
Kitâbu Dîvânu Lugâti't-Türk Orta Türkçe döneminde Kâşgarlı Mahmud tarafından Bağdat'ta 1072-1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça bir sözlüktür.

Bayundur boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre Divân-ı Lügati't-Türk'teki yirmi iki Oğuz bölüğünden üçüncüsü; "Bayundur"lardır. Belgeleri şudur :
diye tanımladığı bir Oğuz boyudur. Bu boyların Üçoklar kolundan Oğuz Kağan'ın oğlu Gök Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir.

Karaevli boyu Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre Divân-ı Lügati't-Türk'teki yirmi iki Oğuz bölüğünden onikincisi; "Karabölük"lerdir. Belgeleri şudur :
diye tanımladığı bir Oğuz boyudur. Bu boyların Bozoklar kolundan Oğuz Kağan'ın oğlu Gün Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir.

Eymür boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre Divân-ı Lügati't-Türk'teki yirmi iki Oğuz bölüğünden onbirincisi; "Eymür"lerdir. Belgeleri şudur :
diye tanımladığı bir Türkmen Oğuz boyudur. Bugün Anadolu'nun değişik yörelerindeki eymir köyleri Alevi veya Sunni inançlara sahiptir. Bu boyların Üçoklar kolundan Oğuz Kağan'ın oğlu Dağ Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir. Eymür ismi Oğuz Han'ın oğullarından üçoklardan Dağhan'ın oğlu Eymür'den gelmektedir. 1071'den 500 yıl önce Anadolu'ya ilk gelen Oğuz boyu'nun Eymürler olduğu mezar taşları ve tarihi kalıntılardan öğrenilmiştir.Türklerin Anadolu'ya girişi 1071 den önce Eymürler ile başlamış.

Büğdüz boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre Divân-ı Lügati't-Türk'teki yirmi iki Oğuz bölüğünden sekizincisi; "Büüdüz"lerdir. Belgeleri şudur :
diye tanımladığı bir Oğuz boyudur.

Damga bir şeyin üzerine bir işaret basmaya yarayan alet, mühür demektir. Ayrıca herhangi bir şeyin üzerine bu aletle bırakılmış olan işaret, iz anlamına da gelir. Türk halklarında ve Türk kökenli olmayan Kafkas halklarında boy/aşiret damgaları geleneği görülür.

Kimekler,, Kimeklerin eski tarihi "İyanmo" kavimi ile alakalıdır. Bu kavimin adı Çin kaynaklarında, VII. yüzyıl Batı Türk yurdunda vuku bulan olaylarla ilgili olarak geçer. Sinologlar İyanmo kavminin Yemek ya da İmek kavimi olduğunu sanmaktadırlar. Birçok araştırmacının da dediği gibi kelimenin ses değişikliği Kimek olabilir. Araştırmacıların Kimek ve Kıpçakların tamamen aynı kavim olduğu hakkındaki fikirleri yanlıştır. Çünkü Orta Çağ yazılı kaynaklara bakarak bunların köken akraba ama ayrı ayrı kavim olduklarını kabul etmeliyiz. İyanmo, topluluğu kuzey-batı Moğolistan'ın Kobdo bölgesinde VII. yüzyılda yaşamıştır. Onların doğusunda Oğuzlar, güneyinde Türkeşler ile Karluklar yaşamakta idi. VII. yüzyılın ortalarında İymekler (Kimekler) kuzey Altay dağlarına ve İrtiş ırmağı civarına doğru göç etmişlerdir. Bu kavimin güçlenmesi 656 senesinde Batı Göktürk devletinin yıkılışından sonradır. Asıl bu zaman Kimek kavim birliğinin esası oluşmuştur.

İgdir boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre Divân-ı Lügati't-Türk'teki yirmi iki Oğuz bölüğünden ondördüncüsü; "İgdir"lerdir. Belgeleri şudur :
diye tanımladığı bir Oğuz boyudur. Yazıcızāde ʿÂlì'nin, Tevārih-i Āl-i Selçuḳ adındaki eserinde “Yani eylük ve ululuk ve bahadırluk” anlamındadır ve ongunları Çakır’dır.
Mangışlak Yarımadası Kazakistan'nın güneybatısında, Hazar denizi'nin doğu kıyısında bir bölgedir. Bu bölge Kazakistanın Mangistav Eyaleti'nin sınırları içinde, en büyük şehri Aktau, 1992 yilina kadar Shevchenko 'dır. Kara-Tau (Kara-Dağ) sıradağları hariç, Yarımada deniz seviyesinin altındadır; Batyr havzası ortalama 130 metre deniz seviyesinden altındadır. Yarımadada Ham petrol, Doğalgaz, Mangan ve Kömür madenleri bulunur. Çöl iklimi olan yarımadada bitki örtüsü azdır, bu yüzden çok sayıda küçük ve büyük baş hayvancılığa elverişli değildir.

Yağma, Orta Çağ'daki bir Türk boyudur, bu boy günümüz Uygurlar'ın ve Özbekler'in atalarıdır. Bu boy bir kolu olan ve Üç Oğuzlar denilen birlik, Yağma, Karluk ve Çiğil boylarından oluşmuştur. 7. yüzyıldan itibaren Karahanlılar dönemi boyunca Yağma boyu Müslüman Araplar ve Çinliler tarafından kuvvetli ve kudretli siyasi varlıklar olarak Tarım Havzası, Cungarya havzası ve Yedinehir (Yedisu) bölgesinde göze çarpmışlardır.
Basmil veya Basmıl göçebe bir Türk boyu 7.- 8. yüzyıllarında Cungarya Havzası denilen bölgede yaşamışlardır. Basmiller Doğu Türk Kağanlığı zamanında çok önemli rol oynamışlardır hatta bir devir Kağanlar bu boydandır. Göktürk Kağanlığına karşı direnmişlerdir. Ancak belli bir süre sonra yok olup, öbür Türk kavimleriyle karışmışlardır. Güçlü bir boy olan Basmiller, tarihe izlerini fazla bırakamamışlardır. Bugünkü Türk cumhuriyetlerinde Basmiller'in hâlâ yaşadığı konusunda bir delil yoktur. Ancak bugünkü Türk boylarının içinde Basmil boyuyla karışmış olan mutlaka bulunur. Çünkü bir halk ya da boy ancak karışarak ve asimile olarak yok olabilir.
Yabaku, oldukça gizemli ve on tanınmış seçkin Türk boylarından biridir. Kâşgarlı Mahmud, Divân-ı Lügati't-Türk'te;

Yüreğir boyu Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biridir. Bu boyların Üçoklar kolundan Oğuz Kağan'ın oğlu Dağ Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir.Simgeleri kılıç tır. Orta Çağ dönemine kadar Ortaasya'da Seyhun ve Ceyhun ırmaklarının arasındaki Yüreğir havzasında yaşıyorlardı.
Çomul, Türklerden bir boy.
Oğrak veya Iğrak, Divân-ı Lügati't-Türk'te "sınırda oturan bir Türk oymağı. Bunlara "قرا ي يغج Kara Yıgaç" dahi denir." ve "الايغاج Ala Yıgaç" "Sınıra yakın bir yer adı." şeklinde tanımladığı Orta Asya'da yaşamış olan Ortaçağa özgü bir Türk oymağıdır.
Yanğı balık, "ينكيبَلِغ Yanğı balık" "bir Uygur şehri." şeklinde tanımladığı Uygur ilinde çizdiği haritada işaret etmediği tarihi bir şehirdir.
Çarukluğ, Kaşgarlı Mahmud, Türk Dili'nin en eski ve değerli sözlüklerinden Divân-ı Lügati't-Türk'te;
Kinğüt veya Künğüt,, Kaşgarlı Mahmud, Türk Dili'nin en eski ve değerli sözlüklerinden Divân-ı Lügati't-Türk'te;

Ulayundluğ boyu veya Ulanyundluk boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre Divân-ı Lügati't-Türk'teki yirmi iki Oğuz bölüğünden "Onyedincisi; "الايُندلُق Ulayundluğ"lardır. Belgeleri şudur :
" diye tanımladığı bir Oğuz boyudur. Alayundluğ kelimesi "الا ala" "Ala tenli." + "يند yund" "At. Bu cins ismidir." + "luğ" ekinin birleşmesinden oluşmuştur.

Tüger boyu veya Döğer boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre Divân-ı Lügati't-Türk'teki 22 Oğuz bölüğünden 18.'si "Tüger"lerdir. Belgeleri şudur:
diye tanımladığı bir Oğuz boyudur. "Beydili" olarak da adlandırılırlar. Tüger kelimesi günümüz Anadolu'da düver ve döğer şekillerini almıştır. Yuvarlak kereste, anlamında olarak Batı Anadolu'da kullanılır; sırıktan kalın, kirişten incedir. Afyonkarahisar'da Diyarbakır'da Kayseri'de Konya' da Burdur'da Sivas'ta ve Muğla'da Bolu Dörtdivan'da Yukarı Düğer bu adda bir köy vardır ve Dörtdivan'da Düğer yaylasında oğuz boylarına ait yazıtlar göze çarpmaktadır. Türkiye'nin dışında ise Suriye, Carablus ve Rakka şehirlerinde ise hâӀâ yer ismi olarak adlandırılır. Gittikleri yerlere "Döğer" ya da "Beydili" isimlerini vermişlerdir. Osmanlı devrinde Diyarbakır ile Halep arasındaki en güzel yaylaklar tamamen "Döğer" oymakları tarafından tutulmuştur.