Çehrin Kuşatması (1678)
Çehrin Kuşatması (1678) | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1676-1681 Osmanlı-Rus Savaşı | |||||||||
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
Osmanlı İmparatorluğu Kırım Hanlığı | Rusya Çarlığı Kazak Hetmanlığı Kalmuk Hanlığı | ||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Kara Mustafa Paşa Murad Giray | General Romadonovskiy İvan Samoyloviç Ayuka Han | ||||||||
Güçler | |||||||||
60-70.000 asker 55-60 top | 80-90.000 asker (10.000 garnizon, 70.000+ Rus ordusu) 50-60 top | ||||||||
Kayıplar | |||||||||
10-12.000 ölü | 25-30.000 ölü |
Çehrin Kuşatması, 1676-1681 Osmanlı-Rus Savaşı'nda evre.
Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu 1676'dan beri Rusya'nın işgalinde bulunan ve bir önceki yılki kuşatmada ele geçirilemeyen Çehrin Kalesi'ni 21 Temmuz-21 Ağustos 1678 arasındaki kuşatma sonucunda zaptetti.
Osmanlı ordusu, bu zaferinin ardından Özi nehrinin batı yakasındaki diğer müstahkem mevkileri ele geçirerek bu bölgedeki Osmanlı hakimiyetini pekiştirdi.
1679 ve 1680 yıllarında sahadaki bu durumu değiştirecek kaydadeğer askerî gelişmeler olmayınca, taraflar 1681 yılında Özi nehrinin sınır olarak belirlendiği Bahçesaray Antlaşması'nı imzaladılar.
Kuşatma öncesi
Osmanlı İmparatorluğu; 1677 yılında icra edilen Çehrin kuşatmasından sonuç alınamaması üzerine, Serdar Melek İbrahim Paşa ve Kırım Hanı I. Selim Giray'ı azletti ve yerlerine Abaza Kör Hüseyin Paşa ve Murad Giray'ı atadı ve Padişah IV. Mehmed’in bizzat sefere çıkması kararlaştırıldı.[1]
1678 ilkbaharında Rus Çarı III. Fyodor Aleksiyeviç İstanbul'a bir elçi göndererek Osmanlı-Rus ihtilafının "dostluk" yoluyla çözülmesini teklif ettiyse de, dostluğun ancak Osmanlılar’a ait yerlerin iadesiyle mümkün olabileceği yanıtı verildi. Bunun ardından, Osmanlı İmparatorluğu 11 Nisan 1678 tarihinde Rusya'ya resmen savaş ilan etti. IV. Mehmed Osmanlı ordusunun başında Silistre’ye kadar ilerlediyse de bu merhaleden sonra Serdâr-ı ekremliğe Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tayin edildi.
Kuşatma
30 Mayıs'ta İsakçı'dan harekete geçen Osmanlı ordusu 21 Temmuz'da Çehrin Kalesi önüne ulaşarak kuşatmaya başladı. Buna mukabil, Rus komutan General Romadanovski de kale yakınlarında konuşlanarak garnizonu düzenli olarak takviye etmeye başladı.
13 Ağustos günü Kaplan Mustafa Paşa komutasındaki öncü kuvvetlere taarruz eden Rus ordusu ağır kayıplar vererek çekildiyse de, Barabaş Kazaklarının takviye olarak muharebe sahasına gelmeleriyle Osmanlı birlikleri Çehrin Kalesi civarına çekilmek zorunda kaldı. 14 Ağustos günü yapılan meşverette, Rus ordusunun sayısal üstünlüğünden dolayı bir yıl önceki kuşatmada olduğu gibi, ordunun kayıp vermeden çekilmesi görüşünü savunanlara karşı, (1669 yılında) Kandiye Kuşatması'nı zaferle sonuçlandıran Bosna Beylerbeyi Ahmed Paşa'nın Çehrin Kalesinin de ileri aşamaya gelmiş lağımların patlatılmasıyla ele geçirilebileceğini müdafaa edenlerin görüşü baskın çıktı.[2]
20 Ağustos günü patlatılan lağımlar sonucu tahrip edilen surlarda açılan gedikten kaleye taarruz eden Osmanlı ordusu önce kalenin varoş kısmını işgal etti. Bu arada Tasma Nehri üzerindeki üç köprü de yıkıldığından nehrin öte yakasındaki Rus ordusunun kaleye yardım gönderme olanağı da kalmadı. İç kaleye yönelik şiddetli topçu ateşi büyük bir yangına neden olurken kaledeki Rus-Kazak askerlerinin büyük bölümü nehre atlayarak boğuldu, bir bölümü de kaleyi terketti. Bu sayede 21 Ağustos günü Çehrin Kalesi Osmanlıların eline geçti.[3]
Kuşatma sonrası
Ağır kayıplarla Özi Nehrinin öte yakasına çekilen Rus ordusunu takiple Kaplan Mustafa Paşa ve Kırım Hanı Murad Giray görevlendirildi. 23 Ağustos'ta Çehrin Kalesi'ne 1,5 saat mesafede Osmanlı ve Rus orduları karşı karşıya geldi ve 30 Ağustos'a kadar kesintisiz süren muharebeler sonucunda Rus ordusunun taarruz gücü kırıldı. 31 Ağustos'ta ise Osmanlı ordusu Çehrin Kalesi'ni tahrip ederek geri dönüş harekâtına başladı.
Öte yandan, Vezir Ahmed Paşa komutasındaki bir Osmanlı-Kırım birliği Ruslara tâbi olmuş Kazakları hakimiyet altına almak amacıyla ileri harekâtını sürdürdü. Üç günlük kuşatma sonrası Kaniv, Çerkası, Moşnia, Korsun ve Zabotin'i ele geçiren Osmanlı ordusu bu kaleleri Osmanlılara tâbi Kazak Hetmanı Yuri Hmelnitski'nin idaresine bıraktı.[4]
1 Ekim 1678'de Ladjin kalesi civarında konaklayan Osmanlı ordusu (1676 tarihli İzvança Antlaşması çerçevesinde Lehistan Krallığı tarafından Osmanlı İmparatorluğu'na terkedilmesi gereken) Bar ve Mezepozi kalelerinin tahliye edilerek Kamaniçe Muhafızı Vezir Halil Paşa'ya teslim edildiği haberini aldı.[5]
Kaynakça
- ^ "İslam Ansiklopedisi, "Çehrin Kuşatması" maddesi, Türk Diyanet Vakfı, İstanbul (1993), c.8, s.249". 22 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2022.
- ^ "Zübde-i Vekayiât", Defterdar Sarı Mehmed Paşa, Tercüman Yayınları, İstanbul (1977), s.141-147
- ^ "1566-1683 Osmanlı Tarihi", Genelkurmay Başkanlığı, ATASE Yayınları, s.310
- ^ "Warfare, State and Society on the Black Sea Steppe, 1500–1700", Brian Davies, Routledge, Londra (2007), s.169
- ^ "Zübde-i Vekayiât", Defterdar Sarı Mehmed Paşa, Tercüman Yayınları, İstanbul (1977), s.156