İçeriğe atla

Üçüncü Göktürk-Sasani Savaşı

Üçüncü Göktürk-Sasani Savaşı
Göktürk-Sasani Savaşları
Tarih627-630
Bölge
SonuçTürk-Bizans zaferi
Taraflar
Sasani Devleti
İberya Prensliği (Kafkas)
Batı Göktürk Kağanlığı
Bizans İmparatorluğu
Komutanlar ve liderler
II. Hüsrev
Şahrbaraz
I. Stefanos
Herakleios
Böri Şad
Tong Yabgu Kağan
Güçler
200,000[1]

40.000 Göktürk[1]

17.000 Bizanslı[1]

Üçüncü Göktürk-Sasani Savaşı, Batı Göktürk Kağanlığı ve Sasaniler arasında gerçekleşen üçüncü ve son savaş. Önceki iki savaşın aksine Orta Asya'da değil Güney Kafkasya'da gerçekleşmiştir. Bu savaş, son Bizans-Sasani savaşının etkilerine karşı oldu ve gelecek yüzyıllarda Orta Doğu'daki güç dengelerini etkiledi.

Arka plan

Avarlar ve Sasanilerin 626 yılındaki Konstantinopolis Kuşatması'ndan sonra eleştirilen İmparator Herakleios kendini politik olarak yalnızlaşmış buldu. Ortodoks Kilisesi tarafından sapkın ilân edilen Hristiyan Ermeni hükümdarlarına ve dini hoşgörüye sahip Persler ile arkadaş olmayı seçen İberya Prensi'ne güvenmiyordu. Bu iç karartıcı durumda kendisine tarafsız bir müttefik olarak Tong Yabgu'yu buldu.[2] 568'in başlarında İstemi Kağan hakimiyetindeki Batı Göktürkler, Sasanilerle ticari ilişkiler gerileyince yüzlerini Bizans'a dönmüşlerdi.[3]

625 yılında İmparator Herakleios, Batı Göktürk Kağanı'na askeri yardım karşılığında servet sözü veren temsilcisi Andrew'u görevlendirdi.[4] Kağan, Çin-Bizans arasındaki kendi hakimiyet alanında kalan İkinci Göktürk-Sasani Savaşı'ndan sonra Sasaniler tarafından altüst edilmiş İpek Yolu'nun güvenliğinden endişeliydi.[5] İmparator'a "Düşmanlarından intikam almak için yiğit askerlerimle geleceğim" sözünü verdi.[6] 1000 atlı Pers hakimiyetindeki Güney Kafkasya'dan geçti ve Bizans İmparatoru'nun Anadolu'daki kampına Kağan'ın mesajını iletti.

Derbent Kuşatması

627 başlarında Göktürkler ve müttefikleri Hazarlar, Derbent'in kapılarına ulaştılar. Yeni inşa edilmiş bu kale bereketli Agvanya'ya (günümüzde Azerbaycan) giden tek yoldu. Lev Gumilyov'a göre hafif silahlı Agvanya milislerinin, Tong Yabgu önderliğindeki ağır zırhlı süvarilere karşı hiç şansı yoktu.[7] Tong Yabgu'nun askerleri Derbent'e baskın verip yağmaladı, Agvanya'yı istila ettiler. Ermeni tarihçi Movses Kagankatvatsi'ın Derbent'in düşüşünü ve yağmalanmasını ayrıntılı biçimde anlatır. Muhtemelen bu olaya tanıklık etmişti.

Derbent'teki Sasani kalesi
, Tam kuvvetteki belanın (evrensel gazap) önümüze gelmesiyle işgalciler(Türkler), kabaran deniz dalgaları gibi duvarlara çarparak onları temellerine kadar yıktılar. (Partav'da) halk, üzerlerine inen korkunç çirkin, aşağılık, geniş yüzlü, kirpiksiz ve karılar gibi uzun saçlı olan kalabalığın tehlikesini görünce onları bir korku (titreme) sardı. Şehrin sokaklarında ve meydanlarında okları üzerlerine ağır dolu taneleri gibi yağdıran hatasız ve güçlü (Hazar) okçuları tüm utançlarını yitirmiş aç kurtlar gibi onların üzerlerine atıldıkları ve onları acımasızca katlettilerini gördüklerinde daha da dehşete kapıldılar. Gözlerinde ne güzele,ne yakışıklıya ne genç erkeklere ya da kadınlara merhamet yoktu; zinde olmayanı, zararsızı, topalı, yaşlıyı bile bundan esirgemediler;acımadılar ve katledilen annelerine sarılan bebekleri gördüklerinde yürekleri sızlamıyordu; tam tersine onların göğüslerinden süt emer gibi kan emdiler.[8][9]

Derbent Kalesi'nin düşüşü tüm ülkeye zaptedilemez bir panik dalgası yarattı. Agvanya güçleri başkentleri Berde'ye geri çekildiler. Göktürk ve Hazar ordusu Agvanyalılara Kalankatuyk köyünün yakınlarında yetişti orada onları katlettiler veya esir aldılar. Movses'e göre Göktürkler Agvanya'ya ağır vergiler koydular.

Kuzeyin Efendisi[10] tüm ülkeden hasarla öç aldı. Özellikle altın yıkama, gümüş ve demir çıkarma ve bakır eşya yapma konusunda yetenekli zanaatkarlarla uğraşması için adamlarını gönderdi. Sasani otoritelerce vergi konulmuş dirahmiye[11] ek olarak, büyük Kura ve Aras nehirlerinden gelen balıkçılara ve ürünlere de vergiler koydu[12]

Tiflis Kuşatması

Türk-Bizans saldırısının ikinci hedefi İberya Prensliği'ydi. Buranın hükümdarı Stephanus, II. Hüsrev'e haraç veriyordu. Movses'in anlattığına göre Hazarlar, "lüks madde ticaretiyle ünlü Tiflis'i kuşattı".[13] Burada görkemli Hazar Ordusu İmparator Herakleios'a katıldı.

Herakleios ve Tong Yabgu (Bizans kaynaklarında Ziebel olarak geçer) Narikala'nın surları önünde buluştular. Yabgu, imparatora doğru at sürdü, omzunu öptü ve ona bir yay yaptı. Karşılığında imparator ona sarıldı oğlum dedi ve kendi diadem'ini ona verdi.[14] Ziyafet sırasında Tong Yabgu'ya imparatorun kızı Eudokia Epifaneia vadedilirken, Hazar liderlerine bol bol küpe ve kıyafet hediye olarak verildi.[15]

Kuşatma pek ilerleme göstermeden sürüncemde kalmıştı. Ara ara düzenli hücumlardan sonra bir taraf kralını kaybetti. Hazarlar iki ay sonra sonbaharda döneceklerine söz verip bozkırlara çekildiler.[16] Tong Yabgu yeğeni veya oğlu sanılan Böri Şad'ı 40 bin askerin başına Herakleios'a kuşatmada destek olması için bıraktı. Çok geçmeden onlar da ayrılarak Bizans'ı kuşatmada yalnız bıraktılar.[17]

12 Aralık 627 tarihinde Herakleios, Dicle Nehri yakınlarındaki Ninova kalıntılarının önünde Pers güçleriyle çarpıştı ve kazandı. Ocak ayında Sasani başkenti Tizpon çevresini tahrip etti.

Sonuç

Herakleios'un zaferinden sonra Tong Yabgu, Tiflis kuşatmasını kış ayında tamamladı ve şehri ele geçirdi. Movses bu konuda

Kılıçları havada surlara hücum ettiler. Bu izdihamda birbirlerinin omuzlarına basarak duvara tırmandılar. Kara bulutlar vatandaşların üzerine çöktü; bozguna uğradılar ve topraklarını kaybettiler.

dedi.

Gürcüler direnmeden teslim olmalarına rağmen şehir yağmalandı ve halkı katledildi. Sasani valisi ve Gürcü prensi Tong Yabgu'nun huzurunda işkence edilerek öldürüldü.[18]

Göktürkler yakın dövüş yetenekleriyle nam saldılar. Bu sebepten tarihçi Gumilyov, Tiflis'i Hazarlara atfeder.[19] Bu başarı Tong Yabgu'yu yeni planlar için cesaretlendirmişti. Bu sefer Agvanya'yı yağmalamak yerine işbirliği yolunu seçecekti. Suyab'a dönmeden Böri Şad'a ve generallerine şunları dedi

Bu ülkenin soylularının ve yöneticilerinin hayatlarını, oğlumla tanışıp bana boyun eğip; şehirlerini, kalelerini ve ürünlerini askerlerime bırakırlarsa bağışlayın.[20]

Bu sözler Tong Yabgu'nun İpek Yolu'nun batı kısmını da kontrol etmek istediğinin göstergesidir. 630 Nisan'ında Böri Şad egemenliğini Güney Kafkasya'da genişletmeye kararlıydı bunun için Çorpan Tarkan'ı 3 bin süvariyle[21][22] Ermenistan'ı istila etmekle görevlendirdi.[23] Göçebe savaşçıların klasik taktiğini kullanan Çorpan Tarkan, 10 bin askerle[24] karşı saldırıya geçen Şahrbaraz'ın kuvvetlerine pusu kurdu ve orduyu imha etti.[25]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Özel
  1. ^ a b c Kaegi 2003, ss. 158–159
  2. ^ Christian s. 260-285
  3. ^ Denis Sinor, The Historical Role of the Turk Empire, Journal of World History, IV, 3, Neuchatel, 1958, s.429-433
  4. ^ Gumilev s. 206
  5. ^ Gumilev 205–8
  6. ^ Movses 155
  7. ^ Gumilev 216
  8. ^ Movses 105
  9. ^ Christian 283
  10. ^ Göktürk kağanının sıfatlarından biri
  11. ^ yaklaşık 40 centlik antik Yunan para birimi
  12. ^ Movses 131
  13. ^ Movses 107
  14. ^ Artamonov 57
  15. ^ Ibidem; Gibbon b. 46.
  16. ^ Movses 108
  17. ^ Theophanes s. 236
  18. ^ Movses 119–20
  19. ^ Gumilev 222–23.
  20. ^ Movses 121.
  21. ^ Lev Gumilev, Eski Türkler. s. 254. 
  22. ^ Altay Tayfun Özcan, Hazar Kağanlığı ve Etrafındaki Dünya. s. 65-66. 
  23. ^ Movses 132
  24. ^ Kalankaytlı Moses, Alban Tarihi. s. 115. 
  25. ^ Movses 133
Genel

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Göktürk Kağanlığı</span> Türk adını kullanan ilk Türk devleti

Göktürk Kağanlığı, asıl ismiyle Türk Kağanlığı Göktürkler tarafından kurulmuş ve 552-744 yılları arasında Orta ve İç Asya'da hükümdarlık sürdürmüş bir Türk imparatorluğudur ve bozkırların ilk model devletidir. Asya Hun İmparatorluğu'ndan sonra 2. Büyük Devlet lakabını almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Batı Göktürk Kağanlığı</span> Göktürk devletinin ikiye ayrılmasıyla kurulmuş bir Türk devleti

Batı Göktürk Kağanlığı, Göktürk Kağanlığı'nın 582 yılında ikiye ayrılmasıyla bu ülkenin batısında Tardu tarafından kurulan tarihi Türk devletidir. 582-659 yılları arası varlığını sürdürmüştür.

Tong Yabgu Kağan, 618 ve 630 yılları arasında Batı Göktürk Kağanlığı'nı yöneten kağan. Tong adının, Eski Türkçe'den günümüz Türkçesine "kaplan" şeklinde çevrildiği düşünülmektedir. Bu konuya dair diğer yorumlar ise "yeterlilik" ve "tamlık" anlamına geldiğidir. Ayrıca kelimenin; ilk Türkçe döneminde kullanılan "dolu, içi boş olmayan" anlamlarına gelen; "toñ (tong)" sözcüğünden geldiği de düşünülebilir. Bu kelimenin bir başka anlamı da "son"dur.

<span class="mw-page-title-main">Böri Şad</span>

Böri Şad, Batı Göktürk Kağanlığı'nın Tong Yabgu Kağan döneminde ülkenin en batı bölgesini (Kafkasya) komuta etmiş olan tudun. Tong Yabgu'nun yeğeni olan Böri Şad Hazar birliklerinin başında bulunmuş ve Kariye kuşatmasında yer almıştır.

Eudokia Epifaneia, Bizans İmparatoru Herakleios'un ilk eşi Fabia Eudokia ile birlikteliğinden olan tek kızı. Konstantinopolis'te 7 Temmuz 611 tarihinde doğan Epifania 15 Ağustos günü vaftiz edilmiştir.

Baga Kağan(Ch'u-lo-hou),Pinyin:葉護可汗, Sasanilerce Šāwa/Sāva/Sāba, Yabghu Qaghan-Magha Qaghan. 587- 588 tarihleri arasında kağanlık yapan Doğu Göktürk Kağanlığı hükümdarıdır.

İkinci Göktürk-Sasani Savaşı, Batı Göktürk Kağanlığı ve Akhunlar'ın Sasani kontrolündeki İran'ı istilasıyla 603/604 yılında başlayan çarpışmalar dizisi. Savaş Göktürklerin Sasaniler'e karşı kesin zaferiyle sonuçlanmıştır.

Tarduş Kağan ya da Tardu, Batı Göktürk Kağanlığı'nın kurulmasını sağlayan siyasi ortamı oluşturan yabgu. Aslen bir Yabgu olmasına rağmen, yaptığı fetihlerle Türk Kağanlığı'nın genişlemesini sağlamış; İşbara Kağan ile girdiği mücadele ise ülkenin 604 yılında ikiye bölünmesiyle sonuçlanmıştır.

Bağa Şad, 7. yüzyılda yaşayan bir Batı Göktürk Kağanlığı şadıdır. Bağa Şad, Batı Göktürk kağanı Tong Yabgu Kağan'nın akrabası ve kendisine bağlı bir generalidir. Bağa Şad, Böri Şad'ın babası olduğu için; Hazar Türklerini yöneten yabgu olduğu düşünülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Tang'ın Batı Türklerine seferi</span>

Tang'ın Batı Türklerine Seferi, Çin kaynaklarında Batı Tujue olarak bilinen Batı Göktürk Kağanlığı topraklarına 7. yüzyılda Tang Hanedanı tarafından düzenlenen seferdir. Tang Hanedanlığı, henüz sefere karar kılmadan önce; Doğu ve Batı Göktürk devletleri arasındaki rekabetten yararlanarak; bu iki devletin gücünü ciddi şekilde zayıflatmıştır. İmparator Taizong, Çin ordusunu Göktürklerin batı kanadında bulunan topraklar olan; 640'ta Karahoca, 644'te Karaşehir ve 648'de Kuçar'a sevk etmiştir.

Çorpan Tarkan, 7. yüzyıl'da yaşamış Hazar kökenli bir Göktürk komutanıdır. Çorpan Tarkan, Ermeni tarihçi Movses Kagankatvatsi tarafından bir Hazar generali olarak tanıtılmıştır. Tong Yabgu Kağan'ın 627-629 yıllarında Üçüncü Göktürk-Sasani Savaşı'nda Sasaniler'i yenilgiye uğrattığı sıralarda Çorpan Tarkan, Tong Yabgu Kağan'ın yeğeni Böri Şad'ın Kafkasya'daki ordusunda bir komutan olarak bulunmaktaydı. Çorpan Tarkan, Üçüncü Göktürk-Sasani Savaşı sırasında, 629 yılında Sasaniler ile savaşarak Tiflis'i fethetti ve Güney Kafkasya'da Kabale şehrini kurdu. Tiflis'in fethedilmesi ile Göktürkler, Sasaniler'e büyük bir darbe vurmuş ve bu durum Sasaniler'in Anadolu'daki harekâtlarını durdurup ordularını Kafkasya'ya kaydırmalarına neden olmuştur. Daha sonra Çorpan Tarkan, Kafkasya'daki ileri harekâtını sürdürerek 630 yılının nisan ayında Ermenistan'ı işgal edip yerle bir etti. Bu durumdan dolayı Çorpan Tarkan yine Ermeni tarihçi Movses Kagankatvatsi tarafından cesur ve kanasusamış biri olarak tanıtılmıştır. Ardından Çorpan Tarkan Aras Irmağı'na kadar bütün Kuzey Azerbaycan'ı fethetti ve buradaki bazı Ermeni topluluklarını denetim altına aldı. Bu durum üzerine Sasani imparatoru Şahrbaraz tarafından Göktürkler üzerine gönderilen ve çoğunluğu atlı birliklerden oluşan 10,000 kişilik güçlü ve donanımlı Sasani ordusuna, Çorpan Tarkan tuzak kurdu ve Sasani ordusunu imha etti.

Tang imparatoriçesi Wu Zetian'ın kurduğu Zhou Hanedanlığı ve İkinci Göktürk Kağanlığı arasındaki savaşlar 693 yılında Kapgan Kağan ve Aygucı Tonyukuk'un Büyük Kuzey Çin akını ile başlamıştı. Bu Göktürk - Tang savaşının çeşitli nedenleri vardı. Bunların başında Kapgan Kağan'ın devleti güçlendirip büyütme isteği geliyordu. Kapgan Kağan'ın bir kızını Wu Zetian'ın yönetimden uzaklaştırdığı Tang Hanedanı'ndan bir prensle evlendirmek istemesi, ancak Wu Zetian'ın bu isteği geri çevirip kendi ailesinden birini güvey adayı olarak göndermesi savaş için yeterli gerekçeyi yaratmıştı. Yapılan birçok akından sonra 701 ya da 702 yılında yani Kül Tigin 16 yaşındayken, Göktürk ordusu Kuzey Çin'deki Kansu bölgesinin kuzeydoğusuna bir akın düzenledi. Lev Nikolayeviç Gumilyov ile Giraud bu akının Maveraünnehir'e yapıldığını ileri sürmektedirler ancak bu seferin Kansu - Ordos'a yapıldığı açıktır.Bu sefere Kül Tigin ve Bilge Şad da katılmışlardı. Orhun Yazıtları'nda Iduk Baş olarak geçen yerde Göktürk ordusu, Ong Tutuk komutasındaki beş tümenlik bir Zhou ordusuyla savaştı. Kül Tigin yaya olarak saldırdı, Ong Tutuk'un silahlı kayınbiraderini kendi elleriyle tutup (yakalayıp) Kapgan Kağan'a sundu. Ardından Zhou ordusu bozguna uğratılarak yok edildi. Bu savaştan sonra altı yıl boyunca büyük çarpışmalar yapılmamıştır ancak küçük çaplı akınlar sürdürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Bizans-Sasani Savaşı (602-628)</span> Bizans İmparatorluğu ve Sasani İmparatorluğu arasında 26 yıl süren savaş

Bizans–Sasani Savaşı (602–628), Bizans İmparatorluğu ile Sasani İmparatorluğu arasındaki savaş serilerinin sonuncusu ve en yıkıcısıdır. Bizans İmparatoru Mauricius'un Sasani kralı II. Hüsrev'e tahtına tekrar kavuşmasına yardım etmesinin ardından, iki güç arasındaki önceki savaş 591'de sona ermişti. 602'de Mauricius, siyasi rakibi Phocas tarafından öldürüldü. Bunun üzerine Hüsrev, Mauricius'un ölümünün intikamını almak için Bizans'a savaş ilan etti. Bu, on yıllar boyu süren bir çatışmaya dönüştü ve serideki en uzun savaş oldu. Genellikle Orta Doğu boyunca savaşılmıştır: Mısır, Levant, Mezopotamya, Kafkasya, Anadolu, Ermenistan, Ege Denizi ve hatta Konstantinopolis'in duvarlarının önünde.

<span class="mw-page-title-main">Ninova Muharebesi (627)</span> Bizans İmparatorluğu ile Sasani İmparatorluğu arasındaki savaş

Ninova Muharebesi, Bizans - Sasani Savaşı (602-628)'nın zirve muharebesidir. 627 yılında, Ninova yakınlarında gerçekleşmiştir. Savaşın sonucunda gelen Bizans zaferi, daha sonra Sasanilerde iç savaşa neden olmuş ve bir süre Roma İmparatorluğu'nu Orta Doğu'daki eski sınırlarına geri getirmiştir. Birkaç yıl içinde Râşidîn Halifeliği, Arabistan'dan çıktı ve imparatorluğu bir kez daha yıkımın eşiğine getirdiğinden, güç ve prestijin yeniden doğuşu sürekli olmadı.

İstemi Yabgu Kağan'ın Horasan Seferi, Göktürkler ve Sasaniler arasında 569-571 yılları arasında yapılmış bir savaştır. Savaş, Göktürkler'in Sasani İmparatorluğu'na karşı kesin zaferiyle sonuçlanmıştır.

Ermenistan Seferi, Göktürkler'in Sasani İmparatorluğu'na karşı Kafkasya bölgesinde Çorpan Tarkan tarafından başarıyla gerçekleştirdikleri bir harekâttır.

Kırım Seferi, 576 yılında Göktürk Kağanlığı tarafından Bizans İmparatorluğu'na karşı başlatılmış bir askerî harekâttır. Sefer 581 yılında sona ermiş olup, Kırım'ın büyük çoğunluğu Göktürk hakimiyetine girmiştir.