İçeriğe atla

Öküz gönü külçeleri

Atina'da sergilenen külçeler

Öküz gönü külçeleri,[1][2] (İngilizce: Oxhide ingots), Akdeniz'de Geç Bronz Çağı sırasında genellikle bakırdan, bazen de kalaydan yapılmış metal levhalardır. Külçelerin şekilleri, dört köşesinin her birinde çıkıntılı bir tutamağa sahip bir öküz gönünü (postunu) andırır. Eskiden her bir külçenin bir öküz değerine eşdeğer olduğuna inanılmış olmasına rağmen,[3] günümüzde şekil benzerliğinin sadece bir tesadüf olduğu görüşü hakimdir.

Külçelerin üreticileri muhtemelen külçeleri yük taşıyan hayvanların sırtlarında kolayca taşınabilecek hale getirmek için bu çıkıntıları tasarlamıştır.[4] Sardinya, Girit, Mora, Kıbrıs, Sicilya'da Cannatello, Türkiye'de Boğazköy (antik Hattuşa, Hitit başkenti), Mısır'da İskeçe (antik Pi-Ramesses) ve Bulgaristan'da Süzebolu'da öküz gönü külçeleri keşfedilmiştir.[5] Arkeologlar, Türkiye kıyılarındaki iki batıktan (Uluburun ve Gelidonya Burnu'ndan) birçok öküz gönü külçesi çıkarmışlardır.

Arkeolojik kayıtta öküz gönü külçelerinin ilk görünümü, Akdeniz'deki dökme bakır ticaretinin başlangıcına tekabül eder ve yaklaşık olarak MÖ 1600'ü kapsar.[6] Bulunan en eski külçeler Girit'ten getirilmiştir ve Geç Girit Uygarlığı (c. M.Ö. 1500 - M.Ö 1450) kökenlidir.[7] En yeni külçeler ise M.Ö. 1000 civarında Sardunya'da üretilmiştir.[8] Bakır ticareti büyük ölçüde denizcilik ile sürdürüldüğü için külçelerin bulunduğu başlıca alanlar deniz altını, deniz kıyısını ve adaları kapsamaktadır.[9]

Kaynakça

  1. ^ Başgelen, Nezih; Sevin, Veli. Arkeoloji ve sanat. N. Başgelen. ss. 7 & 10. 
  2. ^ Sarı, İbrahim (1 Ağustos 2018). ANADOLU MEDENİYETLERİ: MEZOPOTAMYA MEDENİYETLERİ. noktaekitap. s. 66. 
  3. ^ Cemal Pulak, “The Copper and Tin Ingots from the Late Bronze Age Shipwreck at Uluburun,” Anatolian Metal I, ed. Ünsal Yalçin, (Bochum: Herausgeber, 2000), 138.
  4. ^ Pulak 2000: 140.
  5. ^ J.D. Muhly, "The Role of Cyprus in the Economy of the Eastern Mediterranean," Acts of the International Archaeological Symposium "Cyprus between the Orient and the Occident" Nicosia, 8–14 Sept. 1985, ed. V. Karageorghis, (Nicosia: Department of Antiquities, Cyprus, 1986), 55–6; and Fulvia Lo Schiavo, "Oxhide Ingots in the Mediterranean and Central Europe," Archaeometallurgy in Sardinia, eds. Fulvia Lo Schiavo et al., (Montagnac: Éditions Monique Mergoil, 2005), 307.
  6. ^ J.D. Muhly et al., "Cyprus, Crete, and Sardinia: Copper Oxhide Ingots and the Bronze Age Metals Trade," Report of the Department of Antiquities, Cyprus, Part 1 (Nicosia) 1988: 281.
  7. ^ Zofia A. Stos-Gale and Noël H. Gale, "New Light on the Provenience of the Copper Oxhide Ingots Found on Sardinia," Sardinia in the Mediterranean: A Footprint in the Sea, eds. Robert H. Tykot and Tamsey K. Andrews, (Sheffield: Sheffield Academic Press, 1992), 322.
  8. ^ Muhly et al. 283.
  9. ^ Pulak 2000: 138.

İlgili Araştırma Makaleleri

Tarih öncesi veya Prehistorya, insanlığın yazının bulunmasından önceki dönemidir.

<span class="mw-page-title-main">Kıbrıs</span> Akdenizde ada

Kıbrıs, Güneybatı Asya'da bulunan ve Akdeniz'deki Sicilya ve Sardinya'dan sonra gelen üçüncü büyük adadır. Kıbrıs Cumhuriyeti, Birleşik Krallık'a bağlı üs bölgeleri dışında de jure olarak adanın tamamını, fiilî olarak adanın %59'luk güney kesmini yönetir. 1974'ten beri de facto olarak ikiye bölünmüş olan adanın kuzeyinde yer alan %36'lık bölgesinde günümüzde yalnızca Türkiye tarafından tanınan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Bakır</span> Atom numarası 29 olan, 1B geçiş grubundaki metalik element

Bakır, Cu sembollü ve 29 atom sayılı bir kimyasal elementtir. Çok yüksek termal ve elektrik iletkenliği olan yumuşak, dövülebilir ve sünek bir metaldir. Yeni açığa çıkmış saf bakır yüzeyi pembemsi-turuncu renklidir. Bakır, ısı ve elektrik iletkeni olarak yapı malzemelerinde, çeşitli metal alaşımların bileşiminde, som gümüş gibi kuyumculukta, kupronikel denizcilik donanımı ve madenî para yapımında ve konstantan yük ölçerlerde ve sıcaklık ölçen termokupllarda kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Tunç Çağı</span> Tarihsel dönem (yaklaşık MÖ 3300-1200)

Tunç Çağı veya Bronz Çağı, bölgeden bölgeye fark etmekle birlikte yaklaşık olarak MÖ 3300'den MÖ 1200'e kadar süren, bronz kullanımı, bazı bölgelerde yazı'nın varlığı ve diğer erken kentsel uygarlığın özellikleriyle tanımlanan tarihi bir dönemdir.

<span class="mw-page-title-main">Çinko</span> Element

Çinko, sembolü Zn, atom numarası 30 olan kimyasal bir elementtir. Oda sıcaklığında hafif kırılgan bir metaldir ve oksidasyon giderildiğinde parlak gri bir görünüme kavuşur. Periyodik tablonun 12. (IIB) grubunun ilk elementidir. Bazı açılardan çinko kimyasal olarak magnezyuma benzer: her iki element de yalnızca bir normal oksidasyon durumu (+2) gösterir ve Zn2+ ve Mg2+ iyonları benzer boyuttadır. Çinko, Dünya kabuğundaki en bol bulunan 24. element olup beş kararlı izotopu vardır. En yaygın çinko cevheri, bir çinko sülfür minerali olan sfalerittir.

<span class="mw-page-title-main">Fenikeliler</span> Antik Akdeniz kavmi

Fenikeliler, Antik Çağ'da yaşamış Sami dillerine mensup bir dil konuşan Akdenizli kavimdir. Bereketli Hilal'in Akdeniz'e bakan kıyılarında gelişen bu uygarlık, talassokrasik bir yapıda şekillenmiştir. Fenikeliler, Doğu Akdeniz'den tüm Akdeniz kıyılarına hatta Atlas Okyanusuna yayılarak en bilineni Kartaca olan çeşitli şehir devletleri kurmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Lefkoşa</span> Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Cumhuriyetinin başkenti

Lefkoşa, Kıbrıs adasının ortasında yer alan, Kıbrıs Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkenti. Kıbrıs'ın en kalabalık kenti ve en önemli kültür, sanayi, ticaret ve ulaşım merkezidir. Lefkoşa, 35°10' kuzey, 33°21' doğuda bulunur.

Demir Çağı, demirin çeşitli alet ve silah yapımında esas malzeme olarak kullanıldığı bir arkeolojik devirdir.

<span class="mw-page-title-main">Aşıklı Höyük</span>

Aşıklı Höyük, Aksaray'a bağlı Kızılkaya Köyü'nün yakınlarında yer alan arkeolojik bir alandır. Radyokarbon örneklerinin sonuçlarına göre, Aşıklı Höyük'te yerleşiklik MÖ 9. bin yılda başlar ve MÖ 8. bin yıl sonuna dek sürer. Yerleşme yaklaşık olarak MÖ 8200-7500 arasına tarihlenmektedir. Aşıklı topluluğu, bu bin yıla yakın süreç boyunca yerleşimi hiç terk etmez. Bu kesintisiz iskan süreci, yerleşim düzeni ve mimaride radikal değişim ve dönüşümler ile ve aynı zamanda ekonomide ve teknolojide oldukça yavaş ve kademeli bir değişim ile birlikte takip edilebilmektedir. Bu bağlamda Aşıklılılar, bölgede yerleşikliğe geçen ilk avcı-toplayıcılardandır ve gerek ilk yerleşiklik süreçleri gerekse de bin yıllık iskan süreci içerisinde yerleşikliğe adaptasyon ile birlikte yaşam biçimleri teknik, sosyal, kültürel, bilişsel boyutlarda tümüyle okunabilmektedir. Kısaca diyebiliriz ki, insanlık tarihinin en önemli değişim ve dönüşüm süreçlerinden biri olarak avcı-toplayıcı ve göçer yaşamdan yerleşik yaşama geçiş süreci Orta Anadolu'nun Volkanik Kapadokya Bölgesi'nde Aşıklı Höyük özelinde izlenebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Cilalı Taş Devri</span> tarihöncesi bir devir

Cilalı Taş Devri veya bilimsel adıyla Neolitik Çağ, tarih öncesi çağlardan biridir. Neolitik Çağ veya Yeni Taş Devri Taş Devri'nin Avrupa, Asya ve Afrika'daki son bölümü olan arkeolojik bir dönemdir. Neolitik çağ, dünyanın çeşitli yerlerinde bağımsız olarak ortaya çıkmış gibi görünen geniş kapsamlı gelişmelerden oluşan Neolitik Devrimi gördü. Bu "Neolitik paket" çiftçiliğin başlayışını, hayvanların evcilleştirilmesini ve avcı-toplayıcı yaşam tarzından yerleşik tarza geçişi içeriyordu.

İzabe, maden cevherinin metal içeriğini yüksek sıcaklıkta indirgenme tepkimesi yardımıyla cevherin geri kalanından ayırma süreci. Pirometalurjinin yöntemlerinden biridir. Kimi metal oksitlerin indirgenmesi için yüksek sıcaklık yeterliyken pek çoğu için süreçte ısının yanında indirgeyici madde kullanılması da gerekir. Karbon genellikle kullanılan indirgeyicilerdendir.

<span class="mw-page-title-main">Bronz Çağı Çöküşü</span> Güneybatı Asya’da ve Doğu Akdeniz’de, Bronz Çağı sonları, Demir Çağı başlarında yaşanan hızlı, yıkıcı ve kültürel dağılmalara, çözülmelere yol açan bir dizi toplumsal çöküş

Bronz Çağı Çöküşü Güneybatı Asya’da ve Doğu Akdeniz’de, Bronz Çağı sonları, Demir Çağı başlarında yaşanan hızlı, yıkıcı ve kültürel dağılmalara, çözülmelere yol açan bir dizi toplumsal çöküştür. Doğu Akdeniz’deki Bronz Çağının yüzyıllar içinde oluşan tüm kurumları yerle bir olmuştur, şehir hayatı çok büyük ölçüde gerilemiştir, geriye yalıtılmış köy toplumları kalmıştır. Miken Yunanistanı’nda saray ekonomileri çökmüştür. Yıkımların ardından Kıta Yunanistan’ı, Ege Adaları ve Anadolu 400 yıl sürecek bir karanlık çağa girecektir. Bu dönemden günümüze Mısır kaynakları hariç hiçbir yazılı belge kalmamıştır. Akdeniz’in tüm doğu yarısında, Antik Mısır hariç, neredeyse tüm büyük ve orta ölçekli kentler, çoğunlukla yağmalanıp ateşe verilmiş, diğerleri bu akıbete uğramamak için boşaltılmıştır. Bronz Çağı boyunca gelişip serpilen tüm krallıklar, yine Mısır hariç yıkılmış ve bir daha varlık gösterememiştir.

<span class="mw-page-title-main">Tarih öncesi Balkanlar</span>

Tarih öncesi dönemde Balkanlar 44.000 yıl önce ilk kez Üst Paleolitik dönemde Homo sapiens’lerin bölgede ortaya çıkmasıyla başlar. Tarihöncesi dönemin sonu ise ilk kez yazılı metinlerin Antik Yunan’da ortaya çıktığı MÖ 8. yüzyıl olduğu kabul edilir. Bölgedeki prehistorik süreç Üst Paleolitik, Holosen, Orta Taş Çağı, Neolitik Devrim, Proto Hint-Avrupalılar, Tarihöncesi periyotları olarak adlandırılan alt dönemlerden oluşur ancak bu dönemler arasındaki geçiş görecelidir. Örneğin bazı yorumlara göre prehistorik dönem Bronz Çağı Antik Yunan dönemindeki Girit Uygarlığı, Miken Uygarlığı, Trak Uygarlığı, Limni Uygarlığı ve Veneti Uygarlığı’nı kapsarken, bazılarına göre kapsamamaktadır. Başka bir yoruma göre Balkan bölgesinde Tarihöncesi dönemin en son aşaması olan Tarihöncesi dönem Homeros ile başlamıştır. Her halükarda Prehistorik dönem 5. yüzyılda Herodot’tan önce sona erdiği kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bakır oksiklorür</span> Bileşik

Bakır oksiklorür formülü Cu2(OH)3Cl olan bir kimyasal bileşiktir. Tribazik bakır klorür (TBCC), bakır trihidroksil klorür ya da dibakırklorür trihidroksit olarak da adlandırılır. Maden yataklarında, metal korozyon ürünlerinde, sanayi ürünlerinde, sanat ve arkeolojik eserlerde ve de bazı canlı sistemlerde rastlanılan yeşilimsi bir kristal katıdır. Endüstriyel ölçekte ilk başlarda ya kimyasal ara ürün ya da bir fungusit olarak kullanılmak üzere imal edilmiştir. 1994 yılından bu yana ise, yılda binlerce ton üretilen saflaştırılmış, kristalize ürün hayvanlar için besin takviyesi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Minos Patlaması</span>

Minos patlaması aynı zamanda Thera Santorini patlaması olarak da bilinmektedir. Tarihte bilinen en geniş patlamalardan biridir. Patlama Thera Adası ve Minion yerleşiminde meydana gelmiştir. Girit kıyısındaki ada ve tarım alanlarını da kapsamaktadır. Patlama konusunda kesin bilgiler yoktur ama Yunan mitolojisinde geçtiği söylenmektedir. Mısır'daki gürültünün de bundan kaynaklandığı düşünülmektedir. Patlamanın eski kayıtları net olmamasına rağmen Mısır'daki Tempest Stele'sinde tarif edilen büyük fırtınanın bu olabileceği düşünülüyor. Çin Bambu yıllıklarında da volkanik kış ve belirtilen soğuk dalga ile bulgular çakışmaktadır. Platon'un Atlantis'inin de temel konularının da bu patlamadan oluştuğu iddia edilir.

<span class="mw-page-title-main">İskandinav Tunç Çağı</span>

İskandinav Tunç Çağı veya Kuzey Tunç Çağı, MÖ 1700-500 yılları arasında, İskandinav Yarımadası'nın güney kesimlerinde sürmüş olan bir dönemdir. İskandinav Taş Çağının devamıdır ve bundan sonra Roma Öncesi Demir Çağı yaşanmıştır. Bu döneme ait arkeolojik kalıntılar oldukça fazla olmasına rağmen, yazılı kaynakların olmamasından ötürü etnik ve dilsel konulara ait pek fazla bilgi bulunamamıştır. Bazı bilim insanları bu çağın Finlandiya, Estonya, Pomeranya ve Almanya'nın kuzeyinde de yaşandığını düşünmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Hamam (Lefkoşa)</span>

Büyük Hamam, Kuzey Lefkoşa'nın İplik Pazarı-Korkut Efendi Mahallesi'nde yer alan bir hamamdır. İplik Pazarı Camii yakınlarında yer alır. Çevreleyen alanların zemininin zaman içindeki yükselişinin bir sonucu olarak, kapısı taban seviyesinin yaklaşık 2 metre, hamam odaları 3 metre altında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Yamnaya kültürü</span>

Yamnaya kültürü veya Yamna kültürü geç Bakır Çağı'ndan erken Tunç Çağı'na kadar var olmuş, Ural Nehri, Dinyester ve Güney Bug arasındaki bölgelerde yaşamış halkların oluşturduğu bir arkeolojik kültür. Arkeolojik mezar kazılarınca bulunan mezarların çukur şeklinde odalardan oluşmasından dolayı Çukur Mezar kültürü ve Aşıboyası Mezar kültürü olarak da adlandırılan kültür M.Ö. 3300 ve 2600 yılları arasında var olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Uluburun batığı</span> Bronz Çağı sonları gemi kazası

Uluburun batığı, M.Ö. 14. yüzyılın sonlarına tarihlenen, Uluburun'un doğu kıyısına ve Kaş'ın yaklaşık 10 km güneydoğusuna yakın bir yerde bulunmuş bir Geç Tunç Çağı gemi enkazı. Batık, 1982 yazında, Bodrum, Yalıkavak'tan bir sünger dalgıcı olan Mehmed Çakır tarafından keşfedildi.

<span class="mw-page-title-main">Alepotrypa mağarası</span>

Alepotrypa mağarası, Mora yarımadasının Manya bölgesinde bulunan bir arkeolojik sit alanıdır. Sit alanı, ilk çiftçilerin yaşadığı bir yer olmasının yanı sıra, mezar alanı ve ibadet alanı olarak da kullanılmıştır. Arkeolojik kanıtlar, mağara alanının Avrupa'da günümüze kadar bulunan en büyük Neolitik mezar alanlarından biri olduğunu ortaya koydu. Bölgede MÖ 4. binyıla tarihlenen bir mezardan iki yetişkin insan iskeleti ve en az 170 ayrı kişiye ait kalıntılar bulundu. Arkeologlar, MÖ 2. binyıla tarihlenen ve Alepotrypa'da yeniden gömüldüğü anlaşılan bir Miken mezarını ortaya çıkardılar. Yeniden defin işleminin nedeni ortaya çıkarılamadı. Doğrudan bir kanıt bulunmamakla birlikte, mezar alanının Alepotrypa'yı klasik mitolojide Hades'in Tainaron'a giriş yaptığı kapıya bağladığına inanılmaktadır.