İçeriğe atla

Ölü gömme töresi

Ölü gömme töresi ya da cenaze töresi, bir ölünün gömülmesi sırasında uygulanan törelere denir. Ölüm, toplumsal yaşamda her zaman önemli bir olay sayılmıştır. Tarihin her döneminde ölü için çeşitli geleneklere ve törelere uyularak törenler yapılmıştır. Bu törenler, toplumların dinsel ve kültürel özelliklerine bağlı olarak büyük bir çeşitlilik gösterir. Çeşitli dinlerde ölümün bir son olmadığı, ruhun ölümden sonra öteki dünyada da varlığını sürdüreceği inancı vardır. Bu, genel olarak reenkarnasyon olarak adlandırılır. Bazı kültürlerde ölülerin yaşayanları etkileme gücüne sahip olduğu inancı yaygındır. Bu nedenle ölü törenlerinin kusursuz ve geleneğe uygun olmasına özen gösterirler. Ama, bu törenlerin tümü sonuç olarak ölünün gömülecek, yakılacak ya da saklanacak bedeniyle ilgilidir.

Bazı inançlarda ölü gömülür, bazılarında ise yakılır. Hinduizm, insanın ölümünden sonra bedeninin hemen yakılmalısını öngörür. Bu nedenle Hindu törenlerinde cenaze törenleri çok kısa sürer. Başka bazı kültürlerde ise bu törenler daha uzun zamana yayılır. Ölünün yakılması durumunda, külleri ya özel bir kapta saklanır ya da istenilen yere serpilir. Müslümanlar ve Hristiyanlar ölülerini gömerler. Toprağa verilmek anlamında, gömmek için bazı işlemler uygulanır. İslam dininde ölü önce yıkanır, sonra kefen denen beyaz bir beze sarılır. Kefenlenmiş, tabuta koyulmuş ölüye cenaze adı verilir. Tabutun omuzlarda, hızlı adımlarla taşınması gerekir. Cenaze namazının kılınması zorunlu bir görevdir. Cenaze mezara indirilip üstü örtüldükten sonra Kuran okunur ve tören sona erer. Yahudiler de ölülerini vakit geçirmeden gömmeye özen gösterirler. Ama mezar taşının dikilmesine kadar, bir yıl süreyle yas tutarlar.

Eski Mısırlılar ölen firavunlarını mumyalar ve görkemli anıtmezarlara koyarlardı. Piramit adı verilen firavun mezarlarının en ünlülerinden üçü Gize'dedir. Eski Mısır'da sıradan ölüler de mumyalanırdı, ama onlar daha gösterişsiz mezarlara gömülürdü. Her yıl belirli günlerde ölünün akrabaları mezar başında ölülerini anar, böylece töreler kuşaklar boyunca sürerdi.

İlgili Araştırma Makaleleri

<i>Gün Olur Asra Bedel</i> Kırgız yazar Cengiz Aytmatovun 1991 yılında yayınladığı roman

Gün Olur Asra Bedel, Cengiz Aytmatov'un bir romanıdır. Roman, geleneklerini korumaya çalışan insanları anlatır. Komünizm sırasında yaşanan anılar, insanların kutsal saydığı şeylerin yok sayılması, aşkın sorgulanması romanın değindiği konulardır. Komünizm materyalist düşünce yapısı ile hayata bakmış, cenneti dünyaya getirmeye çalışmıştır. Elbette bunun içinde cennet var olsun ya da olmasın insanlara yaşadıkları cehennemi değiştirmenin kendi ellerinde olduğunu anlatma çabası içinde olmuştur. Kitaba kısaca mankurtlaşma ile geleneklerini koruma arasındaki insanların hikâyesi de denebilir.

Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider gelirdi...

Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin, sarı kumlu bozkırların özeği Sarı Özek uzar giderdi.

Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa, bu yerlerde de mesafeler demiryoluna göre hesaplanırdı.

Trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider, gelirdi...

<span class="mw-page-title-main">Mumya</span>

Mumya, çeşitli işlemler uygulamak suretiyle çürümesi önlenerek bozulmadan kalması sağlanan cesettir.

<span class="mw-page-title-main">Tengricilik</span> Türk ve Moğol halkları tarafından inanılan çok tanrılı ve daha sonra tek tanrılı din

Tengricilik veya Tengrizm, Avrasya stepleri'nde ortaya çıkan, şamanizm ve animizme dayanan dinî bir inançtır. Türk ve Moğol toplumlarının inandığı dinlerden biridir. Tengri'ye tapınmanın yanında Animizm ve Totemlik bu inancın ana kısımlarını oluşturmaktadır.

Araf, bazı din ve inançların ahiret kavramlarında yer alan, kötüler ve iyilerin sınıfına sokulamayan, inançlı günahkarların veya günah ve sevapları eşit olanların gideceği geçici arınma yeri, nihai ahiret mekanları arasında olduğuna inanılan yer, çoğunlukla dağ. Sözcük olarak, Arapça "kum tepesi" anlamındaki "urf"un çoğul halidir.

<span class="mw-page-title-main">Mezar</span> bir ölünün gömüldüğü yer

Mezar, gömüt veya kabir, ölen birinin ya da bir hayvanın gömülü olduğu yer anlamına gelir. Bazı toplumlarda ölüler yakılırken İslam, Hristiyanlık ve Musevilik gibi tek tanrılı dinlerde ölülerin mezar içinde diğer hayata geçmek için beklediğine inanılır. Tarihte büyük devlet yöneticileri için anıt mezarlar yapılmıştır. Mısır'daki piramitler ve Tac Mahal bunlardan bazılarıdır. Mezarların topluca bulunduğu alana mezarlık denir.

Atalara tapınma, bazı inanışlara göre ölü aile üyelerinin dünyevi işlerle ilgilerini kesmedikleri ve yaşayan kişilerin kaderlerini etkileme imkânlarının bulunduğu inancıdır.

Gelin, evlenmek üzere hazırlanmış, süslenmiş veya yeni evlenmiş kadın.

<span class="mw-page-title-main">Konfüçyüsçülük</span> Çin merkezli etik ve felsefi sistemi

Konfüçyüsçülük, Ruizm veya Ru klasisizmi olarak da bilinir, antik Çin'de ortaya çıkan bir düşünce ve davranış sistemidir ve çeşitli şekillerde bir gelenek, felsefe, din, hükûmet teorisi veya yaşam biçimi olarak tanımlanır. Konfüçyüsçülük, Çin filozofu Konfüçyüs'ün öğretilerinden, daha sonra Yüz Düşünce Okulu dönemi olarak anılacak bir dönemde gelişti.

<span class="mw-page-title-main">Mezarlık</span> gömütlerin bulunduğu alan

Mezarlık, kabristan ya da gömütlük, ölülerin defnedildiği mezarların oluşturduğu gömü alanına verilen isimdir. Ölü mezarlığa tabut veya tabutsuz gömülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Karaz kültürü</span>

Karaz Kültürü,Erken Tunç Çağı'na ait bir kültürdür. Sovyet arkeolog Boris Kuftin'in çalışmalarında ortaya konulan, Geç Kalkolitik Çağ ve Tunç Çağı boyunca Doğu Anadolu Bölgesi, Transkafkasya, Azerbaycan ve Kuzeybatı İran'ı içine alan bir yayılma gösteren kültürdür.

<span class="mw-page-title-main">İnsan yamyamlığı</span> daha çok din, tapınma, büyü vb. amaçlarla insan eti yiyen kimse

İnsan yamyamlığı (Antropofaji), insanın, kendi türünden varlıkların (insan) etini veya iç organlarını yeme eylemi ya da alışkanlığıdır. Yamyamlık eylemini gerçekleştiren kişi yamyam olarak adlandırılır. Yamyamlık ifadesi türlerden birinin aynı türün bir diğer üyesinin tüm parçalarını ya da bir kısmını seksüel yamyamlığa ek olarak yemek amacıyla tüketmesi olarak zoolojiyi de kapsar.

Mezar sanatı ölülerin kalıntılarının yerleştirildiği mezarlar veya bu yerlerde bulunan eserlerden oluşur. Mezar eşyaları, ölünün kalıntıları dışında mezarın içine yerleştirilen ve genellikle ölünün kişisel eşyalarından, cenaze töreni için özel olarak yapılmış nesnelerden ya da ölümden sonraki yaşamda ihtiyaç duyulacağına inanılan nesnelerin minyatür versiyonlarından oluşan eşyalardır. Yazılı kalıntısı bulunmayan kültürler hakkındaki bilgilerin çoğu bu kaynaklardan oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ceset</span> Ölü bir insanın bedeni

Ceset veya naaş, ölü bir insanın bedeni. Aynı anlama gelen kadavra sözcüğü genelde tıbbî anlamda kullanılır. Cenaze töreni için hazırlanmış cesede cenaze denir.

Yuğ – Türk ve Altay halk kültüründe ve inancında Cenaze Töreni. Yoğ veya Yığ olarak da söylenir. Cenaze töreni, cenaze yemeği gibi anlamları vardır. Yuğ, zaman zaman "Ağıt" ile eşanlamlı kullanılsa da daha geniş kapsamlıdır, sadece okunan ezgiyi değil, yapılan töreni de ifade eder.

Yahudilikte matem Yahudiliğin klasik Tora ve rabbani metinlerindeki minhag ve mitsvaların bileşiminden türemiştir. Matemin uygulanış şekli, Yahudi cemaatinden Yahudi cemaatine çeşitlilik gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Defin</span> ölen bir kişiyi bir yere koyma eylemi

Defin ya da ölü gömme, cenaze töreni'nden sonra ölü bir insan ya da hayvanı toprağa gömme işidir. Toprağın eşilerek mezar adı verilen çukurun açılması, ölü beden ile türlü nesnelerin bu çukura konulması ve mezarın toprakla kapatılması yoluyla yapılmaktadır. Örneklerine insanlık tarihinin ilk yıllarından başlayarak rastlanan defin işleminin ölüye gösterilen saygıyı ifade ettiği düşünülmektedir. Defin, ahiret inancının olduğu toplumlarda ölümden sonra yaşamın başlangıcı olarak kabul edilen bir aşamadır.

<span class="mw-page-title-main">Sati (ritüel)</span>

Sati ritüeli, dul kalan kadınların kocasıyla birlikte yakıldığı bir Hint geleneğidir.

<span class="mw-page-title-main">Cenaze töreni</span>

Cenaze töreni, defin veya kremasyon işlemleri zamanı bir cesedin son haliyle bağlantılı bir törendir. Tören cami, kilise veya sinagog'da olandan sonra mezarlık'da gömülür. Cenaze gelenekleri, bir kültür tarafından ölüleri hatırlamak ve saygı duymak için kullanılan inançlar ve uygulamalar kompleksinden oluşur. Gelenekler kültürlere ve dini gruplara göre değişir. Cenazeler için ortak seküler motivasyonlar arasında merhumun yasını tutmak, hayatlarını kutlamak yer alır. Ölen kişinin ruhunun ölümden sonra yaşama, dirilişe veya reenkarnasyona ulaşmasına yardımcı olmayı amaçlayan törenler vardır. Askerî cenaze töreni ve denizde cenaze töreni de bulunuyor.

<span class="mw-page-title-main">Cenaze (Hristiyanlık)</span>

Hristiyanlık'ta cenazenin defin öncesi, defin ve cenaze töreni ile ilgili bazı aşamalar bulunmaktadır.

Müslüman mezarlığı, İslam dininin emirlerine göre oluşturulmuş mezarların bulundugu defin alanlarıdır.