
James Clerk Maxwell, İskoç teorik fizikçi ve matematikçi. En önemli başarısı, klasik elektromanyetik teorisinde daha önceden birbirleriyle ilişkisiz olarak gözüken elektrik ve manyetizmanın aynı şey olduğunu kendisine ait olan Maxwell Denklemleri'yle ispatlamasıdır. Bu denklemler elektrik, manyetik ve optik alanlarında kullanılır. Maxwell Denklemleri sayesinde bu alandaki klasik denklemler ve yasalar basitleştirilmiş oldu. Maxwell'in elektromanyetik alandaki çalışmaları, birincisi Isaac Newton tarafından gerçekleştirilmiş, "fizikteki ikinci büyük birleşme" olarak isimlendirilir.

Fotoğrafçılık, Kullanılacak düzene göre farklı sistemleri içermekle beraber, görüntü sensörü, film, karanlık oda, lens ve ışık kullanarak, gözle görebildiğimiz cisim ve şekilleri, film ya da dijital ortam üzerine kaydederek görüntü oluşturma işidir. İşlevsel uygulamaları nedeniyle bir zanaat olduğu gibi, estetik yönüyle bir sanat olarak kabul edilir.

Renk ya da tüs, ışığın gözün ağ katmanına değişik biçimde ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır. Bu algılama, ışığın maddeler üzerine çarpması ve kısmen soğurulup kısmen yansıması nedeniyle çeşitlilik gösterir ki bunlar renk tonu veya renk olarak adlandırılır. Tüm dalgaboyları birden aynı anda göze ulaşırsa bu ak, hiç ışık ulaşmazsa kara olarak algılanır. İnsan gözü 380 nm ile 780 nm arasındaki dalga boylarını algılayabilir. Bu sebepten elektromanyetik spektrumun bu bölümüne görünür ışık denir. Renkler için genelde kulak ile duyulan ince ve kalın ses analojisi yapılsa da, ses algısının aksine aynı anda gelen ışık frekansları değişik kanallardan algılanamaz, dolayısıyla aynı anda ince ve kalın sesleri birbirine karıştırmadan duyulmasına karşın göz için bu "çok seslilik" söz konusu olmadığından, değişik ışık frekanslarının sadece kombinasyonları algılanabilir. Bu prensibi açıklamak veya pratik uygulamalarda kullanmak için çeşitli renk modelleri geliştirilmiştir.

Işık veya görünür ışık, elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmı içindeki elektromanyetik radyasyon. Görünür ışık genellikle 400-700 nanometre (nm) aralığında ya da kızılötesi ve morötesi arasında 4.00 × 10−7 ile 7.00 × 10−7 m dalga boyları olarak tanımlanır. Bu dalga boyu yaklaşık 430-750 terahertz (THz) frekans aralığı anlamına gelir.

Galibarda veya Fuşya rengi kırmızı ve mavi ışığın eşit oranlarda karıştırılması ile elde edilir. Bu renk daha çok İngilizce isminin okunuşu olan "macenta" adıyla anılır.
CMYK, Matbaacılıkta kullanılan bir çıkarmalı renk modelidir. CMYK modeli, beyaz bir yüzeyi (kağıt) maskeleme prensibi ile çalışır. Işık mürekkep tarafından emilir bu sebeple model çıkarmalı olarak adlandırılır, çünkü mürekkepler beyaz ışıktan kırmızı, yeşil ve mavi renkleri "çıkarır".

Pigment ya da boyar madde, suda tamamen veya hemen hemen çözünmeyen renkli bir malzemedir. Bunun tersine, boyalar genelde, en azından kullanımlarının bir aşamasında çözünürdür. Boyalar genellikle organik bileşik pigmentler ise genellikle inorganik bileşikdir. Tarih öncesi ve tarihi değeri olan pigmentler arasında koyu sarı, odun kömürü ve lapis lazuli bulunur. Sanayide olduğu kadar sanatta da kalıcılık ve istikrar istenen özelliklerdir. Kalıcı olmayan pigmentler kaçak olarak adlandırılır. Kaçak pigmentler zamanla veya ışığa maruz kaldıkça solarken bazıları sonunda kararır. Pigmentler boya, mürekkep, plastik, kumaş, kozmetik, gıda ve diğer malzemeleri renklendirmede kullanılır. İmalat ve görsel sanatlarda kullanılan çoğu pigment kuru renklendiricidir ve genellikle ince bir toz hâlinde öğütülür. Boyada kullanım için bu toz, pigmenti askıya alan görece nötr veya renksiz bir malzeme olan bağlayıcıya eklenir ve boyaya yapışkanlık verir. Genellikle aracında çözünmez olan bir pigment ile kendisi bir sıvı olan veya aracında çözünen boya arasında bir ayrım yapılır. Renklendirici, ilgili araca bağlı olarak bir pigment veya bir boya görevi görebilir. Bazı durumlarda pigment, bir metalik tuzla çözülebilir bir boyanın çökeltmesi ile boyadan üretilebilir. Oluşan pigmente göl pigmenti denir. Biyolojik pigment terimi, çözünürlüklerinden bağımsız olarak tüm renkli maddeler için kullanılır.

Gökkuşağı, güneş ışınlarının yağmur damlalarında veya sis bulutlarında yansıması ve kırılmasıyla meydana gelen ve ışık tayfı renklerinin bir yay şeklinde göründüğü meteorolojik bir olaydır. Gökkuşağındaki renkler bir spektrum oluşturur.

Filtre, film üzerine vuran ışığın özelliklerini değiştirmek ve objektifin içine giren ışığı filtre etmek için objektifin ön kısmına takılan ve cam, plastik gibi maddelerden imal edilen yardımcı araçtır.

RGB renk modeli bir eklemeli renk modelidir ki burada kırmızı, yeşil ve mavi ışık geniş renk yelpazesi üretmek için çeşitli şekillerde birbirine eklenir. Modelin adı, üç ek ana rengin baş harflerinden gelir.
Hakim dalgaboyu optikte gözün algıladığı renkleri temsil eden ışık dalga boyu. Kimi renkler dalga boyu ile ifade edilirken, pastel renkler için hakim dalgaboyundan bahsetmek daha doğrudur.

RYB renk sistemi, kırmızı, mavi ve sarı renklerinin ana renk olarak kullanıldığı sistemdir. Bu sistemde turuncu, menekşe ve yeşil renkleri ara renktir. Sistemin adı, İngilizcedeki Red, Yellow, Blue kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Karışımlar şu şekildedir:

Mavi, çakır veya gök, resim boyamada ve geleneksel renk teorisi ve RGB renk modelindeki üç ana renkler pigmentlerinden biridir. Görünür ışığın tayfı üzerinde menekşe ve yeşil arasında uzanır. Göz yaklaşık 450 ile 495 nanometre arasında baskın dalga boyu olan ışığı gözlemlerken maviyi algılar. Çoğu mavi, diğer renklerin hafif bir karışımını içerir; gök mavisi biraz yeşil içerirken lacivert biraz menekşe içerir. Açık gündüz gökyüzü ve derin deniz Rayleigh saçılması olarak bilinen optik bir etki nedeniyle mavi görünür. Tyndall etkisi adı verilen bir optik etki, mavi gözler 'i açıklar. Havadan perspektif adı verilen başka bir optik etki nedeniyle uzaktaki nesneler daha mavi görünür. Karşıt rengi turuncu'dur.
Renk yükü, kuantum renk dinamiği teorisindeki parçacıkların güçlü etkileşimiyle alakalı olan kuark ve gluonların bir özelliğidir.

Eklemeli renk farklı ışık renklerini karıştırarak yeni bir renk oluşturma metodu. Kırmızı, yeşil ve mavinin tonları renk karışımı sisteminde kullanılan en yaygın ana renklerdir.

Vektörskop, televizyon yayıncılığında renk türü ayarında kullanılan bir ölçü aletidir.

Renk teorisinde renk tonu (İngilizce:tint), açıklığı artıran beyazla bir renk karışımı iken, gölge siyahla bir karışımdır, bu da koyuluğu artırır. Her iki işlem de ortaya çıkan renk karışımının göreli doygunluğunu etkiler. Ton bir rengi gri ile karıştırarak veya hem tonlama hem de gölgeleme yoluyla yapılır. Bir rengi herhangi bir nötr renkle karıştırmak kromayı veya renkliliği azaltırken renk tonu değişmeden kalır.
Mavi renk çeşitleri renk tonu, kroma veya açıklık veya bu niteliklerden iki veya üçünde farklılık gösterebilir. Değerdeki değişimlere renk tonları ve gölgeler de denir; renk tonu (tint) mavi veya beyazla karıştırılmış başka bir ton(İngilizce:hue), siyahla karıştırılmışına gölgedir. Bu çeşitli renklerin geniş bir seçimi aşağıda gösterilmiştir.

Renk teorisi, hangi renklerin birlikte iyi göründüğünü belirlemek için kullanılan sanat ve bilimin pratik bir kombinasyonudur. Renk çarkı, 1666'da renk spektrumunu bir daireye eşleyen Isaac Newton tarafından icat edildi. Renk tekerleği renk teorisinin temelidir, çünkü renkler arasındaki ilişkiyi göstermektedir.

Ana renk veya birincil renk, bir renk gamı oluşturmak için değişen miktarlarda karıştırılabilen renklendiricilerden veya renkli ışıklardan oluşur. Örneğin elektronik ekranlar, renkli baskı ve resimlerde geniş bir renk yelpazesi algısı oluşturmak için kullanılan temel yöntemdir. Belirli bir ana renk kombinasyonuyla ilişkili algılar, ışığın fiziksel ortamla ve nihayetinde retinayla nasıl etkileşime girdiğinin fiziğini yansıtan uygun bir karıştırma modeliyle tahmin edilebilir.