Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.
Gey, eşcinsel anlamında bir sıfat, terim ve isim. Genellikle eşcinsel erkekleri belirtmek üzere kullanılan terim, aynı zamanda eşcinsel kadınları tanımlamak için de kullanılmaktadır. Türkçeye İngilizcedeki "gay" kelimesinden; İngilizceye ise Eski Fransızcadaki "gai" kökeninden geçmiştir. Aslen "neşeli, umursamaz" ve "canlı renkli, gösterişli" anlamlarına gelen gey terimi ilk olarak 1960'lı yıllardan itibaren erkek eşcinseller tarafından kendilerini tanımlamak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. İngilizcedeki "gay" kelimesinin diğer anlamlarında kullanımı da zamanla yok olmaya yüz tutmuştur. Kadın eşcinsel anlamına gelen lezbiyen kelimesi ise 1800'lü yıllardan beri kullanılmaktadır.
Aile veya ocak, toplumun en küçük birimi olarak kabul edilen sosyal bir yapı. En küçük, yani "çekirdek" olarak adlandırılan bir aile; baba, anne ve çocuklardan oluşur.
Kölelik, bir insanın başka birinin malı ve mülkü olması. Başka bir kişinin malı ve mülkü olan kişiye köle, memlûk veya kul; köle sahibine ise efendi veya mevla denir.
Sekülarizm veya sekülerizm; toplumda ahiretten ve diğer dinî, ruhani meselelerden ziyade dünya hayatına odaklanılması yönündeki hareket. TDK, sekülerizm kavramına karşılık olarak dünyacılık sözcüğünü önermiştir. Sekülerizm, din merkezli veyahut dinî öğeleri sosyal, hukuki ve siyasi anlamda tayin edici kılan bir yaklaşımın tersine, bunları sosyal, hukuki ve siyasi kümeden ayıran bir yaklaşımı tanımlar. Çok geniş bir terim olan sekülerizm, içinde birçok farklı akım, tür ve teori barındırır. Seküler kelimesi, dünyevi veya çağa uygun olanı belirtir ve dünyanın nesnel hâlinin göz önünde tutulması demektir. Latince çağ anlamına gelen Saeculum sözcüğünden İngiliz dili için türetilen Secularism (Sekülerizm) Türkçeye laiklik, çağdaşlaşma veya dünyevileşme olarak üç farklı terimle çevrilebilmektedir. Fransa'da laiklik için Laïcité (Laicisme) terimi kullanılmaktadır. Bu terim, somut ve bilimsel olan ile soyut ve dinsel olanın birbirine karıştırılmamasını ifade etmektedirler.
Paskalya, Hristiyanlıktaki en eski ve en önemli yortu. İsa'nın çarmıha gerildikten sonra 3. günde dirilişi kutlanır. Doğu ve Batı kiliseleri arasında farklılıklar olmakla beraber, Paskalya dönemi yaklaşık olarak mart sonundan nisan sonuna kadar olan dönemdir. Her sene sabit bir tarihte gerçekleşmeyen ve dünya kiliselerinin çoğunda pazar günü kutlanan Paskalya Günü ise, Diriliş Bayramı, Diriliş Pazarı ya da Kıyam Yortusu olarak da adlandırılır.
Uzo, Yunanistan ve Kıbrıs'ta tüketimi yaygın olan anason aromalı damıtılmış bir içki. Türkiye'de üretilen rakı, Kuzey Akdeniz'de üretilen pastis, sambuca ile Levant ülkelerinde üretilen arak ile benzerdir.
Evlilik, hemen hemen tüm kültürlerde evrensel olarak yer edinmiş, evli çift ile sahip olabilecekleri çocuklar arasında haklar ve yükümlülükler içeren; ve yasalar, kurallar, gelenekler, inançlar ve tutumlarla düzenlenen, yasal ve sosyal olarak onaylanmış cinsel ve ekonomik bir birliktelik olarak tanımlanır.
Entelektüel, aydın ya da münevver, zekâsını ve analitik düşünme yetisini mesleği gereği ya da kişisel amaçlarına erişmekte kullanan kişi. Entelektüel kelimesinin kökeni Latince intellectus (anlamak) sözcüğüne dayanır ve günümüzde genellikle şu anlamlardan birinde kullanılır:
- Kapsamlı bilgi ve birikim gerektiren soyut konularla derinlemesine ilgilenen kişi.
- Mesleği, mal ve hizmet üreten diğer meslek gruplarından farklı olarak, fikir ve bilgi üretmek ve/veya yaymak olan kişi.
- Kültür ve sanat konularında uzman kabul edilen, bu konulardaki bilgisi birikimi kültürel bir otorite olmasına olanak sağlayan ve toplum karşısında çeşitli konularda değerlendirmeler yapan kişi.
Saray, hükümdarların veya dinî liderlerin ikâmet ettiği büyük ve gösterişli yapı. Günümüzde zaman zaman otel veya kamu hizmetinde kullanılan bazı büyük yapıları tanımlamakta da kullanılır.
Proskenyon kemeri ya da kısaca proskenyon, bir gösteri salonunda sahne ile salonun seyirci kısmını (oditoryum) ayıran kemer veya çerçeve. İzleyiciler sahnenin doğrudan karşısına yerleştirilir ve oyun genelde içeri doğru bir perspektifte oynanır.
Siyahî ya da zenci, antropolojide insanların ayrıldığı ırklardan biri. Bu kavram yalnızca belirli milletleri değil, derileri siyah olan tüm insanları kapsar. Batılı devletlerde yaygın olarak kullanılan Afro (Afrikalı) ve Karayipli sözcükleri de zaman zaman Türkçede kullanılır.
Travestilik ya da travestizm, genellikle cinsel haz almak amacıyla, karşı cinsin kıyafetlerini giymek. Travestilerin çoğunluğu erkektir.
Türkçedeki alıntı sözcüklerin değiştirilmesi, Atatürk'ün Türkleştirme politikasının bir parçasıdır. Osmanlı Türkçesi, Arapça ve Farsçadan birçok alıntı sözcüğe sahipti, aynı zamanda Fransızca, Yunanca ve İtalyanca gibi Avrupa dillerinden bulunan diğer alıntı sözcükler de resmî olarak Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından önerilen Türkçe karşılıkları ile değiştirildi. Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin (alıntı) Türkçeleştirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra Atatürk Devrimlerinin daha geniş çerçevesindeki kültürel reformların bir parçasıdır.
Senkretizm, sıklıkla çeşitli düşünce ekollerinin uygulamalarını ve yollarını karıştırarak ayrı veya çelişkili inançları birleştirmek veya birleştirmeyi denemektir. Özellikle teolojide ve din mitolojisinde başta birbirinden farklı olan geleneklerin birleştirilmesi ve kıyaslanmasına yönelik olan, böylece farklı inançlarda temelde yatan bir birliği öne sürerek farklı inançlara karşı daha kapsayıcı bir duruşu savunan hareket ve denemeler için de bu terim kullanılabilir.
Amiral veya genel amiral, bağımsız ülkelerin deniz kuvvetlerinde yüksek rütbeli deniz subaylarına verilen unvanın genel karşılığı. Kara ve hava kuvvetlerindeki general rütbesine eşdeğerdir. Türk Deniz Kuvvetleri'nde amirale direkt karşılık gelen rütbe olmamakla birlikte deniz albaydan sonra sırasıyla gelen tuğamiral, tümamiral, koramiral, oramiral ve büyük amiral rütbeleri vardır.
Nazar ya da kem göz, canlı veya cansız bir varlığın başına kaza veya belâ gelmesine neden olduğuna inanılan bakış. Nazardan özellikle çocukların, hamilelerin ya da hayvanların etkilendiğine inanılır.
Aerobasi ya da hava akrobasisi, bir hava taşıtını sıra dışı durumlara sokarak; loop, roll, viril gibi normal uçuşta kullanılmayan manevralarla yapılan hassas uçuş. Aerobasi manevraları; gösteri, muharebe, sportif ya da eğitim amaçlı gerçekleştirilir. Aerobasi, çoğunlukla uçak veya planör gibi sabit kanatlı hava taşıtları tarafından gerçekleştirilmekle birlikte bazı helikopter modelleri de kısıtlı aerobasi kabiliyetine sahiptir.
Filantropizm veya insanseverlik, başkalarının tıbbî, ekonomik ve sosyal standartlarını yükseltmek ve mutluluklarını artırmak için organize faaliyetler düzenlemek. Daha kapsamlı olan hayırseverlik kavramının bir alt kategorisidir ve İslamî vakıflar, kilise yardım grupları, Antik Yunanistan'daki Platon Akademisi gibi oluşumlar filantropik faaliyetlere örnek olarak gösterilebilir.
Tek eşlilik ya da monogami, bir kişinin hayatı boyunca ya da belirli bir zaman süresince tek eşli olması durumudur. Bu terim, hayvanlar için de kullanılır.