
Yelkenli, yelkeni olan, yelkenle giden deniz, göl veya akarsu taşıtıdır.

Gemi dünya denizlerini, okyanuslarını, nehir, göl ve diğer yeterince derin su yollarını dolaşan, mal ve yolcu taşıyan veya savunma, araştırma ve balıkçılık gibi özel görevleri yapan büyük bir deniz taşıtı’dır. Gemiler genellikle boyut, şekil, yük kapasitesi ve amaca göre teknelerden ayrılır. Yelken çağı'nda "gemi", en az üç Kabasorta arma‘lı direkleri ve tam cıvadra yelken planıyla yelkenli gemi olarak tanımlanır.

Tekne ya da bot, su üzerinde kalmak ve hareket etmek amacıyla inşa edilen araçlara verilen genel addır. Genelde polyester veya ahşap malzemeden imâl edilir.
- Gezi teknesi: Daha çok turistik bölgelerde ticari amaçlı kullanılmak için dizayn edilen tekneler.
- Sürat teknesi: Hobi amaçlı deniz üstünde hızla dolaşmayı aynı zamanda eğlenmeyi sağlayan tekne türü.
- Yolcu teknesi: İki kara arasında köprü görevi gören tekneler.
Nuh'un gemisi, Tevrat'ın Tekvin (Yaratılış) bölümünde ölçüleri, yapımı, tufan ve sonrası ayrıntıları ile anlatılan, insanların kötülüklere dalması dolayısıyla Tanrının büyük bir tufanla "Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım", "Çünkü onlar gaflete düştü" diye geçiren fakat Nuh'un şahsında insanoğlu ve diğer canlılara bir şans daha verme amacıyla yapmasını emrettiği efsanevi bir gemidir.

USS Nautilus (SSN-571), nükleer enerjiyle çalışan ilk denizaltı gemisi.

RMS Titanic, 15 Nisan 1912 tarihinde Southampton, İngiltere'den New York City, Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığı ilk seferinde bir buzdağına çarpması sonucu batan bir İngiliz okyanus gemisiydi. Gemideki tahmini 2.224 yolcu ve mürettebattan yaklaşık 1.500 kişi hayatını kaybetti ve bu olay barış zamanında tek bir geminin battığı en ölümcül olaylardan biri oldu. White Star Line tarafından işletilen Titanic, dünyanın en zengin insanlarından bazılarının yanı sıra, Britanya Adaları, İskandinavya ve Avrupa'nın başka yerlerinden Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da yeni bir hayat arayan yüzlerce göçmeni taşıyordu. Felaket, kamuoyunun dikkatini çekerek deniz güvenliği düzenlemelerinde önemli değişikliklere yol açtı ve popüler kültürde kalıcı bir mirasa ilham verdi.

İtici pervane, gemilerde başta veya kıçta bulunan ve manevra kabiliyetini artıran sistemlerden her biri. Konumuna göre baş iter veya kıç iter olarak adlandırılır. Güçleri ve sayıları oranında manevra yeteneğini artıran ve geminin ana makinesinden ayrı bir jeneratör ünitesi ile çalışan; sabit kanatlı pervane, yönlenebilen kanatlı (pitch) pervane ve su jeti nozul gibi itici tipleri bulunan aletlerdir.

Brandenburg sınıfı, Alman İmparatorluğu'nun okyanus ötesi ilk dört ön dretnot zırhlının dahil olduğu sınıf. Bu gemiler aynı zamanda kablosuz iletişim yapabilen ilk Alman savaş gemileridir. Bu sınıfta üretilen savaş gemilerinin adları SMS Brandenburg, SMS Kurfürst Friedrich Wilhelm, SMS Weißenburg ve SMS Wörth'tür. Dört geminin inşasına 1890 yılında başlandı, üçü 1893'te tamamlanırken SMS Weißenburg 1894'te bitirildi. Öncü gemi olan Brandenburg 9,3 milyon marka, Kurfürst Friedrich Wilhelm ise 11,23 milyon marka mal oldu. Birleşik Krallık Kraliyet Donanması, bu gemileri alaya alarak "balina avcıları" olarak nitelendirmiştir.

Deutschland sınıfı, Alman İmparatorluk Donanması için inşa edilen beş ön dretnot savaş gemisinden oluşan gemi sınıfıdır. Sınıf Deutschland, Hannover, Pommern, Schlesien ve Schleswig-Holstein gemilerinden oluşmaktaydı. 1903-1908 arasında inşa edilen gemiler, daha önceki Braunschweig sınıfı zırhlılara çok benzerdi; ancak daha iyi koruma sağlayan zırhları vardı. İngiliz Kraliyet Donanması'nın devrimci gemisi HMS Dreadnought'un hizmete girişiyle daha inşaları tamamlanamadan teknolojinin gerisinde kalan Deutschland sınıfı, Alman donanmasına katılan son ön dretnot gemiler oldular. Deutschland sınıfının ardından inşa edilen Nassau sınıfı zırhlılar ise Almanya'nın ilk dretnot sınıfı oldu.
Gemi inşaatı, bir geminin tasarımına başlanmasından işletmeye alınmasında kadar olan süreçtir. Bu süreç gemi mühendislerinin başında bulunduğu bir ekiple dizayn bürolar ve tersanelerde yürütülür.

Gemi geometrisi, gemilerin ve diğer deniz araçlarının boyutları ve formu ile ilgili konuların işlendiği alan ve ilgili dersin adıdır.

El incesi cevizi, halatın ucundaki kollar ayrıştırılmadan yapılan, ceviz görünümlü, amacına hizmet edecek yuvarlak bir nesneyi de içine hapsederek yapılan bir düğümdür.

Askerî gemi, Deniz kuvvetleri ve donanma tarafından kullanılan gemi veya botlara verilen genel isimdir. Deniz savaşı için yaratılmıştır. Yapıları ve amaçlarıyla sivil gemilerden farklıdırlar. Askerî gemiler genellikle hasar kontrol sistemi ve silahlarla donatılmış şekilde seyir ederler. Bazı personel taşıma gemilerinde bu donanımlar hafiftir veya bulunmayabilir. Askerî gemiler, inşaat veya amaca göre sivil gemilerden farklıdır. Günümüzde dünya donanmalarında birçok farklı gemi var. Bu gemilerde uçak, helikopter, askerî araç ve askerî teknoloji'ler taşınabilir. Hepsinin farklı uygulamaları vardır ve bazı sınıflandırmalar belirli ülkelere özeldir. Farklı ülkeler çabalarını farklı gemi türlerine harcadılar ve bazıları neredeyse hepsine yatırım yaptı.
Gemicilik arkeolojisi ya da batık arkeolojisi hem batmış, hem kısmen batmış, hem de günümüze değin batmaksızın ulaşmış gemi ve tekneleri, bu gemilerin inşa metotlarını merkeze koyan, sualtı arkeolojisi ve denizcilik arkeolojisi ile iç içe geçmiş arkeolojik bir alt daldır. Gemicilik arkeolojisi yalnızca gemi ve teknelerin imalat özellikleri, teknolojik değişimleri ve işlevleri üzerine odaklanmakla kalmaz, bunun ötesinde ticaret rotaları ve gemilerin kargoları gibi unsurları da incelemektedir. Alper Gölbaş, gemicilik arkeolojisi şöyle tanımlamaktadır;
"Gemicilik Arkeolojisi, özellikle gemilerin yapım teknikleri, inşada kullanılan malzemeler, gemide görev alan personelin kullandığı eşyalar, gemilerin rotaları, batmış ise batış nedenleri gibi hem maddi kalıntıları hem de bazı fiili durumları inceler. Gemilerle ilgili yazılmış antik kaynaklar, çanak çömlek üzerine ya da duvarlara boya ile yapılmış, kazınmış-çizilmiş, bazen kabartma olarak yapılmış gemi tasvirleri gibi dolaylı buluntular da Gemicilik Arkeolojisi tarafından incelenmektedir. Gemicilik Arkeolojisi, yalnızca gemileri değil, basit salları, kanoları, şişirilmiş deriden üretilmiş ulaşım araçlarını da inceler."

Gemilerde genişlik, en veya kemere, geminin nominal su hattında ölçülen en geniş noktasındaki genişliğidir. Genişlik, geminin en geniş kısmında, burun-kıç hattına dik açıda ölçülen bir doğrudur. Genişlik terimi gemi gövdesinin maksimum genişliğini veya üstyapı çıkıntıları dahil maksimum genişliği tanımlamak için de kullanılabilir.

Su hattı, bir geminin gövdesinin, suyun yüzeyiyle buluştuğu çizgidir. Spesifik olarak, aynı zamanda uluslararası yük hattı ve Plimsoll hattı olarak da bilinen, geminin su çekimini ve belirli su türleri ile sıcaklıklar için kaldırma kuvvetini özellikle ortaya çıkabilecek dalgalara karşı güvenli bir şekilde korumak için yüklenebileceği yasal sınırı belirten özel bir işaretin adıdır. Değişen su sıcaklıkları bir geminin su çekimini etkileyecektir, çünkü ılık su soğuk sudan daha az yoğundur ve daha az kaldırma kuvveti sağlar. Aynı şekilde tatlı su, tuzlu su veya deniz suyundan daha az yoğundur ve kaldırma kuvveti üzerinde aynı azaltıcı etkiye sahiptir.

Feth-i Bülend sınıfı, 1860'larda ve 1870'lerde Osmanlı donanması için inşa edilmiş iki zırhlı savaş gemisini içeren bir gemi sınıfıdır. Sınıftaki ilk gemi Feth-i Bülend, Birleşik Krallık'ta inşa edildi ve Haliç'teki Tersane-i Amire'de inşa edilen ikinci gemi Mukaddeme-i Hayr için temel görevi gördü. Gemilerin tasarımı daha önce yine Birleşik Krallık'ta inşa edilen Avnillah sınıfına dayanıyordu. Ortadan bataryalı zırhlı korvetler Feth-i Bülend ve Mukaddeme-i Hayır ana silah olarak kazamatlarda yer alan namludan dolma dört 222 mm Armstrong top taşımaktaydı.

Avnillah sınıfı, Osmanlı donanması için 1860'larda inşa edilen iki zırhlı korvet savaş gemisinden oluşan bir gemi sınıfıdır. Sınıfta yer alan gemiler Avnillah ve Muin-i Zafer'dir. İki gemi İngiltere'de 1868 ve 1870 arasında inşa edildi. Gemi ortasındaki kazamatlara monte edilmiş dört adet 230 mm çapında top taşıyorlardı.

Mahmuz, antik çağlardan bu yana çeşitli gemi türleri tarafından taşınan bir silahtır. Silah, genellikle 2–4 m uzunluğunda zırhlı bir çıkıntı oluşturmak üzere geminin pruvasının su altında uzamasından oluşuyordu. Silah düşman gemisine çarparak, düşmanın teknesinin delinmesi ve batırılması veya en azından devre dışı bırakılması amacıyla kullanılmaktaydı.
HMHS Britannic, White Star Line'ın Olympic sınıfı buharlı gemilerinin üçüncü ve sonuncusu ve Britannic adını taşıyan ikinci White Star gemisiydi. RMS Olympic ve RMS Titanic'in en küçük kardeşiydi ve transatlantik yolcu gemisi olarak hizmete girmesi planlanmıştı. Kasım 1916'da Ege Denizi'ndeki Yunan adası Kea yakınlarında batana kadar 1915'ten itibaren hastane gemisi olarak işletildi. O dönemde dünyanın en büyük hastane gemisiydi.