Karaciğer, sadece omurgalılarda bulunan, detoksifikasyon, protein sentezi ve sindirim için gerekli olan enzimlerin üretimi de dahil olmak üzere pek çok işleve sahip bir organdır. İnsanlarda karaciğer karın bölgesinde, diyaframın altında bulunur. Karaciğerle ilgili terimler, tıbbi literatürde genellikle Grekçe karaciğer anlamına gelen ἧπᾰρ (hêpar) sözcüğünden türeyen hepat- kökü ile başlar.
Mide; kaslardan oluşan, genişleyebilen bir sindirim sistemi organıdır. Mide sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Mide anlamında Türkçede aşkazan sözcüğü de mevcuttur. Yemek borusu ile ince bağırsak arasında bulunur. Omurgalılar, derisidikenliler, haşaratlar ve yumuşakçalarda bulunur. Sindirimin ikinci fazında görev yapar. Yiyeceklerin geçici olarak büyük miktarda depolandığı organdır. Rahatlıkla 1.5 litre sıvıyı içinde tutabildiği gibi, maksimum 4 litre sıvı tutma kapasitesi vardır.
D vitamini, kalsiferol olarak da bilinir. Yağda çözünebilen vitaminlerden biridir. Kalsiyum ve fosforun sindirim yollarında kullanımı ve emilimi ile özellikle çocuklarda büyüme için gereklidir.
Pankreas, midenin arka tarafında yerleşimli, hem sindirim için gerekli enzimleri üreterek kanal vasıtasıyla ince bağırsakların ilk kısmı olan duodenuma aktaran, hem de kan şekerinin düzenlenmesi için gerekli hormonları üreten bir salgı organıdır.
İnsan sindirim sistemi, gastrointestinal kanal ile dil, tükürük bezleri, pankreas, karaciğer ve safra kesesi gibi sindirime yardımcı organlardan oluşur. Sindirim, yiyeceklerin giderek daha küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların vücut tarafından emilmesi ve kullanılmasına kadar süren bir süreçtir. Sindirim süreci üç aşamadan oluşur: sefalik faz, gastrik fazı ve intestinal fazı.
İnce bağırsak, sindirim kanalının mide ile kalın bağırsak arasındaki kısmıdır. Beş yaşından büyük insanlarda boyu 5–6 m arasındadır. Üç kısma ayrılır: duodenum, jejunum ve ileum. Mideden gıdalar duodenuma pilor veya pilorik sfinkter diye adlandırılan bir kas ile girerler. Daha sonra ince bağırsak boyunca peristaltizm olarak adlandırılan kas kasılmaları ile hareket eder.
Memeliler, sürüngenler ve kuşlar dahil olmak üzere yüksek omurgalılarda duodenum veya oniki parmak bağırsağı, ince bağırsağın ilk ve en kısa bölümüdür. Balıkta, ince bağırsağın bölünmeleri o kadar net değildir ve duodenum yerine "ön bağırsak" veya "proksimal bağırsak" terimleri kullanılabilir.
Gastrointestinal kanal sindirim sisteminin ağızdan anüse kadar uzanan bölümüdür. Bu kanal insanlarda ve diğer hayvanlarda yemek borusu, mide ve bağırsaklar gibi sindirim sisteminin ana organlarını içerir. Önce ağızdan alınan besinler sindirilir. Sonra besin maddeleri ve enerji emilir. En son ise dışkı anüs yoluyla dışkı olarak atılır. Gastrointestinal terimi, "mide ve bağırsaklarla ilgili veya bunlara ait" anlamında kullanılır.
Bağırsak, gastrointestinal kanalın mide ile anüs arasındaki kısım. Bağırsaklar, insanlarda ve diğer memelilerde ince bağırsak ve kalın bağırsak olacak şekilde iki ana kısımdan oluşur. Vücudun gıdadan besinlerin çıkarımı ve emiliminden sorumlu kısmı bağırsaktır. Midenin görevi büyük oranda gıda moleküllerinin besinlere parçalamak iken, bağırsak bu besinlerin kana girmesini sağlar.
Gastrulasyon. Blastula evresinden sonra, çokhücrelilerin hemen hepsinde görülen evredir. Bu evrede, ektoderm ve endoderm oluşur. Ektoderm, vücudu örten yapıları oluştururken, endoderm; bağırsağı ve onunla ilgili yapıları meydana getirir. Blastulanın üzerindeki blastoderm kural olarak ektoderme karşılık gelir. Üçüncü embriyonik tabaka olan mezoderm, ektodermin ve endodermin arasında ve yanlarda meydana gelir. Gastrulanın başlangıcında, izolesital yumurtalardaki vejetatif kutuba denk olan kısımda, bazı blastomerler blastosöl içerisinde animal kutuba doğru çökmeye başlar. Çökmeden dolayı meydana gelen açıklığa blastopor, çöküntünün tüp şeklindeki devamına da arkenteron denir. Blastoporun yaşam boyunca ağız olarak kalıp kalmamasına göre bilateral simetrili hayvanlar iki gruba ayrılırlar :
- Protostomia = blastoporu ileride esas ağza dönüşen hayvanlar, bunlarda anüs arka kısımdaki ektodermin içeri doğru çökmesiyle oluşur, örnek : yumuşakçalar.)
- Deuterostomia = blastoporu anüs ya da kloak a dönüşen, ağzı yeniden açılan hayvanlar, bunlarda ağız, ön kutupta ilk olarak ektoderm kesesi şeklinde oluşur).
Apandis veya apendiks, insan anatomisinde çekuma bağlı ucu kapalı tüp. Embriyolojik olarak çekumdan gelişir. Latince "vermiform" kelimesi "solucanımsı görünen" anlamına gelir. Çekum karın boşluğundaki ilk kese türü yapıdır.
Sindirim sisteminin anatomisinde kalın bağırsak , ince bağırsak ile anüs arasındaki kısımdır. Toplam uzunluğu 1,5 ile 2 metre arasında olup, sindirim sisteminin beşte birini oluşturur. Başlangıcında yer alan çekumda çapı en geniştir, sonra kolon boyunca gittikçe daralır, anal kanaldan hemen önce yer alan rektumda epeyce bir genişler. Küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarda bumbar adı verilir.
Bağırsak florası sindirim sisteminde yaşayıp konak organizmanın sindirimiyle ilgili çeşitli yararlı işlevler gören mikroorganizmalardır.
Mide kanseri ve gastrik kanser, sindirim sistemi organlarından midenin herhangi bir parçasından gelişebilen bir kanser türü. Başta yemek borusu ve ince bağırsak olmak üzere başka organlara da metastaz yapabilir. Mortalite oranlarına göre kadınlarda 3., erkeklerde 2. kanser türüdür. Tüm dünyada her yıl yaklaşık 900.000 insan mide kanseri nedeniyle ölmektedir
Digenea Trematodaların alt sınıfıdır. Bu alt sınıftaki parazitler erişkin memeli ve kanatlıların endoparazitlerindendir. Bu hayvanların karaciğer, sindirim kanalı ve dolaşım sisteminde yaşarlar. Larva dönemlerinden bazıları doğada serbest halde bazıları ise arakonakta bulunur.
Bağırsak bezi veya Bağırsak kriptası ya da Liberkühn Kriptaları, ince bağırsaktaki basit veya dallanmış tübül bezleri(ekzokrin bez tipleri)dir.
Arka bağırsak mayalanması, monogastrik otçullarda yani tek mideli hayvanlarda görülen bir sindirim sürecidir. Selüloz, simbiyotik bakterilerin yardımıyla sindirilir. Mikrobiyal fermantasyon ince bağırsağı takip eden çekum ve kalın bağırsakta meydana gelir. Bu tarz bir sindirim sürecine sahip olan hayvanlar arasında hortumlular ile atlar ve gergedanlar gibi büyük tek toynaklılar; kemiriciler ve tavşanlar gibi küçük hayvanlar sayılabilir. Buna karşın ön bağırsak mayalanması ise dört odalı mideye sahip olan sığır gibi geviş getirenlerde görülür.
Sekretin; salgısı mide ve pankreasça düzenlenen, onikiparmak bağırsağının ortamını etkileyen ve kişide su homeostazının düzenleyiminin bir ögesi olan peptit yapılı bir hormondur. Sekretin bağırsak bezlerinde bulunan S hücrelerinde üretilmektedir. Kişilerde sekretin peptidi SCT geni tarafınca kodlanmaktadır. Sekretin tanımlanmış ilk hormondur.
Karındanbacaklıların sindirim sistemi, hemen hemen her türlü diyet ve beslenme davranışına uyacak şekilde gelişmiştir. Yumuşakçaların en büyük taksonomik sınıfı olan gastropodlar aslında çok çeşitlidir: grupta etçiller, otoburlar, leşçiller, süzücüler ve hatta parazitler bulunur.
Colobinae, Colobus, Nasalis ve Semnopithecus cinsleri de dahil olmak üzere 11 cins içerisinde 61 tür barındıran bir köpeksi maymun alt familyası. Bazı sınıflandırmalar bu alt famiyanın üyelerini iki oymağa ayırırken, diğerleri onları üç oymağa ayırdı. Her iki sınıflandırma da Afrika'da bulunan 3 cinsi bir gruba koyar; bu cinsler, tıknaz başparmakları olması bakımından farklıdır. Çeşitli Asya cinsleri başka bir veya iki gruba yerleştirilir. mtDNA çözümlemesi, Asya türlerinin, biri langurlardan ve diğeri "garip burunlu" türlerden olmak üzere iki ayrı grup oluşturduğunu doğrulamaktadır, ancak Semnopithecus cinsinin ilişkileri konusunda tutarsızdır. Bazı çalışmalar, Semnopithecus'un bu gruplardan herhangi biriyle yakından ilişkili olmadığını öne sürüyor, diğerleri onları sıkıca langur grubuna yerleştiriyor.