
İslam (Arapça: اَلْإِسْلَامُ, romanize:

Çad, resmi adıyla Çad Cumhuriyeti, Kuzey-Orta Afrika'da denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Kuzeyde Libya, doğuda Sudan, güneyde Orta Afrika Cumhuriyeti, güneybatıda Kamerun ve Nijerya, batıda ise Nijer ile komşudur.

İslamcılık, modern devlet ve devletçiklerin anayasal, ekonomik ve yargısal olarak, bu kesimde canlanma ya da otantikliğe dönüş olarak algılanan İslami uygulamalarla yeniden kurulması gerektiğini öne süren siyasi ideolojidir. Bu akımlardaki hakim anlayış Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker'in yerine getirilmesidir. Siyasal İslam'ın Seyyid Kutub ve Mevdudî gibi köktendinci öncüleri "Allah'ın sistemi" olarak gördükleri şeriata dayanmayan güç sahipleri olarak tanımladıkları tağuta isyanı tevhidin ön şartı olarak sundular.

İslam tarihi, Müslüman medeniyetinin geçmişten günümüze dek siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmeleri ile ilgili olan tarihsel çalışma alanıdır. Çoğu tarihçi, İslam dininin MS 7. yüzyılın başında Arap Yarımadası'ndaki Mekke ve Medine şehirlerinde ortaya çıkıp yayıldığını kabul etmektedir. Müslümanlar, İslam'a Âdem, Nuh, Musa, Davud, Süleyman, İsa gibi peygamberlerden beri var olan bir din ve Allah'ın iradesine teslimiyetle gerçekleşen bir dönüş olarak inanırlar.
Çeçenler, Kafkasya’nın kuzeydoğu kesiminde, Sunja ve Argun ırmakları civarında yaşayan yerli Kafkasya halkı. Kendilerini Nohçi olarak adlandırırlar. Bu ad, Çeçenlerin Nohçmekhahoi adlı kabilesinden ve bu kabilenin topraklarından gelir.

Hilâfet veya halifelik, Arap coğrafyasında dünyanın diğer coğrafyalarındaki krallık, hanlık, çarlık, imparatorluk ve şahlık gibi makamlara eşdeğer olarak kurulmuş bir devlet başkanlığı makamıdır. 632'de ölen İslam peygamberi Muhammed'in kurduğu İslam Devleti'nin liderliğini sürdüren hükümdarlar; "kral", "çar" veya "imparator" gibi bir unvan olan halife unvanını kullanmıştır.
Tarihte Yahudilik ile İslam arasındaki etkileşimin tarihi, İslamın Arap Yarımadası'nda doğup buradan yayılmaya başladığı 7. yüzyıla kadar uzanır. Gerek Yahudiliğin gerekse İslamın kökenleri Ortadoğu'da, İbrahim'e dayandığından, her ikisi de İbrahimi olarak kabul edilir. Yahudilik ile İslam'ın paylaştığı birçok ortak yön bulunmaktadır: temel dini görünümü, yapısı, hukuk felsefesi ve uygulaması ile İslam ile Yahudilik birbirine benzer. Gerek bu benzerliklerden ötürü, gerekse Müslüman kültürü ve felsefesinin İslam dünyası içinde yaşayan Yahudi cemaatleri üzerindeki etkisi yoluyla, geride kalan 1.400 yıl boyunca bu iki din arasında kesintisiz ve hatrı sayılır bir fiziki, teolojik ve siyasi örtüşme ortaya çıkmıştır.

Kuveyt'te din çok büyük ölçüde İslam'dır. Nüfusun %95'i Müslümandır, geriye kalan %5 ise Hristiyanlardan, Hindulardan ve Parsilerden (Zerdüştlük) oluşur. Az sayıda Kuveytli Hristiyan ve Yahudi bulunmaktadır. Çoğu yabancı ise Hindu veya Budisttir.
İsrail ve Yahudiye toprakları dışında kalan Orta Doğu bölgelerinde Yahudiler en azından Babil Sürgünü'nden beri 2600 yıldır yaşamaktadır.

Ümmetçilik veya Pan-İslamizm, Müslümanları tek bir İslam devleti altında veya İslami prensiplere sahip uluslararası bir örgüt altında birleştirmeyi savunan bir siyasi harekettir. Tarihsel olarak, tüm Osmanlı vatandaşlarının birliğini amaçlayan Osmanlıcılıktan sonra Pan-İslamizm, imparatorluktaki Müslüman halkların bağımsızlık hareketlerini önlemek amacıyla Sultan II. Abdülhamid tarafından 19. yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı İmparatorluğu'nda teşvik edilmiştir.

Arnavutluk'ta İslam, esas olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyetinin başladığı dönemde yaygınlaşmıştır. Bu dönemde Arnavutların çoğunluğu zamanla İslam'a ve özellikle Sünni ve Bektaşi olmak üzere iki mezhebe mensup oldular.

Araplaşma, Arap olmayan bir bölgenin fethi ile Arap olmayan nüfusta Arap etkisinin artmasını, Arap dilinin, kültürünün, kimliğinin kademeli olarak benimsenmesini tarif eder. İslam dini ve bunlarla ilişkili olarak İslam'a dayanan sosyo-politik düzen ile Arapça bir kitap olan Kur'an Araplaşmada merkezi bir rol oynamıştır. Ve Bu, genellikle fethedilen topraklarda İslamileştirme ile beraber ilerlemiştir. Genel olarak, Arap orijinli unsurlar, fethedilen medeniyetlerden oluşan çeşitli unsurlarla çeşitli şekillerde birleşti. Araplaştırma; Irak, Suriye, Sudan, Moritanya, Cezayir ve Libya'daki Arap milliyetçisi rejimler tarafından Arap yerleşimlerini genişletme, Arap dışındaki azınlıkların sınır dışı edilmeleri ve Arap olmayan nüfusta Arap kimlik ve kültürünün uygulanmasını, özellikle eğitimde Arapça olmayan anadillere izin vermemek gibi yöntemler ile modern çağlarda da devam etti.

Müslümanların Mısır'ı fethi veya Arapların Mısır'i fethi, Mısır'ın MS 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedilmesidir. Bunun sonucunda Bizans İmparatorluğu'nun elindeki Mısır ve Libya Râşidîn Halifeliği'ne geçti.

Suriye'de din, Suriye vatandaşları tarafından uygulanan çeşitli dinleri ifade etmektedir. Tarihsel olarak bölge, bu dini toplulukların her biri içinde bir dizi farklı mezhebin bulunduğu çeşitli inançların bir mozaiği olmuştur. Suriyelilerin çoğunluğunu Müslümanlar oluşturmaktadır; bunların arasında en kalabalık grubu Sünniler oluştururken, onları Şii gruplar ve Dürziler takip etmektedir. Ayrıca, çeşitli Hristiyan azınlıklar bulunmaktadır. Ayrıca küçük bir Yahudi ve Yezidi topluluğu da bulunmaktadır.
İslam dünyasında liberalizm ve ilerlemecilik, İslami anlayış ve pratik konusunda önemli bir ilerici düşünce birikimi oluşturan kendini bildiren Müslümanları içerir. Bu çalışmalar bazen "ilerici İslam" olarak adlandırılır. Bazı bilim insanları, Omid Safi gibi, "İlerici Müslümanlar" ile "İslam'ın liberal savunucuları" arasında ayrım yapar.
İslam kültürü ve Müslüman kültürü, tarihsel olarak Müslümanlar için ortak olan kültürel ögelere atıfta bulunulur. Râşidîn Halifeliğinden erken Emevîler dönemine ve Abbâsîlerin ilk dönemlerine kadar Müslüman kültürünün erken biçimleri ağırlıklı olarak Arap, Bizans, Pers ve Levantendi. İslâm imparatorluklarının hızla genişlemesiyle Müslüman kültürü, Fars, Mısır, Kafkas, Türk, Moğol, Hint, Bangladeş, Pakistan, Malay, Somali, Berberi, Endonezya ve Moro kültürlerini çok etkilemiştir.
Ermenistan'da İslam, yedinci yüzyılda Ermeni Yaylası'na girmeye başladı. Arap ve daha sonra Kürt aşiretler, ilk Arap istilalarının ardından Ermenistan'a yerleşmeye başladı ve Ermenistan'ın siyasi ve sosyal tarihinde önemli bir rol oynadı. On birinci ve on ikinci yüzyıldaki Selçuklu istilaları ile Türk unsuru Arap ve Kürt unsurlarının yerini almıştır. İranlı Safevi Hanedanı, Afşar Hanedanı, Zend Hanedanı ve Kaçar Hanedanlığı'nın kurulmasıyla Ermenistan, nispeten bağımsız bir Hristiyan kimliğini korurken Şii dünyasının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
Endonezya'da İslam, en yaygın dindir. Nüfusun %86.7'si Müslüman'dır. Bu Müslüman nüfusun içinde %99'u Sünni, %1'i Şii'dir. Dünyada en fazla Müslüman nüfusa sahip ülkedir. Endonezya'daki Sünnilerin ameldeki mezhepleri Şâfiîliktir.

Yemen'de İslam, İslam peygamberi Muhammed hala hayattayken damadı Ali tarafından bölgeye tanıtıldığı için MS 630 yılına kadar uzanır. Anketlere göre Yemen'deki Müslümanların %65'ini Sünniler oluştururken, Şii kesimin genel nüfusa oranı %30'dur. Sünnilerin %65'i Şafii'dir. Sünniler ağırlıklı olarak güney ve güneydoğu Yemen'de Şiiler ise mezheplerine göre kuzey ya da kuzeybatı Yemen'de yaşamaktadır.
Kongo Cumhuriyeti, İslam'ın azınlık dini olduğu, ağırlıklı olarak Hristiyan bir ülkedir. Laikliği benimseyene ülke anayasası çerçevesinde Müslümanlar ülkede kendi dinlerini yaymakta ve ibadet yerleri inşa etmekte özgürdür.