da, edebiyat ve idari evrak hâlâ Sümer dilinin egemenliğindeydi. Devlet görevlileri sadece Sümer edebiyatı kullanan özel okullarda yazmayı öğrenirlerdi.

Bazı akademisyenler Uruk Gılgamış Destanı'nın, klasik Sümer(ce) biçiminin bu dönemde yazıldığına inanır. III. Ur Hanedanı zaten ailesel ilişkileri olduğunu iddia ederek erken dönem Uruk krallarıyla aralarında bağ kurmuşlardır. Örneğin, III. Ur kralları, Gılgamış'ın ilahi ebeveynleri Ninsun ve Lugalbanda'nın kendilerinin de ebeveynleri olduğunu iddia etmişlerdir.

Bu dönemden bir başka metin, "Ur-Nammu'nun Ölümü" olarak anılır ve ahirette (yer altı dünyasında) geçen, Ur-Nammu'nun 'erkek kardeşi Gılgamış'ı' hediyeler yağmuruna tuttuğu bir sahneyi içerir.

Siyasi Örgütlenme

III. Ur krallarının egemenliği altındaki topraklar illere ayrılırdı ve her il bir vali tarafından yönetilirdi. Bu valilerin her birine ensi denirdi. Bazı karışık bölgelerde askeri kumandanlar yönetimde daha fazla güç sahibiydi.

Her ilin, il vergilerini toplayıp başkente gönderen bir merkezi bulunurdu. Vergiler çeşitli yollarla ödenebilirdi: ekinler, çiftlik hayvanları veya arazi gibi.

Ayrıca bakınız

  • Sümer kralları listesi

Kaynakça

  1. ^ Cemil Bülbül, sh.: 31
  2. ^ Amelie Kuhrt, sh.:

Yararlanılan kaynaklar

  • The State of Ur III Research27 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Kemalettin Köroğlu, Tarih Öncesinden Perslere Kadar Mezopotamya, s.21, Toplumsal Tarih (dergisi), sayı:149, Mayıs 2006
  • Amelie Kuhrt, “Eski Çağ’da Yakındoğu” (1995) Cilt 1 Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Şubat 2017

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sümerler</span> Güney Mezopotamyadaki eski medeniyet ve tarihi bölge

Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mezopotamya</span> Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge

Mezopotamya, Orta Doğu'da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge. Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Büyük bölümü bugünkü Irak'ın sınırları içinde kalan bölge, tarihte birçok medeniyetin beşiği olmuştur. Mezopotamya'da yer alan şehirler günümüzde sürekli gelişmektedir. Ayrıca bu bölgede bol miktarda petrol bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Babil</span> Mezopotamyada tarihi bölge ve devlet

Babil, Mezopotamya'da adını aldığı Babil kenti etrafında MÖ 1894 yılında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan bir imparatorluktur. Babil'in merkezi bugünkü Irak'ın El Hilla kasabası üzerinde yer almaktadır. Babil halkının büyük bir kısmını tarih boyunca çeşitli Sami asıllı halklar oluşturmuştur. Bölgede konuşulmuş en yaygın dil Akadca olmuş olmasına rağmen Sümerce dinî dil olarak kullanılmıştır. Aramice ise ilerleyen yıllarda bölgenin geçer dili konumuna gelmiştir.

Lugalbanda, Sümer mitolojisi ve edebiyatından bir karakterdir. Adı genç kral anlamına gelir. Sümer Kral Listesi'ne göre Uruk şehrinin üçüncü kralıdır. Eski Çağ Mezopotamya edebiyatında Gılgamış'ın babası olarak yer alır ve karısı tanrıça Ninsun'dur.

<span class="mw-page-title-main">Akad İmparatorluğu</span> Mezopotamyada tarihi bir devlet

Akad İmparatorluğu veya Akkad İmparatorluğu, uzun ömürlü Sümer uygarlığından sonra Mezopotamya'nın ilk antik imparatorluğuydu. Merkezi, Akad şehri ve çevresindeydi. İmparatorluk, Mezopotamya, Levant ve Anadolu'da nüfuz sahibi oldu ve Arap Yarımadası'nda Dilmun ve Magan'a kadar güneye askerî seferler düzenledi.

<span class="mw-page-title-main">Mezopotamya mitolojisi</span> Dicle ve Fırat nehirleri arasında ki bölgede gelişen fikirler ya da öğretiler

Mezopotamya mitolojisi, Sümerlerin dini evrendeki güç, nesne ve varlıkları temsil eden Antropomorfik tanrı ve tanrıçalar içerirdi. Sümerlerin inanışına göre insanlar başta tanrılar tarafından hizmetçi, köle olarak yaratılmış fakat daha sonra özgürleştirilmiştirler.

<span class="mw-page-title-main">Ur (antik kent)</span> Sümer şehir devleti

Ur, Güney Irak'ta yer alan Zi Kar'daki Tel el Mukayyer bölgesinde bulunan antik Mezopotamya'ya ait önemli bir Sümer şehir devletidir. Ur, bir zamanlar Basra Körfezi'nde Fırat'ın ağzına yakın bir kıyı şehri olmasına rağmen kıyı şeridi değişmiş ve şehir, günümüzde oldukça iç kesimlerde Fırat'ın güney kıyısında kalmıştır. Günümüz modern Irak'ında yer alan Nasıriye'ye 16 kilometre uzaklıktadır.

<span class="mw-page-title-main">Uruk</span> Antik bir sümer şehri

Uruk, antik bir Sümer şehridir. Günümüzde Tel el-Varka adıyla bilinir. Kent, Fırat Nehri'nin bugünkü yatağının doğusunda, nehrin eskiden kurumuş bir kanalının üzerinde bulunmaktadır. Bugünkü Irak'ta Müsennainin başkenti Semave'nin 30 km doğusuna denk gelir. Uruk, Babil döneminde de varlığını korumuştur. Kitab-ı Mukaddes'te şehrin adı Erek olarak geçer.

<span class="mw-page-title-main">Sümer Kral Listesi</span>

Sümer Kral Listesi, Sümerli ve yabancı hanedanlıklardaki Sümer krallarını listeleyen Sümer dilinde yazılmış antik bir metindir. Daha sonra yazılan Babil kralları listesi ve Asur kralları listesi bu metne benzer.

<span class="mw-page-title-main">Nippur</span> antik Sümer kenti

Nippur, Irak'ın güneydoğu kesiminde antik kent. Bir devlet merkezi olmamakla birlikte, Mezopotamya'nın dinsel yaşamında belirleyici bir rol oynamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gutiler</span> antik çağda göçebe bir ulus

Gutiler, Güney Mezopotamya'da, Zagros Dağlarında yaşamış göçebe bir halk. Gutilerin yaşadıkları bölge Gutium olarak adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sümer edebiyatı</span> MÖ 18-17. yüzyıl yazıları

Sümer edebiyatı, Sümer uygarlığı tarafından sürdürülen ve daha sonraki Akad ve Babil imparatorlukları tarafından büyük ölçüde korunan dini yazılar ve diğer geleneksel hikâyeler de dahil olmak üzere, bilinen en eski kayıtlı edebiyat külliyatını oluşturur. Bu kayıtlar Orta Tunç Çağı sırasında MÖ 18. ve 17. yüzyıllarda Sümer dili ile yazılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Şulgi</span>

Ur'lu Şulgi, Ur Üçüncü Hanedanlığı'nda Sümer Rönesansı'nın ikinci kralıdır. Yaklaşık MÖ 2029-1982 dönemlerinde 48 yıl boyunca hükümdarlık yapmıştır. Başarıları arasında, babası Ur-Nammu tarafından başlatılan Ur'un Büyük Zigguratı inşaatının tamamlanması yer alıyor.

<span class="mw-page-title-main">Amoriler</span> Suriye ve Güney Mezopotamya kökenli eski bir halktır

Amoriler, Sami dilleri konuşmuş Suriye ve Güney Mezopotamya kökenli eski bir halktır. MÖ 21. yüzyıldan MÖ 17. yüzyıla kadar bölgenin büyük bir kısmına hükmetmiş halk içinde Babil'in de dahil olduğu pek çok şehir devlet kurmuşlardır. Akad ve Sümer metinlerinde geçen Amurru kelimesi hem halkı hem de halkın ana tanrısını tanımlamak için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ur Zigguratı</span> tapınak

Ur Zigguratı ya da Ur'un Büyük Zigguratı Irak'ın bugünkü Zi Kar bölgesinde yer alan Nasıriye yakınlarındaki antik Sümer şehir devleti Ur'da kurulan Üçüncü Ur Hanedanı'na ait bir ziggurattır. Yapı, Erken Tunç Çağı'nda inşa edilmiştir fakat 6. yüzyılda Yeni Babil İmparatorluğu döneminde harabeye dönmüş olan ziggurat, Kral Nabonidus tarafından restore edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ur-Nammu</span> Sümer kralı

Ur-Nammu, birkaç yüzyıllık Akad ve Guti egemenliğinin ardından Güney Mezopotamya'da Üçüncü Ur Hanedanı'nı kuran Sümer kralıdır. En önemli başarısı devleti yeniden yapılandırmasıdır ve günümüze ulaşan en eski yazılı hukuk örneği olan Ur-Nammu Kanunları ile tanınmaktadır. "Ur, Sümer ve Akad Kralı" unvanına sahip olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Sümer ve Akad kralı</span> antik Mezopotamya kraliyet unvanı

Sümer ve Akad Kralı, antik Mezopotamya'daki Akad İmparatorluğu hükümdarlarının, sahip oldukları "Akad Kralı" yönetici ünvanıyla "Sümer Kralı" ünvanını birleştirmesiyle meydana gelen bir kraliyet ünvanıdır. Ünvan, Akad'lı Sargon tarafından kurulan antik imparatorluğun mirası ve ihtişamı üzerinde aynı anda bir hak iddia etmiş ve güneyde Sümer ve kuzeyde Akad bölgelerinden oluşan Aşağı Mezopotamya'nın tamamını yönetme iddiasını dile getirmiştir. "Sümer Kralı" ve "Akad Kralı" Ünvanlarının her ikisi de Akad kralları tarafından kullanılmasına rağmen ünvan, Yeni Sümer kralı Ur-Nammu'nun hükümdarlığına kadar birleşik haliyle takdim edilmemiştir. Ur-Nammu, bu ünvanı Aşağı Mezopotamya'nın güney ve kuzey kısımlarını kendi yönetimi altında birleştirme çabasıyla yaratmıştır. Daha önceki Akad kralları, Sümer ile Akad'ı bu şekilde birbiriyle bağlama aleyhinde olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Akkad krallarının listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Akad İmparatorluğu, Mezopotamya'da "Akad Kralı" olarak bilinen bir kral tarafından yönetilen eski bir uygarlıktı. Akadlı Sargon'un hükümdarlığından Şar-Kali-Şarri'ye kadar Akad İmparatorluğu Mezopotamya'daki baskın güç ve bilinen ilk büyük imparatorluktu. Ancak imparatorluk, ilk beş kralının yönetiminden sonra iç istikrarsızlık ve yabancı istilalar nedeniyle çökmüş ve Mezopotamya'nın bağımsız şehir devletlerine bölünmesine yol açmıştır. Buna rağmen Akkad'ın mirası ve prestiji, Yeni Sümer İmparatorluğu'nu kuran ve Mezopotamya'nın büyük bölümünü yeniden birleştiren Urlu Ur-Nammu gibi daha sonraki hükümdarlar tarafından sahiplenilmeye devam etmiştir. "Sümer ve Akad Kralı" unvanı Ahameniş İmparatorluğu zamanına kadar kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İsin Hanedanı</span> Antik Sümer hanedanı

İsin Hanedanı, yaklaşık olarak, MÖ 1970 ile MÖ 1730'lu yıllar arasında, bugünkü Irak'ın Kadisiye ilinde bulunan İsin harabelerinin bulunduğu yerinde kurulan krallık. Üçüncü Ur Hanedanı son kralı İbbi-Sin'in İsin valisi İşbi-Erra tarafından kurulmuş, Amurrular, Elamlılar ve rakipleri olan Larsa Krallığı ile mücadele etmişlerdir. Kendi dönemlerinde Üçüncü Ur Hanedanı'ndan sonra kısa süreli Mezopotamya birliğini sağlamış, Lipit-Eshtar döneminde Larsa Krallığı hakimiyetine girmişlerdir. İsin Krallığı, Sümer kralları listesine göre MÖ 1730'lu yıllara kadar varlığını sürdürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">İbbi-Sin</span> Sümer ve Akad kralı

İbbi-Sin, Şu-Sin'in oğlu, Sümer ve Akad kralı ve Üçüncü Ur Hanedanı'nın son kralı ve MÖ 2028-2004 seneleri arasında hüküm sürmüştür. Hükümdarlığı sırasında Sümer imparatorluğu Amoriler tarafından defalarca saldırıya uğramıştır. İbbi-Sin'in liderliğine olan inanç kaybolunca, Elam da bağımsızlığını ilan etmiş ve akınlar yapmaya başlamıştır.