Çin, resmî adıyla Çin Halk Cumhuriyeti (Çince:
Gazetecilik, olayların, olguların, fikirlerin ve insanların etkileşimi üzerine toplumu en azından bir dereceye kadar doğru bilgilendiren raporların araştırılması, yayınlanması ve dağıtımıdır. Bir isim olarak gazetecilik mesleği, bilgi toplama yöntemleri ve editoryal edebi tarzlar için geçerlidir. Gazetecilik mesleğini yapan kişilere gazeteci denir.
İfade hürriyeti, ifade özgürlüğü, Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde ilan edilen, birçok ülke tarafından kabul edilen, bireylerin veya toplulukların fikir ve görüşlerini sansür, yasal yaptırım veya tehdit korkusu olmaksızın ifade etme hakkıdır. Birçok devlet ifade özgürlüğünü anayasal koruma altına almıştır. Konuşma özgürlüğü ve ifade özgürlüğü siyasal bağlamda dönüşümlü olarak kullanılan terimler olsa da, ifade özgürlüğünün hukuki anlamı, iletişim araçları arasında fark gözetmeksizin bilgi ve fikirlerin aranması, erişilmesi ve yayılmasına yarayan her tür faaliyeti kapsar.
Norveç Yayın Kurumu, yaygın olarak NRK baş harfleriyle bilinir, Norveç hükûmetine ait radyo ve televizyon kamu yayın şirketidir ve Norveç'teki en büyük medya kuruluşu'dur.
Basın özgürlüğü, haber, fikir ve düşünceleri, çoğaltıcı araçlarla, serbestçe açıklayabilmek özgürlüğüdür. Bilgi ve düşünceleri serbest olarak toplayıp, yorum ve eleştiri yaparak çoğaltabilmek ve bunları serbest olarak yayımlayıp dağıtabilmek haklarını içerir.
Amerikan medyası veya Amerika Birleşik Devletleri medyası ABD’de yer alan farklı türde medya iletişim araçlarını yani televizyon, radyo, sinema, gazete, medya ve internet üzerinden yayın yapan kuruluşları kapsar. ABD’deki müzik endüstrisi de oldukça güçlü ve gelişmiş bir sektördür.
Çin'de insan hakları, Çin hükûmeti, diğer ülkeler, uluslararası sivil toplum kuruluşları ve iç muhalifler arasındaki bir tartışma konusudur. ABD Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi kuruluşlar Çin hükûmetini vatandaşlarının ifade, hareket ve din özgürlüklerini kısıtlamayla suçlamaktadır. Çin hükûmetiyse ülkenin "ulusal kültürü" ve gelişmişlik düzeyi bağlamında siyasi hakların yanı sıra ekonomik ve sosyal hakları da içeren "daha geniş" bir insan hakları tanımını savunmakta ve buna dayanarak ülkede insan hakları alanında gelişme olduğunu iddia etmektedir. Çin bunların yanı sıra anayasasında sadece vatandaşlık haklarını değil, "Dört Ana İlke"nin de yer aldığını; yasal açıdan Dört Ana İlke'nin vatandaşlık haklarından üstün olduğunu, bu nedenle de kendilerine göre bu ilkeler için tehdit oluşturan kişilerin tutuklanmasının yasal zemini olduğunu belirtmiştir. Çin hükûmetine göre bu ilkelere uyan herkes tüm Çin vatandaşlık haklarından yararlanabilir.
Her türlü kitap, dergi, gazete, yazılı ve görsel medya ve internet erişimi Suudi Arabistan'da sansüre tabidir.
İran'da sansür tanımlamasıyla; İran devletince belirlenmiş belirli konuların ve bazı bilgilerin, yayım ve dağıtımının kısıtlanarak veya tamamen yasaklanarak, bu bilgilere ulaşılmasının, geleneksel medya, internet ve sosyal medya üzerinden ulaşılmasının engellenmesi anlatılır. Sansür, pornografiden, belirli dinî konulara kadar değişik alanlarda uygulanır.
Türkiye'de medya, farklı görüşlerin ifade edildiği yerli ve yabancı süreli yayınları içeren, son derece rekabetçi yerli gazetelerden oluşan bir medya sektörüdür. Medya sahipliği, genellikle varlıklı kişiler tarafından kontrol edilen holdinglerin parçası olan birkaç büyük özel medya grubunun elinde yoğunlaşmıştır ve bu da sunulan görüşleri sınırlı kılmaktadır. Buna ek olarak şirketler, iktidar ile dostça ilişkiler kurmaya çalışmak dahil olmak üzere sahiplerinin iktisadi çıkarlarını desteklemek için nüfuzlarını kullanmaktadırlar. Türkiye'de medya, kamuoyu üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir.
Kuzey Kore'de sansür Dünya ülkeleri arasında, iletişim üzerinde en aşırı sıkı kontrol altına almış hükûmeti ile yapılan sansürdür. Ülke, rutin olarak Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından her yıl yayınlanan Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi sıralamasında alt sırada yer almaktadır. 2007 yılından itibaren 2016 yılına kadar Kuzey Kore, yaklaşık 180 ülke içerisinde, Eritre'nin arkasında, sondan ikinci sırada ve 2002 yılından 2006 yılına kadar dünyanın en kötüsü olarak listede yer almıştır.
Çin'de fuhuş, hem boyutlarında hem de yasal düzenlemelerinde önemli değişiklikler geçirmiş bir fenomendir. 1949'da Çin Komünist Partisi'nin iktidara gelmesinden kısa süre sonra hükûmet, fuhuşun tamamen ortadan kaldırılması amacıyla, 1960'ların başında ulaşılması hedeflenen bir dizi reform başlattı. 1980'lerin başında sosyal kontrollerin kaldırılmasının ardından, Çin'de fuhuş sadece kentsel alanlarda daha fazla görünür hale gelmekle kalmadı; aynı zamanda kırsal alanlara da yayılmaya başladı. Çin hükûmetinin gayretlerine rağmen fuhuş, çok sayıda insan kapsayan ve paranın sürekli el değiştiği bir endüstri haline geldi. Aynı zamanda organize suç, hükûmet yolsuzluğu ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi çeşitli sorunlarla ilişkilidir.
Çin'de internet, 1989'dan beri aralıklı olarak, 1994'ten beri ise kalıcı olarak mevcuttur.
Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası'nın uyarlanmasından sonra (1995), Azerbaycan'da yasal reformlar kapsamında demokratik ilkelere ve uluslararası hukukun gerekliliklerine uygun olarak yeni yasal düzenlemeler ve değişiklikler yapılmıştır. Genel olarak, Azerbaycan Anayasasında temel insan ve sivil hakları ve özgürlükleri ile ilgili 48 madde bulunmaktadır. Anayasanın 3. bölümü özellikle Azerbaycan vatandaşlarının insan hakları, mülkiyet hakları, eşitlik hakları, fikrî mülkiyet hakları, medeni haklar, sanıkların hakları, grev hakkı, sosyal güvenlik hakkı, oy kullanma hakkı ve ifade, vicdan ve düşünce özgürlüğü haklarını kapsamaktadır. 28 Aralık 2001 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti Millet Meclisi, Azerbaycan Cumhuriyeti İnsan Hakları Komisyonu adında bir kurumun kurulması için anayasa kanununu kabul etti ve 5 Mart 2002'de cumhurbaşkanı bunun uygulanması, yasal çerçevesinin oluşturulması ve işleyişi hakkında bir kararname imzaladı.
Bosna-Hersek'te telekomünikasyon, radyo, televizyon, sabit telefon, cep telefonları ve interneti içermektedir.
Çoğu Azerbaycanlı, çeşitli bilgiyi zorunlu olarak hükûmet yanlısı ve hükûmet kontrolü altındaki televizyondan yayınlarından alıyor. Bir STK olan "Gazeteciler Özgürlüğü ve Güvenliği Enstitüsü (IRFS)" 2012 raporuna göre Azerbaycan vatandaşları Azerbaycan'daki insan hakları konuları ile ilgili nesnel ve güvenilir haberlere erişememekte ve halk kamu yararına olan konularda yetersiz bilgilendirilmektedirler. Yetkili güçler, ülke içindeki medya özgürlüğünü kısıtlamak için bir dizi kısıtlama getirmektedirler. Muhalefet, bağımsız medya kuruluşları ve gazetecilerin matbaalara ve dağıtım araçlarına erişimleri sınırlıdır. Bu kişiler uydurma suçlamalardan dolayı hapis cezası dahil olmak üzere hükûmetin susturma taktiklerine maruz kalabilmektedirler.
Honduras'ta sansür, ülkeye ilk kez 1830 yılında ülkeye eğitim, basın özgürlüğü, din özgürlüğü gibi konularda liberal reformlar sağlayan Orta Amerika Federal Cumhuriyeti başkanı Francisco Morazán ile girmiştir.
Bolivya'da sansür, Bolivya'nın yerli nüfusu ile Avrupa kökenli zengin nüfus arasında yıllarca süren çatışmalara dayanmaktadır. Bolivya 1982'de demokratikleşene kadar medya sıkı bir şekilde kontrol ediliyordu. Evo Morales'in seçilmesinden bu yana, özgürlük evi2 Ekim 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. tarafından kısmen özgür olarak nitelendirilen sansür, basın özgürlüğü konusunda 53/100 puanla yıllar içinde arttı. Evo Morales hükûmeti o zamandan beri medyayı kontrol etmeye ve onun lehine düzenlemeye çalıştı. "Şubat 2016'da seçmenler, Morales'in dördüncü dönem için aday olmasına izin verecek bir referandumu reddettiler. Oylama, yaygın olarak, referandumun yenilgisinden sorumlu göründüğü medyayı çökertme girişimiyle karşılık veren cumhurbaşkanına bir azarlama olarak görüldü. Oylamadan kısa bir süre sonra hükûmet, İletişim Bakanlığı bünyesinde hükûmetin çevrimiçi topluluklarla etkileşimlerini koordine etmekle görevli bir organ olan Sosyal Ağlar Genel Müdürlüğü'nü kurdu. Bu misyon, hükûmet dostu mesajları çevrimiçi olarak yayma ve sosyal medyada hükûmeti eleştirenlerle genellikle agresif bir şekilde iletişim kurma çabalarını içerir.
Çin-Litvayna ilişkileri, Çin Halk Cumhuriyeti ile Litvanya Cumhuriyeti devletleri arasındaki ikili ilişkileri kapsar. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 14 Eylül 1991 tarihinde kuruldu. Çin'in Vilnius'ta bir maslahatgüzarı var; Litvanya ise Pekin'deki büyükelçiliğini 2021 yılı Aralık ayında kapattı. Bunun dışında Litvanya'nın Hong Kong'da oturan ve Hong Kong ile Makao özel idari bölgelerindeki temsilcisi olarak çalışan bir fahri konsolosu var.
Kırgızistan'daki kitle iletişim araçları bölgedeki komşu ülkelere kıyasla daha fazla özgürlüğe sahiptir ve anayasa basın özgürlüğünü garanti eder ve sansürü yasaklar. Ancak, medya hala hükûmet tarafından kısıtlanmaktadır. AGİT, Kırgızistan'ın yazılı ve çevrimiçi medyasındaki etik standartlar hakkında bir rapor yayınlamıştır.