İçeriğe atla

Çetin Ünalın

Çetin Ünalın Türk mimar ve araştırmacı yazar.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden 1972 yılında mezun olan[1] Çetin Ünalın’ın Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye dönemlerinde mimarların örgütlenmeleri hususunda bir kitabı ve araştırmaları mevcuttur. Ayrıca mimarlık örgütlenme tarihi hususunda birçok sempozyuma katılmıştır.

Yayınları

Kaynakça

  1. ^ "ODTÜ Mimarlık Fakültesi Mezunları Bilgi ve İletişim Derneği". Omim.org.tr. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ekim 2011. 
  2. ^ Çetin Ünalın (2002). Cumhuriyet mimarlığının kuruluşu ve kurumlaşması sürecinde Türk Mimarlar Cemiyeti'nden Mimarlar Derneği 1927'ye. İstanbul: Mimarlar Derneği 1927. ss. 297 sayfa. ISBN 9789759604165. Erişim tarihi: 19 Ekim 2011. 
  3. ^ Çetin Ünalın (2009). Mimar ve Mühendisler Tarafından II. Meşrutiyet Döneminde İstanbul’da Yayımlanmış İki Dergi: Génie Civil Ottoman (1910) ve Zeitschrift Fur Technik Und Industrie In Der Turkei (1916). İstanbul: İstanbul Üniversitesi Osmanlı Bilimi Araştırmaları Dergisi. Erişim tarihi: 19 Ekim 2011. []

İlgili Araştırma Makaleleri

Osmanlı Amele Cemiyeti 1894-1895 yıllarında İstanbul'da Tophane fabrikalarında gizli olarak kurulmuş; 1908'den sonra Osmanlı Terakki-i Sanayi Cemiyeti ve daha sonra da Osmanlı Sanatkâran Cemiyeti adlarıyla yasal olarak faaliyet gösterdiği sanılan işçi örgütü.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de mimarlık</span> Türkiyenin mimari geçmişine genel bir bakış

Türkiye'de mimarlık, Türk mimarisi veya Cumhuriyet Dönemi Türk Mimarisi 1923'te kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinin toprakları üzerinde süregelen mimarlık sürecini inceler. Türkiye’deki mimarlık uygulamaları belli dönemlerde yaygın olan mimari akımlardan, cumhuriyet tarihi boyunca yaşanan belli sorunlardan ve çelişkilerden etkilenerek veya onlara tepki olarak oluşmuştur. Bu çelişkilerden başta geleni özellikle cumhuriyetin ilk dönemlerinde gündeme gelen Doğu-Batı ikilemidir. Buna ek olarak ulusal-evrensel, geleneksel-modern veya dindarlık-laiklik gibi ikilemler ve farklı siyasi görüşler de mimarlık uygulamalarının seyrini etkilemiştir. Bu dönemlerin birbirinden kesin olarak ayrılması pek mümkün değildir. Bazı akımlar diğerleri ile iç içe belirli bir zaman dilimine kadar varlığını sürdümüşler; bir dönemin veya ekolün temsilcisi olarak nitelendirilen bazı Türk mimarlar, kariyerlerinin ileriki dönemlerinde daha farklı stillerde de eserler tasarlamışlardır.

Kemal Haşim Karpat, Türk tarihçi, Osmanlı tarihi uzmanı ve akademisyen.

<span class="mw-page-title-main">Ohri</span>

Ohri, yaklaşık 42.000 kişilik nüfusu ile Kuzey Makedonya'nın en büyük sekizinci kentidir. İçinde bulunduğu eş isimli belediyenin idari koltuğudur ve ülkenin güneybatısında, Ohri Gölü'nün kenarında, Arnavutluk sınırına gayet yakın bir konumda bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mimarlar Odası</span>

Mimarlar Odası 1954 yılında çıkarılan 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimarlar Birliği yasası ile kurulmuştur. Yasa, Mimarlar Odasına şu görevleri vermektedir:

<span class="mw-page-title-main">Sedad Hakkı Eldem</span> Türk mimar (1908–1988)

Sedad Hakkı Eldem, Türk mimar, akademisyen ve yazar. 20. yüzyılın önde gelen Türk mimarlarındandır. Osmanlı dönemi evleri ve 18. ve 19. yüzyıl saray ve köşkleri üzerinde yaptığı çalışmalar ve klasik Osmanlı mimarisi üzerine araştırmalar yaparak, mimari tasarımda geleneksel motiflerin yeniden kullanılmasına öncülük etmiştir.

Alexandre Vallaury, İstanbullu Fransız asıllı mimar.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı mimarisi</span> Osmanlı mimarisine genel bakış

Osmanlı mimarisi, Osmanlı İmparatorluğu'nun beylik olarak kurulup, imparatorluk olarak yayıldığı ve hüküm sürdüğü dönemlerde inşa ettiği veya fikir öncülüğü yaptığı mimari üslupları ve eserleri kapsar. Osmanlı mimarisi kendinden önce gelen Erken dönem Anadolu Türk mimarisi, Selçuklu mimarisi, Bizans mimarisi, İran mimarisi ve Memlük mimarisi'nden etkilenmiştir. Osmanlı mimarisinin, Akdeniz ile Ortadoğu mimari geleneklerinin sentezi olduğunu düşünen mimarlık eleştirmenleri de vardır. Her ne kadar farklı dönemlerdeki ihtiyaca ve teknolojiye göre farklı yapı türleri inşa edildiyse de, genelde Osmanlı'nın hakim olduğu bölgelerde camiler ve çevresinde yapıların inşa edilmesi sıklıkla rastlanan bir olguydu. Camiler, çevrelerine yapılan sosyal yapılarla birlikte bir külliye teşkil ediyorlardı.

<span class="mw-page-title-main">Mimar Kemaleddin</span> Türk mimar (1870–1927)

Ahmed Kemaleddin, 20. yüzyılın başlarındaki çalışmalarıyla tanınan ve Birinci Ulusal Mimarlık Akımı'nın önde gelen isimlerinden olan Türk mimar.

Hassa Mimarlar Ocağı, Saraya Bağlı Mimarlar anlamına gelmekte olup Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulmuş ilk mimarlık örgütlenmesi sayılmaktadır.

Osmanlı Mühendis ve Mimar Cemiyeti Mimar Kemalettin Bey'in öncülüğünde 1908 yılında kurulmuş bir mimarlık birliği olup, Osmanlı İmparatorluğu tarihindeki ilk modern anlamda mimarlık örgütlenmesidir.

Güzel Sanatlar Birliği İstanbul'lu sanatçıların 1909 yılında kurdukları bir örgütlenmedir. Mimarlık bölümüne ek olarak diğer sanat dalları da mevcut idi.

Mimarlar Derneği veya Mimarlar Derneği 1927 Türkiye döneminde kurulmuş ilk bağımsız mimar örgütlenmesidir. Günümüzde halen kullanılan ismi olan Mimarlar Derneği'ni alana kadar farklı dönemlerde Türk Mimarlar Cemiyeti sonradan Türk Yüksek Mimarlar Birliği ve en son olarak Türk Mimarlar Derneği olarak isimlendirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Pirizade İbrahim Hayrullah Bey</span>

Pirizade İbrahim Hayrullah Bey (1859-1934) Osmanlı Devleti'nin son döneminde yüksek derecede çeşitli görevlerde bulunmuş bir devlet adamıydı.

<span class="mw-page-title-main">Spiridon Mavroyeni Paşa</span>

Ispiro Mavroyani veya Spiridon Mavroyeni Paşa, Osmanlı padişahı II. Abdülhamit'in özel hekimi, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane hocası, Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane başkanı ve Meclis-i Ayan üyesiydi.

Türkiye'de feminizm kavramının literatüre girişi, Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün düşünce babalarından Ziya Gökalp'in "Türkçülüğün Esasları" adlı kitabının "Türk Feminizmi" adlı bölümünde "feminizm" kavramına övücü bir dille değinmesiyle oldu. Jön Türkler ve İttihat & Terakki Cemiyeti içerisinde oldukça yetkili olan; Ziya Gökalp, Ahmet Rıza, İbrahim Hilmi ve Enver Beylerin başını çektiği Türk milliyetçisi kanat kadınların özgürleşmesinin milletin bir bütün olarak özgürleşmesindeki önemine dikkat çekerek kadınların eğitimine yönelik oldukça yoğun çabalar harcadılar. Bu çabalar sonucunda kadınlar için İnas Sanâyi-i Nefîse Mektebi ve İnâs Darülfünunu gibi üniversite düzeyinde eğitim veren kurumlar yanında İstanbul'da ve Anadolu'da kız liseleri açılmasını sağladılar. Ayrıca yine bu milliyetçi kanat Türkiye tarihindeki ilk feminist kadın derneği olan Teali-i Nisvan Cemiyeti ile dönemi için oldukça sert taleplerde bulunan Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin ve kadınların iş gücüne katılımı için mücadele yürüten Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyeti'nin kuruluşuna önayak oldular. Ek olarak günlük yaşamda kadınları rahatlatmak için kadınlara uygulanan tek başına faytona binememek ve giyim-kuşam kısıtlamaları gibi bazı yasakları da kaldırdılar.

Osmanlı İmparatorluğu'nda feminizm genel olarak II. Meşrutiyet sonrasındaki göreceli özgürlük ortamında ivme kazandı. Daha öncesinde ise dinsel ve geleneksel nedenlerden dolayı kısıtlı olan kadın yaşamı Tanzimat ile değişime uğramıştı. Tanzimat döneminde yetişen eğitimli kadınlar sonraki kuşaklarda Osmanlı'da hak arayışlarına girdi. II. Meşrutiyet döneminde ise örgütlü hareket edilmeye başlandı ve çeşitli kadın cemiyetleri kurulup kadın dergileri çıkarıldı. 19. Yüzyılda Avrupa feminizmi oy hakkını savunup bu konuda mücadele verirken Osmanlı kadını daha fazla özgürlük, iş olanağı, eğitim ve sosyal yaşam mücadelesi veriyordu. Özellikle Kadınlar Dünyası adlı dergi ile Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti feminizm bağlamında Osmanlı'da uç noktalardaydı. Ülkeye geç gelen milliyetçilik anlayışı doğrultusunda da bazı kadınlar eski Türklerde var olan kadın-erkek eşitliğini verdikleri mücadelede dile getiriyordu.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Hulusi Bey</span>

Mehmet Hulusi Bey Türk bürokrat, yüksek mühendis ve Fenerbahçe'nin 9. başkanıdır.

Oya Şenyurt, 17 Eylül 1969 İstanbul doğumlu bir Türk mimar, akademisyen, mimarlık tarihçisidir. Lisans eğitimi sonrası Mimarlık Tarihine duyduğu ilgi doğrultusunda, Osmanlı’nın son dönem mimarlık ortamı ve bu ortamı yönlendiren arka plana ait okumalarını arşiv araştırmaları ile destekleyerek çalışmalarına başlamıştır. Osmanlı’da 19. yüzyıl mimarlık örgütlenmesi, gayrimüslim mimarların faaliyetleri, dil-metin-tasarım ilişkisi, Osmanlı’daki mimari çizimlere ilişkin çözümlemeler ve mimarlık faaliyetlerini yönlendiren kanunlar çalışma alanının kapsamını oluşturmaktadır. Evli ve bir çocuk annesidir.

Union Française, İstanbul'da yaşayan Fransızlar tarafından 1894 yılında kurulan dernek ve bu derneğin Tepebaşı'ndaki binasının adı.