İçeriğe atla

Çeng

Bişapur'da Sasani dönemine ait bir mozaikte çeng çalan kadın

Çeng (Farsça: ﭼﻨﮓ; çeng), arp ailesinden telli bir çalgıdır.[1] Bu çalgıyı çalan kişiye çengî (ﭼﻨﮕﻰ) denir.[2]

Arpa benzer çalgılar arasında sayıldığı için çengin ortaya çıktığı ülkeler olarak, modern arpın atası sayılan diğer çalgılar gibi Doğu ülkeleri, Mısır, İran, Asur, Yunanistan, Orta Asya ve Kafkas ülkeleri gösterilmektedir.[3] Bununla birlikte çeng kelimesinin Farsçadan Türkçeye girmiş olması, sonradan klasik Türk müziği ismi verilen Osmanlı müziğindeki çengin İran müziğindeki "çeng"le doğrudan bağlantılı olduğunu göstermektedir.

Çeng, antik çağda İran'da, özellikle Sasaniler döneminde şahların sarayında sıklıkla çalınan popüler bir çalgıydı. Bu ülkede yüzyıllar boyunca muktedirlerin ziyafet sofralarında şarkıcılara ve şairlere eşlik etmiştir. Çeng ezgileri, şair Rudaki'nin Samani emiri üzerindeki etkisi ve Celaleddin Rumi'nin eseri Mesnevi'deki "Pir-i Çengî" hikâyesi, çengin Fars müzik tarihindeki önemini ortaya sermektedir.[4]

Çenge benzer çalgılar Azerbaycan'da çeng, Gürcistan'da çangi (ჩანგი) olarak adlandırılır. Gürcü halk enstrümanları arasında sayılan çangi, yaygın olarak ipek veya at kuyruğu kılından 6-9 telli bir çalgıdır ve günümüzde özellike Svaneti bölgesinde imal edilip çalınmaktadır. Gürcistan'da çangi daha kadın çalgısı olarak kabul edilir.[5]

Bir çeng

Osmanlı müziğinin çalgıları arasına girmiş olan çeng, 1558 tarihli Süleymanname’de iki minyatürede kanun, ud, rebab, ney, mıskal, daire gibi çalgılar arasında görülür. Bu çalgıları çalan sazendelerin arasında bir de hanende yer alır. Bunlardan birinde, iki çengî de ellerindeki çalparalarla raks ederken canlandırılır. I. Süleyman döneminde Osmanlı sarayından yevmiye alan saray görevlisi cemaat-ı mutrıbân denen musikicilerin arasında avvad, kobuzi, kemençeci, kanuni ve nâyilerden başka çengîlerden de söz edilmiştir.[6] 17. yüzyılın sonlarına kadar büyük ilgi görmüş olan çengten Evliya Çelebi Seyahatname’sinde zor bir çalgı olarak söz etmiş ve bundan dolayı bu çalgıyı çalana çok az rastlandığını yazmıştır. Ahşaptan imal edilen o döneme özgü çenglerin 24 adet ipek teli bulunuyordu. Ner var ki çengde, Osmanlı müziğinin önde gelen çalgılarından kanundaki gibi bir mandal düzeni bulunmuyordu ve icra esnasında makam değiştirirken telleri yeniden akort etmek gerekiyordu. Osmanlı müziğinde veya klasik Türk müziğinde fazla kullanışlı olmayan çeng, 17. yüzyılın sonlarında terk edilmiştir.[1][7]

Osmanlı şair Ahmed Dai'nin çeng kelimesinden adını alan eseri Çengname'de alegorik olarak çengin başından geçenler anlatılır.

Kaynakça

  1. ^ a b "Fikret Karakaya, "Bir Üstad Bir Saz: Çeng"". 27 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2022. 
  2. ^ ""Çeng" - Kubbealtı Lügatı". 2 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ekim 2022. 
  3. ^ "Ganire Hüseyinova, "Cenkten Arpa: Bir Türk sazının tarihçesi"". 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ekim 2022. 
  4. ^ ""Čang" - Encyclopaedia Iranica". 17 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ekim 2022. 
  5. ^ ""ჩანგი" - უცხო სიტყვათა ლექსიკონი (Yabancı Kelimeler Sözlüğü)". 31 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ekim 2022. 
  6. ^ "Ersu Pekin "Sarayda Musiki"". 24 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Haziran 2024. 
  7. ^ "Çeng" - İslam Ansiklopedisi

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ut</span> Telli müzik aleti

Ut ya da Ud, telli bir müzik aleti. Kelimenin aslı Arapçada sarısabır veya ödağacı anlamındaki el-oud dan gelir. Baştaki el- sözcüğünün, bazı dillerde olup bazılarında olmayan harf-i tarif olduğunu bilen Türkler bu edatı atmış, geriye kalan oud kelimesini de - gırtlak yapıları ayna uygun olmadığı için - "ut" şekline sokmuşlardır. Dillerinde tanım edatı olan batılılar, 11-13. yüzyıllar arasındaki Haçlı Seferleri sırasında tanıyıp Avrupa'ya götürdükleri bu saza, fr:luth, en:lute, de:Laute, it:liuto, Alaut (İsp.)Laúd, Luit (Dat.) gibi hep L ile başlayan isimler vermişlerdir. Hatta saz yapıcılığı anlamında kullanılan lütiye kelimesi de yine lütfen yapılmadır.

<span class="mw-page-title-main">Tambur</span>

Tambur, Türk müziğinde yaygın olarak kullanılan telli bir sazdır.

Türk kültürü kökeni Orta Asya'nın kültürel birikimine dayanan bir kültürdür. Selçuklu döneminden itibaren Doğu Akdeniz ve İslam kültürleri ile etkileşim halinde olup Modern Türkiye'ye kadar gelişti.

<span class="mw-page-title-main">Tar (çalgı)</span> Telli bir çalgı

Tar, uzun saplı; İran, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ve kısmen Türkiye'de kullanılan telli bir çalgıdır. Tar (تار) kelimesi, Farsçada "tel" anlamına gelir. Tar çalan kişiye ise tarzen veya tarist denmektedir. Bu çalgının iki buçuk oktav ses sahası bulunmaktadır. 8 yıl önce UNESCO tarafından Dünya Miras Listesinde alınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kopuz</span> telli çalgı aleti

Kopuz, Türk ve Altay halk kültüründe bir çalgı. Komus da denir. Bağlamanın atası olan müzik aletidir. Türkler’de önemi büyüktür. Bağlama ve kopuz kutsal sayılır. Bu kelimeyle ilişkili olan kobzamak, kopzatmak gibi fiiller çalgı çalmayı ifade eder.

Müzik mitolojisi, müzikle ilgili mitleri araştırır. Bunlar genellikle müziğin ortaya çıkışı, müzik aletlerinin oluşumu ve müzisyenlere gelen ilham konularında yoğunlaşır.

<span class="mw-page-title-main">Klasik Türk müziği</span> müzik türü

Klasik Türk müziği, klasik Türk mûsıkîsi, Osmanlı'daki adıyla mûsıkî veya günümüzde kullanılan adıyla Türk sanat müziği; Türk kültürüne has makamlı bir müzik türü. Klasik batı müziği ve Hint müziği ile beraber dünya üzerinde süreklilik ve gelenek oluşturma bakımından mevcut birkaç klasik müzikten birisi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Klasik kemençe</span>

Klasik kemençe, Klasik Türk müziğinde kullanılan, tırnak ile çalınan, yaylı çalgılardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Dutar</span>

İran ve Orta Asya'nın birçok yerinde kullanılan Dutar; Fars, Uygur, Özbek ve Türkmen halklarıyla adeta özdeşleşmiştir. Adı, "iki tel" anlamına gelen دو تار dotār, Farsça kelimeye dayanmaktadır. Dutar'ın gövde ve sap uzunluğu.100–120 cm kadardır. Dombra gibi asıl gövde armudi biçimde ağaç oyma veya yapıştırma olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Keman</span>

Keman, viyola ve viyolonselin de bulunduğu violin ailesinin en yüksek tondan çalan, en küçük üyesidir. Dört teli vardır. Akort sesleri pesten tize sol, re, la ve mi'dir.

<span class="mw-page-title-main">Kanun (çalgı)</span>

Kanun, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yaygın olarak kullanılan bir telli çalgıdır. İsmi Arapça 'yasa ve yönetmek' manasındaki 'kanun' kelimesinden gelmektedir. Araplar ise kelimeyi Grekler'in 'κανών' (kanṓn) kelimesinden ödünç almışlardır. Kanun çalgısının bilinen tarihi MÖ. 19. yüzyıla dayanmaktadır. Bilinen en eski kanun Süryaniler'in Nimrud adlı şehrinde bulunmuştur.

Klasik Batı Müziği, kökeni Antik Yunan müzik kültürüne dayandırılan, daha sonra Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan Orta Çağ ve Gotik dönemde çok sesliliğin gelişimiyle beraber daha da biçimlenmiş, kilise ve saray baskısı altında Rönesans'ın erken yüzyılında vokal polifoni çerçevesi içinde gelişmiş, Yüksek Rönesans ile beraber çalgı müziğinin de yükselişiyle içeriği bugünün klasik müzik olarak adlandırılan biçimleri ve teknikleriyle gelişimini sürdürmüş bir kurumsal müziğin, kilise baskısına direnen halk müziğinin dans ve şarkı biçimleriyle karşılıklı etkileşimi sonucu gelişimini sürdürmüş olan, uluslararası olarak kabul görmüş müzik türüdür. En önemli özelliği, çok sesli ya da çok ezgili (polifonik) ve çok ritmli (poliritmik) olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Arp</span>

Arp, çoğunlukla Klasik Batı Müziğinde kullanılan en eski, telli bir müzik aletidir. Sabit sesli bir çalgıdır. Her tel üç ayrı ses çıkarabilir. Gam notalarının karşılığı olan yedi pedalın tutturulduğu oluk hazinesi, çınlama kasası sütun ve konsol bölümlerinden oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan müziği</span>

Azerbaycan müziği, Kafkas, Orta Asya ve İran ağırlıklı etkileri görülür. Tar, kemençe, ut, bağlama, balaban, zurna, kaval, nağara, garmon, tütek, tef ve davul kullanılan başlıca müzik aletleridir.

<span class="mw-page-title-main">Rebap</span>

Rebap, çoğunlukla Orta Asya'da kullanılan, çeşitli biçimleri olan telli bir çalgı türüdür.

Âşık, Anadolu, Güney Kafkasya ve İran'da sürdürülen, genellikle bağlama veya başka bir telli müzik aleti eşliğinde söylenen sözlü halk müziği geleneğini icra eden kişidir. Aşıklık geleneği, Türk kökenli ve Türkler arasında yaygın olan Anadolu, Ortadoğu ve Orta Asya'ya özgü bir halk şairliği türüdür. Türkçe "Ozan" kavramı ile de ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Köçekçe</span> Köçeklerin dans müziği.

Köçekçe, köçeklerin dans etmesi için çalınan müzik olarak ortaya çıkmış ve zaman içinde halk türkülerinin bir araya getirilmesinden oluşan bir müzik biçimi hâline gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Tel (müzik)</span>

Müzik açısından tel; gitar, arp, piyano, keman ailesi gibi telli çalgılara takılan, doğal veya yapay liflerden ya da metalden üretilmiş ve gerildiğinde vurmak, çekmek ya da üzerinde yay gezdirmekle titreşerek ses çıkaran malzemedir.

Karadeniz kemençesi veya Laz kemençesi, Yunanistan ve Türkiye'de kullanılan yaylı müzik aletidir. Genellikle dörtlü aralıklarla B-E-A şeklinde akortlanmış üç teli vardır. Pontus Rumlarının önde gelen müzikal halk çalgısıdır. 11. ve 12. yüzyıllar arasında icat edildiği tahmin edilmektedir. Kemençe, birçok ahşap türünden yapılabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan müzik aletleri</span>

Azerbaycan müzik aletleri(Azerice: Azərbaycan musiqi alətləri) Azerbaycan'da, öncelikle halk çalgı aletleri topluluğunda kullanılan müzik aletleridir. Eski müzik aletleri, halkın tarihi, kültürel ve manevi anıtlarıdır. Azerbaycan halk çalgı aletlerinin sınıflandırılması Azerbaycan'da var olan çalgı aletlerinin türleri belirlenirken klasik şiirlerden alınan dizeler de çok değerli kaynaklardır.