Kulak (auris), işitme işlevini gören ve denge organını içinde bulunduran anatomik yapıdır. Vestibüler sistemi kullanarak işitmeyi ve vücut dengesini sağlar. Kulak; dış kulak, orta kulak ve iç kulak olacak şekilde üç kısımda incelenir.
İnsan iskeleti, insan vücudunun iç çerçevesidir. Doğumda yaklaşık 270 kemikten oluşur - bazı kemikler birbirine kaynaştıktan sonra bu toplam yetişkinlikte yaklaşık 206 kemiğe düşer. İskeletteki kemik kütlesi 21 yaş civarında maksimum yoğunluğa ulaşır. İnsan iskeleti, eksenel iskelet ve apendiküler iskelet olarak ikiye ayrılabilir. Eksenel iskelet, vertebral kolon, göğüs kafesi, kafatası ve diğer ilişkili kemiklerden oluşur. Eksenel iskelete bağlı olan apendiküler iskelet, omuz kuşağı, pelvik kuşak ve üst ve alt ekstremite kemiklerinden oluşur.
Eksenel iskelet, bir omurgalının baş ve gövde kemiklerinden oluşan iskeletin bir parçasıdır. İnsan iskeletinde 80 kemikten ve altı bölümden oluşur; kafatası, ayrıca orta kulak kemikçikleri, dil kemiği, göğüs kafesi, sternum ve omurga. Eksenel iskelet, apendiküler iskelet ile birlikte tam iskeleti oluşturur. Eksenel iskeletin başka bir tanımı, omurlar, sakrum, kuyruk sokumu, kaburgalar ve sternumu içeren kemiklerdir.
Kümülonimbüs inkus stratosferik kararlılık seviyesine ulaşan tepesi örs şeklinde bir kümülonimbüs bulutu türüdür. Adı latincede örs anlamına gelen incusdan türemiştir.
Duyma sistemi, beş duyudan biri olan işitme duyusunu sağlayan organ ve dokulara verilen genel isimdir. İşitme sisteminin önemli birimleri kulak, kılsal hücreler ve beynin işitmeyi kontrol eden kısımlarıdır.
Kafatası, omurgalılarda başı oluşturan kemik bir yapıdır. Yüzün yapılarını destekler ve beyin için koruyucu bir boşluk sağlar. Kafatası iki bölümden oluşur: kranyum ve mandibula. İnsanlarda bu iki kısım, nörokranyum ve en büyük kemiği olarak mandibulayı içeren viscerocranium'dur. Kafatası, iskeletin en ön kısmını oluşturur ve bir sefalizasyon ürünüdür - beyni ve gözler, kulaklar, burun ve ağız gibi çeşitli duyusal yapıları barındırır. İnsanlarda bu duyusal yapılar yüz iskeletinin bir parçasıdır.
Dil kemiği ya da hiyoid kemik, alt çenenin alt arkasında bununan oldukça küçük bir kemiktir. Kafatasında oynar ekleme sahip iki kemikten biridir. Os hyoideum, yassı ya da yuvarlak fibrokartilaginöz ve kemiksel parçalardan meydana gelmiştir. Hyoid kemiğinin görevi dilin kafatası içinde sabitlenmesidir. Bu kemik şakak kemiğinin processus styloideus'una bağlanır. Evcil memeli hayvanlardan etçillerde bu kemik temporal kemiğin processus mastoideus'una bağlanır.
İşitme veya duyma, canlıların etraflarında oluşan sesleri işitme organları vasıtasıyla algılamasıdır.
Daha fazla bilgi için: Yaşamın evrimsel tarihi
Orta kulak, kulağın kulak zarı ile kokleanın oval penceresi arasında kalan kısmıdır. Memelilerin orta kulağı, iç kulak sıvısı ve zarlarına kulak zarının titreşimini dalgalar hâlinde ileten üç kemikçik içerir. Bu kemikçikler çekiç, örs ve üzengi kemikçikleridir. Orta kulağın içindeki boşluğa timpan boşluğu ya da cavum tympani adı verilir. Östaki borusu timpan boşluğu ile burun boşluğunu (nazofarenks) birbirine bağlayarak orta kulak ile boğaz arasında basınç eşleşmesini sağlar.
Kulak zarı, insan ve çeşitli diğer dört üyelilerin anatomisinde ince, koni şeklinde bir yapıya sahip, dış kulağı orta kulaktan ayıran bir zar. Ayrıca Timpanik membran veya myringa denilen zar, sesi havadan orta kulak içindeki kulak kemiklerine ve daha sonra sıvı dolu kokleada bulunan oval pencereye iletme görevini üstlenir. Sonuç olarak havadaki titreşimin sıvıya aktarılmasını sağlar ve titreşimi yükseltir. Malleus kemiği, kulak zarı ve kulak kemikleri arasındaki boşluğu doldurur.
İç kulak omurgalı kulağının en iç kısmıdır. Omurgalılarda, iç kulak temel olarak ses algılama ve dengeden sorumludur. Memelilerde iç kulak, kemik labirent denilen, kafatasındaki temporal kemikte (şakak) bulunan içi boş bir oyukta konumlanmış bir kanal sisteminden oluşur ve iki ana işlevsel görevi vardır:
- Koklea, duymayadan sorumludur; dış kulaktan gelen ses basıncı düzenlerini işitme siniri vasıtasıyla beyne iletilen elektrokimyasal uyartılara dönüştürür.
- Vestibüler sistem, dengeden sorumludur.
Parmak kemikleri veya falanks kemikleri, çoğu omurgalının ellerinde ve ayaklarındaki parmaklarda bulunan kemiklerdir. Primatlarda, el ve ayak başparmaklarında iki falanks, diğer parmaklarda ise üç falanks vardır. Parmak kemikleri uzun kemikler olarak sınıflandırılır.
Kulak kemikleri veya kulak kemikçikleri orta kulaktaki üç kemikten oluşur ve insan vücudundaki en küçük kemikler arasında yer alır. Havadan gelen sesleri sıvı dolu kemik labirente (koklea) aktarmaya yararlar. İşitsel kemiklerin yokluğu, orta ila şiddetli bir işitme kaybı oluşturur. "Ossicula" terimi, "minik kemik" veya "kemikçik" anlamına gelir. Terim vücuttaki herhangi bir küçük kemiğe atıfta bulunsa da, tipik olarak orta kulaktaki malleus, incus ve stapes kemikleri anlamında kullanılır.
Çekiç, orta kulakta yer alan, kulak zarına temas eden ve örs kemikçiğine bağlı çekiç şeklinde küçük bir kulak kemiğidir. Latincesi malleus olan kemik, bu dilde de çekiç manasına gelmektedir. Ses titreşimlerini kulak zarından incus'a (örse) iletir.
Üzengi insanların ve diğer memelilerin orta kulağında, ses titreşimlerinin iç kulağa iletilmesinde rol oynayan bir kemiktir. Üzengi şeklindeki küçük kemik sesi oval pencereye iletir. Üzengi, insan vücudundaki en küçük ve en hafif kemiktir ve üzengi ile benzerliğinden dolayı Latincede de üzengi manasına gelen "stapes" ismi kullanılmaktadır. Üzengi kemiğinin sesle beraber hareket edip etmemesi incelenerek, işitme kaybı ve çeşitli hastalıklar tespit edilebilir.
Suprahyoid kaslar boyunda hyoid kemiğin üzerinde bulunan dört kastır. Bunlar digastrik, stylohyoid, geniohyoid ve mylohyoid kaslardır. Geniohyoid kas hariç, hepsi faringeal kaslardır. Digastrik kas adını özel olarak iki karna sahip olmasından alır. Arka karnı insan kafatasının mastoid çıkıntısından başlar ve aşağı ve ileri doğru ilerler. Ön karın mandibular gövdenin iç yüzeyindeki digastrik fossadan başlar ve aşağı ve geriye doğru ilerler. İki karın ara tendonda birleşir. Ara tendon hyoid kemiğe bağlı olan bir bağ dokudan geçer. Mylohyoid kaslar dilin altında sapan şeklinde bulunup, ağzın tabanına destek veren, ince ve düz kaslardır. Geniohyoid kaslar orta hatta birbirine temas eden kısa ve dar kaslardır. Stylohyoid kaslar ise digastrik kasın alt karnıyla neredeyse paralel olan uzun, ince kaslardır.
Metakarpal kemikler veya tarak kemikleri, insan el iskeletinde parmak kemikleri ile karpal kemikler arasında yer alan kemikler. Metakarpal kemikler ayaktaki metatarsal kemiklere benzerdir.
Faringeal (farengeal) arklar ya da Brankiyal arklar, baş-boyun gelişmesindeki başlangıç noktalarıdır. Baş-boyun oluşmasında birincil etkinliği olan faringeal arklar, intrauterin yaşamın 4. haftasında, nöral krest hücrelerinin bölgeye göçüyle birlikte birlikte belirmeye başlar. Kafa tabanı ve boyun bölgesi 7.haftada şekillenir. Embriyonun kafa bölgesindeki mezenkimal doku, birbirlerinden yarıklarla ayrılmış olan arklar (tümsekler) oluşur. Mezodermden oluşan arkların iç yüzlerinde endoderm, dış yüzlerindeyse ektorderm bulunur. Nöral krest hücrelerinin proliferasyonu ve mezodermal hücrelerin yoğunlaşmasıyla, her arkın ortasında kıkırdak dokusu oluşur. Tümsek niteliğindeki oluşumlara faringeal ark, bunları birbirinden ayıran dış yüzdeki çöküntülere ise faringeal yarık adı verilir. İç yüze bakıldığında, faringeal arkları birbirlerinden ayıran oluşumların farinksin yan duvarlarında beliren keseler olduğu görülür. İlk evrede 6 ark vardır. Beşinci ark ortaya çıkısından kısa bir süre sonra involüsyon geçirerek silinir. Her arkta, o arka özgü biri motor, öteki sensitif iki sinir dalı, arter-ven ikilisi, kıkırdak dokusu ve kas bileşenleri vardır. Bu bileşenlere, yüz dokuları, dil, dudaklar, çeneler, damak, farinks, salgı bezleri ve bu bölgeleri innerve eden sinirler de katılır. Çene-yüz (maksillofasiyal) malformasyonların büyük bir bölümü 1. ve 2. faringeal arklardaki sapmalardan kaynaklanır.
Kuadrat kemiği, amfibiler, sauropsidler ve erken sinapsidler dahil olmak üzere çoğu tetrapodda bulunan bir kafatası kemiğidir.