İçeriğe atla

Çift gezegen

Dünya ve Ay'ın (üstte sağda) ve PlütonCharon'un (altta sağda) boyutlarının görsel karşılaştırması

Çift gezegen (aynı zamanda ikili gezegen ), astronomide iki adet gezegen veya gezegen kütleli nesneden oluştuğu ve bunların ortak ağırlık merkezinin her iki cismin de dışında yer aldığı ikili bir uydu sistemidir.

Samanyolu'ndaki yıldız sistemlerinden üçte birinin çift yıldız sistemi olmasına rağmen,[1] tipik olarak gezegen-uydu kütle oranının yaklaşık 1:10.000 olması, ikili uydu sistemlerinin ana yıldızın kütle çekiminden büyük ölçüde etkilenmeleri [2] ve dev çarpma hipotezine göre yalnızca belirli koşullar altında kütle çekimi açısından kararlı olmaları nedenleriyle çift gezegen sistemlerine nadiren rastlanılmaktadır.

Güneş Sistemi bünyesinde resmi olarak tanımlanmış bir çift gezegen sistemi bulunmamaktadır, ancak Dünya - Ay sistemi bazen bir çift gezegen sistemi olarak kabul edilir. Avrupa Uzay Ajansı tarafından, SMART-1 misyonunun tanıtım materyallerinde Dünya-Ay sisteminden çift gezegen olarak bahsedilmiştir.[3]

Cüce gezegen adaylarından bazıları ikili gezegen sistemi olarak tanımlanabilmektedir. Uluslararası Astronomi Birliği, 2006 Genel Kurulunda Plüton ve Charon'un çift gezegen olarak yeniden sınıflandırılması önerisini gündemine almış,[4] ancak bahse konu öneri IAU'nun mevcut gezegen tanımı lehine kabul edilmemiştir. Gezegen kütlesine sahip uydulara sahip diğer Neptün ötesi sistemler arasında ErisDysnomia, OrcusVanth ve VardaIlmarë bulunur.

Üyeleri yaklaşık olarak eşit kütleye sahip olan ikili asteroitler ise kimi zaman ikili küçük gezegen olarak sınıflandırılmaktadır. Bunlar arasında ikili asteroitler 69230 Hermes ve 90 Antiope ve ikili Kuiper kuşağı nesneleri (KBO'lar) 79360 Sila–Nunam ve 1998 WW31 yer almaktadır.

"Çift gezegen" tanımı

Plüton-Charon sistemi, Dünya-Ay sistemine göre ikili yapıya daha yakındır. (Uzaklıklar ölçekli değildir.)
Dünya Ay sistemi zaman zaman resmi olmayan biçimde çift gezegen olarak tanımlanabilmektedir. (Kütleler yüzey alanlarına göre değil, kabaca hacimlerine göre oranlanmıştır.) [3]

Bir "çift gezegen" ile "uydu sistemi"ni ayırt etmek için hangi ölçütlerin kullanılması gerektiği konusunda çeşitli tartışmalar bulunmaktadır. Aşağıda bu konudaki temel argümanlara yer verilmiştir.

Her iki cismin de gezegen kriterini karşılaması

Astronomical Journal'da önerilen bir tanıma göre, iki nesnenin çift gezegen olarak adlandırılabilmesi için her iki cismin de, ayrı ayrı olarak yörünge temizleme kriterini karşılaması gerekmektedir.[5]

Kütle oranları 1'e yakın olanlar

"Çift gezegen" tanımlamasında kullanılmakta olan önemli bir kriter, iki cismin kütlelerinin birbirine olan oranıdır. Oran olarak 1 değerini alan kütle oranı, eşit kütleye sahip iki cisim bulunduğunu ifade eder. Bu nedenle bu oranın 1'e yakın olduğu cisimlerin "çift gezegen" olarak tanımlanabilmesi daha olasıdır. Bu tanımı kullanarak, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'ün doğal uyduları çift gezegen tanımının dışında bırakılabilir. Bazı cüce gezegenlerin uyduları da benzer şekilde ana cisme göre çok daha küçük kütlelere sahiptir.

Bu kapsamda yer alan en dikkat çekici istisna Plüton-Charon sistemidir. Charon-Plüton'un 0,122 (≈18 ) değerli kütle oranı 1'e o kadar yakındır ki Plüton ve Charon birçok bilim insanı tarafından sıklıkla "çift cüce gezegen" ("gezegenin 2006 tanımından önce" "çift gezegen") olarak tanımlanmıştır. Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) daha önce Charon'u Plüton'un uydusu olarak sınıflandırmış olmasına rağmen, ilerleyen dönemlerde bu gök cisimlerinin bir çift cüce gezegen olarak yeniden sınıflandırılabileceği ifade edilmiştir.[6] Öte yandan, 2006 tarihli bir IAU raporunda Charon-Plüton ikilisi bir çift gezegen olarak sınıflandırılmıştır.[7]

Eris-Dysnomia sistemine dair sanatsal bir izlenim

0,01230 (≈181 ) düzeyindeki Ay-Dünya kütle oranı ise Güneş Sistemi bünyesindeki diğer tüm uydu-gezegen oranlarıyla karşılaştırıldığında 1 oranına oldukça yakındır. (Diğer gezegenlerin uydularıyla olan kütle oranlarının tümü 0,0025 seviyesinin altındadır.) Sonuç olarak, azınlıkta da olsa, bazı bilim insanları Dünya-Ay sistemini de bir çift gezegen olarak sınıflandırmaktadır. Eris'in tek uydusu Dysnomia'nın yarıçapı Eris'in yarıçapının neredeyse 14'i düzeyindedir; benzer yoğunlukları olduğu varsayıldığında (Dysnomia'nın iç bileşen yapısı Eris'inkinden önemli ölçüde farklı olabilir veya olmayabilir), iki nesnenin kütle oranı, Ay-Dünya ve Charon-Plüton oranlarına yakın bir değer olan 140 seviyesine yakın olmalıdır.

Çift merkezi konumu

Halihazırda, çift gezegen sistemi için önerilen en yaygın tanım, cisimlerin çevresinde dönmekte olduğu çift merkezinin her iki cismin de kütlesinin dışında yer almasıdır. Bu tanıma göre Plüton ve Charon Haziran 2015'te New Horizons uzay aracının görüntülerinden oluşturulan animasyonlar uyarınca çift cüce gezegenlerdir.

Bu tanıma göre, Dünya-Ay sistemi şu anda bir çift gezegen değildir. Bunun nedeni ise Ay'ın sistem içinde ortak bir nokta çevresinde gözle görülür bir dönüş yapmasına yetecek kadar büyük olmasına rağmen, sistemin çift merkezinin Dünya'nın kütlesinin oldukça içinde yer almasıdır. Ay sürekli olarak her yıl Dünya'dan yaklaşık 3,8 cm (1,5 in) oranında dışarı doğru hareket ettiği göz önüne alındığında; birkaç milyar yıl içinde, Dünya-Ay sisteminin kütle merkezinin Dünya'nın kütlesinin dışında yer alması ve bir çift gezegen sistemi haline gelmesi beklenmektedir.

PlütonCharon sistemi: kütle merkezi Plüton'un dışında yer alır.

Jüpiter-Güneş sisteminin kütle merkezi Güneş'in yüzeyinin dışında yer almasına rağmen,;Jüpiter'in füzor olamayacak kadar hafif olması nedeniyle bir çift yıldız olarak kabul edilemez. Jüpiter'in on üç kat daha ağır olması halinde, döteryum füzyonu gerçekleşebilir ve Jüpiter bir kahverengi cüce olarak sınıflandırılabilirdi.[8]

Astronomik çekme değeri

Isaac Asimov, kısmen " astronomik çekişme" (İng. tug-of-war) değeri olarak adlandırdığı ve cisimlerin göreceli boyutlarını dikkate almayan bir değere dayanarak gezegen-uydu ve çift gezegen yapıları arasında bir ayrım yapılmasını önermiştir. Bu nicelik, daha büyük (birincil) cismin daha küçük cisme uyguladığı kuvvetin, Güneş'in daha küçük cisme uyguladığı kuvvete olan oranıdır. Bunun eşit olduğu aşağıdaki biçimde gösterilebilir;[9]

bu formülde mp birincil (daha büyük) cismin kütlesini, ms Güneş'in kütlesini, ds küçük cisim ile Güneş arasındaki mesafeyi ve dp ise küçük cisim ile birincil cisim arasındaki mesafeyi göstermektedir.[9] Astronomik çekme değeri uydunun (daha küçük olan cismin) kütlesine bağlı değildir.

Bu formül aslında büyük cismin ve Güneş'in küçük cisim üzerindeki kütle çekim etkileri arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Örneğin, Satürn'ün uydusu Titan için bu oran 380'dir, bu da Satürn'ün Titan üzerindeki etkisinin Güneş'in Titan üzerindeki etkisinden 380 katı fazla olduğu anlamına gelmektedir. Titan için hesaplanan bu değer, sadece 3,5'luk bir çekme değerine sahip olan Satürn'ün uydusu Phoebe ile karşılaştırılabilir; bunun anlamı Satürn'ün Phoebe üzerindeki etkisi, Güneş'in Phoebe üzerindeki etkisinin sadece 3,5 katı olduğudur.

Asimov, gezegenlerin kütleçekimsel olarak bağlı olduğu çeşitli uydular için çekme değerlerini hesaplamıştır. Bu kapsamda, Güneş Sistemi'ndeki en büyük gaz devi Jüpiter'in bile, daha dış kısımlarında yakalanmış uyduları üzerinde Güneş'ten yalnızca biraz daha fazla bir çekme değerine sahip olduğu, bazılarının ise çekme değerlerinin 1 değerinden çok daha yüksek olmadığını göstermiştir. Asimov'un hesaplamalarının hemen hepsinde çekme değerinin 1'den büyük olduğu, dolayısıyla Güneş'in bu cisimler üzerinde gezegenlerden daha az bir çekme kuvveti olduğu görülmektedir. Bu durumun tek istisnası, Güneş'in 0,46'lık bir değerle çekmekte olduğu Ay'dır; bu da Dünya'nın Ay üzerindeki tutuşunun Güneş'in tutuşunun yarısından daha az güçlü olduğu anlamına gelmektedir. Asimov, Dünya ve Ay'ın ikili gezegen olarak kabul edilmesi gerektiği yönündeki diğer argümanlarına bunu da dahil etmiştir.[9]

O halde Ay'a ne Dünya'nın gerçek bir uydusu ne de yakalanmış bir uydu olarak değil, Dünya ile birlikte Güneş'in etrafında dikkatli adımlarla hareket eden kendi başına bir gezegen olarak bakabiliriz. Dünya-Ay sistemi içinde durumu resmetmenin en basit yolu Ay'ın Dünya etrafında döndüğünü düşünmektir; ancak Dünya ve Ay'ın Güneş etrafındaki yörüngelerinin tam ölçekli bir resmini çizecek olursanız, Ay'ın yörüngesinin her yerde Güneş'e doğru içbükey olduğunu görürsünüz. Yani Ay her zaman Güneş'e doğru "düşmektedir". İstisnasız diğer tüm uydular, yörüngelerinin bir bölümünde Güneş'ten "uzaklaşırlar", ana gezegenlerinin üstün çekimine kapılırlar – ama Ay öyle değildir.[9][10][Footnote 1]

— Isaac Asimov

Çift gezegen tanımı, çiftin Güneş'e olan uzaklığına göre değişiklik arz etmektedir. Eğer Dünya-Ay sistemi Güneş'e şimdikinden daha uzak bir mesafede yer alan bir yörüngede bulunsaydı, o zaman Dünya Güneş'e oranla Ay'ı daha kuvvetli bir biçimde çekecektir. Örneğin, Mars'ın yörüngesinde Ay'ın çekme değeri 1,05 düzeyinde olurdu. Ayrıca Asimov'un önerisinden bu yana keşfedilen birkaç minik uydu da bu argümana göre çift gezegen olarak tanımlanabilmektedir. Örneğin, Neptün'ün küçük dış uyduları Neso ve Psamathe'nin çekme değerleri 0,42 ve 0,44'tür; bu değerler Dünya'nın uydusu Ay'ınkinden daha düşüktür. Ancak kütleleri Neptün'ünkiyle karşılaştırıldığında çok küçüktür ve tahmini olarak Neptün'e göre 1,5 ×10-9 (1700,000,000 ) ve 0,4 ×10-9 (12,500,000,000 ) oranındadır.

Sistemin oluşumu

Son olarak, iki cismin bir sistem oluşturabilmesinin hem Dünya-Ay hem de Plüton-Charon sistemleri göz önüne alındığında büyük çarpışmalar sonucunda ortaya çıktığı düşünülmektedir: Buna göre, bir gök cisminin diğer bir gök cismiyle çarpışması sonucu bir enkaz diski oluşmuş ve birikme yoluyla ya iki ayrı gök cisminde birikmesi biçiminde gerçekleşmiştir. Çarpma olayları sonucunda iki ayrı cisim ortaya çıkabileceği gibi daha büyük tek bir cisim de meydana gelebilir. Ancak, iki cismin "çift gezegen" olması için devasa bir çarpışma yeterli bir koşul değildir; çünkü bu tür çarpışmalar, Plüton'un dört küçük dış uydusu gibi, çok daha küçük uydular da meydana getirebilir.

Ay'ın kökenine ilişkin günümüzde terk edilmiş bir hipotez "çift gezegen hipotezi" olarak adlandırılmaktadır; bu hipoteze göre Dünya ve Ay; Güneş Sistemi'nin ön-gezegen diskinin aynı bölgesinde oluşmuş ve kütle çekimsel etkileşim altında bir sistem oluşturmuşlardır. Bu hipotez günümüzde kabul görmemektedir, çünkü gezegenler kütle çekimsel etkileşim yoluyla uyduları "yakalayabilmektedirler". Örneğin Mars'ın uydularının (Phobos ve Deimos) Mars tarafından uzun zaman önce yakalanmış asteroitler olduğu düşünülmektedir. Böyle bir tanımlama, Triton'un Plüton ile aynı büyüklükte ve benzer yapıda bir Kuiper kuşağı cismi olması ve daha sonra Neptün tarafından yakalanması nedeniyle, Neptün-Triton'un da bir çift gezegen olarak sınıflandırılmasını gerektirecektir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Bilgi notları

  1. ^ Asimov, Güneş etrafındaki Dünya-Ay yörünge modelini tanımlamak için "içbükey" terimini kullanırken, Aslaksen aynı modeli tanımlamak için "dışbükey" terimini kullanmaktadır. Hangi terimin kullanılacağı yalnızca gözlemcinin bakış açısına bağlıdır. Güneş'in bakış açısından Ay'ın yörüngesi içbükeydir; fakat Ay'ın yörüngesinin dışından, örneğin Mars gezegeninden, dışbükeydir.

Alıntılar

  1. ^ Most Milky Way Stars Are Single 25 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Harvard-Smithsonian Center for Astrophysics
  2. ^ Canup, Robin M.; Ward, William R. (June 2006). "A common mass scaling for satellite systems of gaseous planets". Nature (İngilizce). 441 (7095): 834-839. doi:10.1038/nature04860. ISSN 1476-4687. PMID 16778883. 21 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ağustos 2024. 
  3. ^ a b "Welcome to the double planet". ESA. 5 Ekim 2003. 23 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2009. 
  4. ^ "The IAU draft definition of "planet" and "plutons"". International Astronomical Union. 16 Ağustos 2006. 16 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mayıs 2008. 
  5. ^ Margot, J.L. (2015). "A Quantitative Criterion for Defining Planets". Astronomical Journal. 150 (6): 185. arXiv:1507.06300 $2. doi:10.1088/0004-6256/150/6/185. 
  6. ^ "International Astronomical Union | IAU". www.iau.org. 30 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2021. 
  7. ^ "The Public Communication Activities at the 2006 General Assembly (GA)" (PDF). International Astronomical Union: 45. 1 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  8. ^ Guenther, Eike; Stecklum, Bringfried; Klose, Sylvio, (Ed.) (1999). "Star Formation and Extrasolar Planet Studies with Near-Infrared Interferometry on the LBT". Optical and Infrared Spectroscopy of Circumstellar Matter, ASP Conference Series, Vol. 188. Optical and Infrared Spectroscopy of Circumstellar Matter. 188. San Francisco, Calif.: Astronomical Society of the Pacific. ss. 341-350. ISBN 1-58381-014-5. 
  9. ^ a b c d Asimov, Isaac (1975). "Just Mooning Around", Of Time and Space, and Other Things 7 Ocak 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Avon. Formül kitabın 56'ncı sayfasından türetilmiştir.
  10. ^ Aslaksen, Helmer (2010). "The Orbit of the Moon around the Sun is Convex!". National University of Singapore: Department of Mathematics. 16 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ocak 2012. 

Bibliyografya

İlave okuma

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Güneş Sistemi</span> Güneş ve Güneş merkezli astronomik cisimler

Güneş Sistemi, Güneş'in kütleçekim kuvvetiyle yörüngede tutulan ve çeşitli gök cisimlerinden oluşmuş bir sistemdir. Güneş ve 8 gezegen ile onların doğruluğu onaylanmış 150 uydusu, 5 cüce gezegen ile onların bilinen toplam 8 uydusu ve milyarlarca küçük gök cisminden oluşur. Küçük cisimler kategorisine asteroitler, Kuiper Kuşağı cisimleri, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve gezegenler arası toz girer.

<span class="mw-page-title-main">Plüton</span> Cüce gezegen

Plüton, Kuiper Kuşağı'nda bulunan bir cüce gezegendir. Güneş Sistemi'nde bilinen en büyük cüce gezegen ve Neptün ötesi cisim ve doğrudan Güneş etrafında dolanan en büyük on altıncı cisimdir. 2006 yılına dek gezegen olarak sınıflandırılmaktaydı. Plüton, bünyesinde birçok cisim barındıran Kuiper Kuşağı'nın en belirgin üyelerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Güneş Sistemi'ndeki cisimlerin listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Aşağıda Güneş Sistemi'ndeki cisimlerin Güneş'ten uzaklıklarına göre sıralanmış bir listesi bulunmaktadır. Çapı 500 km'den küçük cisimler listeye alınmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gezegen</span> bir yıldız veya yıldız kalıntısının yörüngesinde dolanan gök cismi

Gezegen; genellikle bir yıldız, yıldız kalıntısı ya da kahverengi cücenin yörüngesinde bulunan, yuvarlak hâle gelmiş bir astronomik cisimdir. Uluslararası Astronomi Birliğinin (IAU) tanımına göre Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen bulunur. Bunlar, karasal gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars; dev gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Gezegen oluşumu için bilimsel açıdan mevcut en iyi teori, bir bulutsunun kendi içine çökmesi sonucu bir yıldızlararası bulut meydana getirdiğini ve yıldızlararası bulutun da bir önyıldız ve bunun yörüngesinde dönen bir öngezegen diski oluşturduğunu öne süren bulutsu hipotezidir. Gezegenler bu disk içinde, kütleçekiminin etkisiyle maddelerin kademeli olarak birikmesi sonucu, yığılma (akresyon) olarak adlandırılan süreçte büyürler.

<span class="mw-page-title-main">Cüce gezegen</span> Güneşin veya başka bir yıldızın etrafında hareket eden, gezegen olarak kabul edilebilecek kadar büyük olmayan yuvarlak bir metal ve kaya veya gaz kütlesi

Cüce gezegen, doğrudan Güneş etrafında hareket ettiği bir yörüngede bulunan, bu nedenle başka bir cismin doğal uydusu olmayan, kütleçekimsel olarak yuvarlak olacak kadar büyük, ancak Güneş Sistemi'nin sekiz klasik gezegeni gibi yörünge baskınlığı elde etmek için yetersiz olan küçük gezegen kütleli bir cisimdir. En tipik cüce gezegen örneği, 2006 yılında "cüce" kavramı benimsenmeden önce onlarca yıl boyunca bir gezegen olarak kabul edilen Plüton'dur.

<span class="mw-page-title-main">2006 yeni gezegen tanımı</span>

Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) Ağustos 2006'da Güneş Sistemi'ndeki bir gezegenin aşağıdaki özelliklere sahip bir gök cismi olduğunu tanımlamıştır:

  1. Güneş etrafında yörüngede olması,
  2. Hidrostatik dengeye sahip olacak kadar kütleye sahip olması ve
  3. Yörüngesi etrafındaki "bölgeyi temizlemiş" olması.
<span class="mw-page-title-main">Galilei uyduları</span> Jüpiterin en büyük 4 uydusu İo, Europa, Ganymede, ve Callistonun ortak adı

Galilei uyduları, Jüpiter'in en büyük dört uydusu olan Io, Europa, Ganymede ve Callisto'dur. Klasik gezegenlerin en sönüğü olan Satürn'den sonra çıplak gözle en kolay görülebilen Güneş Sistemi cisimleridir. Parlak Jüpiter'e olan yakınlıkları çıplak gözle gözlemi çok zorlaştırsa da, yüksek ışık kirliliği olan gece gökyüzü koşullarında bile sıradan dürbünlerle kolayca görülebilirler. Teleskobun icadı, uyduların 1610 yılında keşfedilmesini sağladı. Bu sayede, insanlar klasik gezegenleri takip etmeye başladığından beri keşfedilen ilk Güneş Sistemi cisimleri ve Dünya'nın ötesindeki herhangi bir gezegenin yörüngesinde bulunan ilk cisimler oldular.

<span class="mw-page-title-main">Charon (uydu)</span> Küçük gezegen Plütonun en büyük doğal uydusu

Charon, cüce gezegen Plüton'un bilinen beş doğal uydusunun en büyüğüdür. Ortalama yarıçapı 606 km (377 mi) olan Charon, Plüton, Eris, Haumea, Makemake ve Gonggong'dan sonra bilinen altıncı büyük Neptün ötesi cisimdir. 1978 yılında James Christy tarafından Washington, DC'deki Amerika Birleşik Devletleri Deniz Gözlemevi'nin Flagstaff İstasyonu'nda (NOFS) çekilen fotoğraf plakaları kullanılarak keşfedildi. Plüton'un diğer uyduları Nix ve Hydra'nın 2005 yılında, Kerberos'un 2011 yılında ve Styx'in ise 2012 yılında keşfinden sonra (134340) Pluto I olarak da tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Küçük Güneş Sistemi cismi</span>

Küçük Güneş Sistemi Cismi, 2006 yılındaki kararla Uluslararası Astronomi Birliği'nce (UAB) tanımlanan güneş sisteminde bulunup ne gezegen, ne de cüce gezegen olan bir cisimdir:

Güneş'in etrafından dönen diğer cisimlere topluca "Küçük Güneş Sistemi Cismi" olarak telmih edilecek... Bunlar, şu anda Güneş Sistemi'nin çoğu asteroitlerini, çoğu Neptün-ötesi cisimleri (NÖC), kuyruklu yıldızlar ve diğer küçük cisimleri içerir.

<span class="mw-page-title-main">Kepler'in gezegensel hareket yasaları</span>

Kepler'in gezegensel hareket yasaları, Güneş Sisteminde bulunan gezegenlerin hareketlerini açıklayan üç matematiksel yasadır. Alman matematikçi ve astronom Johannes Kepler (1572-1630) tarafından keşfedilmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Plütoid</span> Neptün ötesindeki cüce gezegenler

Plütoid, plütonsal veya plütonumsu Neptün ötesindeki cüce gezegenler veya bunlarla ve plütoid adını kalıcı olarak almış cisimlerin benzer şekilde olan cisimler için kullanılan terim. Bu terim, İngilizce "İngilizce: plutoid" kelimesinden gelmektedir ve "Plüton'a benzer" anlamındadır. Uluslararası Astronomi Birliği (UAB) astronomik cisimler için 2006 çözümünde "gezegen" kelimesinin tanımlarken bunun bir sonucu olarak bu kategoriyi geliştirmiştir. 11 Haziran 2008'de UAB'nin "plütoid" için resmî açıklaması şu şekildedir:

Plütoidler, Güneş'in çevresinde ana ekseninin yarısı Neptün'ünkinden büyük bir yörüngede dönen ve kendi kütle çekiminin rijit cisim kuvvetlerini yenebilmesini sağlayacak yeterlilikte kütle ile hidrostatik dengeyi yakalayarak dairesele bir şekle sahip ve yörüngesinin çevresini temizlememiş gök cisimlerdir. Plütoidlerin uyduları ise kütle çekimlerinin belirlediği bir şekli sağlayacak yeterli kütleye sahip olsalar bile "plütoid" olarak sayılamaz.
<span class="mw-page-title-main">Doğal uydu</span> bir gezegenin yörüngesinde dönen gök cismi

Doğal uydu, en yaygın kullanımıyla, bir gezegenin, cüce gezegenin veya küçük bir Güneş Sistemi cisminin yörüngesinde dönen astronomik bir cisimdir.

<span class="mw-page-title-main">Lagrange noktası</span>

Gök mekaniğinde, Lagrange noktaları ortak kütle merkezi etrafında dönen, biri genellikle diğerinden çok daha küçük, iki kütlenin yarattığı potansiyelin denge noktalarıdır. Lagrange noktaları iki cismin yarattığı kütleçekim kuvvetinin, dönmeden kaynaklanan merkezkaç kuvveti ile birbirlerini götürdükleri noktalardır.

<span class="mw-page-title-main">Yörünge bölgesini temizleme</span> Bir gök cisminin gezegen olarak kabul edilmesi için gereken kriterlerden biri

"Yörünge bölgesini temizleme", bir gök cisminin yörüngesi etrafında kütleçekimsel olarak baskın hale gelmesini ve doğal uyduları ya da kütleçekimsel etkisi altında olanlar dışında, kendi boyutuna yakın başka hiçbir cismin yörüngesinde bulunmamasını tanımlar.

<span class="mw-page-title-main">Küçük gezegen uydusu</span>

Küçük gezegen uydusu, bir küçük gezegenin doğal uydusu olarak onun yörüngesinde bulunan bir astronomik cisimdir. Ocak 2022 itibarıyla, bir uydusu olduğu bilinen veya olduğu düşünülen 457 küçük gezegen bulunmaktadır. Küçük gezegen uydularının keşfi, ana cismin kütlesi ve yoğunluğunun genellikle başka türlü erişilemeyen fiziksel özelliklerine ilişkin içgörülerinin çok daha kesin olarak belirlenebilmesi için önemlidir.

<span class="mw-page-title-main">Çift merkezi</span>

Astronomide çift merkezi birbirinin yörüngesinde dönen iki veya daha fazla cismin kütle merkezidir ve cisimlerin etrafında döndüğü noktadır. Çift merkez fiziksel bir nesne değil, dinamik bir noktadır. Astronomi ve astrofizik gibi alanlarda önemli bir kavramdır. Bir cismin kütle merkezinden çift merkeze olan mesafesi iki cisim problemi olarak hesaplanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Uydu sistemi</span>

Bir uydu sistemi, bir gezegen kütleli cismin veya bir küçük gezegenin etrafında ya da onun çift merkezi üzerindeki bir yörüngede bulunan, kütleçekimsel olarak birbirine bağlı nesneler kümesidir. Genel olarak, uydu sistemi bir doğal uydular kümesidir, ancak bu tür sistemler aynı zamanda gezegen çöküntü çemberleri, halka sistemleri, uyducuklar, küçük gezegen uyduları ve yapay uydular gibi cisimlerden oluşabileceği gibi bunların her biri kendi uydu sistemlerine de sahip olabilir.. Bazı cisimler birincil yörüngelerinden yerçekimsel olarak etkilenen yörüngelere sahip olan yarı uydulara da sahiptir, ancak bunlar genellikle uydu sisteminin bir parçası olarak kabul edilmezler. Uydu sistemleri, manyetik, gelgit, atmosferik, yörünge rezonansları ve librasyon gibi yörüngesel etkileşimleri içeren karmaşık ilişki biçimlerine sahip olabilir. Büyük uydu nesnelerinin her biri Roma rakamlarıyla gösterilir. Uydu sistemleri ya ana cismin iyelik sıfatlarıyla veya daha az yaygın olarak birincil cisimlerin adıyla anılır. Yalnızca bir uydunun bilindiği veya ortak bir ağırlık merkezine sahip ikili sistem olduğu durumlarda, birincil cisim ve büyük uydunun isimleri tire ile bağlanarak ifade edilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Birincil cisim</span> kütle çekimsel olarak bağlı, çok cisimli bir sistemin ana fiziksel cismi

Birincil cisim terimi, kütle çekimsel olarak bağlı çok cisimli bir sistemin ana fiziksel cismini ifade eder. Bu cisim, sistem kütlesinin çoğunu oluşturur ve genellikle sistemin ortak kütle merkezine yakın bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Güneş Sistemi'nin ana hatları</span> genel bakış ve başlık listesi

Aşağıda yer alan ana hat, Güneş Sistemi'ne genel bir bakış ve güncel bir rehber olarak hazırlanmıştır:

Astronomide gezegensel kütle, gezegen benzeri astronomik cisimlerin kütlesinin bir ölçüsüdür. Güneş Sistemi içindeki gezegenler genellikle kütle biriminin Güneş'in kütlesi (M) olduğu astronomi birimler sisteminde ölçülür. Ötegezegenlerin incelenmesinde ise ölçü birimi olarak genellikle büyük gaz devleri için Jüpiter'in kütlesi (MJ) ve daha küçük kayalık karasal gezegenler için Dünya'nın kütlesi (M🜨) kullanılır.