İçeriğe atla

Üçüncü Sadabad Sarayı

Koordinatlar: 41°04′18″K 28°57′49″D / 41.07167°K 28.96361°D / 41.07167; 28.96361
Üçüncü Sadabad Sarayı
Harita
Diğer ad(lar)Çağlayan Sarayı
Genel bilgiler
TürSaray
Şehirİstanbul
ÜlkeTürkiye
Koordinatlar41°04′18″K 28°57′49″D / 41.07167°K 28.96361°D / 41.07167; 28.96361
Tamamlanma1860'lar
Yıkılma1943

Üçüncü Sadabad Sarayı (Çağlayan Sarayı olarak da bilinir), İstanbul'da Kağıthane Deresi kenarında bulunan Lale Devri’nin ünlü sarayının yerinde Sultan Abdülaziz devrinde inşa edilen, günümüzde olmayan bir saraydır. Tarih boyunca aynı yerde yapılıp yıktırılan üç saraydan sonuncusudur. Sadabad saraylarının birincisi 1722'de inşa edilmiş, Lale Devri'nin simgesi haline gelen saray Patrona Halil İsyanı’nda tahrip edilmiş; 1809'da padişah II. Mahmut'’un emri ile yıktırılmıştı. Onun yerine 1809-1816'da inşa edilen ikinci saray 1862'de yıktırıldı ve yerine Sarkis Balyan tarafından üçüncü bir saray inşa edildi.

Yapı, 1917'de üç ay kadar Erkan-ı Harp Mektebi olarak kullanıldı.[1] İstanbul'un işgali yıllarında “Çağlayan Darüleytamı” adıyla yetimhaneye dönüştü ve 1928'e kadar hizmet verdi. 1943'te yıktırıldı. Yerine 1952'de İstihkam Okulu inşa edilmiştir. Yapı, 1998'den bu yana Kağıthane Belediye binası olarak hizmet vermektedir.[1]

Kaynakça

  1. ^ a b "Sadabad Sarayları, Kağıthane Belediyesi web sitesi, Erişim tarihi:30.04.2013". 17 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Nisan 2013. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kâğıthane</span> İstanbul ilçesi (Avrupa Yakası)

Kâğıthane, İstanbul iline bağlı bir ilçedir. Kuzeyde Sarıyer, kuzeydoğuda Beşiktaş, doğu ve güneyde Şişli, güneybatıda Beyoğlu ve batıda Eyüpsultan ile çevrilidir. İlçenin, Kâğıthane Deresi'nin sona erdiği kısmında Haliç'e kısa bir kıyısı vardır.

<span class="mw-page-title-main">Nevşehirli Damad İbrahim Paşa</span> 118. Osmanlı sadrazamı

Nevşehirli Damad İbrahim Paşa, III. Ahmed saltanatında, 9 Nisan 1718 - 1 Ekim 1730 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Türk asıllı Osmanlı devlet adamı. Oğuzlar'ın Beydilli boyuna mensup Boynuinceli aşiretindendir. İsmi Lale Devri ve Nevşehir ile özdeşleşmiştir. Enderundan yetişen sadrazamların on üçüncüsü ve Osmanlı sadrazamlarının yüz otuzuncusudur.

<span class="mw-page-title-main">Beylerbeyi Sarayı</span> İstanbul, Üsküdar’da bulunan tarihi bir yapı

Beylerbeyi Sarayı, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde bulunan yazlık bir Osmanlı sarayıydı. Günümüzde müze olarak kullanılan Beylerbeyi Sarayı, kendisine bağlı çeşitli yapı ve diğer unsurlardan oluşan bir kompleksin parçasıdır. Adını, bulunduğu Beylerbeyi semtinden alır. Osmanlı Padişahı Abdülaziz'in talimatıyla, 1863-1865 yıllarında, Sarkis Balyan'ın mimarlığında inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Çırağan Sarayı</span> Türkiyenin İstanbul ilinde bulunan tarihi saray

Çırağan Sarayı, İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde, Çırağan Caddesi üzerinde bulunan tarihi saray.

<span class="mw-page-title-main">Lale Devri</span> Osmanlı Devleti tarihinde bir döneme verilen isim

Lâle Devri, Osmanlı Devleti'nde, 1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça Antlaşması ile başlayıp, 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanı ile sona eren gerileme devri içinde yaşanmış bir ara dönemdir. Bu dönemin padişahı III. Ahmet, sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'dır.

<span class="mw-page-title-main">Küçüksu Kasrı</span> İstanbul’da bulunan tarihi yapı

Küçüksu Kasrı veya Göksu Kasrı, İstanbul'un Küçüksu semtinde, Göksu Deresi ile Küçüksu Deresi arasında, Boğaziçi'nde Üsküdar-Beykoz sahilyolu üzerinde yer alan kasır. Sultan Abdülmecid tarafından Nigoğos Balyan'a yaptırılmış, inşaatı 1856 yılında tamamlanmıştır. Eski adı "Göksu Kasrı" olan bu yapı, padişahların, Boğaziçi kıyılarındaki biniş kasırlarından biridir. Kasırlar sadece hünkârların malı sayılan ve sarayların haricinde inşa edilen, köşkten büyük binalardır. Devamlı ikamet için kullanılmayan kasırlar, padişahların dinlenmeleri için vakit geçirdikleri yerdir.

<span class="mw-page-title-main">Balyan ailesi</span> Ermeni asıllı Osmanlı bir mimar ailesi

Balyan ailesi, 18. ve 19. yüzyıllarda hassa mimarı olarak Osmanlı padişahları ve hanedanı tarafından yaptırılan birçok mimari esere imza atan ve birçok mimar yetiştiren Ermeni bir ailedir. Tarihçi İlber Ortaylı, bu ailenin her ne kadar Kayserili olduğu bilinse de aslen Maraş kökenli olduklarını iddia eder.

<span class="mw-page-title-main">Yirmisekiz Mehmed Çelebi</span> Osmanlı devlet adamı

Yirmisekiz Mehmed Çelebi, Osmanlı devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Haliç</span> Boğaziçi girişindeki Tarihî yarımada ve Beyoğlu platolarını birbirinden ayıran deniz girintisi

Haliç, İstanbul'un Avrupa yakasını kaplayan Çatalca Yarımadası'nın güneydoğu ucunda, Boğaziçi girişinde, İstanbul ve Beyoğlu platolarını birbirinden ayıran deniz girintisi. Denizin kendisine ulaşan akarsu yatağının bir bölümünü istila etmesiyle meydana gelen yapının jeomorfolojik adı olan Arapça haliç sözcüğü, İstanbul halicinin kent açısından taşıdığı önemden dolayı Osmanlılar döneminden bu yana bir özel isim haline gelmiş, birçok semti kapsayan bir kent bölgesi adı olmuştur.

Sâdâbâd, 18. yüzyılda Kağıthane Deresi kıyısında Haliç'e doğru uzanan düzlük mesire ve eğlence alanına Lale Devri'nde verilen ad.

<span class="mw-page-title-main">Edirne Sarayı</span>

Tunca Sarayı, Hünkar Bahçesi Sarayı, Edirne Saray-ı Hümayunu gibi isimlerle de anılan Edirne Sarayı ; Edirne'nin Yeniimaret Mahallesi'nde Sarayiçi olarak adlandırılan bölgesinde, II. Murad'ın saltanatının son zamanlarında 1450 yılında Tunca Nehri'nin iki yakasında inşa edilmeye başlanmış ve esas karakterini II. Mehmed döneminde kazanmıştır. İstanbul'daki Topkapı Sarayı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük ikinci sarayıdır. Büyük meydanlar etrafında konumlanan değişik işlevli yapılarıyla Türk saray mimarisinin genel karakterini de yansıtan Edirne birçok yapıyı bünyesinde barındırmış ve oldukça geniş bir alana yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı mimarisi</span> Osmanlı mimarisine genel bakış

Osmanlı mimarisi, Osmanlı İmparatorluğu'nun beylik olarak kurulup, imparatorluk olarak yayıldığı ve hüküm sürdüğü dönemlerde inşa ettiği veya fikir öncülüğü yaptığı mimari üslupları ve eserleri kapsar. Osmanlı mimarisi kendinden önce gelen Erken dönem Anadolu Türk mimarisi, Selçuklu mimarisi, Bizans mimarisi, İran mimarisi ve Memlük mimarisi'nden etkilenmiştir. Osmanlı mimarisinin, Akdeniz ile Ortadoğu mimari geleneklerinin sentezi olduğunu düşünen mimarlık eleştirmenleri de vardır. Her ne kadar farklı dönemlerdeki ihtiyaca ve teknolojiye göre farklı yapı türleri inşa edildiyse de, genelde Osmanlı'nın hakim olduğu bölgelerde camiler ve çevresinde yapıların inşa edilmesi sıklıkla rastlanan bir olguydu. Camiler, çevrelerine yapılan sosyal yapılarla birlikte bir külliye teşkil ediyorlardı.

<span class="mw-page-title-main">Kâğıthane Deresi</span>

Kâğıthane Deresi, İstanbul'da yer alan küçük bir akarsudur. Terkos Gölü'nün doğusunda bir kaynaktan doğar. Eyüpsultan, Sarıyer ilçelerinden geçerek Kâğıthane'de Haliç'e dökülür. Bizans döneminde Barbisos adıyla bilinen derenin, Osmanlı döneminde çevresinde bulunan kâğıt fabrikası nedeniye Kâğıthane Deresi olarak anılmaya başlandığı rivayet edilir.

Birinci Sadabad Sarayı, İstanbul'da Kağıthane Deresi kenarında 1722 yılında inşa edilen 1809'da yıktırılan yazlık saraydır. Lale Devri'nin simgesi olmuştur.

İkinci Sadabad Sarayı, İstanbul'da Kağıthane Deresi kenarında bulunan Lale Devri'nin ünlü sarayının yerine 1809-1816 arasında inşa edilen ve 1862'de yıktırılan saraydır.

Sadabad sarayı şu anlamlara gelebilir:

Osmanlı döneminde İstanbul

<span class="mw-page-title-main">Çağlayan (İstanbul Metrosu)</span> İstanbul metrosu istasyonu

Çağlayan Metro İstasyonu, İstanbul Metrosu'nun M7 Metro Hattı'nda yer alan ve 28 Ekim 2020'de hizmete giren yer altı metro istasyonudur. Kâğıthane'nin Çağlayan Mahallesi'nde Abide-i Hürriyet Caddesi üzerinde, İstanbul Adalet Sarayı'nın kuzeyinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kâğıthane (İstanbul Metrosu)</span> İstanbul metrosu istasyonu

Kâğıthane (M7) Metro İstasyonu, İstanbul Metrosu'nun M7 Metro Hattı'nda yer alan ve 28 Ekim 2020'de hizmete giren viyadük üzerindeki metro istasyonudur.

<span class="mw-page-title-main">Lale Devri mimarisi</span>

Lale dönemi mimarisi, Osmanlı mimarisinin 18. yüzyılın başlarındaki bir dönemine verilen isimdir. Osmanlı mimarisinin mevcut klasik üslubuna yeni dekorasyon türleri dahil edildi ve çeşme ve kütüphane gibi yeni bina türleri önemli simge yapılar haline geldi. Tarz III. Ahmed dönemindeki barış içindeki ve mimari patronajın arttığı bir dönem olan Lale Devri (1718-1730) ile yakından ilişkilidir. Yine de yeni üslup III. Ahmed'in saltanatının başlangıcında da mevcuttu ve ondan sonra 1730'larda da belirgin olmaya devam etti. Osmanlı kültürü ve mimarisindeki Avrupa etkileri, 1740'larda Osmanlı barok stilinin yaratılmasına yol açtı.