İçeriğe atla

Çoyr Yazıtı

Koordinatlar: 47°55′17″K 106°54′47″D / 47.92139°K 106.91306°D / 47.92139; 106.91306
Çoyr Yazıtı
Çoyr Yazıtı
Harita
Genel bilgiler
KonumUlan Bator, Moğolistan
Koordinatlar47°55′17″K 106°54′47″D / 47.92139°K 106.91306°D / 47.92139; 106.91306
Tamamlanma682 - 691

Çoyr Yazıtı, Çöyr Yazıtı ya da Çoyren Bengi Taşı, İkinci Göktürk Kağanlığı dönemi, 7. yüzyılda (687 yılı) 6 dizelik bir bengi taş olarak dikilmiş şimdiye dek bulunan en eski Türk yazıtıdır. Moğolistan’ın Dornogovı aymağı (köy) Çöyr demiryolu istasyonundan 15 km kuzeydoğu yönünde, Urga-Kalgan yolunun doğusunda, Sansar-Ula (veya Baga Sansar) dağının güney eteklerindeki kurgan yerinde 1928’den önce Jamtsarano Tseeveen ve Sendsüren tarafından bulunmuştur. 682-691 yılları arasına ait olduğu düşünülür.[1] Kimi görüşlere göre Çoyr yazıtı, Türkler'e ait en eski metinler olarak kabul edilen Kül Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk yazıtlarından daha eski olup; Türkçenin tarihlendirilen en eski yazıtıdır.[2]

Yazıt

Yazıt, 135 х 43 cm ebatlarında, kalınlığı 46 cm olan insan vücudu şeklinde bir taşın, ön tarafına oyulmuş altı satırdan ibarettir. Оrhun Irmağı yakınlarında bulunan bitig taş anıtları içinde heykel üzerine kazınarak yazılma özelliği ile farklılık gösterir. En eski dönemlere ait olduğu bilinir. Heykel üzerinde metin yazılı bir diğer anıt da Yenisey’de bulunan Теs heykelidir. Uzmanlara göre, heykel daha eski bir döneme ait olup yazıt için, yani dikili taş olarak sonradan kullanılmıştır. Satırlar insan vücudunun ön kısmında, boyundan karnın alt arasında oyulmuştur.[1] 6 satırdan dördü yukarıdan aşağıya doğru, ikisi ise aşağıdan yukarıya doğru geçmektedir.[1] 1928'den önce Jamtsarano Tseeveen ve Sendsüren tarafından bulunan yazıt,[3] 1929 yılından beri Ulaanbaatar Tarih Müzesi'nde sergilenmektedir.[3][4]

Yazıttaki Metinlerin Konusu

1. Bölüm: Tun Jegen Erkin

2. Bölüm: Tun Bilge Qutluγ...
3. Bölüm: Elteriš qaγanqa /qoñ/ yïl üčünč ay jeti qa
4. Bölüm: adïrïlïmïz tatanïz da
5. Bölüm: toqïdïm bitidim ïraq-ču yoγlaqïŋ

6. Bölüm: ögüni sebini barïŋ

Çoyr Bengütaşı üzerinde bulunan 6 bölümlük yazının içeriği

Yazıt, "Tun" unvanlı iki kişi adına dikilmiştir. Bu kişiler, Tun Bilgä ve Tun Yägän Ärkindir. Yazıtta, bu kişilerin ölüm tarihleri "? yılının üçüncü ayının yedinci günü" şeklinde geçmektedir. Yıl bölümü silik olsa da yazıtın İlteriş Kağan'ın kağanlık ilanının başlangıç dönemlerine, yani dağınık veya Çin esaretindeki Türk boylarının, İlteriş Kağan'ın kağanlığına katılmalarının teşvik edildiği bir dönemde dikildiği düşünülür. Tun unvanı taşıyan iki kişinin başvezirlik makamında yer aldıkları veya asıl kağanı çıkaran ailenin birinci dereceden akrabası oldukları söylenebilir.[3] Yazıtın içeriği ise atlarını ve davarlarını (yani mal-mülklerini) bırakıp ayrılan (yani ölen) Tun Bilgä ve Tun Yägän Ärkin'in geride kalanlara İlteriş Kağan'ın kağanlığını tanımak suretiyle mutluluk içinde yaşayacaklarını öğütlemesinden ibarettir.

Yazıtın Yazarı

Yazıtın yazıcısı ve hazırlatıcısı Toluk'tur.[3] Yazıtın sonunda Toluk'un, kendisine iyi bir talih dilenmesini istediği dilek cümlesi yer alır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c Kormuşin, İgor. "Çoyr Runik Kitabesinin Yeni Okuma Yorumlaması Hakkında". III. Uluslararası Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu (26-29 Mayıs 2010) Bildiri Kitabı Cilt II. 31 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2016. 
  2. ^ Ölmez, Mehmet. "Türkçenin ve Türk dillerinin yaşı konusu" (PDF). turkoloji.cu.edu.tr/. Çukurova Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Merkezi. 31 Ocak 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2016. 
  3. ^ a b c d Özöner, Sema Barutçu. "Çöyr yazıtı" (PDF). Modern Türklük Araştırmaları dergisi Cilt 3, Sayı 3, Eylül 2006. 3 Nisan 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2016. 
  4. ^ Alyılmaz, Cengiz. "Moğolistan'da Eski Türk Kültür ve Medeniyetine Ait Bazı Eserler ve Bulundukları Yerler". e-dergi.atauni.edu.t. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü dergisi Sayı 21, Yıl 2003. 20 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2016. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Orhun Yazıtları</span> 8. yüzyıla tarihlenen Göktürk yazıtları

Orhun Yazıtları, Göktürk Yazıtları ya da Köktürk Yazıtları, Eski Türkçe (𐰆𐰺𐰴𐰣∶𐰖𐰔𐱃𐰞𐰺𐰃) olan, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile II. Köktürk Kağanlığı döneminde Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Birçok kişi ilk Türkçe yapıt olarak bilse de ilk Türkçe yapıt Çoyr Yazıtıdır. Orhun yazıtları Türkçenin tarihsel süreçteki gramer yapısı ve bu yapının değişimiyle ilgili bilgiler verdiği gibi Türklerin devlet anlayışı ile yönetimi, kültürel ögeleri, komşuları ile soydaşlarıyla olan ilişkileri ve sosyal yaşantısıyla ilgili önemli bilgiler içermektedir.

Tūnyokuk, Göktürk Kağanlığının yabgusudur. "Aşina" ailesinin akrabalarından Göktürk "Aşide" ailesindendir. Göktürkler ve diğer Türk göçebe imparatorluklarının kurucusu ve yönetenleri, Aşina sülalesindendir.

<span class="mw-page-title-main">Bilge Kağan</span> İkinci Göktürk Kağanlığının 4. Kağanı

Bilge Kağan Resmi unvan: "Tengriteg Тengride bolmuş Türk Bilge Kağan" :Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı İkinci Göktürk Kağanlığı'nın kağanlarındandır. Türk tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak değerlendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Kül Tigin</span> İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı’nı yöneten devlet başkanı

Kül Tigin veya Köl Tigin, d. 684 - ö. 27 Şubat 731), İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nı ağabeyi Bilge Kağan ile birlikte yöneten devlet başkanıdır. Kül Tigin, devletin askerî kanadını yönetiyordu.

<span class="mw-page-title-main">Orhun Vadisi</span> Vadi

Orhun Vadisi Moğolistan’ın göbeğinde, başkent Ulan Batur’dan 370 km uzaklıkta Orhun Nehrinin etrafında bulunmaktadır. Orhun Vadisi 2004 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır. Orhun Vadisinin tarih açısından büyük önemi vardır. Uygur Kağanlığı ve bir zamanlar dünyanın en büyük imparatorluğu olan Moğol İmparatorluğu'nun başkentleri Orhun Vadisi’ndedir. Bu yüzden Orhun Vadisi Hun İmparatorluğu, Göktürk Kağanlığı, Uygur Kağanlığı ve Moğol İmparatorluğu’na ait arkeolojik kalıntılar, eski kent ve yerleşim merkezlerinin enkazları, yazılı ve dikil taşlar, mezarlar ve Budist tapınaklarının bulunduğu, çok sayıda tarihi bilgi içeren kültürel bir miras olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kül Tigin Yazıtı</span> 8. yy.da yazılmış Göktürk Yazıtlarının bir bölüm

Kül Tigin Yazıtı veya Kül Tigin Kitabesi, Bilge Kağan'ın kardeşi, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın yöneticisi Kül Tigin'in ölümü üzerine MS 732'de Orhun Vadisinde diktirilmiş yazıt.

<span class="mw-page-title-main">Bilge Kağan Yazıtı</span> 8. yy.da yazılmış Göktürk Yazıtlarının bir bölüm

Bilge Kağan Yazıtı veya Bilge Kağan Kitabesi, Türk dilinin en eski yazıtlarındandır. Orhun Yazıtları olarak bilinen yazıtlardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Tonyukuk Yazıtı</span> 8. yy’da yazılmış Göktürk Yazıtları’nın bir parçası

Tonyukuk Yazıtları ya da uluslararası literatürdeki adıyla bulunduğu yere nisbetleBain Tsokto Yazıtları, Orhun Irmağı vadisinde 8. yüzyılda yazılıp dikilmiş olan Göktürk Yazıtlarından birisidir. Moğolistan'ın başkenti Ulan Bator'un ilçesi Nalayh'ta Bayan Tsokto adlı yerde bulunmuştur.

GökTürkçe, Göktürk Türkçesi, Köktürk Türkçesi veya KökTürkçe, Türkçenin bilinen ve yazılı metinleri ele geçirilebilen en eski dönemine verilen isimdir. Eski Türkçe adlı dönemin ilk kısmını oluşturur. Devamında Eski Uygur dönemi yaşanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı</span> 7. ve 8. yyde hüküm sürmüş Türk devleti

İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı, Çin egemenliğine giren Göktürkler Kutluk Kağan zamanında yeniden bağımsızlığına kavuştu. Bu yüzden bu devlete "Kutluk Devleti" de denir.

İlteriş Kağan, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın kurucusu. Bilge Kağan ve Kül Tigin'in babasıdır. M.S. 681-693 yılları arasında egemenlik yapmıştır. 2022'de kendisi adına yazılan bir yazıt bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Yollıg Tigin</span> İkinci Göktürk Kağanlığının 5. Kağanı

Yollıg Tigin ya da tahta oturduktan sonraki adıyla Ay Kağan, Türkçenin Tonyukuk'tan sonra bilinen ilk yazarı ve İkinci Göktürk Kağanlığı'nın 5. kağanıdır. Bir Göktürk hükümdarı olmasına rağmen Türkiye Türkçesinde "Ay Kağan" değil "Yollıg Tigin" olarak bilinir. Bunun nedeni henüz bir tigin (prens) iken yazdığı Göktürk Yazıtları'nda "Yollıg Tigin" adını kullanmasıdır. Tonyukuk Yazıtı ile birlikte Bilge Kağan ve Köl Tigin yazıtları; Türk siyasi tarihinin dayandırıldığı ilk Türkçe belgeler olduğu için, Yollıg Tigin; hükümdarlığından çok sanatçı yönüyle ön plana çıkmıştır.

Bolçu Muharebesi, 711'de Göktürk Kağanlığı ile Türgişler öncülüğündeki ittifak kuvvetleri arasında gerçekleşen muharebedir. Muharebe, kesin Göktürk zaferiyle sonuçlanmıştır.

Bayan Çor Kağan, 747 – 759 arasında Uygur Kağanlığı'nı yöneten kağan. Resmî olarak "Täŋridä Bolmiš İl İtmiš Bilgä Kaγan" yani "Tanrı Tarafından Ülke (İl) Etmiş Bilge Kağan" unvanını kullanmıştır. Tang Hanedanı tarafından kendisine Yingwuweiyuanpiqiejuo Han (英武威遠毗伽闕可汗) veya kısaca Yingwu Han (英武可汗) unvanı verilmiştir. Tahta geçmeden önceki kişisel adı Çabış Tigin'dir. Kendisinden sonra tahta oğlu Bögü Tigin çıkmıştır.

Külüg Baga Kağan, Külüg Bilge Kağan veya Tolosu, Tun Baga Tarkan'nın ölümünden sonra Uygur Kağanlığı'nı 789-790 arasında yöneten kağandır. Babası Tun Baga Tarkan'dır. Uygur tahtında bir yıl gibi kısa bir süre kalabilmiştir. Külüg, 790'da kardeşi veya eşi E (葉) tarafından öldürülmüştür. İsmi, Karabalsagun Yazıtı'nda, yaptığı töre reformları sebebiyle geçmektedir.

Ur Çor Kağan, An͡gçı Kağan, Ay Çor veya Ur Beg, babası Külüg Bilge'nin kısa süreli saltanatından sonra 790'da Uygur Kağanlığı tahtına çıkan Uygur-Türk kağanı. 790-795 arasında Uygur Kağanlığı'nı yönetmiştir. Kağanlığı boyunca küçük yaşı nedeniyle devlete aygucı İl Ögesi Inançu Bilge hâkim olmuş, Ur Çor'u himayesine almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yaglakar uruğu</span>

Yaglakar uruğu, Türk Kağanlığı'nın yıkılmasıyla Uygur Kağanlığı'nı kuran Kutluk Bilge Kül Kağan'ın mensup olduğu Uygur kağanlık soyudur. 744'te kurulan Uygur Kağanlığı'nı, Bögü Kağan'ın üvey evladı Tun Baga Tarkan tarafından öldürülmesine kadar Yaglakar uruğu yönetmiştir. Ancak Tun Baga Tarkan, Bögü Kağan tarafından evlat edinildiği için devlet geleneğinde Yaglakar unvanını kullanmıştır. Bu yüzden, Tun Baga Tarkan'ın Çin kaynaklarında Yaglakar uruğuna mensup olduğu kayıtlıdır. Tun Baga Tarkan'ın tahta geçmesiyle resmî olmasa bile gerçekte Yaglakar uruğunun Uygur Kağanlığı'ndaki kut sahipliği sona ermiştir.

Ongin Yazıtı veya Ongi Yazıtı, 1891 yılında Nikolay Yadrintsev tarafından bulunmuştur. Yazıt, Vasili Radlof tarafından 1895 ve 1896'da üç estampaja dayanarak yayınlanmıştır. Moğolistan'daki Ongin Irmağı yakınlarında bulunduğu için bu adla anılan yazıt, bu ırmağın bir kolu olan Taramel'in yanında, Koşo Saydam Gölü'nün 160 km güneyindedir. Manitu Dağı dolaylarında bulunmakta bulunan bu yazıt Bilge İşbara Tamgan Tarkan adlı bir Türk beyi adına dikilmiştir. Yazıtta İlteriş Kağan ile Kapgan Kağan'ın adları geçmektedir. Yazıt, 8. yüzyılda dikilmiştir. Yazıt, Vasili Radlof ve Vilhelm Thomsen tarafından incelenmiştir. Yazıt üzerinde en çok ses getiren çalışma ise 1957 yılında Gerard Clauson yapmıştır. Türkiye'de ilk kez Hüseyin Namık Orkun tarafından yayınlanan yazıt, günümüzde Moğolistan'da Övörhangay Aymag'ın merkezinde Arvaiheer'deki müzede bulunmaktadır.

Kutlug Kağan Yazıtı, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın kurucusu İlteriş Kağan’a ait olduğu düşünülen yazıttır. 2019'da Arhangay'daki Nomgon Ovası'nda çalışmalarına başlayan Türk Akademisi ile Moğolistan Arkeoloji Enstitüsünden bilim insanları, Temmuz 2022'de başlayan çalışmalarında m.s. 700. yıla ait yaklaşık 250 metrekarelik bir kurganda yapılan kazıda keşfettikleri külliyede ağustos ayında iki yüzü Göktürkçe ve bir yüzü Soğdca yazılmış bir taş bulmuştur. Yazıtın İkinci Göktürk Kağanlığı'nı yeniden canlandıran Kül Tigin ve Bilge Kağan'ın babası İlteriş Kağan adına dikildiği sonucuna varılmıştır. İlk araştırmalarda yazıtın üzerinde "Tanrı", "Türk", "Kutlug", "tümen" gibi bir dizi kelime tespit edilmiştir. "Türk" adının ilk kez geçtiği Göktürk döneminin en eski yazılı anıtı olarak kabul edilmektedir.

İlbilge Hatun, 8. yüzyılda yaşamış, Göktürk hatunu, İkinci Köktürk Kağanlığı'nın kurucusu İlteriş Kağan'ın eşi ve Kağanlığın dördüncü Kağanı olan Bilge Kağan'ın annesiydi. Bilge Kağan ve Kül Tigin'in onuruna dikilen Orhun Yazıtları'nda adı geçmektedir.