İçeriğe atla

Çalılıktaki Koç

Çalılıktaki Koç
British Museum'da sergilenen Çalılıktaki Koç
HammaddeAltın, bakır, kabuk, kireçtaşı ve lapis lazuli
BoyutYükseklik 457 cm (180 in)
Genişlik 305 cm (120 in)
OluşturulmaMÖ 2600-2400
Keşfedilme1928-29
Ur (Güney Irak)
Günümüzdeki konumuBritish Museum, Londra, İngiltere

Çalılıktaki Koç, Irak'ın güneyinde yer alan Ur'da ortaya çıkarılan ve MÖ 2600-2400 dönemine ait olduğu düşünülen bir çift figürdür. Bu figürlerden biri Londra'daki British Museum'un 56. odasındaki Mezopotamya Galerisi'nde; diğeri ise ABD, Philadelphia'daki Pennsylvania Üniversitesi Müzesi'nde sergilenmektedir.

Keşif

Daha doğru bir şekilde keçi olarak tanımlanacak olan koç çifti, 1928-29 yılları arasında arkeolog Leonard Woolley tarafından Ur Kraliyet Mezarlığı'ndaki mezarlardan biri olan 'Büyük Ölüm Çukuru'nda (PG 1237) yan yana yatarken keşfedilmiştir. Woolley, British Museum ve Pennsylvania Üniversitesi arasında 1922'de başlayan ortak girişimden sorumluydu. Figürün bir diğer eşi, Philadelphia'daki Pennsylvania Üniversitesi Arkeoloji ve Antropoloji Müzesi'nde yer almaktadır.

Woolley, tanrının Patrik İbrahim'e oğlu İshak'ı kurban etmesini emrettiği Tekvin 22 v.13'teki pasajdan ötürü figüre 'Çalılıkta Koç' adını verdi. Kıssada Yehova'nın meleği son anda İbrahim'i durdurur, ona "Çocuğa dokunma. Ona hiçbir şey yapma. Şimdi Tanrı’dan korktuğunu anladım, biricik oğlunu benden esirgemedin. " der ve İbrahim çevresine bakınca, boynuzları sık çalılara takılmış bir koç görür, gidip koçu getirip oğlunun yerine onu yakmalık sunu olarak sunar.

Figür

Pennsylvania Üniversitesi Müzesi'nde sergilenen Çalılıktaki Koç

Bulunan 45,7 cm'lik figür, üzerindeki toprağın ağırlığı ile düz bir şekilde ezilmiş ve içteki ahşap çekirdeği çürümüştür. Bu ahşap çekirdek, yüz ve bacaklar için ince kesilmişken gövde daha kabaca modellenmiştir. Woolley, kazılırken parçaları bir arada tutmak için balmumu kullanmış ve figür yavaşça orijinal şekline geri bastırılmıştır. Koçun başı ve bacakları, ahşaba dövülmüş ve üzerine ince bir bitüm ile yapıştırılmış altın varakla kaplanmıştır; kulakları ise artık yemyeşil olan bakırdır. Koçun başı ve bacakları altın varakla kaplanmış ve bu parçalar figüre ince bir bitüm ile yapıştırılmış, kulakları ise günümüzde rengi bakır yeşiline dönmüş bakırdan yapılmıştır. Omuzlarındaki boynuzlar ve yapağı, lapis lazulidir ve vücudun yapağı, daha kalın bir bitüm tabakasına tutturulmuş kabuktan yapılmıştır. Figürün üreme organları altın, göbeği gümüş plak iken günümüzde oksitlenmiştir. Ağaç ayrıca altın çiçeklerle altın varakla kaplıdır.

Figür; deniz kabuğu, kırmızı kireçtaşı ve lapis lazuli mozaiği ile süslenmiş küçük dikdörtgen bir kaide üzerinde durmaktadır. Figür başlangıçta çiçekli çalıya, topuk eklemlerinin etrafındaki gümüş zincirlerle tutturulmuş fakat bu zincirler tamamen aşınmıştır. İki figürün aslen karşı karşıya gelen hayvan figürü olduğu ve omuzlarından yukarı çıkan tüplerin bir şeyi, muhtemelen bir kase veya benzeri bir nesneyi, desteklemek için kullanıldığı düşünülmektedir.

Kaynakça

  • Leonard Woolley, Ur: the First Phases, Penguin Books, Londra ve New York (1946)
  • C.L. Woolley and P.R.S. Moorey, Ur of the Chaldees, revised edition, Ithaca, New York, Cornell University Press, (1982)
  • H.W.F. Saggs, Babylonians, The British Museum Press, Londra (1995)
  • D. Collon, Ancient Near Eastern Art, The British Museum Press, Londra (1995)
  • C.L. Woolley and others, Ur Excavations, Vol. II: The Royal Cemetery, The British Museum Press, Londra (1934)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sümerler</span> Güney Mezopotamyadaki eski medeniyet ve tarihi bölge

Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.

Amon, Hermopolitan Ogdoad'ın bir üyesi olarak görünen önemli bir eski Mısır tanrısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Karkamış (antik kent)</span> Suriye - Türkiye sınırında, Fıratın batı kıyısında antik yerleşim

Karkamış, geçmişi Erken Bakır Çağına dek uzanan ve günümüzde Türkiye ile Suriye topraklarında yer alan antik kent. Hitit ve Asur İmparatorluğu dönemlerinde önemli bir şehir olan Karkamış, Roma döneminden sonra önemini kaybetmeye başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Anunnaki</span> Antik Mezopotamya geleneğinde bir ilah grubu

Anunnaki, antik Sümer, Akad, Asur ve Babillerin mitolojik geleneklerinde ortaya çıkan bir tanrı grubudur. Kaç Anunnaki olduğu ve hangi rolü üstlendiklerine dair açıklamalar hem değişkenlik gösterir hem de çoğu zaman tutarsızdır. Akad öncesi dönemden kalma en eski Sümer yazılarına göre Anunnaki, panteondaki en güçlü tanrılardır; gök tanrısı An ile yer tanrıçası Ki'nin torunlarıdır, asıl işlevleriyse insanlığın yazgısını belirmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Eyüp Sultan Camii</span> Tarihî cami

Eyüp Sultan Camii, İstanbul'un Konstantinopolis Surları dışındaki, Haliç kıyısında yer alan ilçesi Eyüpsultan'daki bir camidir. Külliyede, İslam peygamberi Muhammed'in sancaktarı ve sahabesi Ebu Eyyûb el-Ensarî'nin gömüldüğü türbe de yer almaktadır. Çok daha eski bir alanda bulunan mevcut yapı 19. yüzyılın başlarından kalmadır.

<span class="mw-page-title-main">Ur (antik kent)</span> Sümer şehir devleti

Ur, Güney Irak'ta yer alan Zi Kar'daki Tel el Mukayyer bölgesinde bulunan antik Mezopotamya'ya ait önemli bir Sümer şehir devletidir. Ur, bir zamanlar Basra Körfezi'nde Fırat'ın ağzına yakın bir kıyı şehri olmasına rağmen kıyı şeridi değişmiş ve şehir, günümüzde oldukça iç kesimlerde Fırat'ın güney kıyısında kalmıştır. Günümüz modern Irak'ında yer alan Nasıriye'ye 16 kilometre uzaklıktadır.

<span class="mw-page-title-main">Antik Mısır sanatı</span>

Antik Mısır'da sanat, MÖ 31. yüzyıl ile MS 4. yüzyıl arasında eski Mısır'da üretilen sanatı ifade eder. Resimler, heykeller, papirüs, fayans, mücevher, fildişi, mimari ve diğer sanat ortamları üzerine çizimler içerir. Aynı zamanda çok muhafazakâr: sanat tarzı zamanla çok az değişti. Hayatta kalan sanatın çoğu, Mısırlıların öbür dünyaya olan inancı hakkında daha fazla fikir veren mezarlar ve anıtlardan geliyor.

<span class="mw-page-title-main">Scutum</span>

Scutum Latince "kalkan". Zaman içerisinde Antik Roma lejyonerleri tarafından savunma ve saldırı amaçlı kullanılan dikdörtgen, dışa doğru bombeli bir forma sahip vücut kalkanını tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır. Kalkanın kavisli şekli, taşıyan lejyonere mükemmel bir koruma sağlamaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Küpe</span>

Küpe, değerli madenler, değerli taşlar veya sıradan malzemelerden yapılan, kulağa takılan takı. Pirsing kategorisine de ait edilirler. Değerli malzemelerden yapılan küpeler mücevher kategorisine girerler. Kulak kepçesi, kulak memesi, kulak tragusu, dış kulak kanalı'na takılır. Törensel, sembolik, dinî anlamları nedeniyle ya da sadece şıklık için kullanılırlar. Halka, kulaktan sallanan şekilde olabilirler. Küpe bileşenleri metal, plastik, cam, değerli taş, boncuk, ahşap, kemik ve diğer malzemeler dahil olmak üzere herhangi bir sayıda malzemeden yapılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Mezopotamya sanatı</span>

Mezopotamya sanatının adı çoğu arkeolojik kayıtlarda geçer. Bu kayıtlar, erken avcı-toplayıcı topluluklardan, Sümer, Akad, Babil ve Asur imparatorluklarının yaşadığı Tunç Devri'ne kadar geçen süreyi kapsar. Sonraları bu imparatorlukların yerini Demir Çağı'nda Eski Asur ve Eski Babil imparatorlukları almıştır. Genellikle medeniyetin beşiği olarak görülen Mezopotamya, önemli kültürel gelişmeleri de beraberinde getirmiştir. Bunlardan biri de en eski yazı örnekleridir. Mezopotamya sanatı MÖ 4000 tarihinden Persli Ahameniş İmparatorluğu'nun bölgeyi fethettiği MÖ 6. yüzyıla kadar Batı Avrasya'daki en soylu, en gelişmiş ve en detaylı sanat olma yolunda Antik Mısır ile rekabet içinde olmuştur. Ana vurgu oldukça dayanıklı taş ve kilden yapılmış çeşitli heykeller üzerindedir. Çok az sayıda resim günümüze ulaşmıştır ama belirtilene göre, birkaç istisna dışında, boyamalar genellikle geometrik ve dekoratif bitkisel şekiller yapmak için kullanılmıştır. Buna rağmen çoğu heykellerin de boyandığı görülür. Ayrıca çok sayıda silindir mühür de günümüze ulaşmıştır. Küçük boyutlarına rağmen bunların çoğunun üstünde karmaşık ve detaylı sahneler vardır.

Meluhha ya da Melukhkha, Orta Tunç Çağı sırasında Sümerler'in önde gelen ticaret ortağının Sümerce adıdır. Kimliği hala bir sır olarak devam etmektedir ancak çoğu bilim insanı Meluhha'yı İndus Vadisi Medeniyeti ile ilişkilendirmektedir.

<i>Doni Tondo</i> Michelangelo eseri

Doni Tondo veya Doni Madonna, Olgun Michelangelo'nun hayatta kalan tek bitmiş panel resmi. Şimdi İtalya'nın Floransa şehrindeki Uffizi'de hâlâ orijinal çerçevesinde sergilenen Doni Tondo, muhtemelen Agnolo Doni tarafından güçlü bir Toskana ailesinin kızı Maddalena Strozzi ile evliliğini anmak için yaptırılmıştır. Resim, İtalyancada 'yuvarlak' anlamına gelen tondo şeklinde, yani Rönesans sırasında iç fikirlerle sık sık ilişkilendirilen bir şekildedir.

<span class="mw-page-title-main">Mesannepada</span> Sümer kralı

Mesannepada, Mesh-Ane-pada ya da Mes-Anne-pada, Sümer kralları listesinde Birinci Ur Hanedanı için listelenen ilk kraldır. Uruk'lu Lugal-kitun'u devirerek 80 yıldır hüküm sürdüğü kaydedilmiştir: "Sonra Unug (Uruk) yenildi ve krallık Urim'e (Ur) alındı." Ur Kraliyet Mezarlığı'nda bulunan mühürlerinden birinde Kiş kralı olarak da tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ur Kraliyet Mezarlığı</span> arkeolojik sit

Ur Kraliyet Mezarlığı, Güney Irak'ın Zi Kar Valiliği'nde bulunan bir arkeolojik sit alanıdır. Ur'daki ilk kazılar, 1922-1934 yılları arasında, Leonard Woolley'in yönetiminde Londra'daki British Museum ile Philadelphia, Pennsylvania'daki Pennsylvania Üniversitesi Arkeoloji ve Antropoloji Müzesi tarafından gerçekleştirildi. Buluntuların çoğu özellikle Irak, Bağdat ile British Museum olmak üzere çeşitli müzelerde sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ur Zigguratı</span> tapınak

Ur Zigguratı ya da Ur'un Büyük Zigguratı Irak'ın bugünkü Zi Kar bölgesinde yer alan Nasıriye yakınlarındaki antik Sümer şehir devleti Ur'da kurulan Üçüncü Ur Hanedanı'na ait bir ziggurattır. Yapı, Erken Tunç Çağı'nda inşa edilmiştir fakat 6. yüzyılda Yeni Babil İmparatorluğu döneminde harabeye dönmüş olan ziggurat, Kral Nabonidus tarafından restore edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ur Kraliyet Oyunu</span> Antik Mezopotamya kökenli kutu oyunu

Ur Kraliyet Oyunu, bilinen diğer adıyla Yirmi Kare Oyunu ya da kısaca Ur Oyunu, ilk olarak MÖ 3.000'lerin başlarında antik Mezopotamya'da oynanan iki oyunculu strateji yarış türünde bir masa oyunudur. Döneminde Orta Doğu'da tüm sosyal statüdeki insanlar arasında popüler olmuş ve oyunun tahtaları, Girit ve Sri Lanka gibi Mezopotamya dışındaki yerlerde de bulunmuştur. Popülerliğinin zirvesindeyken manevi bir önem kazanmış ve oyundaki olayların bir oyuncunun geleceğini yansıttığına ve tanrılardan veya diğer doğaüstü varlıklardan mesajlar taşıdığına inanılmıştır. Ur Oyunu, Geç Antik Çağ'a kadar popülerliğini korumuş ve muhtemelen zamanla tavlanın ilk biçimlerinden birine dönüşmüş ya da yerini tavlaya bırakmıştır. Neticede Hindistan'ın Koçi kentindeki Yahudi nüfusu dışında her yerde unutulmuş ve bu halk, İsrail'e göç etmeye başladıkları 1950'lere kadar oyunun bir versiyonunu oynamaya devam etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ninşubur</span>

Ninshubur İnanna ile ilişikli Sukkal (Vezir) lakaplı Sümer tanrısıdır. Adı Sümerce " Subartu'nun Kraliçesi" anlamına gelir. Frans Wiggerman, bu ismin genellikle "Hizmetçilerin Kraliçesi" olarak anlaşıldığını öne sürüyor. Ninshubur İnanna'nın habercisi olarak Hermes ya da Iris ile de ilişkilendirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Enlil ile Ninlil</span> Sümer yaratılış miti

Enlil ile Ninlil, Enlil ile Ninlil miti veya Enlil ile Ninlil: Nanna'nın doğuşu, MÖ 3. binyılın ortalarından sonlarına kadar kil tabletlere yazılmış bir Sümer yaratılış mitidir.

<span class="mw-page-title-main">Tutankhamunun Maskesi</span> Mısır firavunu Tutankhamunun altın maskesi

Tutankamon'un maskesi 18. hanedan dönemine ait altın bir mezar maskesidir. Eski Mısırlı firavun Tutankamon. Tutankamon'un mezarı 3.000 yılı aşkın bir süre gömülü kaldıktan sonra 1925 yılında Howard Carter tarafından kazılmıştır Krallar Vadisi'ndeki KV62 mezarından çıkarılmıştır ve şu anda Kahire'deki Mısır Müzesi'nde bulunmaktadır. Ölüm maskesi dünyanın en iyi bilinen sanat eserlerinden biridir ve eski Mısır'ın önemli bir sembolüdür.

<span class="mw-page-title-main">Ea-nāṣir'e şikayet tableti</span>

Ea-nāṣir'e şikayet tableti, MÖ 1750'de Nanni adlı bir müşteriden Ea-nāṣir adlı bir tüccara gönderilen şikayet mektubudur. Mektup Ur'a gönderilmiştir. Akkad çivi yazısı ile yazılmış olan bu yazı, bilinen en eski yazılı müşteri şikâyeti olabilir. Şu anda British Museum'da saklanmaktadır. 2015 yılında tabletin içeriği ve özellikle Ea-nāṣir internet meme'i olarak popülerlik kazandı.