İçeriğe atla

Özel mülkiyet

Tokyo'da bir özel mülkiyet tabelası

Özel mülkiyet, hükûmet dışı hükmi şahısların yasal mülkiyet sahipliğidir.[1] Özel mülkiyet, devlet varlığının sahip olduğu kamu mülkiyeti ve hükûmet dışı varlıkların sahip olduğu kolektif veya kooperatif mülkiyet ile aynı şey değildir.[2] Anarşizm ve sosyalizm gibi belirli siyasi felsefeler özel ve kişisel mülkiyet arasında bir fark görürken[3] diğerlerini ikisini bir tutar.[4] Özel mülkiyet bir ülkenin siyasi sistemi tarafından tanımlanan ve uygulanan yasal bir kavramdır.[5]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ McConnell, Campbell; Brue, Stanley; Flynn, Sean (2009). Economics. Boston: Twayne Publishers. s. G-22. ISBN 978-0-07-337569-4. 
  2. ^ Gregory and Stuart, Paul and Robert (28 Şubat 2013). The Global Economy and its Economic Systems. South-Western College Pub. s. 30. ISBN 978-1285055350. There are three broad forms of property ownership – private, public, and collective (cooperative). 
  3. ^ Friedland, William H.; Rosberg, Carl G. (1965). African Socialism. Stanford University Press. s. 25. ISBN 978-0804702034. 27 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Kasım 2020. 
  4. ^ Hoppe, Hans-Hermann (20 Mayıs 2002). "Rothbardian Ethics". LewRockwell.com. 13 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2020. 
  5. ^ Bertrand Badie; Dirk Berg-Schlosser; Leonardo Morlino (2011). International Encyclopedia of Political Science. SAGE Publications, Inc. s. 2132. ISBN 978-1412959636. Private property cannot exist without a political system that defines its existence, its use, and the conditions of its exchange. That is, private property is defined and exists only because of politics. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar düşüncesiyle yola çıkan liberalizm, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölündü ve bireylerin eşitlik ilkesinin de önemini vurgulamaya başladı. Klasik liberalizm bireysel özgürlüklerin rolünü vurgularken, sosyal liberalizm özgürlüğe vurgu yaptığı kadar; bireylerin eşitlik hakkı ilkesinin önemine vurgu yapar ve özgürlük ile eşitlik arasında denge kurmayı amaçlar. Liberal görüşü savunanlar geniş bir görüş dizisi benimsemekle birlikte genellikle ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü, sivil haklar ve sivil özgürlükler, seküler devlet, liberal demokrasi, ekonomik ve siyasi özgürlük, hukukun üstünlüğü, özel mülkiyet ve piyasa ekonomisi gibi fikirleri destekler.

Sosyalizm, sosyal ve ekonomik olarak toplumsal refahın, katılımcı bir demokrasiyle gerçekleşeceğini ve üretim araçlarının hakimiyetinin topluma ait olduğunu savunan, işçi sınıfının yönetime katılmalarına ağırlık veren, özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen, telkin ve propagandalarını eğitim, tarım ve vergi reformları üzerinde yoğunlaştıran ekonomik ve siyasi bir teoridir. Siyasi yelpazede ve dünyanın çoğu ülkesinde sosyalizm, standart sol ideoloji olarak kabul edilir. Sosyalizm türleri, kaynak tahsisinde piyasaların ve planlamanın rolüne ve kuruluşlardaki yönetim yapısına göre değişir.

Bireyci anarşizm, farklı geleneklerden oluşan bireyci anarşizm bireysel bilincin ve bireysel çıkarın, herhangi bir kolektif organ ya da kamu otoritesi tarafından engellenmemesi gerektiğine inanır.

<span class="mw-page-title-main">Anarko-kapitalizm</span> ekonomik teori ve politik felsefe

Anarko kapitalizm özel mülkiyet hakkına, iktidar müdahalesinin reddine ve temel toplumsal etkileşim mekanizması olarak rekabete dayalı serbest piyasanın savunusuna dayanan siyasal düşüncedir. Anarko-kapitalizm, özel mülkiyeti şu şartlarda meşru görür: bir emek ürünü ise, ticaret etkinliğinin bir sonucu ise veya hediye olarak elde edilmiş ise. Ekole göre, anarko kapitalist toplumda; serbest piyasa işleyişini, toplumsal kurumları, yasa uygulamalarını, güvenliği ve altyapıyı, devlet yerine kâr amaçlı rekabete dayalı şirketlerin, yardım derneklerinin veya gönüllülüğe dayanan birliklerin düzenlemesi öngörülür.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi parti</span> politik hayatın en önemli ögesi olan ve belli bir siyasi görüşü temsil eden siyasal örgüt

Siyasi parti, belirli bir ülkenin seçimlerinde yarışacak adayları koordine eden bir örgütlenmedir. Bir parti üyelerinin genellikle politika konusunda benzer fikirlere sahip olması yaygındır ve partiler belirli ideolojik veya politika hedeflerini destekleyebilir.

Kapitalizm ya da diğer adlarıyla sermayecilik ve anamalcılık, üretim araçlarının özel mülkiyetine ve kâr amacıyla işletilmesine dayanan ekonomik sistemdir. Kapitalizmin tanımlayıcı özellikleri arasında sermaye birikimi, rekabetçi piyasalar, fiyat sistemleri, özel mülkiyet, mülkiyet haklarının tanınması, kişisel çıkar, ekonomik özgürlük, meritokrasi, iş ahlakı, tüketici egemenliği, ekonomik verimlilik, hükûmetin sınırlı rolü, kâr güdüsü, kredi ve borcu mümkün kılan finansal bir para ve yatırım altyapısı, girişimcilik, metalaşma, gönüllü değişim, ücretli emek, mal ve hizmet üretimi, inovasyon ve ekonomik büyümeye güçlü bir vurgu yer alır. Bir piyasa ekonomisinde kararlar ve yatırımlar, servet, mülk veya sermaye ya da üretim kapasitesini yönlendirme yeteneğine sahip kişiler tarafından belirlenir. Fiyatlar, mal ve hizmetlerin dağıtımı ise büyük ölçüde mal ve hizmet pazarlarındaki rekabet tarafından şekillendirilir.

Siyasetçi veya politikacı, parti politikasında etkin olan bir kişi ya da hükûmette herhangi bir görevi elinde bulunduran bir kişi. Politikacılar, ülkeyi ve dolayısıyla insanlarını yöneten yasalar ya da politikalar önerir, destekler ve oluşturur. Politikacı, herhangi bir bürokratik kurumda, politik iktidara ulaşmaya çalışan herhangi biri de olabilir.

Sağcılık, toplumsal hiyerarşiyi veya toplumsal eşitsizliği kabul eden veya destekleyen siyasal duruş veya etkinliktir. Toplumsal eşitsizlik, sağcılar tarafından; ya milletsel/ırksal farklılıklardan, ya dini ve inançsal farklılıklardan, ya kültürel ve sosyal farklılıklardan ya da piyasa ekonomisindeki rekabetten kaynaklandığı için kaçınılmaz, doğal, normal veya cazip bulunur. Sağ ve sol isimli siyasal kavramlar, Fransız Devrimi (1789-1799) zamanında, ayrı görüşteki siyasetçilerin Fransız parlamentosunun sağında veya solunda oturmalarından esinlenilerek oluşturulmuştur; parlamento başkanının sağındaki koltuklarda oturanlar, çoğunlukla monarşist Ancien Régime destekçilerinden oluşmuştur.

Liberteryenizm, özgürlüğün ve özgürlüğün bileşenlerinin siyaset içerisinde en önemli değer olduğuna inanan bir siyaset felsefesidir. Liberteryen felsefeye göre insanlar özgür olduğunda herkes için daha güvenli, daha iyi ve daha adil bir dünya yaratılabilir. Liberteryenizmin bazı türleri ise negatif özgürlüğe daha çok odaklanır. Liberteryenler otonomi ve seçme özgürlüğünü maksimize etmeye çalışır; seçim özgürlüğü, gönüllü iş birliği ve bireysel karar önceliğini vurgular, bu doğrultuda da devletin minimize edilmesini savunur. Popüler anlamda, otoriterlik ile zıt anlamda kullanılır. Liberteryenler otorite ve devlet iktidarı konusunda aynı şüpheciliği paylaşıyorlar, ancak bazıları mevcut ekonomik ve politik sistemlere muhalefetlerinin kapsamı konusunda farklılaşıyor. Çeşitli liberteryen düşünce okulları, devletin ve özel iktidarın meşru işlevlerine ilişkin bir dizi görüş sunar ve genellikle zorlayıcı sosyal kurumların sınırlandırılmasını veya tasfiye edilmesini ister.

Sol liberteryenizm veya sol özgürlükçülük, bireysel özgürlük ve sosyal adalet temelinde farklı yaklaşımlar içermektedir. Sol liberteryenizm, kişisel mülkiyet fikrini kabul etmekte fakat radikal biçimde doğal kaynakların sahipliği konusunda aynı fikirde değildir. Sol liberteryenler, neredeyse tüm doğasal kaynakların; örneğin toprağın, petrolün, altının veya ormanların özel mülkiyet dışı olarak ortaklaşa sahipliği görüşünü benimserler. Sol liberteryenlere göre sadece ilk kişi olmak, keşfetmek veya emeğini söz konusu doğal kaynak ile harmanlamak bu doğal kaynak üzerinde tam bir özel mülkiyet hakkı oluşturmaz. Sol liberteryenizm; Peter Vallentyne, Hillel Steiner ve Michael Otsuka gibi çağdaş teorisyenler tarafından savunulmaktadır.

Bireycilik, bireyin özgürlüğüne büyük ağırlık veren ve genellikle kendine yeterli, kendi kendini yönlendiren, görece özgür bireyi ya da benliği vurgulayan siyaset ve toplum felsefesidir.

Ekonomik liberalizm, piyasa ekonomisinin bireyci hatlara dayanmasını ve üretim araçlarının özel mülkiyette olmasını destekler. Ekonomik liberaller, serbest ticareti ve açık rekabeti engellediği için piyasaya yapılan hükümet müdahalesine ve korumacılığa karşı çıkma eğilimindedir, ancak mülkiyet haklarını korumak ve piyasa başarısızlıklarını çözmek için yapılan hükûmet müdahalesini destekler. Ekonomik liberalizm, Büyük Buhran ve Keynesyenizm'in yükselişine kadar genel olarak klasik liberalizmin ekonomik modelini ifade etmek için kullanılmıştır.

Karma ekonomi, kamu hizmetleri, güvenlik, askeriye, refah ve eğitim gibi hem özel işletmeleri hem de kamulaştırılmış devlet hizmetlerini kabul eden bir ekonomik sistemdir. Karma ekonomi aynı zamanda halkı, çevreyi veya devletin çıkarlarını korumaya yönelik bir tür düzenlemeyi de teşvik eder.

Sağ liberteryenizm, siyasi analistler, akademisyenler ve medya kaynakları tarafından öz-sahipliği, sınırlı hükûmeti savunan, özel mülkiyet haklarını ve serbest piyasayı destekleyen laissez faire eğimli liberteryen felsefeleri tanımlamada kullanılan bir terimdir. İlk olarak klasik liberalizm üzerinden yola çıkmıştır ve günümüzde bu düşüncenin daha uç şekli olarak kabul edilir.

Liberteryen sosyalizm veya özgürlükçü sosyalizm, güdümsüz, ekonomik ya da toplumsal katmansız, birey özgürlüğüne ve eşitliğine dayalı, her tür bilgiye erişmede ve kullanmada fırsat eşitliği sağlayan, anarşist özelliklere sahip bir sosyalizm anlayışıdır.

<span class="mw-page-title-main">Likud</span> İsrailde bir sağ siyasi parti

Likud, İsrail'in ana sağ siyasi partisidir.

<span class="mw-page-title-main">Egoist anarşizm</span> Anarşist düşünce ekolü

Egoist anarşizm, bireyci anarşizmin etkili biçimidir. Bireyci anarşizmin bilinen en eski savunucularından Max Stirner'ın, 1844'te yazdığı Biricik ve Mülkiyeti adlı eseri felsefesinin kurucu metnidir. Stirner’ın felsefesi bireyci anarşizmin egoist formudur; ona göre tanrı, devlet, ahlak kuralları ve toplumu dikkate almadan istediği gibi eyleyen bireyin, toplum üyelerine karşı hiçbir sorumluluğu yoktur. Stirner’a göre haklar insan aklındaki korkulardır ve toplum denen şey yoktur; “bireyler onun gerçekliğidir” Mülkiyeti haklarla değil, güç ve kudretle sahip olunan varlıklar olarak görür. Stirner egoistler birliğini insanları bir araya getirecek örgütlenme modeli olarak görür.

<span class="mw-page-title-main">Devlet mülkiyeti</span>

Devlet mülkiyeti, bir varlık üzerinde bireylerin ya da özel kişilerin değil devletin ya da toplumu temsil eden kamu teşkilatının hak sahibi olmasıdır. Devlet mülkiyetine asset, endüstri ya da herhangi düzeyde bir teşebbüs konu olabilir. Bir değerin devlet mülkiyetine çevrilmesine kamulaştırma ya da belediyeleştirme adı verilir. Devlet mülkiyeti; özel mülkiyet, toplum mülkiyeti ve müşterek mülkiyet yanında mülkiyetin ana şekillerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Herkesin katkısına göre</span> Sosyalizm ilkelerinden bir tanesi

Herkesin katkısına göre, sosyalizmin belirleyici özelliklerinden biri sayılan bir dağıtım ilkesidir. Bu terim; bireysel ödemenin o kişinin emek ve üretkenliğine bağlı olduğuna ve emeğinin toplumsal üretime katkısına yansımasına atıfta bulunur. Bu ilke kapitalizmdeki dağılım ve ücret yönteminin aksine, özel mülkiyete sahip kişilerin faiz, kira veya kâr şeklinde gelir elde etmesini yasaklar bunu toplumsal bir üretim olarak tariflendirmez.

Kişisel mülkiyet, taşınabilir bir mülkiyettir. Kişisel mülkiyet, genel hukuk sistemlerinde taşınır mal veya özel eşya olarak da bilinir. Medeni hukuk sistemlerinde kişisel mülkiyet genellikle bir yerden diğerine taşınabilen herhangi bir mülk olan menkul mülkiyet veya menkul olarak bilinir.