İçeriğe atla

Öjenik

Öjenik Derneği’nin yaptığı bir sergi. (1930)

Öjenik, kaba hâliyle ilk kez Platon tarafından ortaya atılmış, ancak modern anlamıyla ilk olarak Sir Francis Galton tarafından formüle edilmiş, sağlıksız ceninleri ayırıp sağlıklı ceninler yetiştirmenin yollarını arayan, bilimselliği tartışmalı bir toplumsal akım veya toplumsal felsefedir. Öjenik, Galton’un iyi doğan anlamında eski Yunancadan ürettiği bir kelimedir.

Tarihsel olarak öjenistler, aşağı olduğuna karar verilen insanları ve grupları dışlayarak veya üstün olduğuna karar verilenlerin üremesini teşvik ederek insan gen havuzlarını değiştirmeye çalışmışlardır.

Galton, Evrim teorisinin de etkisiyle, insandaki kalıtımla geçen özellikleri, farklı zihinsel yetenekleri ve kişisel karakteristikleri ölçerek bulmaya girişti. Öyle bir varsayımla hareket ediyordu ki, bireysel farklılıkları gösterebildiğinde, dolaylı olarak genetik etkeni de göstermiş olacağını sanıyordu.

Galton ve çağdaşı Wund'un insan işlevlerinin laboratuvarda ölçülebileceğini ileri süren öncü çabalarıyla, liberal siyaset felsefesinin kurucusu olarak kabul edilen John Locke'un duyumculuğunun bütün bilginin duyumlardan geldiği şeklindeki önermesi birleşince zekâyı ölçmeye çalışan psikologlar, daha çok bireyler arasındaki duyusal-motor farklılıklara yöneldiler. Zekâ farklılıklarını görme keskinliğinden, acıya karşı duyarlılığa, hatta avuç içindeki çizgilere kadar birçok etkenle açıklamaya çalıştılar.

Öjenik Uygarlık Çağı

20. yüzyılın ilk yarısında çok sayıda taraftar toplayan öjeni teorisi, sakat ve hasta insanların ayıklanması ve sağlıklı bireylerin çoğaltılması yoluyla bir insan ırkının "ıslah edilmesi" anlamına geliyordu. Öjeni teorisine göre, nasıl sağlıklı hayvanlar birbirleriyle çiftleştirilerek iyi hayvan cinsleri oluşturuluyorsa, bir insan ırkı da ıslah edilebilirdi.

Öjenik Uygarlık, yeryüzünde kendiliğinden sürmekte olan organik yaşamı doğal seyrinden kopararak, önceden belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden oluşturma çabası olarak ifade edilebilir.

Doğal olana antipatiyle yaklaşan Öjenik Uygarlık anlayışı, biyoteknolojinin insana ve tüm diğer canlı organizmalara yoğun olarak uygulanmasını savunmaktadır.

Avrupa'da

Öjeniyi Almanya'da ilk benimseyen ve yayan kişi ise, ünlü evrimsel biyolog Ernst Haeckel oldu. Haeckel, Darwin'in yakın bir dostu ve destekçisiydi.

Haeckel aynı zamanda öjenizm savunucusu idi. Bu uygulamayı Alman toplumu içerisinde yaygınlaştırmak için çeşitli propaganda faaliyetleri yürütüyordu. Fakat öjenik uygulamalar Alman toplumu içerisinde Naziler iktidara gelene kadar yaygın bir biçimde uygulanmadı. Naziler ise iktidara geldikten sonra çeşitli dönemlerde, çeşitli vesileler ile öjenik uygulamaların icra edilmesini sağladılar. Bu noktada bazı bilimci-yaratılışçı çevreler Haeckel'in fikirlerinin Nazilere miras kaldığını hiçbir delilleri olmadan iddia ediyor. Oysa Nazilerin ve Adolf Hitler'in öjenizm projesi Haeckel'in "öjenizm" anlayışından tamamen bağımsız bir biçimde ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Tarih bize belgelerle ispat ediyor ki Naziler bilimselliğinden zerre kuşku duyulmasa da Haeckel'e ait bütün bilimsel teorileri reddetmiş ve Haeckel'in bütün görüşlerine istisnasız savaş açmıştı, Haeckel'in çalışmalarının yayınlanması da ciddi anlamda Naziler tarafından engellenmiştir. Nazilerin bizzat kendilerine ait olan makalelerde ve yayınlarda da "Partimiz ve temsilcileri Haeckel'in fikirlerini reddetmekte ve Haeckel'in her türlü araştırma ve eğitim faaliyetlerinin önüne geçilmesini savunmaktadır" tarzındaki birçok ifadeye rastlayabilirsiniz.

Benito Mussolini de İtalya'yı emperyalist ve faşist temeller üzerine oturtmak için aynı Öjenik kavramlardan ve iddialardan faydalandı.

1935 yılında Etiyopya'yı işgal ederek 1941 yılına kadar 15 bin insanı katlettirdi. Etiyopya işgalini, ırkçı görüşleriyle destekleyerek makul göstermekten de geri kalmadı. Mussolini'ye göre Etiyopyalılar siyah ırktan oldukları için aşağıydılar ve İtalyanlar gibi üstün bir ırk tarafından yönetilmek onlar için bir şeref olmalıydı.

1900'lü yıllarda Fransız hükûmeti, psikolog Alfred Binet'e zihinsel özürlü çocukları diğerlerinden ayırma görevi verdi.

Amerika Birleşik Devletleri'nde

Bilimsel kanıtlarla desteklenen bir teori ve tam anlamıyla bilimsel olan evrimsel biyolojiyi, ırkçı ideoloji ile bağdaştıranların başında gelen Henry Fairfield Osborn, İnsan Irklarının Evrimi başlıklı bir makalesinde ortalama bir zencinin zekâ yaşı, Homo sapiens (günümüz insanı) türüne ait on bir yaşındaki bir çocuğun zekâsına ancak ulaşabilir diye yazıyordu.

Yakın zamanlarda öjenik ABD’de de uygulanmıştır.

1907’de Indiana eyaletinde kabul edilen bir kanunla zekâ özürlü, sağır ya da körler zorla kısırlaştırılmaya başlanmıştır. Benzer bir yasayı 1909'da Washington ve Kaliforniya eyaletleri kabul etmiştir. 1927’de Virginia eyaletinde zekâ özürlüler kısırlaştırılmışlardır. Yasa, Amerika’nın pek çok eyaletinde 1960 yıllarına kadar yürürlükte kalmıştır. Toplamda 67.000 insan kısırlaştırılmıştır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • Alaeddin Şenel, Irk ve Irkçılık Düşüncesi (The Idea of Race and Racism), Ankara:Bilim ve Sanat Yayınları, 1993, p. 85-90
  • G. Gürkan Öztan, "Türkiye'de Öjeni Düşüncesi ve Kadın", Toplum ve Bilim, sayı: 105, 2006
  • G. Gürkan Öztan, "‘İnsan Irkının Islahı’: Öjeni Düşüncesi ve Soykırım", Dipnot Dergisi, sayı: 4, 2011
  • Henry M. Morris, The Long War Against God, Baker Book House, 1989, p. 70,71
  • K. Ludmerer., Eugenics, Encyclopedia of Bioethics, Edited by Mark Lappe, The Free Press, New York, p. 457, 1978; cited by Jerry Bergman, Darwinism and the Nazi Race Holocaust,
  • G. Stein., Biological science and the roots of Nazism, American Scientist 76(1):p. 54, 1988; cited by Jerry Bergman, Darwinism and the Nazi Race Holocaust,
  • Adolf Hitler, Mein Kampf, München: Verlag Franz Eher Nachfolger, 1993, p. 44, 447-448; cited by A.E. Wilder Smith, Man's Origin Man's Destiny, The Word For Today Publishing 1993, p. 163, 164

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Charles Darwin</span> İngiliz biyolog ve doğabilimci (1809-1882)

Charles Robert Darwin evrimsel biyolojiye yaptığı katkılarla tanınan İngiliz doğa bilimci, jeolog ve biyologdur. Tüm yaşam türlerinin ortak bir atadan türediği yönündeki önermesi günümüzde genel kabul görmekte ve bilimde temel bir kavram olarak kabul edilmektedir. Alfred Russel Wallace ile ortak bir yayında, evrimin bu dallanma modelinin, var olma mücadelesinin seçici üremede yer alan yapay seçilime benzer bir etkiye sahip olduğu doğal seçilim adını verdiği bir süreçten kaynaklandığına dair bilimsel teorisini ortaya koymuştur. Darwin insanlık tarihinin en etkili isimlerinden biri olarak tanımlanmış ve Westminster Abbey'e gömülerek onurlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Holokost</span> Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyasının azınlıklar, eşcinseller, esirler ve muhaliflere uyguladığı soykırım

Holokost, Yahudi Soykırımı veya HaŞoah, Nazi Almanyası döneminde 1941 ve 1945 yılları arasında, Adolf Hitler ve Heinrich Himmler'in liderliğindeki SS güçleri tarafından işgal edilen sınırlar içerisinde yaklaşık 6 milyon Yahudi'nin sistemli bir şekilde öldürüldükleri soykırımdır.

<span class="mw-page-title-main">Irkçılık</span> bir ırkın bir diğerine üstünlüğüne inanmak

Irkçılık, farklı bir ırk veya etnik kökene sahip oldukları için diğer insanlara yönelik önyargı, ayrımcılık veya düşmanlıktır. Irkçılık davranışını gösteren kişiye ise ırkçı adı verilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Nazi toplama kampları</span> nazi yönetiminin kurduğu masum sivil ve esirlerin zorla çalıştırıldığı ve sistematik olarak katledildiği yerleşkeler

Nazi toplama kampları veya konsantrasyon kampları, Nazi Almanyası tarafından II. Dünya Savaşı döneminde Almanya'da ve işgal edilen bölgelerde, Nazilerce topluma faydasız olarak görülen kişileri zorunlu çalıştırmak üzere kurulmuşlardı. Aynı zamanda terim Yahudiler başta olmak üzere Nazilerin siyasi ya da ideolojik düşmanlarını kitlesel olarak imha etmek amacıyla kurulmuş olan imha kamplarını da ifade etmek için kullanılır. Buralara daha çok Yahudilerin getirilmesiyle birlikte, Romanlar, bazı Slav ırklarından olanlar ve akıl hastası olduğu düşünülenler de kurbanlar arasındadır. Eşcinsel insanlar da burada öldürüldüler. Öldürülme sebepleri ise üremeye bir katkıları olmamalarıydı. Büyük bir kısmı Polonya'da bulunmaktaydı.

Ari ırk, 19. yüzyılın sonlarında Proto-Hint-Avrupa mirasına sahip insanları ırksal gruplarla tanımlamak için ortaya çıkmış ve artık kullanılmayan bir tarihsel ırk kavramıdır. Antropolojik, tarihi ve arkeolojik kanıtlar bu kavramın geçerliliğini desteklememektedir. Kavram, Proto-Hint-Avrupa dilini ilk konuşanların insanlığın üstün bir örneğinin belirgin ataları olduğu ve günümüze kadar onların soyundan gelenlerin Sami ve Hamitik ırklarının yanı sıra Kafkas ırkının bir alt ırkını ya da kendine özgü başka bir ırkı oluşturduğu düşüncesinden türemiştir. Günümüzde, bu gruplar arasındaki yakın genetik benzerlik ve karmaşık karşılıklı ilişkiler nedeniyle, insan popülasyon gruplarını kategorize etmeye yönelik bu taksonomik yaklaşımın yanlış yönlendirilmiş ve biyolojik olarak anlamsız olduğu düşünülmektedir. Irk, kültür ve dilin izomorfizmi, modern akademisyenler tarafından hatalı bir anlayış olarak reddedilmiştir. Ari ırk kavramı 19. yüzyıl boyunca Arthur de Gobineau, Richard Wagner ve bilimsel ırkçılığı daha sonra Nazi ırkçı ideolojisini etkileyen Houston Stewart Chamberlain gibi çeşitli ırkçı ve antisemitik yazarlar tarafından benimsenmiştir. 1930'lara gelindiğinde, kavram hem Nazizm hem de Nordizm ile ilişkilendirilmiş ve Aryan ırkını "üstün ırk" olarak tasvir eden, Aryan olmayanları ırksal olarak aşağı ve yok edilmesi gereken varoluşsal bir tehdit olarak gören beyaz üstünlükçü Aryanizm ideolojisini desteklemek için kullanılmıştır. Bu fikirler Nazi Almanyası'nda Holokost'a yol açan devlet ideolojisinin önemli bir parçasını oluşturmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Ustaşa</span> 1929-1945 yılları arasında etkin olmuş faşist örgüt

Ustaşa - Hırvat Devrimci Hareketi, bilinen adıyla Ustaše, 1929-1945 yılları arasında faaliyet gösteren Hırvat, faşist, aşırı milliyetçi örgüt. Üyeleri, yüzbinlerce Sırp, Yahudi, ve Roman asıllı insanı ve II. Dünya Savaşı sırasında Yugoslavya'daki siyasi muhalifleri öldürdü. Genellikle kurbanlarına işkence etmeleri ve onların vücutları parçalama gibi acımasız ve sadist infaz yöntemleri ile tanınıyorlardı.

<span class="mw-page-title-main">Ronald Fisher</span> İngiliz polimat (1890–1962)

Profesor Sir Ronald Aymler Fisher bir İngiliz istatistikçi, biyolog ve genetik bilimcidir.

<span class="mw-page-title-main">Francis Galton</span>

Francis Galton FRS FRAI, Kraliçe Victoria çağında yaşamış ve öjenik kavramını öne sürmüş İngiliz bilgin ve çok yönlü bir bilim insanıydı.

Irk, toplum tarafından genellikle farklı görülen biyolojik, fiziksel ve sosyal niteliklere göre insanların gruplandırılmasıdır. Terim öncelikle ortak bir dil konuşanları ve sonrasında belirli milliyetten insanları anlatmak için kullanılmıştır. On yedinci yüzyıl itibarıyla bu terim fiziksel (fenotipik) özellikleri işaret etmek için kullanılmaya başlanmıştır. Modern bilim ırk terimini sosyal bir inşa olarak görmektedir. Sosyal inşa bireyin toplum tarafından koyulmuş kurallara dayanan kimliğidir. Her ne kadar kısmen gruplar arasındaki fiziksel benzerliklere bağlı olsa da ırk terimi fiziksel ya da biyolojik bir anlam taşımamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yapay seçilim</span> Canlıların kendi arasında yaptığı etkileşimler sonucu oluşan yeni türler

Yapay seçilim, insanların bilinçli ve amaçlı olarak bir organizmanın belli özelliklerini seçmesi ve kontrollü olarak yetiştirmesi sürecini anlatan tanım. Bu terim, Charles Darwin tarafından belirli özelliklere sahip canlıların farklılaşarak çoğalmalarının gelişmiş hayatta kalma veya üreme yeteneklerine dayandığı doğal seçilime karşılık olarak kullanılmıştır. İnsan eliyle hangi hayvan ya da bitkinin üretileceğine karar verildiği yapay seçilimin aksine, doğal seçilimde ne tür varyasyonların ve genlerin gelecek nesillere aktarılacağını çevre veya doğa şartları belirler.

<span class="mw-page-title-main">Üstün ırk</span>

Üstün ırk, Nazi Düşüncesinde İskandinav Irk'ından -19. yüzyılın sonları 20. yüzyılın başlangıcında patlak vermiş ve Aryan Irkı olarak adlandırılmıştır- onların oluşturduğu bir kavramdır. Saf Irk düşüncesini ileri sürer. Nazi düşüncesinde İskandinav Irkı, Kuzey Almanya ovalarında milattan önce yaşadığına inanılan ve Proto-Aryanlar olarak adlandırılan ırkçı düşüncedeki bazı kişilerin en saf ırk olarak açıkladığı ırktır. {bknz. Proto-Aryans} Bu ırkın kayıp kıta Atlantis'in en üstün saf ırkı olduğuna inanılır. Naziler, İskandinavların gerçek Aryanlar olduğunu çünkü onların diğer -yöresel olmayan- Slav Irkı, Roman Irkı ve Hint-İranlı olan Hint-Avrupalı ırklar ile en az karışan ırk olduğunu iddia ederler. Bu iddialarını, İskandinav insanların diğer tüm ırklardan üstün olduğuna dayandırırlar. Naziler onların otoritelerini genişletmeye hakkı olduğuna inanırlar. Bu kavram aynı zamanda İskandinavcılık olarak da bilinir. Bu ırkçılıktaki uygulanan asıl politika ise Nazilerin Aryan olduklarını kanıtlamaya çalışmalarıdır.

<span class="mw-page-title-main">James McKeen Cattell</span> Amerikalı psikolog (1860 – 1944)

James Mckeen Cattell, (d. 25 Mayıs 1860 - ö. 20 Ocak 1944, Amerikalı psikolog ve Amerika Birleşik Devletleri'nde psikoloji profesörü unvanı almış ilk bilim insanı.

<span class="mw-page-title-main">Porajmos</span>

Porajmos, Roman Kırımı veya Çingene Soykırımı, II. Dünya Savaşı'nda Nazi yönetimince gerçekleştirilen Çingenelere yönelik soykırımdır. Kelime anlamı olarak yok etme ve yıkım anlamına gelen Porajmos veya Pharrajimos ve yine toplu katliam anlamındaki Samudaripen kelimeleri bu soykırımı ifade etmede kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Eugen Fischer</span> Alman fizikçi

Eugen Fischer, Alman tıp, antropoloji ve öjenik profesörü ve Nazi Partisi üyesiydi. Kaiser Wilhelm Antropoloji Enstitüsü, İnsan Kalıtım ve Öjenik'in direktörlüğünü yaptı ve aynı zamanda Berlin'deki Frederick William Üniversitesi rektörlüğünü yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Nazi öjeniği</span>

Nazi öjeniği Nazi Almanyası'nda sağlıklı unsurlarının çoğaltılması, sağlıksız unsurlarının ise azaltılması yoluyla insan soyunun geliştirilmesini amaçlayan politikalar toplamıdır. Alman halkının biyolojik gelişimini amaçlayan üstün ve saf Alman ırkı oluşturmayı hedefleyen ırksal bir ideolojidir.

Nazi ırksal teorileri, nazi ırkçılığını meşrulaştırmak amaçlı ortaya atılmış teorilerdir. Nazi Partisi, ırksal olarak aşağı gördüğü insan gruplarının soykırımını meşrulaştırmak için ideolojisinin bir parçası olarak çeşitli sözdebilimsel ırk sınıflandırmalarını benimsemiş ve geliştirmiştir. Naziler, varsayılan "Aryan ırkı"nı üstün bir "Üstün Irk" olarak görüyorlardı ve Siyahileri, Slavları, Çingeneleri, Yahudileri ve diğer etnik grupları ırksal olarak aşağı "insan altı" olarak kabul ediyorlardı. Bu inançlar, 19. yüzyıl antropolojisi, bilimsel ırkçılık ve anti-semitizmin bir karışımından kaynaklandı.

<span class="mw-page-title-main">Yaşamaya değer olmayan hayat</span>

Yaşamaya değer olmayan hayat, Nazi rejimine göre yaşamaya hakkı olmayan halk kesimleri için kullanılan bir Nazi terimi. Terim, ciddi tıbbi sorunları olan ve Nazi Almanya'sının ırk politikasına göre büyük ölçüde aşağı sayılan kişileri içeriyordu. Bu kavram, Nazizm ideolojisinin önemli bir bileşenini oluşturdu ve sonunda Holokost'a yol açtı. Untermensch kavramına benzer, ancak daha kısıtlayıcıdır, alt insanlar, çünkü tüm "alt insanlar" yaşama değmez olarak görülmez.

<span class="mw-page-title-main">Irksal hijyen</span>

Irksal hijyen, 20. yüzyılın başlarında en kapsamlı uygulamasını Nazi Almanyası'nda bulan bir öjenik yaklaşımını tanımlamak için kullanılmıştır. Bu yaklaşım, ırkların karışmasını önlemeye yönelik çabalarla dikkat çekmiş ve safkan hayvanlar elde etmeye çalışan bir hayvan yetiştiricisinin yöntemlerine benzetilmiştir. Bu çabalar, genellikle bir ırksal hiyerarşinin var olduğuna ve "aşağı ırkların" "üstün ırkları" "kirleteceği" endişesine dayanan bir inançla motive edilmiştir. Bu çabalar, genellikle bir ırksal hiyerarşinin var olduğu ve "aşağı ırkların" "üstün ırkları" "kirleteceği" endişesine dayanan bir inançla motive edilmiştir. O dönemdeki çoğu öjenikçi gibi ırksal hijyenistler de öjeni uygulanmadığı takdirde toplumun hızla yozlaşacağına ve medeniyetin, "aşağı" kabul edilen özelliklerin yayılmasıyla çökeceğine inanmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">NSDAP Irksal Politika Bürosu</span>

Irksal Politikası Bürosu, Nazi Partisi'nin nüfus ve ırk siyaseti alanındaki tüm beyin yıkama ve propaganda çalışmalarını birleştirmek ve denetlemek için kurulmuş bir departmanıydı. 1933'te Nazi Partisi Nüfus Politikası ve Irk Refahı Konusunda Aydınlanma Bürosu olarak kurulan kurum 1935'te adını Nazi Partisi Irk Politikası Bürosu olarak değiştirildi. Dr. Walter Gross ofisi oluşturmakla görevlendirildi ve Nisan 1945'te İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda ölene kadar ofisin lideri olarak kaldı.

<span class="mw-page-title-main">Yuri Filipçenko</span>

Yuri Aleksandrovich Filipchenko, bazen Philipchenko, mikroevrim ve makroevrim terimlerini türeten Rus bir böcekbilimci ve aynı zamanda genetikçi Theodosius Dobzhansky'nin akıl hocası.