İçeriğe atla

Çevre kirliliği

Ukrayna'daki Azofstal fabrikası

Çevre kirliliği, çevrenin doğal olmayan bir şekilde insan eliyle doğallığının bozulmasıdır. Bu ekosistemi bozma eylemleri; kirlenme şeklinde tabir edilmektedir.

Çevre; dünya üzerinde yaşamını sürdüren canlıların hayatları boyunca ilişkilerini sürdürdüğü dış ortamdır. Diğer bir deyişle "ekosistem" olarak tanımlanabilir.

Hava, su ve toprak bu çevrenin fiziksel unsurlarını, insan, hayvan, bitki ve diğer mikroorganizmalar ise biyolojik unsurlarını teşkil etmektedir.

Tanımı ve önemi

Çevrenin canlı ögelerinin hayat aktivitelerini olumsuz yönde etkileyen, cansız ögelerin üzerinde ise yapısal zararlar meydana getiren ve niteliklerini bozan yabancı maddelerin hava, su ve toprağa yoğun bir şekilde karışması olayına çevre kirliliği denir. Hızla artan insan nüfusu ihtiyaçları artırmakta, insan eliyle yaratılan kirliliğin tabiata ve çevreye verdiği zararın boyutu her geçen gün artmaktadır. Yaşamı daha mükemmel bir hale getirmek, daha sağlıklı ve uzun bir ömür sağlayabilmek amacına dönük bazı gelişmelerin, kırsal ve kentsel alanlarda doğal kaynaklarını bozduğu, su, hava, toprak kirlenmesine yol açtığı, bitki ve hayvan varlığına ve sağlığına zarar verdiği açıkça görülebilen bir gerçek haline gelmiştir.

Çeşitleri

Toprak kirliliği

Toprağın kimyasal maddelerle veya atıklarla kirlenmesidir. Toprak kirlenmesi, hava ve suları kirleten maddeler tarafından meydana getirilebilir. Örneğin, kükürt dioksit oranı yüksek olan bir atmosfer tabakasından geçen yağmur damlacıkları asit yağmuru hâlinde toprağa geçer. Toprak içine giren bu asitli sular ağaç köklerini, bitkisel ve hayvansal toprak canlılarını zarara uğratır. Toprağın reaksiyonunu etkileyerek besin maddesi dengesini bozar, yeraltı sularını içilmez hâle getirir. Aynı şekilde çöp yığınlarından toprağa sızan sular, kirli sulama suları, gübre çözeltileri, radyoaktif maddeler, uçucu küller, ağır metaller, kükürt dioksit sanayi atıkları toprağı kirleten madde ve kaynaklardır.

Toprak ve suda biyolojik yaşamın yok olması, toprakta kimyasal maddelerin yıkıma uğratılmasını geciktirebilir. Toprak kirliliğini önlemek için çok çeşitli teknik geliştirilmektedir. Örneğin kirlenmiş topraklara 1-2 yıl boyunca verilen metan gazı ile metanotrof bakteriler uyarılır ve toprağın temizlenmesi sağlanabilir.

Hava kirliliği

Atmosferde duman, toz ve saf olmayan su buharı şeklinde bulunabilecek kirleticilerin, insanlar ve diğer canlılar ile eşyaya zarar verebilecek miktarlara yükselmesi Hava kirliliği olarak nitelenmektedir. Havayı kirleten maddelerin sınır değerleri (havada zararlı olmayacak derecedeki en yüksek değerleri), her ülkenin ilgili kuruluşları tarafından yönetmeliklerle belirlenir. Kirletici maddelerin niteliğine göre, canlılara vereceği zarar şekil ve dereceleri de değişir. Hava kirliliğine karşı alınabilecek önlemler, kirlilik kaynağına göre (fabrika, termik santral, konutlar, taşıt araçları) çok çeşitlidir. Bu önlemler başta eğitim alınmak üzere teknik, hukuksal önlemler olmak üzere başlıca 3 grupta toplanabilir. Birçok ülkenin hava kirliliğinin sınırı vardır fakat gelişmiş ülkeler bu sınırı aşmakta ve aşmaya devam ediyor.

  • Tütün dumanı, sık karşılaşılan ve solunum havası hava kirleticilerin en önemlilerinden biridir. Tütünün yanmasıyla toksik etkili onlarca kimyasal madde açığa çıkar:[1][2]
  • Polisiklik hidrokarbonlar, beta-naftilamin ve nitroaminler kanserojen etki gösterir.
  • Amonyak, Formaldehit ve Azot oksitler solunum yolları için önemli tahriş edici gazlardır; başlangıçta kronik bronşite neden olur, bir süre sonra da emfizem gelişir (bkz kronik obstrüktif akciğer hastalığı; KOAH).[1][2]
  • Karbonmonoksit etkin bir zehirdir; Alyuvarların ve endotel hücrelerinin yapısını bozar. Hemoglobine bağlanarak karboksihemoglobine dönüştürür. Karboksihemoglobin eritrositlerin oksijen taşıma işlevini engelleyerek hipoksiye neden olur. Hipoksi, aterosklerotik koroner ve beyin arterlerinden kaynaklanan zararların etkisini arttırır. Sigara içen hamile kadınlarda düşükler; bebeklerinde ansızın ortaya çıkan ölümleri, erken doğum ve gelişme gerilikleri izlenir. Endotel hücrelerinin yüzey özellikleri bozulur, trombosit kümelenmesi tetiklenir, Trombozlar oluşur. Endotel hücrelerindeki zararlar ateroskleroz sürecini hızlandırır. Koroner arterlerdeki aterosklerozlar infarktlara, beyin damarlarındaki aterosklerozlar beyin kanamalarına neden olur. Çok sayıda kimyasal madde (örneğin, nikotin) sempatik sinir sistemini üzerinden dolaşım sistemini etkiler; kalp ritmini hızlandırır, aritmilere ve kan basıncının yükselmesine yol açar. Koroner hastalığı olanlardaki taşikardiler akut kalp yetmezliğini tetikler.[1][2]
  • Özellikle madencilerde görülen antrakoz, kömür tozlarının neden olduğu bir hastalıktır.[1][2]
  • Asbestozis, tozlarla havaya karışan asbest (asbestos) tozların solunum sistemini etkilemesidir.[1][2]

Su kirliliği

Su kirliliği, istenmeyen zararlı maddelerin, suyun niteliğini ölçülebilecek oranda bozmalarını sağlayacak miktar ve yoğunlukta suya karışma olayıdır. Konutlar, endüstri kuruluşları, termik santraller, gübreler, kimyasal mücadele ilaçları (pestisitler), tarımsal sanayi atık suları, nükleer santrallerden çıkan sıcak sular ve toprak erozyonu gibi süreçler ve maddeler su kirliliğini meydana getiren başlıca kaynaklardır. Bunların hepsi doğrudan doğruya veya dolaylı olarak canlı ve cansız varlıklara zarar vermektedir.

Ambalaj atıkları

Çevrede oluşturduğu görüntü kirliliği yanında, rüzgâr ve akarsularla sürüklenen ve çevrede bozunmayan ambalaj atıkları deniz hayvanları için ciddi bir tehdittir. Köpüğümsü atıkların, deniz canlılarınca dişlenmesi ve yutulması, bu canlıların ve bunları tüketen diğer canlıların yaşamı açısından ciddi tehditler oluşturmaktadır. Petrol bazlı ve yüzlerce yıl bozunmayan eski poşet ve plastiklerin yerine, doğal materyal kaynaklı ve birkaç yılda doğal ortamda CO2 ve suya kadar tamamen bozunarak dönüşüme giren biyopolimerler ve biyoplastikler ambalaj atık kirliliğini önlemede önemli gelişmelerdendir.

Ses kirliliği

Yoğun şehir yaşamında özellikle insanların istirahat vakitlerinde yayılan motorlu araç, makina sesleri, inşaat, eğlence, bazı dinî-sosyal aktiviteler, maçlar ses kirliliğini oluşturan bazı gürültü kaynaklarına örnek olarak verilebilir. Ses kirliliğinden dolayı insanlar ve hayvanlar rahatsız olur. Bu nedenle fabrikalar, hava alanları vb. mekanları şehirden uzak yerlere yapılmalıdır.

Radyoaktif kirlenme

Nükleer enerji santralleri, nükleer silah üreten fabrikalar, radyoaktif madde artıkları radyoaktif kirlenme yaratan başlıca kaynaklardır. Radyoaktif maddeler yaymış oldukları elektronla hava, su, toprak ve bitkilere zarar verir. Radyoaktif maddeye sahip hayvansal ürünler (et, balık, süt, vb.) ve bitkiler, bu zararlı maddeyi besin zinciri ile insanlara ve diğer canlılara taşır. Bunun sonucunda bağışıklık mekanizmasını bozmak, organ hasarları gibi tedavisi olmayan hastalıklar meydana gelir.

Işık kirliliği

Işık kirliliğinin sebepleri lazerler ve gereksiz aydınlatmalardır. Işık kirliliği gece havada aşırı aydınlık oluşmasıdır. Aşırı aydınlık canlılara zarar vermektedir. Örneğin;

  • Deniz kaplumbağaları yumurtadan çıktıklarında denizin üzerindeki Ay yansımasını ararlar ama aşırı aydınlatmalardan dolayı bir kısmı ayın yansımasını ayırt edemez sonuç olarak açlıktan veya avlanmaktan dolayı ölürler.
  • Kuşlar uçarken aya göre yön bulurlar. Ama aşırı aydınlatmalardan dolayı hangisinin ay olduğunu bilemezler ve göç edemeyip ölürler.

Gereksiz aydınlatmanın diğer etkileri:

  • Yeryüzündeki teleskoplar gök cisimlerini gözlemleyemez.

Toksik maddelerin kaynakları

Çevre kirliliği, işyeri kirliliği, yanlış kullanım, besin korsanlığı gibi çoğu insan kusurundan kaynaklanan olgulardaki toksik maddeleri bulundukları çevreye göre sıralanabilir;[1][2][3]

Pestisitler: Zararlı hayvanları ve bitkileri öldürmek amacıyla üretilen çoğu tarımda kullanılan zehirlerdir. Başlıca 3 ana gruba ayrılırlar: insektisitler (DDT, organofosfatlar, vb), herbisitler (parakuat), rodentisitler (talyum, fosfor gibi fare zehirleri)

Endüstride kullanılan maddeler: Hidrokarbonlar (parafin, benzin), asitler ve alkaliler, metaller ve metal tuzları, gazlar (Karbonmonoksit, hidrojen siyanür)

Evlerde kullanılan maddeler: Kozmetikler (yoğun alkol içeren parfümler, yoğun sodyum hidroksit içeren saç jöleleri), temizlik maddeleri (deterjanlar, asitler, alkaliler, Hipokloritler)

Tıbbi amaçlı maddeler: İlaçlar (yan etkileri olanlar, immunolojik etkisi olanlar, toksik etkileri olanlar), anestezi maddeleri (halotan, vb), temizlik malzemeleri (lizol, krezol, vb)

Besinlerdeki toksik maddeler: Bakteri toksinleri, mantar zehirleri (Amanita phalloides), aflatoksinler

İçme suyu: Fabrika ya da ev atıkları ile kirlenmiş sular, maden arama artıkları, tarım ilaçları

İşyeri kirliliği: Akü fabrikalarında kurşun zehirlenmesi, madencilerde karbonmonoksid zehirlenmesi, altın arama çalışmaları

Hava kirliliği: atık gazlar, fosil yakıtlar, tütün dumanı

Savaş gazları: Sinir gazları (sarin, tabun, soman), yakıcı gazlar (hardal gazları, levisit), akciğerleri tahriş edenler (fosgen, difosgen, klor, klorpikrin), siyanürlü gazlar (siyanojen klorür, hidrojen siyanür), göz yaşartıcılar (klorlu bileşikler, oksazepinler), biber gazı

Bağımlılık yapan (narkotik) maddeler: Eroin, kokain, amfetamin, tütün, vd

Kimyasal kirleticileri vücuda giriş yolları[1][3]

Sindirim kanalı

Ağız yolu, katı ve sıvı yapıdaki kimyasal maddelerin vücuda giriş kapılarından en önemlisidir. Ağız yoluyla gelen toksik maddelerin neden olduğu ölümlerin büyük bir bölümü kaza ya da intihar kaynaklıdır. Örnekler: kirlenmiş içme suları, tarım ilacı içeren ürünler.

Solunum yolları

Gaz halindeki kimyasal maddelerin solunmaları nedeniyle oluşan patolojilerdir. Karbonmonoksit zehirlenmeleri, meslek hastalıkları, hava kirliliği ilk sıralarda yer alır.

Deri ve mukoza yolu

Sıvı ve yarıkatı yapıdaki maddelerin girişi deri ve mukozalarla olabilmektedir. Bu yolla etkili olan en önemli örnek tarım ilaçlarıdır. Deri ve mukozalar, bir kimyasal maddenin vücuda penetre olarak kan dolaşımına girebilmesi için aşması gereken engellerdir. Solunum ya da sindirim yollarıyla gelen toksik maddeler için çok önemli engeller yoktur.

Genel önlemler

  • Ekolojik farkındalık ve duyarlılığın topluma yayılması.
  • Tarım ve diğer üretimlerde çevreye zarar vermeyen metodların geliştirilip uygulanması, gereğinden fazla ve zamansız gübre (özellikle azot, fosfor) kullanımının engellenmesi. (Organik tarım, kalıcıkültür vs.)
  • Atıkların azaltılması, dönüştürülmesi, yeniden işlenmesi, zararlı atık üreten teknolojiler yerine daha zararsız teknolojilere geçilmesi. Tarımsal atıkların enerji üretimi, kompost vb. yöntemlerle faydalı kaynaklar şekline dönüştürülmesi.
  • Enerji üretiminde yeşil enerjiler olarak tanımlanan teknolojilere geçilmesi, tüketimde tasarruflu teknolojiler kullanılması, mimaride enerji tasarrufu sağlayan yapılar kullanılması. (Karbon ayak izinin küçültülmesi)
  • Atık su arıtma tesislerinin kurulması, sanayi atıklarının temizlenmesi.
  • Köy ve kasabalarda atık suların fosseptiklere verilmesi.
  • Taşıt araçlarının periyodik bakımlarının yapılması, eskiyen araçların yenilenmesi, fosil yakıt kullanan araçlar yerine toplu taşımada temiz, elektrikli ulaşım sistemlerine geçilmesi.
  • Geri dönüşüme önem vererek oluşturulan çöplerin azaltılması.
  • Plastik poşetlerin sadece gerekli olduğunda kullanılması.

Hukuksal önlemler

Çevrenin kasten kirletilmesi suçtur. Bu suç 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 2005 tarihinde mevzuatımıza girmiş bir suç tipidir. Bu eylemlerin suç olarak tanımlanmasıyla Avrupa Birliği Direktifleriyle de uyum sağlanmıştır.[4]

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g Çöloğlu, AS, Kimyasal Zararlara Bağlı Ölümler. Adli Tıp Ders Kitabı, s.183-229, Editörler: C.Çakalır, Z.Soysal, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yayınları, Rektörlük No.: 4165, Fakülte No.: 224, İ.Ü. Basımevi ve Film Merkezi, İstanbul, 1999.
  2. ^ a b c d e f Kumar V, Abbas AK, Aster JC. Robbins and Cotran Pathologic Basis of Disease. 9th edt., Elsevier Saunders, Philadelphia, 2015
  3. ^ a b Peirce JJ, Weiner RF, Vesilind PA. Environmental Pollution and Control. 4th edition. Butterworth-Heinemann, Boston-Oxford-Johannesburg-Melbourne-N.Delhi-Singapore, 1998
  4. ^ "İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, s. 39" (PDF). Çevrenin Kasten Kirletilmesi Suçu. İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi. 2014. 21 Ocak 2023 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Çevre mühendisliği</span>

Çevre mühendisliği, doğal kaynakların kullanımı ve insan sağlığına uygun çevre koşullarının yaratılması ile ilgili mühendislik dalıdır. Diğer mühendislik dallarından farklı olarak, doğanın kaynaklarını tüketmeyi değil, doğaya sahip olduklarını geri vermeye çalışan bir mühendislik dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Toksikoloji</span> Canlı organizmalara zararlı olan maddelerin incelenmesi

Toksikoloji ya da ağı bilimi, kimyasallar ile biyolojik sistem arasındaki etkileşimleri, zararlı sonuçları yönünden inceleyen ya da kimyasalların zararsızlık limitlerini belirleyen bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kitle imha silahı</span> Çok sayıda insan ölümüne ve büyük hasarlara neden olan silah türü

Kitle imha silahı ya da ABC silahı, insanlar başta olmak üzere canlılar üzerinde büyük miktarda yıkıma sebep olabilecek anti-personel silahlarının genel adıdır. Çoğunlukla kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer silahlar(KBRN silahları) bu adla anılırlar. Bu ibare ilk olarak 1937'de İspanya'nın Guernica kentinin Naziler tarafından uğratıldığı hava saldırısı için kullanılmış ve de 2003'te Amerika Birleşik Devletleri tarafından Irak'ın işgali için sebep olarak gösterilmiştir; fakat daha sonra bu iddianın Irak'ta hiçbir KİS bulunmamasıyla doğru olmadığı kanıtlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Zehir</span>

Zehir, ağı veya sem, hücrelere ve yaşayan dokulara kimyasal, biyokimyasal ya da radyoaktif nitelikte zararlar veren her türlü maddeye verilen isimdir. Zehrin en tipik özelliği bu zararlı etkisini en küçük dozlarda bile göstermesidir.

<span class="mw-page-title-main">Zehirlenme</span> Kimyasal bir maddenin canlı üzerindeki patolojik etkisidir

Zehirlenme, kimyasal bir maddenin canlı organizma üzerindeki patolojik etkisidir. Görece küçük miktarlarda kimyasal ya da biyokimyasal etki gösteren zehir, süresi ve ağırlığı değişebilen bir hastalık haline ya da ölüme yol açar. Adli tıp uzmanları, zehirlenme olgularını 3 orijine ayırarak inceler:

  1. Kaza
  2. İntihar
  3. Cinayet
<span class="mw-page-title-main">Hava kirliliği</span> Atmosferdeki tehlikeli maddelerin varlığı

Hava kirliliği, canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve havadaki yabancı maddelerin, normalin üzerinde miktar ve yoğunluğa ulaşmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Pestisit</span> Haşereleri yok etmek için kullanılan madde

Pestisit, zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan karışımlardır. Pestisit, kimyasal bir madde, virüs ya da bakteri gibi biyolojik bir ajan, antimikrobik, dezenfektan ya da herhangi bir araç olabilir. Zararlı organizmalar, insanların besin kaynaklarına, mal varlıklarına zarar veren, hastalık yayan böcekler, bitki patojenleri, yabani otlar, yumuşakçalar, kuşlar, memeliler, balıklar, solucanlar ve mikroplar olabilir. Her ne kadar pestisitlerin kullanılmasının bazı yararları olsa da insanlar ve diğer hayvanlar için potansiyel toksisiteleri nedeniyle bazı sorunlar da yaratabilir. Çoğu pestisit, pestleri öldürerek iş görür. Sistemik bir pestisit, bitki tarafından emildikten sonra iletim demetleriyle taşınır.

<span class="mw-page-title-main">Su kirliliği</span> su kaynaklarının kirlenmesi

Su kirliliği; göl, nehir, okyanus, deniz ve yeraltı suları gibi su barındıran havzalarda görülen kirliliğe verilen genel addır. Her çeşit su kirliliği, kirliliğin bulunduğu havzanın çevresinde veya içinde yaşayan tüm canlılara zarar verdiği gibi, çeşitli türlerin ve biyolojik toplulukların yok olmasına ortam hazırlar. Su kirliliği, içinde zararlı bileşenler barındıran atık suların, yeterli arıtım işleminden geçirilmeksizin havzalara boşaltılmasıyla meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Pil geri dönüşümü</span> geri dönüşüm işlemi

Pillerin geri dönüşümü, kullanım ömrünü tamamlayan pillerin insan sağlığına zarar vermemesi ve ekonomiye tekrar kazandırılması amacıyla barındırdığı zararlı kimyasal ve ağır metallerin bertaraf edilmesi ve geri dönüşüm sürecidir. Piller, kontrolsüz bir şekilde çevreye bırakıldığı takdirde bu zararlı kimyasal ve ağır metallerin toprak ve su kirliliğine sebep olma riskleri vardır.

<span class="mw-page-title-main">Toprak kirliliği</span>

Toprak kirliliği, katı, sıvı ve radyoaktif artık ve kirleticiler tarafından toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerinin bozulmasıdır. Topraklarda meydana gelecek tüm olumsuz değişimler insan yaşamını kuvvetle etkileyecek güce sahiptir. İnsanların geçmişten gelen ve geçmişte zararları fark edilmemiş olan alışkanlıkları, bu gün toprak kirlenmesi ve bununla birlikte ortaya çıkan yer altı ve yüzey sularının kirlenmesine sebep olmaktadır. Toprak kayaçların parçalanmasıyla oluşur. Oluşumu çok uzun sürede gerçekleşen toprak insan eli ile çok kısa sürede tahrip edilir. Tarımın yapılabilmesi için temel unsur verimli tarım arazileridir yani topraktır. Daha çok ürün elde edebilmek için kullanılan gübreler, tarım ilaçları sağladıkları yararın yanı sıra toprak kirliliğinin önemli sebepleri arasında yer almaktadır. Çevreye gelişigüzel atılan çöpler, evsel atıkların ve sanayi atıklarının arıtılmadan toprağa karıştırılması da toprağı kirleten etkenlerdendir.

Küresel Uyumlaştırma Sistemi Birleşmiş Milletler tarafından, tehlikeli kimyasalları aynı şekilde sınıflandırılması ve etiketlenmesi için geliştirilmiş bir sistemdir. 1 Haziran 2015 yılı itibarıyla sadece GHS sistemi kullanılacaktır.
Bu sistemde eski AB sınıflandırma direktiflerinde geçen R-ibarelerinin yerini Tehlike Cümleleri/Zarar ifadeleri ve S-ibarelerinin yerini Önlem Cümleleri/Önlem İfadeleri alacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Deniz kirliliği</span>

Deniz kirliliği, kimyasal, endüstiyel, tarımsal ve evsel atıkların denizlere dökülmesi veya karışması ile yeryüzündeki su birikintilerinde oluşan çevre kirliliği türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de çevre sorunları</span>

Türkiye'de çevre sorunları ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ilgilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktif kirlilik</span>

Radyoaktif kirlenme veya radyoaktif kontaminasyon, radyoaktif maddelerin yüzeylerde; katı, sıvı veya gaz içinde kasıtsız ve istemeden bulunması durumudur.

<span class="mw-page-title-main">Çevre sorunları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu liste, insan faaliyetlerinin, biyofiziksel çevre üzerindeki zararlı etkilere sebep olan çevre sorunlarının bir listesidir. Genel anlamda; sorunlar, etkileri ve hafifletici unsurlar olarak sınıflandırılırlarsa da, etkilerin birbirine bağlı olduğu ve yeni etkilere neden olabilecekleri gözden uzak tutulmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çevre bilimi</span> çevre ile insan etkileşimini inceleyen disiplinlerarası alan

Çevre bilimi, fiziksel bilimleri, biyolojik bilimleri ve bilgi bilimlerini çevre araştırmalarına ve çevre sorunlarının çözümüne entegre eden disiplinlerarası bir akademik alandır. Çevre bilimi, Aydınlanma Çağı sırasında doğa tarihi ve tıp alanlarından doğmuştur. Günümüzde çevre sistemlerinin incelenmesine bütüncül, nicel ve disiplinlerarası bir yaklaşım sunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çevre kimyası</span>

Çevre kimyası, doğal yerlerde meydana gelen kimyasal ve biyokimyasal olayların bilimsel bir araştırmasıdır. Potansiyel kirliliği kaynağında azaltmaya çalışan yeşil kimya ile karıştırılmamalıdır. Hava, toprak ve su ortamlarındaki kimyasal türlerin kaynakları, reaksiyonları, taşınması, etkileri ve kaderlerinin incelenmesi; ve insan aktivitesinin ve biyolojik aktivitenin bunlara etkisi olarak tanımlanabilir. Çevre kimyası, atmosfer, su ve toprak kimyasını içeren, aynı zamanda analitik kimyaya büyük ölçüde güvenen, çevre bilimi ve diğer bilim alanlarıyla ilgili olan disiplinlerarası bir bilimdir.

Bulaşma, fiziksel bedeni, doğal ortam, işyeri veya bir malzemeyi bozan, enfekte eden bir bileşen, safsızlık veya başka bir istenmeyen elementin varlığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çevre çalışmaları</span>

Çevre çalışmaları, çevre ve insan etkileşimini karışık sorunların çözümünde sistemsel olarak incelenen çalışmalardır. Çevre sorunları çeşitli bilim dallarını yan yana getirir. Çevre sorunlarını çözmek için çevre çalışmaları, çevre politikaları gereklidir. Çevre çalışmaları için yeterli sayıda personel ve makine, teçhizat lazımdır. Doğal kaynakların yoğun ve bilinçsiz bir şekilde kullanılması hızlı nüfus artışıyla birlikte kaynakların tükenmesine neden olur. Buna çözüm olarak planlı çevre çalışmaları gereklidir. Kaynakların bilinçsiz ve yoğun şekilde kullanılması insanlar ve hayvanların aç kalması gibi sorunlar meydana getirebilir. Aşırı nüfus artışı çeşitli sorunlar meydana getirebilir. Örneğin; kaynakların daha hızlı tükenmesi gibi. Çevre açısından birçok önemli müesseseler vardır. Örneğin; Dünya Doğayı Koruma Vakfı, Greenpeace, Kraliyet Botanik Bahçeleri gibidir. Orman yangınları sonucunda çeşitli hayvanların ölümüne, çeşitli hayvanların doğal ortamının bozulmasına veya yok olmasına neden olur. Orman yangınları sonucunda karbonmonoksit artar. Türkiye orman yangınlarının çokça görüldüğü Akdeniz iklim kuşağındadır. Çeşitli yangın türleri vardır. Eğimli yerlerde eğim arttıkça yangın artar. İklim krizi, küresel ısınmayla birlikte uzun dönemde yağış ve rüzgar değişimlerini içerir. Çünkü iklim, atmosfer olaylarında 30-50 yıl içinde gösterdiği ortalama durumdur. İklim krizi temiz havaya, beslenmeye ve yaşamaya engel olur. İklim krizi klimatoloji bilim dalına göre incelenmektedir. Doğal afetlerde sel ve su baskınlarına karşı bitki örtüsünün ve ormanların korunması lazımdır. Yüksek yerler bitki örtüsüyle kaplandığı zaman toprak kaymasına karşı önlem alınmış olur. Erozyona karşı çevre çalışması olarak eğimli yerlerde ağaçlandırma çalışması yapmak lazımdır. Çığda çevre çalışması olarak eğimin çok olduğu yeri ağaçlandırma yapmak bir çözümdür. Yanardağ patlamasından korunmak için yanardağdan uzak yerlerde ev yapmak çözümdür. Bu afetler sonucunda doğal yapının bozulması, çeşitli yatırımların gecikmesi, hayvan ve insan ölümlerine neden olur. İnsanlar çeşitli faaliyetler ile doğal ortamı bozarak çevre sorunlarının çıkmasına sebep olurlar. Fabrikalar bacaya filtre takmaması havanın kirlenmesine sebep olur. Fabrikaların atıkları uygun olmayan yöntemlerle dışarı atması çevre sorununa neden olur. Zehirli atıkları atmak çevreye zarar verir. Bunlar için çevre çalışması yapılacaksa gereken çevre önlemleri almak gerekir. Paris Deklarasyonu'yla 1972 tarihinde çevre politikaları ilk kez yönetimler düzeyinde ele alınarak çevre politikası için çevre eylem planının hazırlanması konusunda temel atılmıştı. Birinci Çevre Eylem Programının çevre politikaları hedefleri olarak kirliliğin azaltılması, yaşam kalitesinin arttırılması, çevrenin küresel olarak korunması için girişimleri artırmak gibi hedefleri vardır. Yenilenebilir ve yenilemez enerji kaynaklarında insanlar enerji kaynaklarına ihtiyaç duymuştur ve buna göre gerekenleri yapmıştır. Yenilenebilir enerji kaynağı güneşten gelir ve çevreye zararı olmayan enerji kaynaklarındandır. Bunlar hidroelektrik enerjisi, güneş enerjisi, biokütle enerjisi gibidir. Yenilenemez enerji kaynakları fosil yakıt ve radyoaktif elementlerden elde ediliyor. Çevre zararlı etkileri vardır. Yenilemez enerji kaynakların kullanımını azaltarak çevre ile ilgili çalışmamızı yapmış oluruz. Örneğin; benzinli araba kullanmak havaya zarar verir. Çünkü egzozdan çıkan duman havaya doğru gider. Yenilenebilir kaynağına yönelik daha fazla yatırım yapılırsa çevreye zarar veren yenilenemez enerji kaynaklarına daha az önem verilir, böylece çevreye daha çok önem verilmiş olur. Fosil yakıtlar kullanıldığında sera gazı açığa çıkar. Bunlardan karbondioksit ve metan gazı bazılarıdır.CO2 salımı 1990 yılında 0,6 milyar tondur fakat 1998 yılında 55 milyar ton seviyesine gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kimyasal atık</span>

Kimyasal atık, çoğunlukla büyük fabrikalarda üretilen kimyasallardan açığa çıkan atıktır. Kimyasal atıklar çevreye zarar verebilir ve sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle kimyasal atıklar Birleşik Krallık'taki COSHH veya ABD'deki Clean Water Act ve Resource Conservation and Recovery Act gibi yasal düzenlemelere tabi olabilirler. ABD'de, Çevre Koruma Ajansı (EPA), Mesleki Güvenlik ve Sağlık İdaresi (OSHA) ve eyalet yönetmelikleri ile yerel yönetmelikler de kimyasalların kullanımı ve bertarafını düzenlemektedir. Radyoaktif atıkların bertarafı ve yönetimi, radyasyonun çevre ve sağlık açısından riskleri ve emniyetli bir biçimde bertaraf etme zorlukları nedeniyle düzenleyici kurumların çalışmalarında odaklanılan noktalardan biridir.