İçeriğe atla

Çin'de küreselleşme

Çin'de küreselleşme, Çin toplumunun benimsediği yabancı ekonomik, sosyal ve kültürel etkileri ve bu işlemin tarihiyle ilgilidir.

İlk hanedanlar ve İpek Yolu

Arabistan, Somali, Mısır, Pers, Hindistan ve Cava'dan geçerek güney Avrupa'dan Çin'e kadar ulaşan İpek Yolu.

Çin'in uluslararası düzeyde önemli ve etkin rol oynadığı ilk tarihi örnek Han Hanedanı dönemindeydi.[1] Han Hanedanı'nın başlangıcında kuzeydeki Hunlar, Hanların sınırlarına saldırıyor ve zenginlikleri elde etmeye çalışıyorlardı. Han İmparatoru Wu Ti, Dayuezhi adlı bir ülkeyle bir araya gelip Hunlara karşı savaşmak için bunlarla ittifak kurmak istedi.[2] Bu ittifakı elde etmek için İmparator Wu, ekonomik ve kültürel bağlantılar kurmak için Zhang Qian'i Batı'ya gönderdi.[2] Tarihsel kayıtlara göre Han Hanedanı döneminde Çin ile Avrupa arasında dört ana irtibat yolu vardı. Bunların arasında kuzeyden geçen kara yolu, merkezi kara yolu, güney deniz yolu ve uzakgüney deniz yolu.[1] Bunların en ünlüsü merkezi kara yolu ya da klasik dönemi İpek Yolu; bu, Türkistanlarla Kuzey Pers'ten geçip kuzeybatı Çin'den Suriye ve Karadeniz limanlarına kadar uzadı.[1] İpek Yolu, Çin imparatorları için önemliydi çünkü kaynakları geliştirerek Orta Asya üzerinde hakimiyet sağlamış ve Çin'in en değerli kaynaklarını ihraç etmek için yeni pazarlar sağlamıştır.[1]

Tang Hanedanı döneminde kentleşme ve deniz ticaretinde yeni bir çağ gelişti.[1] Örneğin, Hanedan'ın başkenti Çangan, o dönemdeki en büyük şehirlerden biri haline geldi.[2] M.S. 742 yılında nüfusu neredeyse 2 milyona ulaşmıştı ve nüfus sayımına göre şehirde yaşayan 5.000 yabancı vardı: Türkler, İranlılar, Hintler ve İpek Yolu'ndan geçmiş diğer milletlerden insanlar.[2] Bu dönem boyunca ticaret gelişmeye devam etti ve Çin'de yabancılar, yabancı dinler ve yabancı fikirlerin sayısında artışa yol verdi[].

Song Hanedanı, İpek Yolu'nun odak noktasını iç ticarete bağımlılıktan Pasifik Yönelim'e bağımlılığa değiştirdi. Ticaret artık büyük bir tüccar denizatıyla desteklendi ve bir imparatorluk donanması tarafından savunuldu ve Orta Doğu, Hindistan ve Afrika sahillerine uzun mesafeli güzergahlar artık daha kolay erişilebilir durumdaydı.[3] Bu dönem boyunca hükûmet, Çin'in kuzey sınırından gelen tehditler nedeniyle dış ticareti büyük oranda düzenledi.[1] Uluslararası ticaretteki emtia akışını izlemek amacıyla, Çin'den geçen ticaret gemilerine vergi koymak için Deniz Ticareti Bürosu kuruldu.[1] Buna ek olarak uluslararası ticaret, kültür alışverişi üzerine daha az odaklanmıştı ve bunun yerine Çin ekonomisinin gelişimi için bir gereklilik olarak görülüyordu.[1]

Modern Çin

20. yüzyılda Çin

Çin'in modern ulus inşasında eğitimin ekonomik ile sosyo-politik görevleri dengeleme çabaları, dış saldırı tehditleri altında Çing Hanedanı'nın modernleşme ve ulusal sağkalım mücadelelerine kadar dayanır. Bu ikilem, hem Çin Cumhuriyeti (1912-1949)'nin hem de Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşundan, günümüze kadar devam etmektedir.[4]

Daha eski toplumlar, çağdaş ulus devlet sistem modellerine uymak için kendi kurum ve dünya görüşlerini kökten değiştirmeye zorunda kaldılar; bu yeniden düzenleme süreci özellikle 1949 sonrası Çin'inde yer aldı. 1989 Tiananmen Meydanı Olayları'nın ardından Çin hükûmeti, hem ekonomik büyümeyi artmayı hem de ülke içerisindeki demokratik eğilimlerin çoğalmasını önlemeyi amaçlayan bir dizi reform uyguladı. Çin Komünist Partisi'ne göre demokrasi, siyasi istikrarsızlığa yol verir ve böylece ekonominin kalkınmasını engeller; Çin'de çok sayıda kişi aynı görüşü savunmaktadır.[5]

1989 yılında Çin, dünyanın en büyük nüfusuna fakat sadece dünyanın en büyük 9. GSYİH'sına sahipti. Ancak 25 sene sonra Çin ekonomisi, ABD'den sonra dünyanın en büyük ikincisi ekonomisi haline gelmiştir ve 2019'da ABD'nin önünden geçmesi beklenmektedir. Ekonomik kalkınmadaki bu büyük artış maliyetsiz değildi; ekonomik reform ve küreselleşmenin Çin'e eşi görülmemiş zenginlik getirmesine rağmen, karbon dioksit salınımlarında muazzam bir artışa da sebep oldu.[6]

21. yüzyılda Çin

2005 yılından beri Çin, Sahra Altı Afrika'da başta petrol, platin, nikel ve manganez olmak üzere özellikle yeraltı kaynakları endüstrilerinde 56 milyar ABD$'ndan fazla değerinde yatırım yapmıştır. Çin'in Afrika ülkeleriyle ikiyönlü ticareti, 2000 yılında 10 milyar dolardan 2010 yılında 125 milyar dolara, 2015 yılında da 300 milyar dolara yükseldi; böylece Afrika'nın en büyük ticaret ortağı olarak ABD'nin önünden geçmiştir. Çin'in Latin Amerika'yla ticaretinde de dramatik bir artış yer almıştır: krediler ve doğrudan yabancı yatırım yoluyla 2000 yılından 2010 yılına %1.500 oranında artmıştır. Batı'nın İran'a karşı uyguladığı ekonomik yaptırımlardan en çok yararlanan ülke de Çin olmuş, zira İran'ın en büyük ticaret ortağı olmasına yol verdi; Çin halihazırda kendi para birimini kullanarak İran'dan günde 400.000 varil petrol satın almaktadır.[7]

"Şanghay-Hong Kong Borsa Bağlantısı" ile "Shenzhen-Hong Kong Borsa Bağlantısı"'nın devreye girmesiyle Çin'in küresel finans sistemine entegre olmasındaki ilk adımlar atıldı. Çin'in küresel finans sistemine entegre olmasında bir artışın çok sayıda etkisi var ve bunların hem Çin hem de Batı dünyası için hem olumlu hem de olumsuz yanları var.[8]

Küreselleşmeyle "Çinleştirme"nin giderek artmasına ilişkin endişeler, Hong Kong'da çok sayıda siyasi anlaşmazlığa yol vermiştir. Siyaset bilimcisi Benjamin Barber'ın yazdığı "Jihad vs McWorld" isimli kitabında ileri sürdüğüne göre, küresel ticaretin yaygınlaştırılması ve şirketlerin siyasi süreç üzerindeki kontrolün büyümesi, yerel toplulukların özerkliğini ve gücünü zayıflatır. Toplulukların giderek Çin anakarasıyla daha fazla entegre olunca bu topluluklarda refah çoğalır, ancak bu sürece ilişkin avantajlardan çoğunlukla iş adamları ve kurumsal elitler yararlanmaktadır. Bu, Çin'de gelir eşitsizliğinin artmasının bir örneğidir.[9]

Ekonomik kaymalar

1980'den beri Çin, sosyalizmin planlanmış ekonomi sistemini kapitalizmin piyasa mekanizmasıyla bir araya getirerek kendi ekonomik sistemini planlanmış bir ekonomiden piyasa odaklı bir ekonomiye dönüştürmeyi amaçlayan bir dizi reform politikası uyguladı. Ekonomisi daha açık olan bir Çin oluşturmayı amaçlayan Deng Şiaoping, bu reformların uygulanmasına önderlik etti ve ekonomideki bu yeni liberalleşme ile küreselleşmenin oldukça geniş kapsamlı sonuçları vardı. 1978 ile 2012 yılları arasındaki dönem boyunca Çin'in GSYİH'sı her sene %9,8 oranında büyüdü, GSYİH hacmi ise bu dönem boyunca 22,5 kere çoğaldı ve kişi başına GSYİH her sene %8,5 oranında büyüdü ve aynı dönem boyunca 15 kere çoğaldı. 2010'da Çin, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olarak Japonya'nın önünden geçti ve aynı zamanda ihracat hacmi konusunda Almanya'yı geçip dünyanın en büyük ihracat hacmine sahip oldu. GSYİH'sındaki bu muazzam artış, her 10 sene gelirlerinin iki kere ya da bazen dört kere çoğalmasıyla Çinlilerin yaşam standartlarında büyük bir artışa sebep olmuştur. Ancak bu ekonomik patlmanın ortasında gelir dağılımı çok yüksek oranda artmış ve bu Çin'i, nispeten eşit bir sosyalist toplumdan çok eşitsiz bir ülkeye dönüştürmüştür.[10]

Çin'in ekonomik küreselleşmesi, ülkenin kendi ulusal politika tercihlerinin yönelimini değiştirmiş ve Çin hükûmetinin niyetleri zaman geçtikçe daha fazla öngörülemez olmuştur. Çin'in ekonomik güç olarak yükselmesi, henüz var olan uluslararası düzene karşı meydan okuyup okumamayacağı konusunda artan sorulara sebep olmuştur.[11]

Amerikan dolarına göre değeri düşük olan Çin yuanı, daha esnek bir döviz kuruna değiştirmenin Çin ekonomisi için yararlı olup olmayacağına dair sorular oluşturmuştur. Uzmanların çoğu, döviz kurunda herhangi dramatik değişime gerek olmadığını ve uluslararası finans sektöründen çok, en çok dikkat gerektiren sektörün yerli finans sektörü olduğunu ileri sürer.[12]

Kültürel kaymalar

Çin'in küreselleşme arzusu, kendi kültürünü, kimliğini ve tarihini kaybetme korkusu tarafından karşılanmaktadır. İngilizce, uluslararası ticaret ve iletişimdeki başlıca dil olsa da, Çin'de İngilizceye karşı düşmanlığın giderek çoğalması gözlemlenmektedir.[13] Ancak Kültür Devrimi sırasında İngilizcenin burjuvazi ve emperyalizm dili olarak kınanmasına rağmen, Çin'in modernleşmesi ve dünyaya entegre olması için yine gerekli bir araç olarak görülmektedir.[14]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h Killion, U. (2006) A modern Chinese journey to the west. New York: Nova Science Publishers, Inc.
  2. ^ a b c d Wild, O. (1992). The Silk road. Retrieved from http://www.ess.uci.edu/~oliver/silk.html 15 Mart 2016 tarihinde Portuguese Web Archive sitesinde arşivlendi
  3. ^ G. Veeck, C. Pannell, C. Smith and Y. Huang. China’s Geography: Rowman and Littlefield, Lanham MD, 2007
  4. ^ Law, Globalization, National Identity, and Citizenship Education: China's Search for Modernization and a Modern Chinese Citizenry. (2013). "Globalization, National Identity, and Citizenship Education: China's Search for Modernization and a Modern Chinese Citizenry". Frontiers of Education in China. 
  5. ^ Duara, Prasenjit (2008). "History and Globalization in China's Long Twentieth Century". Modern China. 
  6. ^ O'Mahoney, Joseph; Wang, Zheng (Sonbahar 2014). "China's 1989 Choice: the Paradox of Seeking Wealth and Democracy". wilsonquarterly.com. Wilson Quarterly. 15 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2015. 
  7. ^ "China: Empire Building in the Age of Globalization - The Globalist". The Globalist (İngilizce). 15 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2015. 
  8. ^ "'Globalisation 2.0' - the revolution that will change the world". Telegraph.co.uk. 15 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2015. 
  9. ^ Wang, Zheng. "China's New Identity Crisis". TIME.com. 27 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2015. 
  10. ^ Xue, JinJun; Chuliang, Luo; Shi, Li (2014). "Globalization, Liberalization and Income Inequality: The Case of China". Singapore Economic Review. 
  11. ^ Liang, Wei (2007). "China: Globalization and the Emergence of a New Status Quo Power?". Asian Perspectives. 
  12. ^ Bowles, Paul (2007). "Review of Economic Growth, Transition and Globalization in China". The China Journal. 
  13. ^ Zhao, Yong (2007). "Reviewed Work: English and Globalization: Perspectives from Hong Kong and Mainland China". Language in Society. 
  14. ^ Jin, Liu (2012). Chinese Under Globalization : Emerging Trends in Language Use in China. Singapur: World Scientific Publishing Company. ss. 204-205. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Çin</span> Doğu Asyada bir ülke

Çin, resmî adıyla Çin Halk Cumhuriyeti (Çince:

<span class="mw-page-title-main">Hong Kong</span> Çinin özel idari bölgesi

Hong Kong (Çince: 香港, Kantonca telaffuzu:

<span class="mw-page-title-main">Tang Hanedanı</span> 618-907 yılları arasında Çinde hüküm sürmüş bir hanedanlık

Tang Hanedanı, Sui Hanedanı'nın ardından Çin'e hüküm sürmüş hanedandır. 618'de Li Shimin, Sui Hanedanı'nı devirerek Tang Hanedanı'nı kurdu. Li Shimin daha çok Tang Hanedanı'nın kurucusu İmparator Taizong olarak bilinir. Çin imparatorlarının en ünlülerinden biridir. Tang Hanedanı döneminde Çin'in komşularının üzerinde çok büyük etkisi vardı ve birçok komşu krallıkları vergiye bağlamıştı. Bununla birlikte Göktürk Kağanlığı 659 yılında, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı ise 744 yılında Tang Hanedanı'nın egemenliği altına girmiştir. Yaklaşık 300 yıl yönetimde kalan Tang Hanedanı zamanında Han Hanedanı'ndan bile daha parlak bir dönem yaşandı. Bu dönemde imparatorluk toprakları genişletildi; değişik ırk, kültür ve dinlerden halklarla ilişkiler kuruldu ve sonradan Batılı toplumları şaşkınlığa uğratacak bir yönetim sistemi kuruldu. Bazı kaynaklarda Tang Hanedanı'nın Çinleşmiş Türk-Tabgaç kökenli olduğu geçmektedir.

<span class="mw-page-title-main">1997 Asya mali krizi</span> Temmuz 1997nin ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan ve Taylandda başlayan bir domino etkisi ile tüm Asyayı sarmış ekonomik kriz

Doğu Asya Mali Krizi Temmuz 1997'nin ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan ve Tayland'da başlayan bir domino etkisi ile tüm Asya'yı sarmış ve Güneydoğu Asya krizi adını almış finans krizidir. Asya Kaplanları olarak bilinen birçok Doğu Asya ülkesinin para birimleri, borsaları ve diğer kıymetleri ekonomik krizden etkilenmiştir. Yerel olarak IMF Krizi olarak da bilinir ama bu isim tartışmalıdır. Krizin varlığı ve sonuçları üzerinde görüş birliği olsa da nedenleri, kapsamı ve çözümleri tartışmalıdır. Uluslararası fon akımlarının yön değiştirmesine sebep olan ekonomik bir krizdir.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Asya</span> Asya kıtasının alt bölgesi

Doğu Asya, Asya kıtasının doğu bölgesidir. Çin, Tayvan, Japonya, Kore, Uzak Doğu Rusya ve Moğolistan ülkelerini kapsar.

Çinliler ; çoğunlukla soy, etnisite, uyrukluk, vatandaşlık veya diğer bağlılık vasıtasıyla Çin ile ilişkili çeşitli kişiler veya gruplardır.

<span class="mw-page-title-main">Guangdong</span> Güney Çin denizi kıyısında bulunan, Çinin en kalabalık eyaleti.

Guangdong, Güney Çin'de, Güney Çin Denizi'nin kuzey kıyısında Çin'in 23 eyaletinden (sheng) biridir. Eyalet başkenti Guangzhou'dur. Toplam yaklaşık 179,800 km2 (69,421 sq mi), alanda 126,84 milyon nüfusuyla Guangdong, Çin'in en kalabalık eyaleti ve bölgeye göre 15'inci en büyük ve aynı zamanda dünyanın en kalabalık üçüncü ülke alt bölümüdür.

<span class="mw-page-title-main">Shenzhen</span> Guangdong, Çinde bir şehir

Shenzhen, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Guangdong eyaletine bağlı, İnci Nehri Deltası üzerinde yer alan bir il düzeyi şehir. Aynı zamanda eyalet altı şehir ve özel ekonomik bölge statülerine sahip olan bölge, Çin'in borsa pazarı merkezi ve önemli bir uluslararası pazar olarak kurulmasının öngörülmesiyle Ocak 1979'da eski Bao'an İlçesi'nin temelleri üzerinde kuruldu. Shenzhen şehrinin tamamı Shenzhen Özel Ekonomik Alanı'nın içinde bulunur. Şehir, güneyinde Hong Kong, kuzeyinde ise Huizhou ve Dongguan şehirleri ile komşudur. Shenzhen ayrıca Çin'de başta kurumsal yenilik ve ülkenin açılmasını yaygınlaştırmak olmak üzere birçok açıdan önemli deneysel ve örneksel roller üstlenmektedir.

Kazakistan ekonomisi Orta Asya'nın en büyük ekonomisidir. Büyük petrol rezervleri yanı sıra mineraller ve metallere sahiptir. Aynı zamanda hem canlı hayvan ve tahıl üretimini barındıran geniş bozkır toprakları ile önemli tarımsal potansiyele sahiptir hem de yanı sıra Uluslararası Uzay İstasyonu'na her Uzay aracı fırlatmasında geliştirilen uzay altyapısına sahiptir. Güneydeki dağlar elma ve ceviz için önemli bir yeterliğe sahiptir; her iki tür de vardır ve yabani olarak yetişmektedir. Kazakistan'ın sanayi sektörü bu doğal kaynakların çıkarılması ve işlenmesi ve aynı zamanda inşaat malzemeleri, traktör, tarım makineleri ve bazı askeri öğeler konusunda uzmanlaşmış nispeten büyük bir makine yapı sektörüne sahiptir. SSCB'nin dağılmasından ve Kazakistan'ın geleneksel ağır sanayi ürünlerine olan talebin çöküşü ile 1994 yılında meydana gelen en dik yıllık düşüş, 1991 yılından bu yana ekonomide keskin bir daralmaya yol açmıştır. 1995-97 ekonomik reformlar ve özelleştirmelerle hükûmet programı özel sektöre varlıkların önemli olarak kaymasına neden oldu. Birkaç yıl içinde önemli ölçüde daha büyük petrol ihracatı için Karadeniz artış beklentileri ile batı Kazakistan'ın Tengiz Alanı'nda Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu anlaşmasıyla yeni bir boru hattı inşası Aralık 1996'da imzalanmasıyla sonuçlandı. Kazakistan'ın ekonomisi petrol fiyatları ve Rusya'da Ağustos finansal krizinin çökmeye uğratması nedeniyle GSYİH büyümesinde %2,5 düşüş ile 1998 yılında aşağı döndü. 1999 yılında parlak bir nokta, bir iyi zamanlanmış tenge devalüasyonu ve tampon görevinde tahıl hasatı ile birlikte, durgunluk ekonomiyi dış satıma itti ve uluslararası petrol fiyatlarındaki artış kurtarıcı oldu.

<span class="mw-page-title-main">Çin ekonomisi</span> ulusal ekonomi

Çin sanayi politikalarını ve stratejik beş yıllık planlarını içeren üst orta gelir gelişmekte olankarma sosyalist piyasa ekonomisine sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Çin tarihi</span> ulusal tarih

Çin tarihi, yazılı kaynaklara göre 3500 yıldan fazla geriye uzanmakta olup yazılı Çin tarihi ise MÖ 1500'lerde Shang Hanedanı döneminden başlamaktadır. Çin binlerce yıllık tarihi ile dünyanın en eski medeniyetlerinden biri ve uygarlığın beşiği olarak kabul edilmektedir. Çin uzun tarihi boyunca değişimli olarak birleşik bir devlet olarak veya birçok devlet halinde parçalanmış olarak varlığını sürdürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Asya ekonomisi</span> Kıta Ekonomisi

Asya ekonomisi, 49 farklı devlette yaşayan 4.4 milyardan fazla insandan oluşur. Altı devletin kısmen Asya'da olmakla birlikte, ekonomik ve siyasi açıdan başka bir bölgeye ait olduğu düşünülmektedir. Asya dünyadaki en hızlı büyüyen ekonomik bölge ve SAGP'ye göre GSYİH bakımından en büyük kıtasal ekonomidir. Çin, Japonya ve Hindistan dünyanın en büyük on ekonomisi arasındadır. Dahası, Asya, Japon ekonomik mucizesinden (1950-1990) başlayarak, Güney Kore'deki Han Nehri Mucizesi (1961-1996) ve Çin'deki ekonomik patlama (1978-2013) ile dünyanın en uzun ekonomik patlamasının merkezidir.

Çin ekonomik reformu, Çin'de Deng Şiaoping önderliğiyle Çin Komünist Partisindeki reformist kesimlerin Aralık 1978'de başlattığı ve "Çin değerleri ile sosyalizm" olarak anılan ekonomik reform programına ilişkindir.

<span class="mw-page-title-main">İnci Nehri Deltası</span>

İnci Nehri Deltası, Çin'in güneydoğusunda İnci Nehri'nin Güney Çin Denizi'ne aktığı İnci Nehri ağını çevreleyen alçak bir bölgedir. Bölge, Guangdong eyaletinin ortası ile Hong Kong ve Makao'yu kapsamakta olup dünyanın en yoğun kentleşmiş bölgelerinden ve Çin'in en önemli ekonomik ve sanayi merkezlerinden biridir. Bölge Dünya Bankası Grubu verilerine göre yüzölçümü ve nüfus bakımından dünyanın en büyük kentsel alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çin'de yolsuzluk</span>

1949 sonrası Çin'de yolsuzluk; Çin'deki iktidar partisi olan Çin Komünist Partisi (ÇKP)'nin örgütsel yapısından oluşan sorunlarla ilişkilidir. Bu fenomen, Çin Komünist Partisi'nin politikaları, kuruluşları, normları ve Mao sonrası dönemde Deng Şiaoping tarafından başlatılan ekonomik liberalleşme reformlarının oluşturduğu ortam değişikliğine uyum gösterme başarısızlığı gibi unsurlar içerir. Eski Doğu Bloku ülkeleri ya da Orta Asya gibi ekonomik reformların uygulandığı diğer sosyalist ekonomilerde olduğu gibi, Çin de reformların uygulanmasının ardından artan seviyede yolsuzluğa maruz kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Afrika-Çin ilişkileri</span>

Afrika-Çin ilişkileri, Çin ile Afrika arasındaki tarihi, siyasi, ekonomik, askeri, sosyal ve kültürel bağlantıları kapsar.

Finansal küreselleşme, ulusal finans sistemlerinin ekonomide, devlet denetimini gevşetmesiyle faiz veya döviz işlemlerinde kontrollerin kalkmasıyla küresel düzeyde yaşanan sermaye hareketlerini ifade etmektedir. Küreselleşme ürünlerin, fikirlerin, kültürlerin ve dünya görüşlerinin alış verişinden doğan bir uluslararası bütünleşme sürecidir. Finansal küreselleşmenin kendini gösterdiği yer finans piyasalarıdır. 1970'li yıllarda ilk önce gelişmiş ülkelerde başlamış ve ardından gelişmekte olan ülkelerde finansal serbestleşme politikaları ortaya çıkmıştır. 1970'li yıllarda gelişim aşamasındaki ülkelerin çoğunda petrol şokları ortaya çıkmış. Beraberinde ekonomik bunalım ve borçlar krizini getirmiştir. Yaşanan iktisadi bunalım sonrası ekonominin gelişmesi için ekonominin serbestleşmesi gerektiğini savunan görüşler çoğalmıştır. Küresel kelimesinin kökü 400 yıl önceye gitmektedir. Küreselleşme dünyada ilk olarak 1960' larda kullanılmaya başlanmış, 1980'li yıllarda ise daha çok yayılmıştır. Küreselleşme kelimesi insanların artık günlük hayatlarında da kullanılmaktadır. Dünyada yaşanan gelişmeleri anlatmak için küreselleşme kavramını kullanmaktayız. Politika, teknoloji, ekonomik vb. alanlardaki gelişmeleri konuşurken küreselleşme kavramı kullanılmaktadır. Genel olarak küreselleşmenin birçok tanımı yapılabilmektedir. İletişim ve bilişimin gelişmesiyle küreselleşme sürecide buna paralel olarak hız kazanmıştır. Küresel ekonominin tanımı; mal ve hizmetlerin, bilginin, sermayenin tüm dünya ülkelerin de dolaşımıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tayvan ekonomisi</span>

Tayvan ekonomisi, oldukça gelişmiş bir piyasa ekonomisidir. Satın alma gücü paritesine göre Asya'nın 8., dünyanın 18. büyük ekonomisidir ve bu durum Tayvan'ın Uluslararası Para Fonu tarafından gelişmiş ekonomiler grubuna dahil edilmesini sağlamaktadır. Dünya Bankası tarafından yüksek gelirli ekonomiler grubunda ölçülmektedir. Tayvan, dünyadaki teknolojik olarak en gelişmiş bilgisayar mikroçip üreticisidir.

Ekonomik küreselleşme, malların, sermayenin, hizmetlerin, teknolojinin ve bilginin yaygın uluslararası hareketini ifade eden bir küreselleşmedir. Ekonomik küreselleşme, akademik literatürde yaygın olarak bulunan küreselleşmenin üç ana boyutundan biridir. Malların, hizmetlerin, teknolojilerin, enformasyon ve sermayenin sınır ötesi hareketinin yoğunlaşmasıyla dünya genelinde ulusal, bölgesel ve yerel ekonomilerin artan ekonomik entegrasyonu ve karşılıklı bağımlılığıdır. Ekonomik küreselleşme, öncelikle üretim, finans, piyasalar, teknoloji, örgütsel rejimler, kurumlar, şirketler ve insanların küreselleşmesini içerir.

<span class="mw-page-title-main">Guangdong-Hong Kong-Makao Büyük Körfez Bölgesi</span>

Guangdong–Hong Kong–Makao Büyük Körfez Bölgesi Büyük Körfez Bölgesi (GBA) da denilir, Güney Çin'de dokuz şehir ve iki özel idari bölge'den oluşan bir megapol'dür. 2035 yılına kadar küresel olarak lider bir rol üstlenmeyi amaçlayan entegre bir ekonomik alan olarak tasavvur edilmektedir.