Öz
- Öz (felsefe) - Felsefede varlığın aslını kuran temel özellik, bir şeyin bireysel ve gerçek olan kendine özgü biçimi.
- Öz (edebiyat) - Ruh anlamında edebiyat terimi.
- Öz (coğrafya) - Akarsu, dere, çay anlamında kullanılan bir terim.
Edebiyat, yazın veya literatür, dil aracılığıyla; duygu, düşünce, hayal, olay, durum veya herhangi bir olgunun edebî bir tarzda ve etkili bir şekilde yazılı veya sözlü anlatımını gerçekleştiren; malzemesi söz ve ses; muhatabı insan olan bir sanat dalıdır. Edebî yazılar yazan sanatçılara edebiyatçı denir. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeni, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olmasıdır.
Fıkıh, anlayış, anlayış tarzı veya derinliği anlamına gelen kelime, terim olarak İslami kanunların teorik ve pratik uygulama (fetva) çalışmalarına verilen ismi ifade etmektedir.
Modernizm veya çağdaşlık, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında Batı toplumunda sanayileşme, kentleşme ve teknolojik ilerlemenin getirdiği hızlı değişimlere bir yanıt olarak ortaya çıkan kültürel ve sanatsal bir harekettir. Hareket, yenilik arzusu ve geleneksel sanat, edebiyat ve felsefe biçimlerinin reddedilmesiyle karakterize edilir.
Mübah, İslami terim. Fiil-i mükellef olup, yapılmasında veya terkinde dinî yönden hiçbir mahzuru bulunmayan, yani, mükellefin yapıp yapmamakta tamamen serbest olduğu işlerdir. Oturmak, yemek, içmek, uyumak gibi... Mübah olan bunun gibi işlerin ne yapılmasında sevap vardır, ne de terkinde günah vardır.
Gelenek ve görenekler; bir toplumda, bir toplulukta çok eskilerden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar.
Divan şu anlamlara gelebilir:
Sezgi; felsefe, mistisizm, ezoterizm ve farklı öğreti sistemlerinde farklı anlamlarda kullanılan terim.
Dekadan, (décadent) 'düşkünleşmiş' anlamına gelen Fransızca bir kelime.
Jean-Paul Charles Aymard Sartre, Fransız yazar ve düşünür. Felsefi içerikli romanlarının yanı sıra her yönüyle kendine özgü olarak geliştirdiği Varoluşçu felsefesiyle de yer etmiş; bunların yanında varoluşçu Marksizm şekillendirmesi ve siyasetteki etkinlikleriyle 20. yüzyıl'a damgasını vuran düşünürlerden biri olmuştur. Sartre, bir anlatıcı, denemeci, romancı, filozof ve eylemci olarak yalnızca Fransız aydınlarının temsilcisi olmakla kalmamış, özgün bir entelektüel tanımlamasının da temsilcisi olmuştur.
Halk bilimi veya folklor, bir ülkede veya bölgede yaşayan halkın kültür ürünlerini, sözlü edebiyatını, geleneklerini, törelerini, inançlarını, mutfağını, müziğini, oyunlarını, halk hekimliğini inceleyerek bunların birbirleriyle ilişkilerini belirten, kaynak, evrim, yayılım, değişim, etkileşim vb. sorunlarını çözmeye, sonuç, kural, kuram ve yasaları bulmaya çalışan bilim dalıdır.
Can Yayınları, Erdal Öz tarafından 1981'de kurulan yayınevi. Kuruluşundan bu yana çocuk ve kültür&edebiyat kitapları yayımlamaktadır. Türk Edebiyatı, Çağdaş Dünya Edebiyatı, Klasikler, Modern Klasikler dizileri dışında çocuk kitapları, şiir, öykü, roman, biyografi ve denemeler yayınevinin yayınclık alanıdır. Günümüzde Can Öz tarafından yönetilen yayınevinin merkezi Galatasaray'dadır.
Ozan, halk şairi anlamında kullanılan bir terimdir.
Aşk, kişilerarası ilişki veya bir başka varlığa duyulan derin sevgidir. Bunun daha derini ise TDK sözlüğüne göre "güçlü sevgi, güçlü aşk" veya aşırı ve güçlü tutku, istek anlamına gelen hem ruhen hem de bedenen aşık olmayı kapsadığı düşünülen "sevda"dır. Bunun umutsuz, güçlü ve insanı hasta edecek derecede saplantılı haline ise "kara sevda" adı verilmektedir. Çeşitli kültürlerde aşk, en yüce erdem veya iyi alışkanlıktan, en derin kişiler arası sevgiden en basit zevke kadar bir dizi güçlü, olumlu duygusal ve zihinsel durumları kapsar. Cinsel veya romantik bir ilişki olursa, partnerlere aşıklar/sevgililer de denir. Bununla birlikte aşk ile ilgili tam bir evrensel tanıma kültürel farklılıklar nedeniyle ulaşılamakta zorlanılmaktadır. En yaygın olarak aşk, güçlü bir çekim ve duygusal bağlanma hissi anlamına gelir.
Makedonya Krallığı veya Makedonya İmparatorluğu, Eski Yunan ve Klasik Yunan zamanlarında bulunan bir krallıktır.Ayrıca Helenistik Dönem Yunanistan'ının baskın devletiydi. Krallık başlangıçta Argead hanedanı tarafından yönetilmekteydi. Ardından Antipatrid ve Antigonif hanedanları tarafından yönetildiler. Antik Makedonlar'ın evi olarak Yunan yarımadasının kuzeydoğusunda ön krallıklardandı. Batıda Epir,kuzeyde Paenoia (devlet) ile, doğuda Trakya ile güneyde ise Teselya ile sınırlarını paylaşıyordu.
Hiciv, hicviye ya da yergi, edebiyat ve sanatta, bir kişi, bir olay ya da durumun, iğneleyici sözlerle, alaylı ifadelerle eleştirildiği bir türdür..
Saga, Orta Çağ'da Viking, Cermen ve İzlanda edebiyatında düz yazı anlatım türlerinden biridir. Geniş olarak ele alındığında "saga" terimi, her türlü düzyazı öykü veya tarihî anlatıyı kapsar. Daha dar anlamda ise yazarın, geçmişte yaşanan olayları, hayâl gücüyle yeniden kurguladığı ve okuyucularına estetik bir şekilde aktardığı tarihsel öykülerdir.
Eşcinsel edebiyatı, lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender topluluk tarafından/için üretilen ya da erkek-kadın eşcinsellerin davranışlarını sergileyen karakter, plan ve temaları içinde barındıran kolektif bir terimdir.
Tarihsel bir anlamda, edebiyat bizim anladığımız anlamda oldukça yeni bir değişim ve mevcut eşcinsellik kavramı, kültürel fırından daha dinçtir. Bunda, şaşkınlık verecek bir şey yok, o halde, eşcinsel edebiyatı — ya da edebiyatta eşcinsel karakterler — parlamak için nispeten daha yeni.
Bekâ tasavvufta insana özgü niteliklerden ve ilişkilerden sıyrılarak sürekli olarak tanrısal özde kalma. Aynı zamanda geçici olduğu düşünülen bu evrenin karşıtı olan ölümsüz varlık alanı için de bu terim kullanılır.
Fıkra, latife, nükte veya nekre, özlü bir anlatımı olan, nükteli ve güldürücü kısa hikâye. Nasreddin Hoca fıkraları, Karadeniz fıkraları ve Bektaşi fıkraları bunlara örnektir. Hikâye şeklinde olmayan güldürücü sözlere espri veya nükte denir. Espri anlamında da kullanılan şaka kavramı ise güldürücü hareketleri de kapsar. Milletlerin ortak hayat görüşünü, zekâ ve hazırcevaplılığını yansıtmaktadır. Sözlü edebiyatın ürünleri olan fıkralar zamanla anonimleşerek iç içe girmiş giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşarak tek bir olayı içinde barındırmaktadır.
Karşıtanlamlı, zıt anlamlı veya antonim, anlamları birbirinin tersi olan sözcükleri tanımlamakta kullanılan bir terim. Kavram hem isim hem de sıfat olarak kullanılabilir. Edebiyatta karşıtanlamlı sözcükler birlikte kullanılarak tezat sanatı yapılır.