Özalizm
Makale serilerinden |
Özalizm veya Özalcılık, 1983-1989 yılları arasında başbakanlık, 1989-1993 yılları arasında cumhurbaşkanlığı yapan Turgut Özal'ın iktisadî ve sosyal görüşlerini ve siyaset anlayışını ifade eder. Özalizm, Özal'dan sonra başbakanlık yapan ve onun iktisadî görüşlerini kısmen sürdüren Yıldırım Akbulut ve Mesut Yılmaz dönemlerini de kapsayacak şekilde kullanılabilir.
Ortaya çıkış süreci
Yeni sağ politikaların kamu hizmeti anlayışını İngiltere’de Thatcherizm ile ABD’de ise Reaganizm ile doğrudan etkilediği bu süreç Türkiye’de de karşılık bulmuştur. Ülkede 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra yapılan ilk genel seçimlerde Turgut Özal liderliğinde yeni kurulan Anavatan Partisi açık farkla tek başına iktidara geldi ve 1991 yılına kadar iktidarı kimse ile paylaşmadan görevde kaldı. Hem İstanbul hem de Anadolu sermayesinin desteğini alan hareketin lideri Özal, önemli değişimlere imza attı ve Türkiye’de uyguladığı yeni sağ politikalarla Özalcılık adı verilen yeni bir süreci başlattı.
Özal’ın da iktidarda olduğu 1980'li yıllar, tüm dünyada yeni sağ anlayışının egemen olmaya başladığı bir dönem olmuş ve Özal da bu süreçten etkilenmek ile beraber bizzat bu yeni dönemin politik öznesi haline gelmiştir. Thatcher’in, “Ben Özal politikalarının sonuna kadar savunucusuyum.” demesi, Özal’ın karizmatik ve pragmatist kimliğine vurgu yapmak dışında onun liberal ve muhafazakâr siyaset anlayışının dış dünyada da takdir gördüğünü göstermesi açısından önemli bir açıklama olarak değerlendirilmektedir.[1]
Yeni sağ anlayışından etkilenen Özal; kamunun küçültülmesi ve işletmeselleşmesi, yönetişim, âdem-i merkeziyet ve yerelleşme konularındaki talepleri dillendirmesi bağlamında statükonun açık hedefi olmayı göze almıştır. Bu çerçevede Özal ve partisi ANAP, Türk siyasal hayatında neo-liberalizm ve neo-muhafazakârlık sentezinin Özalcılık şekliyle Türkiye’deki mimarı olmuştur. Özalizm, neoliberal ve neomuhafazakâr unsurları birleştiren yeni sağ politikaların Türkiye’deki uygulamasını ifade etmektedir. Reaganizm ve Thatcherizm diye başkan isimleri ile anılan politikaları ve uygulamalarını anlatan görüşlerin Türkiye’deki ilk ifadesidir. Özal bu anlayışla, liberalizasyon politikaları doğrultusunda devletin ekonomide düzenleyici bir aktör olmaktan çok yol gösterici olması, devlet yerine bireyin müteşebbis olması gerektiğini savunmuştur. Bu düşüncelerini sağlık, eğitim, sosyal hizmetler ve sosyal sigorta alanlarında uyguladığı özelleştirme politikalarıyla hayata geçirmeye çalışmıştır.[1]
Ekonomi
Ekonomide serbest piyasa düzenini esas alan yapısal değişim programı Turgut Özal hükûmeti döneminde uygulamaya kondu. 1983-1987 yılları arasındaki Başbakanlığı dönemini de içine alan, Türkiye'de kişi başına düşen millî gelir 1980 yılında 1.539 dolar iken 1987 yılında 1.636 dolara[2] yükseldi. Türkiye'yi ithal ikamesi modelinden ihracat önderliğinde büyüme modeline dönüştürmeyi başarmış ve Türk ekonomisi rekabete açılmıştır. Döneminde pek çok Anadolu il ve ilçesinde organize sanayi bölgesi kurulmuş, Anadolu üretim yapıp doğrudan ihracata yönelmiştir.[3]
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b "KAMU HİZMETİ ANLAYIŞINDA DEĞİŞİM VE YENİ SAĞ POLİTİKALAR". 13 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2021.
- ^ "1983-1987 Türkiye Ekonomisi". 25 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2015.
- ^ Süleyman Yaşar (28 Şubat 2014). "28 Şubat darbesi niye yapıldı?". Sabah. 2 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2021.