Antibiyotik, bakterilere karşı aktif olan bir tür antimikrobiyal maddedir. Bakteriyel enfeksiyonlarla savaşmak için en önemli antibakteriyel ajan türüdür ve antibiyotik ilaçlar bu tür enfeksiyonların tedavisinde ve önlenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bakterileri öldürebilir ya da büyümelerini engelleyebilirler. Sınırlı sayıda antibiyotik de antiprotozoal aktiviteye sahiptir. Antibiyotikler soğuk algınlığı veya gribe neden olan virüsler gibi virüslere karşı etkili değildir; virüslerin büyümesini engelleyen ilaçlar antibiyotik yerine antiviral ilaçlar veya antiviraller olarak adlandırılır. Mantarlara karşı da etkili değildirler; mantarların büyümesini engelleyen ilaçlara antifungal ilaçlar denir.
Verem veya tüberküloz, bakteriyel ve bulaşıcı bir hastalık. Halk arasında ince hastalık olarak da bilinir. Mycobacterium tuberculosis mikrobunun neden olduğu uzun seyirli ve granülomatöz karakterde bakteriyel ve bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Bulaşma yolu, çoğu zaman, bir tüberküloz hastasının çevreye tükürdüğü balgamı ya da öksürdüğünde saçılan basil yüklü damlacıklarla olur.
Bacillus Calmette-Guérin aşısı veya verem aşısı. Albert Calmette ve Camille Guérin isimli iki Fransız araştırmacı 1920'li yıllarda BCG aşısını, bovin (sığır) tipi tüberküloz basillerini, 13 senelik bir süre içerisinde safralı ve gliserinli patates üzerinde 230 defa kültürden kültüre aktararak ürettiler. Yapılan çalışmalarda, bu şekilde üretilen basillerin insanlarda tüberküloz hastalığı yapmadığı fakat tüberküloz basiline karşı insanlarda bir bağışıklık oluşturduğu bulundu. Bu şekilde virulansı azaltılmış, canlı fakat hastalık yapmadan bağışıklık kazandıran basile, basilin ve bulan araştırmacıların soy isimlerinin baş harfleri alınarak kısaca BCG ismi verilmiştir.
Bileşiminde yalnız aminli şekerler bulunan bakteri öldürücü (bakteriyosid) antibiyotik.
Cüzzam veya lepra, Hansen basili adı verilen bir mikroorganizmanın yol açtığı, çevresel sinir sistemi ve deri başta olmak üzere birçok sistem ve organı etkileyebilen, bulaşıcı bir hastalıktır. Ancak bulaşma ihtimali yok denecek kadar azdır, bu nedenle uzun yıllar bulaşıcı bir hastalık olarak kabul edilmemiş ancak halk arasında en az veba kadar bulaşmasından korkulan bir hastalık olmuştur. İnsandan insana bulaştığı düşüncesi temelde bir varsayımdır, zira henüz nasıl bulaştığı kanıtlanamamıştır. Hastalık eski dönemlerde miskin hastalığı olarak da adlandırılmıştır. Çağlar boyu çok korkulan bir hastalık olan cüzzam, birçok yazıya ve sinema yapıtına da konu olmuştur.
Bronşektazi, bronşların doğuştan ya da sonradan 'geri dönüşsüz' biçimde genişlemesidir. Bronş genişlemesine, çeşitli biçimlerde ve bronş ağacında değişken yaygınlıkta rastlanabilir. Doğumsal olduğu kadar, bronşlara yerleşen enfeksiyon etkenlerinden de kaynaklanabilen geri dönüşümsüz bir bozukluktur. İltihaplanma ilerlediğinde ilk kez iltihaba bağlı yüksek ateş, halsizlik, üşüme gibi belirtilerle enfeksiyon fark edilebilir.
Tularemi, kemirgenlerde öldürücü nitelikte olan bu hastalığın etkeni Francisella tularensis'tir. Hastalık hayvanlardan doğrudan temasla geçebildiği gibi sinek ve kenelerle de taşınabilir. Kuluçka devresi, üç gündür. Türkiye'de Emen-Beyşehir ve Yukarçiğil-Ilgın (Konya) endemik bölgelerdir.
Antibiyotik direnci bir mikroorganizmanın antibiyotiklerin etkilerine karşı durabilme yeteneğidir. İlaç direncinin özel bir çeşididir. Antibiyotik direnci doğal seçilim yoluyla rastgele mutasyon üzerinde evrimleşir ancak bir topluluk içinde evrimsel stress uygulamasıyla da gerçekleştirilebilir. Böyle bir gen bir kez oluştuktan sonra bakteri plazmid değişimi ile bireyler arasında yatay bir eksende bu genetik bilgiyi aktarabilir. Eğer bir bakteri çeşitli dirençli genler taşıyorsa buna "çoklu dirençli" veya resmi olmayan bir ifade ile " süper böcek" denilmektedir. Antimikrobiyal direnç terimi bazen açıkça bakteri dışındaki organizmaları da içine alacak şekilde kullanılmaktadır.
New Delhi metallo-beta-lactamase (NDM-1) bakterilerin karbapenem ailesi antibiyotiklere karşı dirençli olmasına neden olan bir gendir. Çıkış noktasının Hindistan'dır. Karbapenem olarak bilinen bir çeşit beta-lactamase enzimi kodlamaktadır. Şu anda NDM-1 durdurmak için araştırması yapılan herhangi bir çalışma yoktur. Şu ana kadar E.coli ve pnömoni etkeni olan Klebsiella pneumoniae bakterilerinin bazı nesilleri bu genin taşıyıcısı olduğu bilinmekteydi, fakat genler yatay gen transferi vasıtasıyla form değiştirmektedir.
İzoniazid ya da isoniazid, tüberküloz tedavisinde kullanılan, mikolik asit sentezini bozarak etki eden bakterisidal etkili bir antibiyotiktir. 100 mg ve 300 mg'lık tablet formunda bulunur. Yiyeceklerle emilimi azaldığından yemeklerden önce alınmalıdır.
Verem Savaş Dispanseri Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumuna bağlı, Türkiye'de verem ile mücadele etmek üzere kurulmuş sağlık kuruluşlarıdır.
Sikloserin, Mycobacterium tuberculosis basiline karşı etkili bir antibiyotiktir. Tüberküloz tedavisi için birinci basamak ilaçların kullanılamadığı ya da yetersiz olduğu durumlarda kullanılan ikinci basamak ilaçlar arasında yer alır. Diğer bakterilere karşı da aktif olmasına rağmen sikloserin tüberküloz enfeksiyonların tedavisi haricinde yaygın olarak kullanılmaz.
Bedaquiline bir diarylquinoline türevi anti-tüberküloz ilaçtır. Koen Andries ve ekibi tarafından Janssen Pharmaceutica'da keşfedildi. Tüberküloz tedavisinde, 40 yıldan fazla bir aradan sonra üretilen ilk ilaçtır. Özellikle çok ilaca dirençli tüberküloz tedavisi için onay almıştır.
Türkiye'de verem verileri Verem Savaş Dispanserlerinden düzenli olarak toplanmakta, her bir hastanın verisi ayrıntılı olarak analiz edilip yıllık olarak raporlanmaktadır. Ayrıca toplanan ve analiz edilen veriler Dünya Sağlık Örgütü'ne de gönderilmekte, Dünya Sağlık Örgütü de verilerde bir takım düzenlemeler yaparak rapor halinde yayınlamaktadır.
Tüberküloz hastalarının tanı ve tedavileri uzun süreli programlar dahilinde yürütüldüğünden raporlar hazırlandığı yıldan önceki 4 yılı kapsamaktadır. Örneğin 2010 raporunda;
- 2009 yılının çalışmaları
- 2008 yılının hasta verileri
- 2007 yılının tedavi sonuçları
- 2006 yılının ÇİD-TB hastalarının ikinci yıl tedavi sonuçları bulunur.
Klebsiella pneumoniae Gram negatif, kendiliğinden hareketi olmayan, kapsüllü, fermantasyon yapabilen bir bakteri türüdür.
İlaç yan etkisi (İYE), kişinin aldığı bir ilaçtan ötürü bir zarar görmesi. Tek doz ya da daha uzun kullanımlarda ya da iki veya daha fazla ilacın beraber kullanımından olayı oluşabilir. Bu ifade yan etki ifadesinden farklıdır, yan etkiler bazen faydalı etkiler de olabilir. İlaç yan etkisi çalışmaları, farmakovijilans ile bağlantılıdır. Olumsuz ilaç olayları, bir ilaç alındığında meydana gelen, yaralanma nedeni olarak tanımlansın veya tanımlanmasın herhangi bir zararı ifade eder. İlaç yan etkisi, olumsuz ilaç olaylarının nedensel ilişki gösterebilen özel bir tipidir.
Mantar öldürücüler biyosidal kimyasal bileşikler veya parazitik mantarlar veya onların sporlerini öldürmek için kullanılan biyolojik organizmalardır. A fungistatik büyümelerini engeller. Mantarlar tarımda ciddi hasara neden olabilir ve verim, kalite ve kâr açısından kritik kayıplara neden olabilir. Mantar öldürücüler hem tarımda hem de hayvanlarda mantar enfeksiyonları ile savaşmak için kullanılır. Mantar olmayan oomycetes'i kontrol etmek için kullanılan kimyasallara mantar öldürücüler de denir, çünkü oomycetes bitkileri enfekte etmek için mantarlarla aynı mekanizmaları kullanır.
4-Aminosalisilik asit, aynı zamanda para-aminosalisilik asit (PAS) olarak da bilinir, öncelikle tüberkülozu tedavi etmek için kullanılan bir antibiyotiktir. Spesifik olarak, diğer antitüberküloz ilaçları ile birlikte aktif ilaca dirençli tüberkülozu tedavi etmek için kullanılır. Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi inflamatuar bağırsak hastalığı olan kişilerde sülfasalazin için ikinci basamak ajan olarak da kullanılmıştır. Genellikle ağızdan alınır.
Beta-laktamazlar, beta-laktam antibiyotiklere karşı bakteriyel dirençte rol oynayan bir enzim ailesidir. Beta-laktam antibiyotiklere karşı bakteriyel dirençte, bakteriler beta-laktam halkalarını bozarak antibiyotiği etkisiz hale getiren beta-laktamazlara sahiptir. Ancak beta-laktamaz inhibitörleri ile bakteri üzerindeki bu enzimler inhibe edilerek antibiyotiğin etki göstermesi sağlanır. Bu direnç biçimiyle mücadele stratejileri, bölünmeye karşı daha dirençli yeni beta-laktam antibiyotiklerin geliştirilmesini ve beta-laktamaz inhibitörleri olarak adlandırılan enzim inhibitörleri sınıfının geliştirilmesini içermektedir. β-laktamaz inhibitörlerinin kendi başlarına çok az antibiyotik aktivitesi olmasına rağmen, beta-laktam antibiyotiklerin bakteriyel bozulmasını önlerler ve böylece ilaçların etkili olduğu bakteri yelpazesini genişletirler.
Amoksisilin/klavulanik asit, diğerlerinin yanı sıra Augmentin markası altında satılan ko-amoksisilav veya amoks-klav olarak da bilinir, bir dizi bakteriyel enfeksiyonun tedavisinde kullanılan bir antibiyotik ilaçtır. Bir β-laktam antibiyotik olan amoksisilin ve bir β-laktamaz inhibitörü olan potasyum klavulanattan oluşan bir kombinasyondur. Özellikle orta kulak iltihabı, streptokok farenjiti, pnömoni, selülit, idrar yolu enfeksiyonları ve hayvan ısırıkları için kullanılır. Ağız yoluyla veya damar içine enjeksiyon yoluyla alınır.