İçeriğe atla

Özen yükümlülüğü

Hukukta, haksız fiil hukukunda (Tazminat hukukunda) ve aynı zamanda Kara Avrupası hukuk düzeni (yani Roma-Cermen Hukuk düzeni) içinde özellikle özel hukuk'ta özen yükümlülüğü (İngilizce: Duty of care/Fransızca: Devoir de vigilance), bir bireye yüklenen, başkalarına öngörülebilir şekilde zarar verebilecek ve ihmal iddiasına yol açabilecek dikkatsiz davranışlardan kaçınmak için makul bir özen standardına uyulmasını gerektiren dava açma hakkı veren neden (İng:cause of action) yasal bir yükümlülüktür.[1] Kara Avrupası hukuk ülkelerinde ve bölgelerinde, hukuki sorumluluğun tesis edilmesi kusur, zarar ve bu ikisi arasındaki nedensellik bağının kanıtlanmasını içerir. Özen yükümlülüğü kavramı medeni sorumluluğun genel kurallarında yer almamaktadır.[2] Ancak medeni hukuk ülkeleri, şirketler hukuku ve menkul kıymetler hukuku gibi bazı özel kanunlarda özen yükümlülüğü kavramına yer verebilir.[3] İhmal davası açmak için oluşturulması gereken ilk unsurdur. Davacı, davalının ihlal ettiği, kanun tarafından yüklenen bir özen yükümlülüğünü gösterebilmelidir. Buna karşılık, yükümlülüğün ihlali kişiyi sorumluluğa maruz bırakabilir. Özen yükümlülüğü, halihazırda doğrudan bir ilişkisi olmayan bir şekilde akraba olan bireyler arasında, bununla birlikte common law (yani içtihat hukuku) veya Kara Avrupası hukuku tarafından ailevi, kanuna veya sözleşmeye dayalı ya da başka bir şekilde yükümlülük olarak uygulanabilir. Bununla birlikte Özel hukukun aksine Kara Avrupası Hukukunda Ceza hukuku açısından özen yükümlülüğü ancak kanunla doğabilir.

Özen yükümlülüğü, toplumsal sözleşmenin, bireylerin/varlıkların toplumdaki diğer kişilere karşı sahip olduğu yerleşik ve zımni sorumlulukların resmileştirilmesi olarak düşünülebilir. Özen yükümlülüğünün illaki kanunla tanımlanması bir gereklilik değildir, ancak genellikle ortak hukukta ve Kara Avrupası Hukukunda özellikle özel hukuk alanında örf ve adet hukuku ve mahkeme içtihadları yoluyla gelişebilmektedir.

Bununla birlikte Avrupa Birliği içinde özen yükümlülüğü yayma yönünde faaliyetlerde vardır. Mesela aksi yöndeki yoğun lobi faaliyetlerine rağmen[4] · ,[5] 2023 baharında Avrupa Parlamentosu üyeleri,Brüksel'deki Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi ile nihai metin üzerinde yürütülen diyaloğun başarılı olması halinde, çok uluslu şirketlere kaynak kullanımları da dahil olmak üzere insan ve çevre haklarına saygı gösterme yükümlülüğü getirecek olan yönerge lehinde büyük çoğunlukla oy kullanarak "önemli bir adım " atmışlardır,[4][5][6]

Şirketlerin "insanlar ve gezegen üzerindeki etkilerini açıklamalarını "[6] zorunlu kılan ve 2022 sonunda yürürlüğe giren CSRD direktifinden daha talepkar olan bu taslak direktif, şirketlerin değer zincirleri boyunca hem insan ve sosyal haklara hem de iklim taahhütlerine saygı göstermelerini gerektirecektir.[5] Temmuz 2023'te başlayan olan Avrupa Birliği Konseyi İspanya Dönem Başkanlığı, bu metnin aşağı yukarı gözden geçirilmiş bir versiyonunu hazırlama görevini üstlenmiştir.[5] · [4] Metnin kapsamını daraltmaya yönelik çok sayıda değişikliğe rağmen Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu tarafından Şubat 2022'de sunulan ilk taslağın ardından Nisan ayı sonunda Hukuk İşleri Komitesi tarafından hazırlanan uzlaşma metnini "neredeyse hiç değiştirmeden" oyladı.[5] · [4] Avrupa Parlamentosu ayrıca metnin yeni bir versiyonunu kabul etme görevini de üstlendi.[5] · .[4]

Türk Hukuku'nda

Kara Avrupası Hukuk düzeni içinde yer alan Türk Hukukunda özen yükümüne ilişkin özellikle Türk Medeni Kanunu'nda 3.Madde de genel bir düzenleme vardır. Bu madde şu şekildedir: "Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır. Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz." Bunun yanında Medeni Kanun içerisinde pek çok özen yükümlülüğüne ilişkin düzenleme vardır. m.185/2- eşlerin çocukların bakımına özen göstermesi, m.368- Aile başkanının ev düzeninde özen göstermesi; m.445 ve 454-Vasinin özen yükümü, m.466-Vesayet organlarının özen yükümü; m.556,593-Vasiyeti yerine getirme görevlisinin özen yükümü;m.770-Kaybedeilmiş bir malı bulan kişinin ilgilisine teslimine kadar geçen zamandaki özen yükümü; m.803,816-intifa hakkı sahibinin özen yükümü; m.905-irat senetlerine değer biçilmesinde özen yükümü; m.961-Rehin alacaklısının özen yükümü bunlara örnektir.

Bunun yanında Türk Borçlar Kanunu (örneğin; m.66-Adam çalıştıranın m.365, 377-Kiracının; m.396-İşçinin;471- eser sözleşmesinde yüklenicinin;m.506-Vekalet sözleşmesinde vekilin; m.534 komisyoncunun... özen yükümlülükleri); Türk Ticaret Kanunu (örneğin m.876-Taşıyıcının özen sorumluluğu) gibi pek çok kanunda özel özen yükümlülükleri bulunmaktadır. Türk Ceza Kanunu'nda ise bazı özen yükümlülüklerine uyulmaması (örneğin m.233-Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali) halinde cezalandırma öngören maddeler bulunmaktadır.

Kaynakça

  1. ^ Liden, Allen M., Lewis N. Klar, Bruce Feldthusen. Canadian Tort Law: Cases, Notes and Materials. Toronto: LexisNexis Canada, 2022
  2. ^ Jean-Louis BAUDOUIN, Patrice DESLAURIERS, Benoît MOORE, La Responsabilité civile - Volume 1 : Principes généraux, Éditions Yvon Blais, 2014
  3. ^ Stéphane ROUSSEAU (dir.), Droit des valeurs mobilières, JurisClasseur Québec, Montréal, LexisNexis, 2010
  4. ^ a b c d e "Le Parlement européen adopte la directive imposant un devoir de vigilance aux entreprises" par Solène Davesne, le 2 juin 2023 dans L'Usine nouvelle [1] 1 Ağustos 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  5. ^ a b c d e f "DEVOIR DE VIGILANCE EUROPÉEN : UNE "RÉVOLUTION JURIDIQUE" EN MARCHE POUR RÉGULER LES MULTINATIONALES" par Arnaud Dumas le 1er juin 2023 dans Novéthic [2] 1 Ağustos 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  6. ^ a b "Devoir de vigilance : le Parlement européen franchit une étape importante" par Laurence Boisseau, dans Les Echos le 2 juin 2023 [3] 1 Ağustos 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hukuk</span> genellikle devlet otoritesi tarafından desteklenen kurallar ve yönergeler sistemi

Hukuk ya da tüze birey, toplum ve devletin hareketlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini; yetkili organlar tarafından usulüne uygun olarak çıkarılan, kamu gücüyle desteklenen, muhatabına genel olarak nasıl davranması yahut nasıl davranmaması gerektiğini gösteren ve bunun için ilgili bütün olasılıkları yürürlükte olan normlarla düzenleyen normatif bir bilimdir. Ayrıca, toplumu düzen altına alan ve kişiler arası ilişkileri düzenleyen, ortak yaşamın huzur ve güven içinde akışını sağlayan, gerektiğinde adaleti yerine getiren, kamu gücü ile desteklenen ve devlet tarafından yaptırımlarla güvence altına alınan kurallar bütünüdür. Hukuk, birey-toplum-devlet ilişkilerinde ortak iyilik ve ortak menfaati gözetir.

Vicdani ret, bir bireyin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesidir. Vicdani retçiler kendilerini antimilitarist ya da pasifist olarak tanımlayabilmektedirler.

Medeni hukuk, kişilerin birbiriyle ya da belirli ölçülerde kişilerle devletin doğrudan veya dolaylı özel ilişkilerinin kamu hukuku gibi başka bir hukuk dalının konusuna girmeyen hukuk dalına verilen addır. Temeli Roma hukukuna dayanır ve Cermen halkları tarafından geliştirilmiştir. Tüm Kara Avrupası'nda ve onlardan etkilenen birçok ülkede uygulanan bir hukuk dalıdır.

Borçlar hukuku, bir özel hukuk dalıdır ve eşitler arasında meydana gelen ve borç ilişkisi adı verilen hukuki ilişkilerin incelendiği bir disiplindir. Borçlar Kanunu özel hukukta borçlar hukukuna kaynaklık eder ve borçlar hukuku alanına giren borç ilişkilerini düzenleyen bir kanundur. Borç ilişkisi kavramı, özel hukuk açısından tanımlandığında, alacaklı ve borçlu adı verilen iki taraf arasında meydana gelen ve borçlu olan tarafın alacaklıya karşı belli bir davranış biçiminde (edimde) bulunmakla yükümlü olduğu, alacaklının da borçludan bu davranış biçiminin yerine getirilmesini isteyebileceği hukuki bir bağdır.

<span class="mw-page-title-main">Borç</span> geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey

Borç, geniş anlamda, bir borç ilişkisini, dar anlamda ise borçlu tarafın ödemekle yükümlü olduğu parasal değeri ya da yerine getirme taahhüdünde olduğu edimi ifade eder. Hukuki alanda kullanılışı, geniş anlamıdır. Borç ilişkisi, borçlu ve alacaklı olmak üzere iki taraf arasında bir edimin yerine getirilmesine dayanan hukuki bağdır. Edim, borçlu açısından bakıldığında borç, alacaklı açısından bakıldığında ise alacaktır. İki farklı kelime aynı davranışın iki farklı açıdan bakılması ile oluşturulmuş adlandırmalardır. Edim fiili, yapma, yapmama veyâ verme olarak üç şekilde tezâhür edebilir.

<span class="mw-page-title-main">Ortak hukuk</span> Birleşik Krallık sömürgesi olan birçok ülkenin hukuki temelini kuran hukuk sistemi

Anglo-Sakson sistemi,, özellikle tarihinde Birleşik Krallık sömürgesi olan birçok ülkenin hukuki temellerini oluşturur. Emsal kararlar yansıtan, kapsamlı yasallaşmamış kanunları dikkat çeken özellikleri arasında yer alır. Bu emsal kararlar yüzyıllarca yargıçlar tarafından gerçek davalarda verilen hükümlerden elde edilmiştir.

Aile hukuku, medeni hukukun kişilerin aile çevresindeki ilişkilerini düzenleyen kısmıdır.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi</span> Avrupada insan haklarını ve temel özgürlükleri korumak amacıyla hazırlanan sözleşme

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 4 Kasım 1950'de İnsan Hakları Bildirisinde bulunan hakları topluca güvence altına almak için Avrupa Konseyi üyelerinin üzerinde anlaştıkları metindir.

Deniz ticareti hukuku, deniz üzerinde yürütülen ticari ilişkileri düzenleyen hukuk dalıdır. 29/06/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda deniz ticaretini konu alan bazı başlıklar şunlardır:

<span class="mw-page-title-main">İş hukuku</span>

İş hukuku, işçi hakları, çalışma koşulları, işçi ücretleri, işçi sendikaları ve işveren-işçi ilişkileri ile ilgili konuları inceleyen hukuk dalıdır. İş hukuku Kara Avrupası hukuk sistemlerine dahil ülkelerde genellikle milli iş kanunları ile düzenlenmektedir. İş uyuşmazlıkları kural olarak iş mahkemelerinde görülmektedir. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemelerinde görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hak</span> Kişinin hukuken korunan ve kendisine bu korumadan yararlanma yetkisi veren menfaat

Hak, kişilerin hukuk düzenince korunan menfaatleridir. Kişilerin lehlerine olan bir durumun kanunlar tarafından korunması, bu korumaya uymayan kişilere karşı ise kanuni girişimlerde bulunulması gibi yetkiler verir. Esasen Arapçada hukuk kelimesinin tekil hâli olan bu kelime, zamanla kişilerin hukuken korunan menfaatlerini tanımlamak için kullanılırken, hakların oluşturduğu düzene ise hukuk adı verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Amsterdam Antlaşması</span>

Amsterdam Antlaşması, 2 Ekim 1997 tarihinde Avrupa Birliği üyesi ülkelerce imzalanmış ve 1992 yılında imzalanan Maastricht Antlaşması'nın koşullarında köklü değişikler yapmıştır. Antlaşma 1 Mayıs 1999 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de yargı teşkilatı</span>

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” Ancak, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen kapsayıcı ve genel bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, hangi durumda hangi mahkemenin yetkili olacağı çeşitli kanunlarda dağınık ve sistematikten uzak bir biçimde yer aldığından mevcut mevzuat konuya genel bir bakış sağlamaktan uzak bir görüntü sunmaktadır.

Basit şekliyle taksir bir kişinin kendisinden beklenen özen ve dikkati göstermeden sergilediği davranışın kanunda öngörülen sonuca yol açması durumudur.

Culpa in contrahendo, "sözleşmenin akdindeki kusurdan doğan sorumluluk" anlamına gelen Latince hukuk terimidir.

Ceza muhakemesi veya ceza yargılaması, ceza hukukunda iddia, savunma ve yargılama sürecidir. Amaç ise maddi gerçeğe ulaşılmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul Sözleşmesi</span> kadına karşı ve aile içi şiddetin önlenmesiyle ilgili uluslararası sözleşme

İstanbul Sözleşmesi ya da tam adıyla Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan, 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Ulusal hukuk sistemleri listesi</span>

Modern hukuk sistemleri dünyada genel olarak üç temel sistem veya bu sistemlerin kombinasyonları üzerine oturmaktadır: Anglo-Sakson Hukuku, Kıta Avrupası Hukuk Sistemi ve dinsel hukuk. Bununla birlikte her ülkenin hukuk sistemi kendi tarihi ile şekillendiğinden kendisine özgü farklılıklar içermektedir.

Japonya hukuk sistemi, Japonya'da hukuken düzenlenen kuralların bütünüdür.

Belarus Ceza Kanunu, 9 Temmuz 1999'da Belarus devlet başkanı Aleksandr Lukaşenko tarafından imzalanan ve 1 Ocak 2001'de yürürlüğe giren ceza kanunu. 1960 yılında kabul edilen Belarus Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ceza kanunun yerine geçti. Belarus Ceza Kanunu, sosyal açıdan hangi eylemlerin "tehlikeli suç" kapsamında olduğunu tanımlara, ceza yükümlülüğünün gerekçelerini ve koşullarını içerir.