Greenpeace, kırktan fazla ülkede şubesi ve Hollanda, Amsterdam'da uluslararası bir merkezi olan çevreci sivil toplum kuruluşu. Greenpeace amacının "Dünya'nın tüm çeşitliliği ile yaşamı besleme gücünü garantiye almak" olduğunu belirtir ve küresel ısınma, ormanların yok olması, aşırı avlanma, ticari balina avcılığı, genetik mühendisliği ve nükleer gibi dünya çapındaki sorunlardaki kampanyasına odaklanır. Greenpeace amaçlarına ulaşmak için doğrudan eylem, lobicilik ve araştırmadan yararlanır. Küresel örgüt 2,9 milyon bireysel destekçisine ve vakıf yardımlarına güvenerek hükûmetlerden, şirketlerden ve siyasi partilerden bağış kabul etmez.
Çevrecilik, çevre hareketini destekleme veya katılmaktır. Doğal kaynakları ve ekosistemleri korumak için lobi faaliyeti yapma, çevre eğitimi, çevreci eylemler ve örnekler geliştirmekle merkezi ve yerel yönetimlerdeki karar alma süreçlerini etkileme arayışında olan sosyal bir harekettir. Çevre ile ilişkili konulardan bazıları; kirlilik, türlerin yok olması, katı atıkların azaltılması, geri dönüşüm, küresel ısınma tehdidi ve genetiği değiştirilmiş ürünler.
Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği, kısa adıyla ÇEKUD, “Çevre ve kültür değerlerimizi birlikte korumak ve yaşatmak” gayesi etrafında buluşan “Çevre Gönüllüleri” tarafından, 1999 çeşitli meslek gruplarından oluşan Çevre Gönüllüleri tarafından İstanbul’da kurulan dernek.
- ÇEKUD, doğal afetler ve kazalar neticesinde bozulan sosyal ve ekolojik dengeyi yeniden tesis amacıyla faaliyet yapmak; konferans, seminer, anma töreni, açık oturum, forum, sempozyum, şenlikler, yarışmalar, kurslar düzenlemek; muhtelif sosyal kuruluşlar arasında, kültürel faaliyetleri yaygınlaştırmak için toplantılar, geziler, ziyaretler, hayır çalışmaları, şölenler, defileler tertip etmek; fertler, dernekler ve müesseseler arasındaki kırgınlık ve muhalefetleri izale edici faaliyetlerde bulunmak; gönüllü çevre ve kültür kuruluşlarının daha etkili olabilmeleri, aralarındaki işbirliğinin ve yardımlaşmanın artması için çalışmalar yapmak; eğitim programları düzenlemek gibi görevler için yola çıkmıştır.
- ÇEKUD, gönüllü çevre kuruluşlarının sayısını artırmak için teşvik edici çalışmalar yapar.
- Ülkemizdeki toplumsal, kültürel ve çevre problemlerini tespit eder ve bunların çözümü için projeler hazırlar.
- Çevre sorunlarının çözümü için kamu alanında faaliyet gösteren üniversitelerle, meslek birlikleri, çevre il müdürlükleri, yerel yönetimler, sivil savunma müdürlükleri ve benzeri kuruluşlarla birlikte derneğin gayesine uygun olarak çalışmalar yaparak katkıda bulunur.
Afet; insanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar ortaya çıkaran, insanın normal yaşantısını ve eylemlerini durduracak veya kesintiye uğratacak, imkânların yetersiz kaldığı olaylara verilen genel bir isimdir. Büyük oranda veya tamamen insanların kontrolü dışında gerçekleşen afetler, kitlesel bir can ve mal kaybına neden olur.
Fosil yakıt veya mineral yakıt, hidrokarbon ve yüksek oranlarda karbon içeren doğal enerji kaynağı. Kömür, petrol ve doğalgaz; bu türden yakıtlara başlıca örnektir. Ölen canlı organizmaların oksijensiz ortamda milyonlarca yıl boyunca çözülmesi ile oluşur. Fosil yakıtlar endüstriyel alanda çok geniş bir kullanım alanı bulmaktadır.
Yenilenebilir enerji, güneş ışığı, rüzgar, yağmur, gelgitler, dalgalar ve jeotermal ısı gibi karbon nötr doğal kaynaklardan elde edilebilen ve insan zaman ölçeğinde doğal olarak yenilenen kaynaklardan elde edilebilen enerjiye denir. Bu kaynaklar güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, dalga enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerjisi, biyokütle enerjisi olarak sıralanabilir. Bu tür bir enerji kaynağı, yenilenmekte olduklarından çok daha hızlı kullanılan fosil yakıtların tam tersidir.
Hidrojen ekonomisi, taşıtların ve elektrik dağıtım şebekesinin dengelenmesi için ihtiyaç duyulan enerjinin, hidrojen (H2) olarak depolandığı, varsayılan bir gelecek ekonomisidir.
Orman yangını, doğal ya da insani sebeplerden ortaya çıkan yangınların ormanları kısmen veya tamamen yakmasıdır. Yıldırım düşmesi, yanardağ patlaması ve yüksek sıcaklık gibi doğal sebeplerle çıkan yangınlar ile sigara, tarımsal ürünler nedenli çıkan insan kaynaklı yangınlar vardır. Ormanların yanması ekolojik olarak birçok zarara sebep olur, iklim değişikliği ve kuraklık bunun başlıca sonuçlarındandır.
Ağaçlandırma, yangın, zararlı biyolojik etkiler, kuraklık gibi doğal veya yanlış uygulamalar sebebiyle insan eliyle bozulan doğal orman alanlarında gerçekleştirilen suni ormancılık faaliyetidir.
Peyzaj mimarlığı, doğal ve kültürel kaynakları ve fiziksel çevreyi insan yararı, mutluluğu, güvenliği, sağlığı ve konforu için estetik ve bilimsel ilkeler çerçevesinde ele alan, mekan ve yaşam ortamı oluşturan, biyoçeşitliliği destekleyen arazi planlaması, tasarımı, yönetimi, korunması, onarılması ve denetlenmesi konularını kapsayan eğitim, araştırmalar yapan ve ülkesel, bölgesel, kentsel ve kırsal ölçekte fiziksel planlar içerisinde yer alarak kültürel ve doğal değerlerin korunması ve sürdürülebilirlik adına ekolojik öncelikli projeler üretilmesini sağlayan bir planlama ve tasarım dalıdır.
Enerji kaynakları, herhangi bir yolla enerji üretilmesini sağlayan kaynaklardır. Dünya üzerindeki enerji kaynakları, klasik ve alternatif kaynaklar olmak üzere ikiye ayrılabilir. Birincil enerji kaynaklarından kullanım oranları; %33,1 petrol, %30,3 kömür, %23,7 doğalgaz, hidrolik ve diğer yenilenebilir %8, nükleer enerji %5.
Dünya enerji tüketimi bütün insan uygarlığı tarafından kullanılan toplam enerjiyi ifade eder.
Türkiye her yıl birincil enerjisi 6 exajoule tüketiyor, kişi başı 20 megawatt saat (MW/s)'ten fazla. Türkiye'de enerji beşte dört'ten fazla fosil yakıtan: %31 petrol, %28 doğalgaz ve %27 kömür(2016 itibarıyla). Türkiye'nin enerji politikası fosil yakıtın ithalatını küçültmek ister, çünkü onlar ithalatın ödemelerinden dörtte biri kapsamaktadır.. Enerjisi kaynaklarının fosil yakıt olması yüzünden Türkiye’den sera gazı emisyonları dünyada ortalama kişi başından daha büyük, yılda kişi başına 6 ton'dan fazla gelmektedir.
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından 2030 sonuna kadar ulaşılması amaçlanan hedefleri içeren bir evrensel eylem çağrısıdır.
Türkiye'nin enerji politikası, kaynak ülke ve güzergâh çeşitliliğine gidilmesini, Türkiye'de enerji karışımında yenilenebilir enerjinin payını arttırırken, nükleer enerjiden de yararlanılmaya başlanılmasını, enerji verimliliğinin arttırılmasına yönelik çalışmalarda bulunulmasını ve Avrupa’nın enerji güvenliğine katkıda bulunulmasını amaçlamaktadır. 2019 itibarıyla, Türkiye'nin elektrik enerjisi toplam kurulu gücü 91 gigawatt'tır (GW). Bunun %31'ini hidroelektrik, %29'unu doğal gaz, %22'sini kömür, %8'ini rüzgâr, %6'unu güneş ve %2'sini jeotermal enerjisi oluşturmaktadır.
Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) Paris merkezli bağımsız bir kuruluş olan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma (OECD) Örgütü çerçevesinde 1973-1974'te yaşanan petrol krizinde kuruldu. Uluslararası Enerji Ajansı, petrol tedarikinde yaşanan fiziksel kesintilere özel bir cevap için ve aynı zamanda Uluslararası Petrol Piyasası ve diğer enerji sektörlerine veri ve istatistikleri sağlamaktadır. Aynı zamanda son yıllarda, enerji tasarrufu ve teknoloji ve inovasyon alanlarında dayanışmayı desteklemektedir.
Türkiye'de iklim değişikliği, Türkiye iklimindeki değişiklikleri, bu değişikliklerin etkilerini ve ülkenin bu değişikliklere nasıl uyum sağladığını kapsamaktadır. Türkiye'nin yıllık sıcaklıklarının yanı sıra en yüksek sıcaklıkları da yükselmektedir. 2020 yılı, Türkiye'de kayda geçmiş en sıcak üçüncü yıldı. Türkiye, iklim değişikliğinden büyük ölçüde etkilenecek olmakla beraber, şimdiden sert hava koşullarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Bu durumun başlıca tehlikeleri kuraklık ve sıcak hava dalgalarıdır. Türkiye'nin mevcut sera gazı emisyonları, küresel toplamının yaklaşık %1'ine karşılık gelmektedir ve kömüre yoğun bir şekilde devlet desteği yapılması, Türkiye'nin enerji politikası kapsamındadır. Türkiye, Paris Anlaşması'nı Aralık 2015 yılında imzalamıştır. 4 Kasım 2016 tarihinde yürürlüğe giren anlaşma, Türkiye tarafından ancak 6 Ekim 2021 tarihinde onaylandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye'nin iklim değişikliğine uyum sağlamasını koordine etmektedir. Nehir havzasındaki su kaynakları ve tarım için iklim değişikliğine uyumu, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından planlanmıştır.
Çevre sorunları, insan aktivitelerinin biyolojik ve fiziksel çevre üzerindeki zararlı etkilerinin toplamına verilen addır. Çevre koruma, doğal çevreyi hem çevrenin hem de insanoğlunun yararına olacak şekilde, bireysel, organizasyonel ve yönetimsel seviyede koruma pratiğidir. Çevreci anlayış, çevre sorunlarına savunmacı, eğitici ve aktivist bir yaklaşımla eğilir.
Bu liste, insan faaliyetlerinin, biyofiziksel çevre üzerindeki zararlı etkilere sebep olan çevre sorunlarının bir listesidir. Genel anlamda; sorunlar, etkileri ve hafifletici unsurlar olarak sınıflandırılırlarsa da, etkilerin birbirine bağlı olduğu ve yeni etkilere neden olabilecekleri gözden uzak tutulmamalıdır.
Enerji güvencesi ulusal güvenlik ile enerji tüketimi için doğal kaynakların bulunabilirliği arasındaki ilişkidir. (Nispeten) ucuz enerjiye erişim, modern ekonomilerin işleyişi için zorunlu hale gelmiştir. Bununla birlikte, enerji kaynaklarının ülkeler arasında eşit olmayan dağılımı, ciddi kırılganlıklara neden olmuştur. Uluslararası enerji ilişkileri, hem enerji güvenliği hem de enerji kırılganlığına yol açan dünyanın küreselleşmesine katkıda bulunmuştur.