İçeriğe atla

Özne-yüklem uyumu

Özne-yüklem uyumu; Türkçe bir cümlede özne ve yüklemin şahıs (kişi), tekillik-çoğulluk ve olumluluk-olumsuzluk yönünden uyumlu olması. Özne-yüklem uyumsuzluğu, dil bilgisi açısından bozukluklara neden olur.

Şahıs yönünden

Dil bilgisi kurallarına uygun bir cümlede özne ve yüklemin şahıs yönünden uyumlu olması gerekir. Bu durum yüklemin, özneye ait şahıs eklerini alması anlamına gelir. Türkçedeki şahıs ekleri -m, -im, -n, -in, -sin, -k, -iz, -niz, -iniz, -siniz, -ler ve -sinler'dir. Bunlar büyük ve küçük ünlü uyumlarına uyacak şekilde değişiklik gösterir:

  • (Ben) Yarın Ankara'ya gideceğim. (1. tekil şahıs)
  • Sen neden onlarla gitmiyorsun? (2. tekil şahıs)
  • Ahmet benim en iyi arkadaşım(dır). (3. tekil şahıs. -dır ek-fiildir.)
  • Biz buraların en eski sakinlerindeniz. (1. çoğul şahıs)
  • Siz lütfen dışarıda bekleyin(iz). (2. çoğul şahıs)
  • Öğrenciler odalarına yerleşti(ler). (3. çoğul şahıs)

Tekillik-çoğulluk yönünden

Türkçede bir cümlenin öznesi tekil ise yüklemi de tekil, çoğul ise yüklemi de çoğul olur.[1] Ancak bu kural her zaman aranmaz.[2] Teklik-çokluk uyumu çoğul ekleri ve 3. çoğul şahıs eki ile sağlanır.

  • Elma yere yuvarlandı . (tekil-tekil)
  • Öğrenciler ödevlerini teslim ettiler. (çoğul-çoğul)

Tekillik-çoğulluk uyumu her cümlede bulunmaz. Örneğin öznesi hayvanlar, bitkiler, soyut kavramlar gibi "insan olmayan" cümlelerde yüklem genellikle tekildir:

  • Bu gece saatler ileri alınacak. (çoğul-tekil)
  • Komşunun kedileri bahçede oynuyordu. (çoğul-tekil)
  • Sarı yapraklar bahçeyi kaplamıştı. (çoğul-tekil)
  • Sınav sonuçları elimize ulaştı. (çoğul-tekil)

Ancak edebî sanatların kullanıldığı ve varlıkların insanlaştırıldığı cümlelerde özne insan olmasa dahî yüklem çoğul olabilir:

  • Erik ağaçları baharın gelişini müjdeliyorlar.

Bazen saygı veya alay amacı ile, özne tekil olduğu hâlde yüklem çoğul kullanılabilir:

  • Küçük Bey hâlâ kalkmadılar mı, hanım? (doğru)
  • Sayın Başbakanımız tören alanına teşrif ediyorlar. (doğru)

Özneyi oluşturan varlıkların adedi belirtilmişse yüklem tekil olur:

  • Bu sabah iki kişi seni sordu.
  • Toplantıya sadece on bir delege katıldı.

Cümledeki eylem "toplu halde" yapılmışsa yüklem genellikle tekil olur:

  • Askerler karargâh binasının önünde toplandı.
  • İşçiler çalışma koşulları nedeniyle grev yaptı.

Ancak eylem şahıslar tarafından "teker teker" yapılmışsa yüklem genellikle çoğul olur:

  • Adaylar başvuru belgelerini bölge temsilciliklerine elden teslim ettiler.
  • Öğrenciler ayakkabılarını boyuyorlardı.

Özne belgisiz zamir olduğunda yüklem tekil olur:

  • Çoğu, adımı dahi duymamıştı.
  • Herkes dışarıda toplansın.
  • Kimse ödevini yapmamış.

Olumluluk-olumsuzluk yönünden

Türkçede özne olarak kullanılan bazı kelimeler sürekli olarak olumlu, bazı kelimeler ise sürekli olarak olumsuz anlam taşır. Bu nedenle, "olumlu" bir özne ile "olumsuz" bir yüklem birlikte kullanıldığında anlam bozukluğu oluşur.

  • Gösteriye ne annem ne de babam gelebildi.
  • Herkes törene katıldı.
  • Törene kimse katılmadı.
  • Hiçbir şeyde gözüm yok.

Not: "Herkes törene katılmadı." ifadesi anlatım bozukluğu içermez.

Kaynakça

  1. ^ "Özne yüklem uyumsuzluğu". 18 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Aralık 2012. 
  2. ^ "Özne-yüklem uyumu bakımından farklı bir cümle tipi". 9 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Aralık 2012. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Kip, dilbilgisinde bir fiilin kök veya gövdesinin zaman, yargı veya niyete göre girdiği geçici kalıptır. Kip, bir fiilin haber veya dilek kipi eklerinden birini almış hâlidir.

Devrik cümleler, öğeleri bir dilin yaygın kullanım kurallarına göre sıralanmamış cümlelerdir. Türkçede devrik cümleler, yüklemi cümle sonunda olmayan cümlelerdir. Devrik cümleler edebî sanat yapmak için, yüklemi vurgulamak için veya pratik amaçlarla kullanılırlar. Hatalı veya bozuk cümleler değillerdir. Devrik olmayan cümlelere kurallı cümle denir. Aşağıdaki devrik cümle örneklerinde yüklemlerin altı çizilidir:

Bağlaçlar veya rabıt (bağlama) edatları; kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri biçim veya anlam yönüyle birbirine bağlayan kelimeler: ve, veya, ile, ama, de (da), ancak, çünkü, eğer, hâlbuki, hem … hem …, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, ne … ne …, öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, üstelik, yahut, yalnız, yani, yoksa, zira vs. Bağlaçlar, ifadeleri ilgi ve önem sırasına koyarak düzenlememize yardımcı olur.

Özne ya da fâil, bir cümlede yüklem ile bildirilen işi, eylemi ya da oluşu yerine getiren veya yüklem aracılığıyla hakkında bilgi verilen ögedir. Özne, yükleme sorulan "kim" ve "ne" sorularıyla bulunur.

Fiil veya eylem, varlıkların yaptığı işi, hareketi, oluşu çeşitli ekler alarak şahıs ve zamana bağlı olarak anlatan kelimedir.

<span class="mw-page-title-main">Ubıhça</span>

Ubıhça veya Vubıhça Kuzeybatı Kafkas dillerinden bir tanesiydi. 1992'de bu dili konuşan son kişi Tevfik Esenç'in yaşamını yitirmesiyle birlikte ölü dil hâline geldi. Alfabesi yoktur.

Zamir veya adıl, cümlede varlıkların adları yerine kullanılabilen ve adların yerine getirdiği bütün işlevleri yerine getirebilen ad soylu sözcük. Ben, sen, o, biz, siz, onlar; kendim, kendin, kendi, kendimiz, kendiniz, kendileri; bu, şu, o; kim, ne ve biri gibi kelimeler, sıklıkla zamir olarak kullanılır. Türkçede herhangi bir sözcüğü zamir olarak adlandırmak yanlış olur çünkü pek çok ad soylu sözcük gibi zamirler de cümlede ayrı görevlerde kullanılabilir:

Cümle veya tümce; bir ifade, soru, ünlem veya emiri dile getiren; kendi başına anlamlı sözcükler dizisi. Çoğunlukla özne, tümleç ve yüklemden meydana gelir. Bazen yan cümleciklerle anlamı pekiştirilir veya genişletilir.

Çokluk kavramı merkezi liderlik ile lidersiz anarşi arasında politik bir alternatif belirtir. İlk defa Machiavelli tarafından kullanılmıştır ve daha sonra Spinoza tarafından geliştirilmiştir. Son zamanlarda kavram kürsel kapitalist düzene karşı yapılan direniş hareketlerini düzenleyen model olarak Michael Hardt ve Antonio Negri tarafından İmparatorluk (2000) kitabında kullanılmıştır. Hardt ve Negri son kitaplarında, "Multitude: War and Democracy in the Age of Empire" (2004), çokluk kavramını internet ve ağlı toplumun değişen üretim yöntemleri ve toplumsal mücadelesi üzerinden geliştirmişlerdir.

Çekim ekleri, gerek isim soylu gerekse fiil soylu kelimelerin sonuna eklenerek cümle içinde diğer kelimelerle anlam bağlantısı kurmalarını sağlayan ekler. Kendi başlarına bir anlam ifade etmezler.

Ek-fiil, ek-eylem veya cevher fiil, Türkçede isimlerin sonuna eklenerek onları yüklem haline getiren bir ektir. Bu ek Eski Türkçe "ér- : olgunlaşmak, yetişmek, tamam olmak" fiilinden evrilip zaman içinde "i-mek" haline gelmiş ve zamanla kökünün de erimesiyle bugün sadece “şu veya bu durumda bulunmak” manalarını cümleye katan (i)-di, (i)-miş, (i)-se ve (i)-dir halleri kalmıştır. Diğer dillerden muadil olarak İngilizce "to be",Latince "esse" fiilleri örnek verilebilir.

Biçimbilim, yapıbilim, biçim bilgisi, şekil bilgisi, morfoloji veya yapı bilgisi dilbilimde sözcüklerin içyapısını inceleyen alt dalıdır. Temel inceleme nesnesi, dilin anlam taşıyan en küçük parçaları olan biçimbirimlerdir. Biçimbilim, sözcükleri, nasıl oluşturulduklarını ve diğer sözcüklerle ilişkilerini inceler ve sözcüklerin kök, gövde ve ek gibi bileşenlerinin yapısını çözümler.

<span class="mw-page-title-main">Geniş zaman</span> Türkçede bulunan haber kipi

Geniş zaman, dilbilgisinde bir eylemin ya da durumun geçmişte, şu anda ve gelecekte gerçekleştiğini belirten zaman yapısı. Geniş zaman yapısı, eylem veya durumun ne zaman başladığını ya da ne zaman biteceğini bildirmez, sadece gerçekleştiğine dair bilgi verir.

Şahıs eki veya kişi eki, yüklemin kişisini (özneyi) belirten ek. Fiil kiplerine veya ek-fiillere eklenerek işin veya oluşun kim tarafından gerçekleştirildiğinin anlaşılmasını sağlayan eklerdir.

Soru eki, Türkçede soru cümlesi oluşturmakta kullanılan mi ekidir. Kendinden önceki hecenin hem büyük hem de küçük ses uyumlarına uyacak şekilde dar ünlülerden birini alarak , mu veya 'ye dönüşebilir:

Bağlaşıklık bir cümledeki dilbilgisel unsurların tam, doğru ve birbirleri ile uyumlu şekilde kullanılması ilkesidir. Bu unsurlara örnek olarak cümlenin öğeleri, ekler, yardımcı fiiller, ek-fiiller vs. verilebilir. Bağlaşıklık bir dil bağıntısıdır.

Anlatım bozuklukları, yazılı veya sözlü anlatımda karşılaşılan hatalardır. Bu hatalar yapısal (dilbilgisel) veya anlam ve mantık bakımından olabilir. Öge eksikliği, ek eksikliği gibi yapısal bozukluklara "bağlaşıklık hataları"; gereksiz sözcük kullanımı, yanlış sözcük kullanımı gibi anlamsal bozukluklara ise "bağdaşıklık hataları" denir.

Ge'ez (ግዕዝ), Eritre ve Kuzey Etiyopya'da konuşulmuş eski bir Sami dilidir. Dil Etiyopya Ortodoks Tevhîdî Kilisesi'nin ayin dili olup Ge'ez alfabesi ile yazılmaktadır.

Esperanto dilbilgisi, kuralları aşırı şekilde düzenli olması için tasarlanmıştır. Eklemeli bir dil olan Esperanto'nun kelime dağarcığı Hint-Avrupa dil ailesi, özellikle de Latin, Slav ve Germen dilleri esas alınarak hazırlanmıştır. Esperanto serbest cümle dizimine sahiptir, cümledeki ögelerin yerleri değiştirildiğinde cümlenin anlamı değişmez.

<span class="mw-page-title-main">İspanyolcada fiil çekimi</span> İspanyolcada fiil çekime genel bakış

Bu madde İspanyolcadaki kipleri ve düzenli ve bazı yaygın düzensiz fiil çekimlerini örneklerle birlikte bulundurur. Düzensiz fiiller hakkında daha fazla bilgi için İspanyolcada düzensiz fiiller maddesine bakınız.