İçeriğe atla

Çevre mühendisliği

Çevre mühendisliği, doğal kaynakların kullanımı ve insan sağlığına uygun çevre koşullarının yaratılması ile ilgili mühendislik dalıdır. Diğer mühendislik dallarından farklı olarak, doğanın kaynaklarını tüketmeyi değil, doğaya sahip olduklarını geri vermeye çalışan bir mühendislik dalıdır.

Çevre mühendislerinin başlıca çalışma alanları; su ve atık su arıtma, hava kirliliği kontrolü, katı atık bertarafı, toprak kirliliği, gürültü kirliliği vb. dir. Bir "mühendislik" dalı olan Çevre Mühendisliğinin başlıca faaliyet sahası su, hava ve toprak için birinci önceliği ve amacı, bu ortamların kirlenmemesi için yapılması gerekenleri belirlemek ve henüz kirlenmeden yapılması gerekenleri uygulamaya almaktır. İkinci olarak ise, eğer bu ortamlardan herhangi birisi herhangi bir şekilde kirlenmiş ise, bu ortamın doğal haline geri döndürülebilmesi için yapılacakları belirleyerek uygulamaya koymaktır. Bunu yaparken de mevcut en uygun teknolojik çözümler araştırılır ve uygulanacak tedbirler belirlenir. Daha çok sanayi tesislerinden kaynaklanan bu atıkların arıtılması için uygulanan arıtma projelerinde makine, inşaat, kimya ve biyoloji bilim dallarından da faydalanılmaktadır. Evsel ve sanayi atık su arıtma tesislerinin tasarımı, inşası ve işletilmesi, su şebekeleri, isale hatları, kanalizasyon tesislerinin tasarımı ve inşası çevre mühendislerinin en çok ilgilendiği konular olarak sıralanabilir. Çevre Mühendisliği ayrıca içme suyu arıtımı, atık suların geri çevrimi ve yeniden kullanılması, çevresel etkilerin değerlendirilmesi raporu hazırlanması, hava ve toprak kirliliği, tesis içi proses kontrolü ve temiz üretim teknolojilerinin araştırılması gibi konularla da uğraşmaktadır.

Çevre Mühendisliği alanında son zamanlarda üretilen teknolojilerden birisi de temiz enerji kaynağı olan biyo-gazlardır. Evsel veya endüstriyel atık su çamurunda bulunan organik maddelerin oksijensiz çalışan (anaerobik) mikroorganizmalar tarafından parçalanmasıyla metan gazı açığa çıkar.[1] Bu metan gazının kojenerasyon tesislerinde işlenmesiyle zararlı emisyon değeri daha düşük olan biyo-gaz elde edilir.

Kaynakça

  1. ^ M. H. Kim, C. H. Park, and G. B. Han, “Effects of coupling a UF membrane with a mesh screen and elevating temperature in the methanogenic digester of a two-phased anaerobic system,” J. Environ. Sci. Heal. - Part A Toxic/Hazardous Subst. Environ. Eng., vol. 52, no. 7, pp. 641–648, 2017, doi: 10.1080/10934529.2017.1297139.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mühendislik</span> tasarımdan ekipman imalatına kadar ilerleyişi sağlayan işlevler kümesi, uygulamalı bilim

Mühendislik, köprüler, tüneller, yollar, araçlar ve binalar dahil olmak üzere makineler, yapılar ve diğer öğeleri tasarlamak ve inşa etmek için bilimsel ilkelerin kullanılmasıdır. Mühendislik disiplini, her biri uygulamalı matematik, uygulamalı bilim ve uygulama türlerinin belirli alanlarına özel vurgu yapan, geniş bir yelpazede uzmanlaşmış mühendislik alanları’nı kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Biyogaz</span>

Biyogaz terimi temel olarak organik atıklardan kullanılabilir gaz üretilmesini ifade eder. Diğer bir ifade ile Oksijensiz ortamda mikrobiyolojik floranın etkisi altında organik maddenin karbondioksit ve metan gazına dönüştürülmesidir. Biyogaz elde edinimi temel olarak organik maddelerin ayrıştırılmasına dayandığı için temel madde olarak bitkisel atıklar ya da hayvansal gübreler kullanılabilmektedir. Kullanılan hayvansal gübrelerin biyogaza dönüşüm sırasında fermante olarak daha yarayışlı hale geçmesi sebebiyle dünyada temel materyal olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda tavuk gübrelerinden de oldukça verimli biyogaz üretimi sağlanabilmektedir. Tavuk gübresinin kullanımı tarım için önemlidir. çünkü bu gübre topraklarda verim amaçlı kullanılamaz. Topraklarda tuzluluğa sebep olurlar. Kullanılamayan bu gübre biyogaza dönüştürüldüğünde yarayışlı bir hal almış olur. Günümüzde biyogaz üretimi çok çeşitli çaplarda; tek bir evin ısıtma ve mutfak giderlerini karşılamaktan, jeneratörlerle elektrik üretimine kadar yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İnşaat mühendisliği</span> altyapıların tasarımı, planlanması, inşası ve yönetimi ile ilgilenen profesyonel disiplin

İnşaat mühendisliği, malzeme ve tekniği en iyi şekilde bir araya getiren, yapıların plan, proje, yapım ve denetlenmesiyle uğraşan temel mühendislik dalıdır. İnşaat mühendisleri her türlü bina, baraj, havaalanı, köprü, yol, su kemerleri, liman, kanalizasyon, su şebekesi, tünel, konvansiyonel ve yüksek hızlı demiryolu projeleri, metro vb. hizmet ve endüstri yapılarının planlanması, projelendirilmesi, yapımı ve denetimi konuları ile ilgili eğitim ve araştırma yapar. Mühendisliğin anası olarak da kabul edilen inşaat mühendisliği askerî mühendislikten sonra gelen en eski temel mühendislik dalıdır ve İngilizce kelime anlamı civil engineering ilk olarak 18.yy. da askerî olmayan mühendislik çalışmalarını askerî mühendislikten ayırabilmek için kullanılmıştır. İnşaat mühendisliği kurucu mühendislik alanlarının başında gelir. İnşaat mühendisliği geniş bir alanı kapsadığından çeşitli dallarda uzmanlaşma gereği duyulmaktadır. Bu alanların başlıcaları, çevre mühendisliği, geoteknik, belediye ya da kentsel mühendislik, kıyı mühendisliği, ölçme bilgisi, yapı mühendisliği, temel mühendisliği, su mühendisliği, malzeme bilimi, ulaştırma mühendisliği vb. konulardır.

Metalurji ve malzeme mühendisliği günümüzde kimya, makine, inşaat, uzay-uçak, elektrik-elektronik, çevre ve tıp alanlarına yayılmış çok disiplinli bir bilim ve teknoloji dalı olarak gelişmesini sürdürmekte ve verimlilik, enerji ve hammadde üçlüsü ile uyum içinde olan üretim süreçlerinin sektöre kazandırılmasında önemli rol oynamaktadır. Son yıllarda metalurji ve malzeme mühendisliğindeki gelişmeler, genel olarak metalurjik proseslerin optimizasyonu, sayısal simülasyon ve modelleme üzerine yoğunlaşırken, çevresel metalurji uygulamalarında da, çevre kirliliğine yol açmayacak nitelikte atılabilir atık üretmek,, demetalize edilmiş çözeltiyi kullanılabilir su halinde sisteme geri döndürme şeklinde atık su demetalizasyonu, ikincil kaynakların yeniden değerlendirilmesine yönelik reaktör ve proseslerin tasarımı gibi konular öne çıkmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Menderes</span>

Büyük Menderes, Batı Anadolu'nun en büyük nehridir ve Menderes Havzası'nın ana sulama kaynağıdır. Kufi Suyu ve Banaz Çayı kollarının birleşmesiyle oluşur ve Ege Denizi'ne dökülür. Uzunluğu 548 km'dir. Büyük Menderes ovası bataklıkları kurutulduktan sonra Türkiye'nin en verimli alanlarından birisi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">İnsinerasyon</span>

İnsinerasyon, atığın içerisindeki organik materyalin, yüksek sıcaklık ve fazla oksijen eşliğinde yakılma işlemidir.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Çayı</span> Sakarya Nehrinin sağ kolu

Ankara Çayı; Sakarya Nehri'nin bir uzantısı olarak Ankara ilinin doğusundan başlayıp şehir merkezine kadar uzanan bir akarsudur. Porsuk Çayı'ndan sonra Sakarya Nehri'nin ikinci büyük kolu olan Ankara Çayı sırasıyla Nallıhan, Beypazarı ve Ayaş ilçelerinden geçerek şehri ortadan ikiye böler ve Sincan sınırları içerisinde Çubuk Çayı ile birleşip yoluna devam eder. Kuzeyden gelen Hatip Çayı ve güneydeki İncesu Deresi ise Ankara Çayı'nı besleyen diğer akarsu kaynaklarıdır. Yaz aylarında debisi azalırken yağışların artmasıyla birlikte akıntı şiddeti güçlenen çay, birçok noktada köprülerle aşılmış ve yine aynı sebepten dolayı ve evsel atıkların yarattığı koku nedeniyle bazı bölümlerinin üstü kapatılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Termik santral</span> ısı enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürüldüğü santral türü

Termik santral, ana işletici makinesi buhar gücüyle çalışan güç santralıdır. Isıtılan su buhara dönüştürülerek bir elektrik üretecini süren buhar türbinini döndürmekte kullanılır. Türbinden geçen buhar Rankine çevrimi denilen yöntemle bir yüzey yoğunlaştırıcıda yoğunlaştırılırak geri suya dönüştürülür. Termik santralların tasarımları arasındaki en büyük farklılık kullandıkları yakıt tiplerine göredir. Bu tesisler ısı enerjisini elektrik enerjisine dönüştürmekte kullanıldığından bazı kaynaklarda enerji dönüşüm santrali olarak da geçer. Bazı termik santrallar elektrik üretmenin yanı sıra endüstriyel ve ısıtma amaçlı ısı üretimi, deniz suyunun tuzdan arındırılması gibi amaçlarla da kullanılır. İnsan üretimi CO2 emisyonunun büyük kısmını oluşturan fosil yakıtlı termik santralların çıktılarını azaltma yönünde yoğun çabalar harcanmaktadır.

Organize sanayi bölgesi, sanayinin etkinliğini ve kentte düzenli yerleşmeyi sağlamak amacıyla, sanayi tesislerini bir araya toplayarak sanayi kuruluşlarının ulaşım, kentsel toprak, enerji, yakıt, su, endüstriyel atıksu arıtma tesisi, hammadde gibi altyapı ve gereksinmeleriyle ilgili kolaylıkları bir arada bulunduran, bunun yanı sıra sanayinin çevreye olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla atık yönetim politikaları uygulayan, özel olarak planlanan ve imar planlarında da yer verilen bölge türüdür. Yapımına kamu otoritesi karar verir.

<span class="mw-page-title-main">Petrol ve doğalgaz mühendisliği</span>

Petrol ve doğal gaz mühendisliği, ham petrol veya doğal gaz gibi hidrokarbonların üretimi ile ilgili faaliyetlerle ilgilenen mühendislik dalıdır. Petrol arama ve üretimi ile doğal gaz endüstrisinin kaynak sektör içerisinde yer aldığı kabul edilir. Yer altı kaynaklarının keşfi ile petrol ve doğal gaz endüstrisi olmak üzere, mühendisliğin iki ana disiplini bulunmaktadır. Her iki disiplinde yer altındaki hidrokarbon rezervlerinin, ekonomiye olan katkısını arttırmaya odaklanmaktadır. Petrol mühendisliği çok yüksek gözenekli kayalar içerisindeki yağ, su ve gazın fiziksel davranışları konusuna ayrıntılı bir anlayış getirerek, bu kaynağın geri kazanılabilir hacminin tahmin edilmesi üzerine odaklanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çevre kirliliği</span> Doğa sorunu

Çevre kirliliği, çevrenin doğal olmayan bir şekilde insan eliyle doğallığının bozulmasıdır. Bu ekosistemi bozma eylemleri; kirlenme şeklinde tabir edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A. Ş.</span>

İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş., İzmit Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı bir kuruluştur.

<span class="mw-page-title-main">Su kirliliği</span> su kaynaklarının kirlenmesi

Su kirliliği; göl, nehir, okyanus, deniz ve yeraltı suları gibi su barındıran havzalarda görülen kirliliğe verilen genel addır. Her çeşit su kirliliği, kirliliğin bulunduğu havzanın çevresinde veya içinde yaşayan tüm canlılara zarar verdiği gibi, çeşitli türlerin ve biyolojik toplulukların yok olmasına ortam hazırlar. Su kirliliği, içinde zararlı bileşenler barındıran atık suların, yeterli arıtım işleminden geçirilmeksizin havzalara boşaltılmasıyla meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Atık</span>

Atık, kullanılmış, artık istenmeyen ve çevre için zarar oluşturan her türlü maddedir. Biyoloji'de ter, üre, dışkı gibi canlı artıkları da atık olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Toprak kirliliği</span>

Toprak kirliliği, katı, sıvı ve radyoaktif artık ve kirleticiler tarafından toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerinin bozulmasıdır. Topraklarda meydana gelecek tüm olumsuz değişimler insan yaşamını kuvvetle etkileyecek güce sahiptir. İnsanların geçmişten gelen ve geçmişte zararları fark edilmemiş olan alışkanlıkları, bu gün toprak kirlenmesi ve bununla birlikte ortaya çıkan yer altı ve yüzey sularının kirlenmesine sebep olmaktadır. Toprak kayaçların parçalanmasıyla oluşur. Oluşumu çok uzun sürede gerçekleşen toprak insan eli ile çok kısa sürede tahrip edilir. Tarımın yapılabilmesi için temel unsur verimli tarım arazileridir yani topraktır. Daha çok ürün elde edebilmek için kullanılan gübreler, tarım ilaçları sağladıkları yararın yanı sıra toprak kirliliğinin önemli sebepleri arasında yer almaktadır. Çevreye gelişigüzel atılan çöpler, evsel atıkların ve sanayi atıklarının arıtılmadan toprağa karıştırılması da toprağı kirleten etkenlerdendir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de çevre sorunları</span>

Türkiye'de çevre sorunları ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ilgilenmektedir.

Enerji sistemleri mühendisliği; enerji üretimi, iletimi ve kullanımı konularında maksimum verim hedefi güden mühendislik branşıdır. Makine, elektrik ve kimya mühendisliği bölümleri ile ortak çalışma alanları vardır.

<span class="mw-page-title-main">Proses tasarımı</span>

Kimya mühendisliğinde maddelerin istenilen fiziksel ve kimyasal dönüşümü için ünitelerin seçimi ve sıralanmasına proses tasarımı adı verilir. Proses tasarımı kimya mühendisliğinin esasını oluşturan merkezidir. Bu alanın tüm unsurlarını bir araya getirdiğinden kimya mühendisliğinin zirvesi olarak düşünülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Çevre bilimi</span> çevre ile insan etkileşimini inceleyen disiplinlerarası alan

Çevre bilimi, fiziksel bilimleri, biyolojik bilimleri ve bilgi bilimlerini çevre araştırmalarına ve çevre sorunlarının çözümüne entegre eden disiplinlerarası bir akademik alandır. Çevre bilimi, Aydınlanma Çağı sırasında doğa tarihi ve tıp alanlarından doğmuştur. Günümüzde çevre sistemlerinin incelenmesine bütüncül, nicel ve disiplinlerarası bir yaklaşım sunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Membran biyoreaktör sistemi</span>

Membran biyoreaktör (MBR) sistemi, biyolojik arıtım metotlarından biri olan aktif çamur prosesini membran ayırma prosesiyle birleştiren arıtım teknolojisidir.