
Satürn veya Eski Türkçedeki adıyla Sekentir ya da Sekendiz, Güneş'e en yakın altıncı gezegen ve Jüpiter'den sonra Güneş Sistemi'ndeki en büyük ikinci gezegendir. Ortalama yarıçapı Dünya'nın yaklaşık dokuz buçuk katı olan bir gaz devidir. Dünya'nın ortalama yoğunluğunun yalnızca sekizde birine sahiptir, ancak Dünya'dan 95 kat daha büyüktür. Satürn, neredeyse Jüpiter büyüklüğünde olmasına rağmen, Jüpiter'in kütlesinin üçte birinden daha azına sahiptir. Satürn, Güneş'in etrafında 9,59 AU (1.434 milyon km) mesafede 29,45 yıllık bir yörünge periyoduyla dolanır.

Neptün, Güneş Sistemi'nin sekizinci, Güneş'e en uzak ve katı yüzeyi bulunmayan gezegenidir. Gaz gezegenler sınıfında yer alan Neptün, Jüpiter ve Satürn'e kıyasla farklı yapısından ötürü buz devi olarak da sınıflandırılır. Güneş sisteminin Uranüs ile beraber en soğuk iki gezegeninden biridir. Katı yüzeye sahip olmamakla birlikte gezegenin dış katmanı genel olarak hidrojen ve helyumdan oluşur. İç katmanında ise gezegenin kütlesinin çoğu kayalık bir çekirdeğin üzerindeki sıcak ve yoğun maddelerden oluşur. Adını Roma deniz tanrısı Neptunus'ten alan gezegen, Güneş Sistemi'nde çapına göre en büyük dördüncü, kütlesine göre ise en büyük üçüncü gezegendir. Dünya'dan 17 kat fazla kütlesiyle, ikizi sayılabilecek Uranüs'ten biraz daha büyük ve daha yoğundur. Güneş'e olan uzaklığı ortalama 30 Astronomik birimdir.

Satürn Güneş Sistemindeki en etkileyici halka sistemine sahip gezegendir. Satürn'ün halkaları ilk kez 1610'da Galileo Galilei tarafından fark edilmiş; ancak 1655'te Christiaan Huygens tarafından tanımlanmışlardır. Gezegen halkalarının bilinen yapısına uygun olarak, birbirinden bağımsız hareket eden çok sayıda küçük 'toz', 'buz' ve 'kaya' parçacığının Satürn ve uydularının çekim etkileri ile sürekli denetim altında tutulması sayesinde şeklini koruyan dinamik bir sistem oluştururlar.

Satürn'ün doğal uyduları, sadece onlarca metre çapındaki minik uydulardan, Merkür gezegeninden daha büyük olan muazzam Titan'a kadar çok sayıda ve çeşitlidir. Satürn, halkalarında gömülü olmayan ve yörüngeleri doğrulanmış 146 uyduya sahiptir ve ayrıca milyonlarca gömülü küçük uydu ve daha küçük sayısız halka taneciklerini içeren yoğun halkaları vardır. Yedi Satürn uydusu, elips şekline sahip olabilecek kadar büyüktür, ancak bunlardan sadece Titan ve muhtemelen Rhea şu anda hidrostatik dengededir. Satürn'ün uyduları arasında özellikle dikkat çekici olanlar; azot bakımından zengin, Dünya benzeri bir atmosfere, kurumuş nehir ağları ve hidrokarbon göllerinden oluşan bir manzaraya sahip, Güneş Sistemi'ndeki ikinci en büyük uydu olan Titan, güney kutup bölgesinden gaz ve toz jetleri çıkan Enceladus ve tezat oluşturan siyah ve beyaz yarım küreleriyle İapetus'dur.

Aşağıda Güneş Sistemi'ndeki cisimlerin Güneş'ten uzaklıklarına göre sıralanmış bir listesi bulunmaktadır. Çapı 500 km'den küçük cisimler listeye alınmamıştır.
- Güneş, Tayf sınıfı G2V ana kol yıldızı
- Karasal gezegenler, uyduları ve Güneş'e yakın yörüngeli asteroitler: İç Güneş Sistemi
- Merkür
- Merkür geçişli asteroitler
- Venüs
- Venüs geçişli asteroitler
- 524522 Zoozve (2002 VE68), Venüs'ün yarı-uydusu
- Dünya
- Ay
- Dünya'ya Yakın Asteroitler (99942 Apofis dahil)
- Dünya truvası (2010 TK7)
- Dünya geçişli asteroitler
- Mars
- Deimos
- Phobos
- Mars truvaları
- Mars geçişli asteroitler
- Mars ve Jüpiter'in yörüngeleri arasında bulunan Asteroit Kuşağı bünyesindeki asteroitler,
- Ceres, cüce gezegen
- Pallas
- Vesta
- Hygiea
- Bu asteroitlerin sayısı yüz binlercedir. Yukarıda bunların en büyük dördü listelenmiştir. Ayrıca bakınız: İstisnai asteroitler listesi, Asteroitlerin listesi ve Güneş sistemindeki nesnelerin kütleye göre listesi
- Asteroit kuşağından ayrı, bir dizi küçük gruplar
- Gaz Devleri, bunların uyduları, truva asteroitleri ve bazı küçük gezegenler: Dış güneş sistemi
- Jüpiter
- Jüpiter'in halkaları
- Jüpiter'in doğal uydularının listesi
- Jüpiter truvaları
- Yunan Kampı (L4)
- Truva Kampı (L5)
- Jüpiter geçişli asteroitler
- Satürn
- Satürn'ün halkaları
- Satürn'ün doğal uydularının listesi
- Mimas
- Enceladus
- Tethys (truva uyduları: Telesto and Calypso)
- Dione (truva uyduları: Helene and Polydeuces)
- Rhea
- Titan
- Hyperion
- Pheobe
- Iapetus
- Satürn'ün truva uyduları
- Çoban uydu
- Satürn geçişli asteroitler
- Uranüs
- Uranüs'ün halkaları
- Uranüs'ün uydularının listesi
- Miranda
- Ariel
- Umbriel
- Titania
- Oberon
- Uranüs truvalıları (2011 QF99)
- Uranüs geçişli asteroitler
- Neptün
- Neptün'ün halkaları
- Neptün'ün uydularının listesi
- Neptün truvaları
- Neptün geçişli asteroitler
- Truvalı olarak sınıflandırılmayan küçük gezegenler
- Neptün'ün yörüngesinin dışındaki Neptün ötesi cisimler
- Kuiper kuşağı cisimleri (KBO):
- Plutinolar
- Plüton, cüce gezegen
- Plüton sistemi
- Charon
- Nix
- Hydra
- Kerberos
- Styx
- 90482 Orcus
- Twotinolar
- Cubewanolar (klasik cisimler)
- Haumea, cüce gezegen
- Makemake, cüce gezegen
- 50000 Quaoar
- (307261) 2002 MS4
- 120347 Salacia
- 20000 Varuna
- Dağınık disk nesneleri
- Eris, cüce gezegen
- 225088 Gonggong
- (84522) 2002 TC302
- (87269) 2000 OO67
- V774104
- Ayrılmış nesne
- 90377 Sedna (muhtemelen Oort bulutu içinde)
- 541132 Leleākūhonua
- 2004 XR190
- 2012 VP113 (muhtemelen Oort bulutu içinde)
- Sednoidler
- Oort bulutu (kuramsal)
- Hills bulutu
- Oort bulutu'nun dışı

Voyager 2, 20 Ağustos 1977 tarihinde ABD Voyager programı kapsamında fırlatılan insansız uzay aracıdır. Bu uzay aracı sırasıyla Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'ü ziyaret etmiştir. Uranüs ve Neptün'ü ziyaret eden tek uzay aracıdır. Aracın misyonu, kardeşi Voyager 1 ile aynıdır.

10199 Chariklo, Satürn ve Uranüs arasında Uranüs'ün yörüngesine yakın şekilde Güneş etrafında dönen bir centaur gökcismidir. Centaur grubu içinde bilinen en büyük küçük gezegendir. 26 Mart 2014 tarihinde gök bilimciler bir yıldız örtülmesi gözlemleyerek Chariklo'nun etrafında iki halka keşfettiklerini duyurdular. Halkaları olduğu keşfedilen ilk küçük gezegendir.

2060 Chiron, Dış Güneş Sistemi'nde Satürn ve Uranüs arasında yörüngede olan bir küçük Güneş Sistemi cismidir. Charles T. Kowal tarafından 1977 yılında keşfedilen cisim, Centaur cisimleri olarak bilinen yeni bir nesne sınıfının ilk tanımlanmış üyesidir. İlk önceleri asteroit olarak sınıflandırılmış ancak daha sonra aslında kuyruklu yıldız olduğu konusunda tartışma açılmıştır. Günümüzde her iki sınıfta da yer almaktadır. Chiron, adını Yunan mitolojisindeki centaur Chiron'dan almıştır.

Carolyn C. Porco dış güneş sisteminin keşfiyle ilgili çalışmalarıyla bilinen Amerikalı gezegenbilimci. Görüntüleme çalışmalarına 1980'lerde, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'ü kapsayan Voyager programında başlamıştı. Halen Satürn'ün yörüngesinde bulunan Cassini'nin görüntüleme takımı başkanıdır.

Portia, Uranüs'ün iç uydusudur. 3 Ocak 1986'da Voyager 2 tarafından çekilen görüntülerden keşfedildi ve S/1986 U 1 geçici adı verildi. Uydu, adını William Shakespeare'in Venedik Taciri adlı oyununun kahramanı Portia'dan almıştır. Ayrıca Uranüs XII olarak da adlandırılır.

Ophelia Uranüs'ün düzensiz bir uydusudur. Voyager 2 tarafından 20 Ocak 1986'da çekilen görüntülerden keşfedildi ve geçici olarak S/1986 U8 olarak adlandırıldı. Hubble Uzay Teleskobu 2003 yılında düzeltilinceye kadar görülmedi. Ophelia adını, William Shakespeare'in Hamlet oyunundaki Polonius'un kızı Ophelia'dan aldı. Ayrıca Uranüs VII olarak adlandırılmıştır.

Centaur, Güneş Sisteminin dış bölgesindeki gaz devleri Jüpiter ve Neptün gezegenleri arasında, tutarlı olmayan yörüngelerde bulunan bir küçük Güneş Sistemi cismidir. Bu cisimlerin yörüngelerindeki tutarsızlık, bir veya birden çok büyük gezegenin yörüngeleriyle kesişmelerinden kaynaklanır. Centaur'ların kendileri, kısa ömürlü kararsız yörüngelere sahiptir ve birkaç milyon yıl içinde Kuiper kuşağı nesnelerinin aktif olmayan popülasyonundan Jüpiter ailesi kuyruklu yıldızlarının aktif grubuna geçiş yaparlar.

Uranüs gezegeni Satürn, Jüpiter ve Neptün gibi diğer gaz devleri gibi halkalara sahiptir. Uranüs'ün halkaları 10 Mart 1977 tarihinde James L. Elliot, Edward W. Dunham ve Jessica Mink tarafından keşfedilmiştir. Ancak 200 yıl önce 1789'da William Herschel de halkaları gözlemlemiş olup bazı modern astronomlar tarafından şüpheyle karşılanmıştır.

Neptün, beş ana halkadan oluşan bir sisteme sahiptir. Başta "yaylar" olarak adlandırılan halkalar, 22 Temmuz 1984'te Patrice Bouchet, Reinhold Häfner ve Jean Manfroid'dan oluşan ekip tarafından Şili'deki La Silla Gözlemevi'nde ve William Hubbard liderliğindeki bir program kapsamında F. Vilas ve L. R. Elicer tarafından Cerro Tololo Amerikan Gözlemevi'nde keşfedildi. Halkalar, 1989'da Voyager 2 uzay aracı tarafından fotoğraflandı. Halkaların en yoğun kısımları, Satürn'ün ana halkalarının yoğunluğu nispeten az kısımlarıyla karşılaştırılabilir; ancak Neptün'ün halka sisteminin çoğu görece zayıf, soluk ve tozlu olup Jüpiter'in halkalarına daha çok benzemektedir. Neptün'ün halkalarına, gezegenle ilgili önemli çalışmalara katkıda bulunan gök bilimcilerin adları verilmiştir: Galle, Le Verrier, Lassell, Arago ve Adams. Neptün, uydularından Galatea'nın yörüngesine denk gelen ve isim verilmemiş soluk bir halkaya daha sahiptir. Diğer üç uydusu olan Naiad, Thalassa ve Despina halkalar arasındaki yörüngelerde dönmektedirler.

Jüpiter'in halkaları ya da Jüpiter halka sistemi, Güneş Sistemi'ndeki en büyük gezegen olan Jüpiter'in çevresinde bulunan halka sistemidir. Satürn ve Uranüs sistemlerinden sonra Güneş Sistemi'nde keşfedilen üçüncü halka sistemiydi. İlk olarak 1979'da Voyager 1 uzay aracı tarafından gözlemlendi ve 1990'larda Jüpiter yörüngesine giren Galileo uzay aracı tarafından araştırıldı. Hubble Uzay Teleskobu ve Dünya'dan da uzun süre gözlemlenmiştir. Halkaların Dünya'dan gözlemlenmesi, mevcut en büyük teleskopları gerektirir.
İç uydu ya da iç doğal uydu, astronomide ana gezegenin büyük doğal uydularından daha iç kısımda, düşük eğimli ters yönlü bir yörünge izleyen doğal uydu anlamına gelir. Genellikle ana gezegenin oluşumuyla aynı zamanda kendi yerlerinde oluştukları düşünülür. Neptün'ün uyduları bu konuda bir istisnadır, çünkü büyük uydu Triton'un yakalanmasından sonra bozulan orijinal cisimlerin parçalarının yeniden bir araya gelmesinden oluşmuş olmaları muhtemeldir. İç uydular ana gezegene yakınlıkları, kısa yörünge periyotları, düşük kütleleri, küçük boyutları ve düzensiz şekilleri ile diğer olağan uydulardan ayrılırlar.

Bir uyducuk, aycık, küçük ay, küçük doğal uydu veya küçük uydu, bir gezegenin, cüce gezegenin veya diğer küçük gezegenlerin yörüngesinde dönen özellikle küçük bir doğal uydudur.

Halka sistemi, bir astronomik cismin yörüngesinde toz veya uyducuk gibi katı malzemelerden meydana gelmiş bir disk veya halka şeklinde olan, Satürn'de olduğu gibi dev gezegenlerin çevresindeki uydu sistemlerinde sıklıkla görülen bir bileşendir. Bir gezegen çevresindeki halka sistemi gezegensel haka sistemi olarak da bilinir.

Bir uydu sistemi, bir gezegen kütleli cismin veya bir küçük gezegenin etrafında ya da onun çift merkezi üzerindeki bir yörüngede bulunan, kütleçekimsel olarak birbirine bağlı nesneler kümesidir. Genel olarak, uydu sistemi bir doğal uydular kümesidir, ancak bu tür sistemler aynı zamanda gezegen çöküntü çemberleri, halka sistemleri, uyducuklar, küçük gezegen uyduları ve yapay uydular gibi cisimlerden oluşabileceği gibi bunların her biri kendi uydu sistemlerine de sahip olabilir.. Bazı cisimler birincil yörüngelerinden yerçekimsel olarak etkilenen yörüngelere sahip olan yarı uydulara da sahiptir, ancak bunlar genellikle uydu sisteminin bir parçası olarak kabul edilmezler. Uydu sistemleri, manyetik, gelgit, atmosferik, yörünge rezonansları ve librasyon gibi yörüngesel etkileşimleri içeren karmaşık ilişki biçimlerine sahip olabilir. Büyük uydu nesnelerinin her biri Roma rakamlarıyla gösterilir. Uydu sistemleri ya ana cismin iyelik sıfatlarıyla veya daha az yaygın olarak birincil cisimlerin adıyla anılır. Yalnızca bir uydunun bilindiği veya ortak bir ağırlık merkezine sahip ikili sistem olduğu durumlarda, birincil cisim ve büyük uydunun isimleri tire ile bağlanarak ifade edilebilir.

Yaklaşık 250 kilometre (160 mi) çapındaki küçük gezegen ve centaur 10199 Chariklo, doğrulanmış halkalara sahip en küçük ikinci gök cismi ve gaz devleri ile buz devlerinden sonra Güneş Sistemi'nde keşfedilen beşinci halkalı gök cismidir. Chariklo'nun etrafında, 9 kilometrelik (6 mi) bir boşlukla ayrılmış, 6–7 km ve 2–4 km genişliğinde iki dar ve yoğun banttan oluşan parlak bir halka sistemi bulunur. Halkalar, Chariklo'nun merkezinden yaklaşık 400 kilometre (250 mi) mesafede, Dünya ile Ay arasındaki mesafenin binde biri kadar bir uzaklıkta dönerler. Keşif, 3 Haziran 2013 tarihinde bir yıldız örtülmesi gözlemi sırasında Güney Amerika'da Arjantin, Brezilya, Şili ve Uruguay'ın çeşitli yerlerindeki on teleskobu kullanan bir gök bilimci ekibi tarafından yapıldı ve 26 Mart 2014'te duyuruldu.