Şeriat, Kur'an âyetleri ile Muhammed'in söz ve fiillerinden oluşan naslardan alimler sınıfının (Fukaha) çıkarımları (istinbat) ile oluşturulan dinî kanunlar toplamıdır. İslam'da ibadetler, muameleler ve cezalarla ilgili tüm kavram ve kuralları kapsar. Tarihsel seyir içerisinde kanun ve kuralların teorik (usul) ve pratik uygulama (füru/fetva) çalışmaları ile ilgilenen ve isimleri öne çıkan kişiler adına belirli toplum ve devlet yönetimlerinin de tercihlerini yansıtan fıkıh mezhepleri ortaya çıkmış, ancak şeriat hiçbir zaman tek başına geçerli bir hukuk sistemi olmamış, Ömer veya Emevilerden itibaren "örfi hukuk" ile birlikte kullanılmıştır. Şeriat’ın "insanlar arası ilişkiler bölümü” 1850’lerden itibaren “İslam hukuku” olarak yeni bir isimle sunulmaya başlanır. İslam hukukunda yer yer modern hukukla benzer argümanlar kullanılmasına rağmen aralarında bir takım temel farklar vardır. İslam'da hukuki argümantasyon olarak -insanların birbirlerinin maddi ve manevi alanlarına girmelerini yasaklayan- hak ve -üst makamın alt grup insanlara dengeli davranmasını içeren- adalet kavramları ön plana çıkarılır. Buna göre amirler emirleri altında bulunan insanların gözetimi ve onlara karşı adaletli olmakla, yönetilenler ise onlara itaatle yükümlüdürler. Adaletten sapan amire itaat edilip edilmeyeceği tartışmalıdır. Ayrıca bu anlayışta insanlar Allah'ın kulları (İbadullah) olmakta, şeriat onlara karşı adaletli davranmayı gerektirse bile eşit davranmayı gerektirmemektedir. Şeriat ile modern hukuk arasındaki farklardan belki de en önemlisi, insanların eşit ve özgür bireyler oldukları temelinde geliştirilen modern hukuktaki insan hakları kavramına karşılık, şeriat anlayışında bireysel özgürlük kavramı bulunmamasıdır. Dinî edebiyat ve söylemlerde sıkça kullanılan özgür irade kavramı günlük yaşam tarzını seçebilmesinde değil, kader karşısında insanın uhrevi sorumluluğu bağlamındaki felsefi tartışmalarda görülür. Kur'an'da 30 ayette tekrarlanan ve İslamcılığın temel motivasyonlarından birisi olan “şeriatta kötü olarak tanımlanan durumlar için güç kullanımı kişilerin ev, elbise, beden ve ibadet–inanç gibi özel alanlarına girmeyi gerektirse bile bu kişilerin (kul) hakkına tecavüz olarak değerlendirilmez.
Orgazm, cinsel uyarı sonucunda ulaşılan ve kişiye zevk veren fizyolojik ve psikolojik durumdur. Pelvis bölgedeki ritmik kas kasılması ile sonuçlanır. Orgazm, cinsel deneyimin en üst düzeyidir. Bu durum, genellikle erkeklerde ereksiyon (sertleşme) sonrası yaşanan boşalma, kadınlarda ise klitoris ve G noktasının uyarılması sonucu vajinada kasılmalar olması ile gerçekleşir. Orgazm sırasında her iki cinste de kızarma, nefes ve kalp hızının artması, istemsiz kasılmalar, bazen de titreme gibi fiziksel etkiler beraber görülür. Orgazma cinsel ilişki ya da mastürbasyon ile ulaşılabilir. Orgazm durumu 10 ila 20 saniye arası kadar sürer. Ama kullanılan bazı ilaç ve kremlerle bu süre uzatılabilir.
Hentai (Japonca: 変態 veya へんたい romanize:hen'taī
Zina, aralarında bir nikâh bağı bulunmayan yetişkin bir erkek ile kadın arasındaki cinsel ilişkidir, ancak efendi-cariye ilişkisinde de nikah bağı yoktur ve onlar zina sayılmamıştır.
Dış dudaklar, iki belirgin uzunlamasına kutanöz kıvrımı ve vajinayı dıştan kaplayan hassas dokudur. Kasık höyüğünden perineye aşağı ve geriye doğru uzanır. İç dudaklar ile birlikte vulvanın labiasını oluştururlar.
Sevişme, Amerikan kökenli olan, en az 1949 yılına dayanan ve öpücük, ağır sevişme gibi sürtünme yoluyla cinsel ilişki eylemleri de dahil olmak üzere öpüşmek için kullanılan bir sözcüktür.
Porno film, pornografik film, erotik film veya seks filmi, izleyicileri cinsel olarak tatmin etmek amacıyla kurgulanmış, sansürsüz cinsel ilişki veya aktiviteler barındıran filmlerdir. Pornografik filmler genellikle cinsel fantezilerin de eklendiği cinsel ilişki veya çıplaklık gibi erotik anlamda uyarıcı malzeme içerir. 1900'lü yılların başında, film yapımının icadından kısa bir süre sonra, bu tür filmlerin ilk örnekleri ortaya çıkmıştır.
Heteroseksüellik veya karşıcinsellik, cinsel ve duygusal açıdan karşı cinse ilgi duymaya yönelik olan cinsel yönelime verilen isimdir. Cinsel açıdan kadınlara ilgi duyan erkeklere ve erkeklere ilgi duyan kadınlara heteroseksüel denir. Heteroseksüellik hayvan cinselliğini tanımlamada da sıkça kullanılır.
Manhattan'da Sihir, Kevin Lima tarafından yönetilen ve Bill Kelly tarafından yazılan 2007 Amerikan canlı-aksiyon/animasyon müzikal fantastik romantik komedi filmidir. Filmde, Amy Adams, Patrick Dempsey, James Marsden, Idina Menzel, Timothy Spall ve Susan Sarandon gibi isimler rol alırken, anlatıcılığı Julie Andrews üstlenmiştir. Film animasyon dünyasından New York şehrinin canlı aksiyon dünyasına sürülecek olan arketipik bir Disney prensesine odaklanıyor.
XOXO, internet dilinde Hugs and Kisses veya Love and Kisses anlamına gelir. XOXO genellikle SMS, E-Posta veya mektupların sonlarında, iyi arkadaşlığı ve sevgiyi belirtmek için kullanılır.
Nidah veya Niddah, regl gören kadınlar veya ayinlerini tamamlayamadan adet görmeye başlayan kadınlar için kullanılan bir terimdir. Kelime anlamı ayrılıktır ve genelde ayin saflığından ayrılma anlamında kullanılır. Bu terim halahada adet görme ile ilgili kanunlarda sıkça kullanılır.
Cinsel taciz, cinsel iyilik karşılığında istenmeyen ve uygunsuz ödül vaatleri dahil olmak üzere, açık veya örtülü cinsel imaların kullanılmasını içeren bir taciz türüdür. Cinsel taciz, sözlü ihlallerden cinsel istismara veya saldırıya kadar bir dizi eylemi içerir. Taciz işyeri, ev, okul veya dini kurumlar gibi birçok farklı sosyal ortamda meydana gelebilir. Tacizciler veya kurbanlar herhangi bir cinsiyetten olabilir.
Dudak, çenelere bağlı yatay bir çift yumuşak uzantılardır ve insanlar da dahil olmak üzere birçok hayvanın ağzının en görünür kısmıdır. Omurgalılarda dudaklar yumuşak hareket eden bir yapıya sahiptir. Yemek yeme, konuşma, öpme gibi fonksiyonları sağlar. İnsan dudakları da somatosensoriyel bir organdır ve öpüşme ve diğer samimiyet eylemlerinde kullanıldığında erojen bir bölge olabilir.
Cinsel Devrim, Batı dünyasında 1950'li yılların ortalarından başlayıp 1960'larda belirginlik kazanan, genel olarak cinselliğin evliliğe, tek eşliliğe, heteroseksüelliğe ve üremeye indirgenmesine karşı çıkan, cinsel özgürlük konusunda haz ve istek üzerine her eylemi meşru gören bir siyasi harekettir.
Cinsel uyarılma, cinsel aktivite beklentisiyle cinsel arzunun uyarılmasıdır. Cinsel ilişki için hazırlık olarak vücutta ve zihinde birtakım fizyolojik tepkiler oluşur ve bu süreç boyunca devam eder. Erkek uyarılması sertleşmeye neden olur. Kadın uyarılmasında vücudun tepkisi meme başı, vulva, klitoral ereksiyon, vajinal duvarlar ve vajinal yağlama gibi cinsel dokulardır. Zihinsel uyarıcılar, dokunma gibi fiziksel uyarıcılar ve hormonların iç dalgalanması cinsel uyarılmayı etkileyebilir.
Kinsey ölçeği ya da diğer adıyla Heteroseksüel-Homoseksüel Derecelendirme Ölçeği, bir kişinin cinsel yönelimini belirli bir deneyime veya bir uyarıcıya verdiği reaksiyona göre tanımlamak için kullanılan ölçek. Ölçek 0 ila 6 arasındadır; 0 sadece heteroseksüel, 6 sadece homoseksüel anlamına gelir. Kinsey Raporlarının hem erkek hem de kadın versiyonlarında "X" olarak nitelendirilen, "sosyo-cinsel temas veya tepki yok" anlamına gelen bir ölçüt daha vardır. Raporlar ilk olarak Sexual Behavior in the Human Male (1948) adlı kitapta Alfred Kinsey, Wardell Pomeroy ve diğerleri tarafından yayımlandı. İnsan Erkeğinde Cinsel Davranış'ta (1948) yayınlandı. Daha sonra kitabın kadın versiyonu olan Sexual Behavior in the Human Female (1953) kitabında da yer aldı.
El fetişizmi, bir cinsel fetişizm türüdür. Bu fetiş türü; parmaklar, avuç içi veya tırnaklar gibi belirli alanlarla ilgili de olabilir. Bu fetiş, kendisini fiziksel etkileşimi deneyimleme arzusu veya cinsel fantezinin kaynağı olarak gösterebilir.
Yakın ilişki, kişiler arası bir ilişkidir. Fiziksel yakınlık veya duygusal yakınlık gibi türleri mevcuttur. Yakın ilişki genellikle cinsel bir ilişki olsa da, aile, arkadaş veya tanıdıkların dahil olduğu cinsel olmayan bir ilişki de olabilir.
Koltuk altı fetişizmi; parçacılığın bir türü olarak insanların koltuk altlarına karşı cazibe duymasıdır. Yalnızca hoşlanma duygusu yaratabileceği gibi cinsel ilişkinin bir parçası haline de gelebilir. Koltuk altı fetişizmine sahip bir kişi ön sevişme esnasında partnerinin koltuk altlarını öpmeyi, yalamayı, koklamayı veya gıdıklamayı tercih edebilir. Başlıca etken koku ve tat olduğu için de genellikle sevişmeden önce bölgenin temizlenmemesini veya deodorant sıkılmamasını talep ederler. Sigmund Freud ise böylesi bir fetişizmin seksten daha çok haz verme ihtimali durumunda cinsel ilişki yerine tercih edilebileceği riskine karşı uyarır. Çünkü koltuk altıyla temas halinde bulunan bir penis zamanla erkeğe daha çok keyif verir ve bu da uzun dönemde çiftler arasında cinsel istikrarsızlığa yol açabilir.
Ön sevişme iki veya daha fazla kişi arasındaki fiziksel yakınlık ve duygusal yakınlık eylemleri dizisidir. Bu, cinsel uyarılma ve cinsel aktivite arzusu yaratmak anlamına gelir.