İçeriğe atla

Öğrenme güçlüğü

Kapsamlı bir değerlendirme yapılmadığı takdirde bir çocukta öğrenme güçlüğü olduğunu anlamak kolay değildir. (Üzerinde İspanyolca Disleksi yazan bir çizim)

Öğrenme güçlüğü, öğrenme bozukluğu veya özel öğrenme güçlüğü, okuma, yazma, dinleme, konuşma, ilişkilendirme veya matematik alanlarından birinde veya daha fazlasında ortaya çıkan öğrenme problemlerine verilen nörolojik bir bozukluktur. İnsanların ne gördüğü ve ne işittiğini yorumlama yeteneğini hem de beynin farklı bölümlerinden gelen bilgiyi ilişkilendirme yeteneğini etkileyen bir grup sınırlılıktır. Bu sınırlılıklar sözlü ve yazılı dilde güçlükler, koordinasyon, kendini kontrol etme ya da dikkat gibi birçok şekilde ortaya çıkabilir. Öğrenme güçlüğü olan bireylerin zeka skalası normal veya normal üstüdür; normalin altında olan bireyler öğrenme güçlüğü sınıfından ayrılarak zihinsel yetersizlik sınıfına dahil olurlar. Öğrenme güçlüğü tek bir bozukluk olmayıp bir grup bozukluğu ifade eder ve ortak bir tanımı yoktur. Birçok disiplinlerce farklı tanımlamalar yapılmıştır.

Tanımlar

Özel öğrenme güçlüğünün en yaygın kullanılan tanımı IDEA tarafından yapılmıştır ve şu şekildedir:

Özel öğrenme güçlüğü sözlü ya da yazılı dili anlama veya kullanmayla ilgili olarak bir ya da daha fazla temel psikolojik süreçte ortaya çıkan, dinleme, düşünme, konuşma, okuma, yazma, heceleme ya da matematiksel hesaplamaları yapmada yetersiz beceriler olarak kendini gösteren ve algısal yetersizlikler, beyin zedelenmesi, minimal beyin disfonksiyonu, disleksi ve gelişimsel afazi (konuşamama) gibi durumları da içeren bir güçlüktür. Özel öğrenme güçlüğü esas olarak görsel, işitsel ya da devinimsel yetersizliklerden; zihinsel yetersizlikten; duygusal bozukluklardan ya da çevresel, kültürel veya ekonomik yoksunluklardan kaynaklanan öğrenme problemlerini kapsamamaktadır.[1]

Nedenleri

Öğrenme güçlüğünün birden çok nedeni olabilir ve genellikle karmaşık bir etkileşim içinde ortaya çıkar. Bu nedenleri kısaca özetlemek gerekirsek;

Kalıtım ve Genetik Faktörler

  • Öğrenme güçlükleri genellikle genetikle ilişkilidir ve aile geçmişinde benzer sorunlar yaşayan çocuklarda daha sık görülür.
  • Öğrenme güçlüğü olan çocukların ebeveynleri arasında benzer sorunların bulunması yaygındır.
  • Eğitim düzeyi düşük olan ebeveynlerin çocuklarında okuma güçlüğü olma olasılığı daha yüksektir.

Gelişimsel Anormallikler ve Mutasyonlar

  • Bazı çocuklarda gelişimsel bozukluklara neden olabilen gen mutasyonları bulunabilir.
  • Örneğin, CDK13 genindeki bir arıza, öğrenme ve iletişim güçlükleriyle ilişkilendirilebilir.

Hamilelik ve Doğum İle İlgili Sorunlar

  • Fetal alkol veya uyuşturucu maruziyeti, düşük doğum ağırlığı gibi risk faktörleri öğrenme güçlüğü riskini artırabilir.
  • Erken doğanlık, geç doğum, uzun doğum süreleri veya oksijen alımında sorun yaşayan çocuklarda öğrenme güçlüğü gelişme olasılığı daha yüksektir.

Doğum Sonrası Kazalar ve Maruziyetler

  • Kafa yaralanmaları, yetersiz beslenme ve toksik maruziyet (ağır metaller, böcek ilaçları) öğrenme bozukluklarına neden olabilir.
  • Bu tür kazalar ve maruziyetler beyinde anormalliklere yol açarak öğrenme güçlüğü riskini artırabilir.[2]

Kaynakça

  1. ^ Individuals with Disabilities Education Improvement Act of 2004 17 Mart 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (IDEA), Pub. L. No. 108- 446, § 614, 118 Stat. 2706 (2004).
  2. ^ "Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Bireyler Rehberi" (PDF). Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Bireyler Rehberi. Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü. 13 Aralık 2023. 21 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 13 Aralık 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Zekâ geriliği</span> nörogelişimsel bozukluk

Zihin yetersizliği veya mental retardasyon, zihinsel işlev kapasitesi, normal kabul edilen sınırların anlamlı ölçüde altında olan ve uyumsal davranışlarda yetersizlikleri olan bireyleri tanımlamak için kullanılır. Zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinin, sinir hücrelerinin ve beyin ağında meydana gelen bir sapma veya zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinde meydana gelebilecek bir zedelenme sonucu oluşan ve 18 yaşından önce gelişim dönemlerinde farklılık olarak kendisini gösteren Nörogelişimsel bir bozukluktur.

<span class="mw-page-title-main">Otizm</span> Bilinçsel ve zihinsel rahatsızlık

Otizm, üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır. Bu belirtiler otizmi, Asperger sendromu gibi daha hafif seyreden otistik spektrum bozukluğundan (OSB) ayırır. Otizm kalıtımsal kökenlidir ancak kalıtsallığı oldukça karmaşıktır ve OSB'nin kökeninin çoklu gen etkileşimlerinden mi yoksa ender görülen mutasyonlardan mı kaynaklandığı çok açık değildir. Nadir vakalarda, doğum sakatlıklarına neden olan etmenlerle yakından bağlantılıdır. Diğer görüşlere göre ise çocuklukta yapılan aşılar gibi nedenler tartışmalıdır ve aşı kökenli varsayımların ikna edici bilimsel kanıtları yoktur. 2007 yılında yapılan araştırmalara göre otizmin prevalansını 1.000 kişiye bir ya da iki vaka olarak tahmin eder, aynı araştırmalardaki tahminlere göre OSB yaklaşık 1.000 kişide altı vakadır ve erkeklerde rastlanma oranı kadınlara göre 4,3 kat daha fazladır. 2022 yılı CDC verilerine göre otizmin görülme sıklığı 44 çocuktan 1'e yükselmiştir. Otizm vakalarının sayısı 1980'lerden beri oldukça fazla oranda artmıştır. Bunun nedeni kısmen tanı koyma yöntemlerindeki değişikliklerdir; gerçek prevalansın artıp artmadığı anlaşılamamıştır.

Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu nörogelişimsel bir bozukluktur. DEHB dikkat, dürtüsellik ve öz düzenlemeyle ilgili sorunlarla kendini gösterir ; Bazen şiddetli fiziksel huzursuzluk da ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Down sendromu</span> genetik bozukluk

Down sendromu, trizomi 21 ya da mongolizm; genetik düzensizlik sonucu insanın 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom bulunması durumu ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan genetik bir bozukluktur. Down sendromu, bireyin 1 yaşından daha uzun süre yaşayabildiği tek otozomal trizomidir.

Çocuk istismarı bir çocuğa bir yetişkin tarafından fiziksel ya da psikolojik olarak kötü davranılmasıdır. Ayrıca çocuklara kötü muamele, çocuk istismarı ve ihmali ile çoğu zaman aynı anlama gelir. Dünya Sağlık Örgütü çocuk istismarını şöyle tanımlar: "Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek uygulanan tüm davranışlar çocuğa kötü muameledir."

<span class="mw-page-title-main">Disleksi</span>

Disleksi, özel öğrenme güçlüğü olarak da bilinen bir çeşit öğrenme bozukluğudur.

Serebral palsi (SP), gelişmekte olan beyinde intrauterin dönemde veya yaşamın ilk aylarında oluşan lezyon ya da zedelenme sonucu gelişen, ilerleyici olmayan ancak yaşla birlikte değişebilen, hareketi kısıtlayıcı kalıcı motor fonksiyon kaybı, postür ve hareket bozukluğudur. Bu hastalarda epilepsi, zeka geriliği, davranış bozukluğu, yutma sorunları, kas-iskelet bozuklukları gibi ikincil tıbbi sorunlar görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Asperger sendromu</span> belirge

Asperger sendromu (AS) ya da Asperger bozukluğu, sosyal etkileşimde zorluklar ve sınırlı, basmakalıp ilgi ve etkinliklerle tanımlanan otistik spektrum bozukluklarından (OSB) biridir. AS diğer OSB’lerden dil ve bilişsel gelişimde genel bir gecikme olmamasıyla ayrılır. Her ne kadar standart tanı ölçütleri arasında belirtilmemişse de motor sakarlık ve sıra dışı dil kullanımına sıklıkla rastlanır.

Yaygın gelişimsel bozukluklar (YGB), sosyalleşme ve iletişim gibi çoklu temel fonksiyonların gelişmesinde gecikmeler içeren beş bozukluğu içeren bir tanı grubudur. En çok bilinen YGB (1) otizmdir, diğer YGB’ler (2) Rett sendromu, (3) çocukluğun dezintegratif bozukluğu, (4) Asperger sendromu ve (5) başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluktur (YGB-BTA).

Rett sendromu, yaygın gelişimsel bozukluklardan birisi olarak sınıflandırılan beyinsel gelişim bozukluğudur. Ancak bunun yanlış bir sınıflandırma olduğunu ve benzer şekilde otistik belirtiler gösteren frajil X sendromu, tüberoz skleroz ya da Down sendromunun yaygın gelişimsel bozukluklar olarak sınıflandırılabileceğini önesüren görüşler bulunmaktadır. Bu sendromun belirtileri kolaylıkla otizm ve Angelman sendromunun belirtileriyle karışır. Klinik belirtiler arasında baş büyüme hızının azalması ve bazen mikrosefali, küçük el ve ayaklar bulunur. Stereotipik ve yineleyici el hareketleri de gözlenir. Bilişsel bozukluk ve gerileme döneminde de sosyalleşme sorunları da belirtiler arasında görülür. Okula girdikleri dönemde sosyalleşme genellikle düzelir. Rett sendromu olan kız çocuklar gastrointestinal bozukluklara yakalanmaya yatkındır ve %80’i nöbet geçirir. Hemen hemen hiç sözel becerileri yoktur ve kadınların %50’si yürüyemez. Skolyoz, büyüme eksikliği ve kabızlık çok yaygındır ve sorunlu olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hidrosefali</span> beyin ventriküllerinde ve boşluklarında normalin üzerinde BOS birikmesi

Hidrosefali, "beyinde su toplanması" olarak da bilinen, beyin ventriküllerinde ve boşluklarında normalin üzerinde BOS birikmesi durumudur. Bu durum kafatasının içindeki kafa boşluğunda basıncın artmasına ve kafanın artan ölçüde büyümesine, kasılmalara ve zihinsel engelli olma sonuçlarına yol açabilir. Bu terim hidro (su) ve sefali (kafa) terimlerinden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Engellilik</span> bozukluklar, aktivite kısıtlamaları ve katılım kısıtlamaları

Engelli, yaralanma ya da fiziksel veya zihinsel bir rahatsızlık nedeniyle bazı hareketleri, duyuları veya işlevleri kısıtlanan kişidir. Engeller doğuştan gelebilir veya sonradan geçirilen hastalıklar sonucu ortaya çıkabilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması'na göre engelli olma hâli için yeti yitimi terimi kullanılır. Engelliler; vücudun duyusal, işlevsel, zihinsel ve ruhsal farklılıkları öne sürülerek; toplumsal veya yönetimsel tutum ve tercihler sonucu, yaşamın birçok alanında kısıtlama ve engellerle karşılaşabilirler. Birçok toplumlarda en yaygın ayrımcılık türlerinden biridir.

Konjenital bozukluk olarak da bilinen doğum kusuru, nedeni ne olursa olsun doğumda mevcut olan anormal bir durumdur. Doğum kusurları fiziksel, zihinsel veya gelişimsel engelliliklerle sonuçlanabilir.

Lightner Witmer, klinik psikoloji hareketinin öncüsü Amerikalı psikologdur.

<span class="mw-page-title-main">XXYY sendromu</span> Sendrom

XXYY sendromu, erkeklerin fazladan bir X ve Y kromozomlarının bulunduğu eşey kromozomları bozukluğu. İnsan hücreleri genellikle anne ve babadan olmak üzere iki cinsiyet kromozomu içerir. Genellikle dişiler iki X kromozomuna (XX), erkekler bir X bir Y kromozomuna (XY) sahiptir. Düzgün çalışan bir SRY geni en az bir Y kromozomunun ortaya çıkmasıyla erkek olur. Bu nedenle XXYY kromozomuna sahip olan insanlar normalde erkek olur. XXYY sendromlu erkekler 46 yerine 48 kromozoma sahiptir. Bu yüzden XXYY sendromu bazen 48, XXYY sendromu olarak yazılır. Yaklaşık her 18.000-40.000 erkek doğumunda bir XXYY sendromlu bireyin doğduğu tahmin edilmektedir.

Nörokonstrüktivizm, gen-gen etkileşiminin, gen-çevre etkileşiminin ve en önemlisi beynin kendini aşamalı olarak ontogeni ile nasıl şekillendirdiği açıklayan ve gelişimsel zaman içinde kademeli olarak nasıl uzmanlaştığı konusunda çalışan bir beyin ve zihin gelişimi teorisidir.

Özel eğitim, öğrencilerin bireysel farklılıklarına; akademik, sosyal, günlük yaşam ve benzeri yetersizliklerine hitap eden geliştirilmiş ve bireyselleştirilmiş eğitim anlayışıdır. Özel eğitim, öğrenme güçlüğü, gelişimsel yetersizlikler, iletişim bozuklukları, duygusal ve davranışsal bozukluklar, fiziksel engelli ve diğer yetersizlik sınıfında olan veya yetersizliği olmayıp özel yeteneği yani yüksek yeterliliği olan öğrencilere uygun eğitim sağlamayı amaçlar. Yetersiz veya yüksek yeterliliğe sahip öğrencilerin farklı öğretim yaklaşımları, teknoloji kullanımı, özel olarak uyarlanmış bir öğretim sınıfı, ek ders, BİLSEM, destek eğitim odası veya ayrı bir özel eğitim okulu vb gibi eğitim hizmetlerinden yararlanmaları sağlanır.

Diskalkuli sayı algısı bozukluğundan dolayı bireyin aritmetik işlemlerde, dört işlem problemlerinde, ölçmede ve diğer matematik alanlarında beklenenin altında performans göstermesidir. Diskalkuli Öğrenme güçlüğü'nün altında ele alınmakta olup normal ve normal üstü zeka seviyesindeki bireylerin yetersiz matematik performansını ifade eder. Zihin Yetersizliğine sahip bireylerdeki düşük matematik performansı diskalkuli olarak ifade edilmez.

Özel gereksinim, Özel gereksinime ihtiyaç duyan bireylerin^ günlük yaşamsal, sosyal, psikolojik eğitsel ve benzeri tüm gereksinimlerini belirtmek için kullanılan bir ifadedir. Otizm, asperger, down sendromu, motor bozukluğu, disleksi, diskalkuli, disgrafi, görme ve işitme yetersizliği vb gibi engel durumları için farklı farklı gereksinim türleri vardır bu sebeple bireysel özelliklerine göre her bir birey için farklı farklı özel gereksinimler belirlenir.

Leiter Uluslararası Performans Ölçeği veya kısaca Leiter ölçeği, performans testi şeklinde yapılandırılmış bir zeka testidir. 2 ila 18 yaş arası çocuklar ve ergenler için tasarlanmıştır, ancak her yaş için bir zeka katsayısı ve bir mantıksal yetenek puanı sağlayabilir. Leiter değerlendirme serisi Stoelting şirketi tarafından hazırlanmış ve yayınlanmıştır.