İçeriğe atla

Çıkış Kitabı

Çıkış, Mısır'dan Çıkış, Eksodos ya da Şemot, Tanah ve Eski Ahit'in ilk beş kitabı olan Tevrat'ın ikinci kitabı. Toplam 40 baptan oluşur. On Emir bu kitabın 20. babında yer almaktadır.

İsrailoğulları'nın Musa önderliğinde Mısır'daki kölelikten kaçışlarını, Musa'nın Kızıldeniz'i ikiye bölmesini, Kızıldeniz'i geçmelerini ve On Emir'in gelişini anlatır. Çıkış aslında bir özgürlük olarak nitelendirilir.

Tevrat'ın 2. kitabı olan Çıkış'a göre Musa, İsrailoğulları ile birlikte Mısır'dan kaçarken Kızıldeniz'e asası ile vurmuş, deniz ikiye yarılmış, İsrailoğulları karşıya geçtikten sonra grubu takip eden Firavun ve askerleri üzerlerine kapanan denizin altında kalarak boğulmuşlardır. Tevrat'ta Yam Suf ("Sazlıklar Denizi") olarak geçer ve bu İngilizcede "Sea of Reeds" veya "Reed Sea" olarak okunur.[1] Zamanla bu deyişin bozulup "Red Sea" (yani Kırmızı/Kızıl Deniz) olarak kullanılmaya başlandığı da kabul edilen görüşler arasında bulunur.[2]

Bilimsel araştırmalar

Ayrıca, modern bilim adamlarının fikir birliği, İsrail'in büyük ölçüde Mısır'da değil Kenan'da yerli kökenlerini gösteren arkeolojik kanıtların "ezici" olduğu ve "Mısır'dan bir Çıkışa veya Sina üzerinden 40 yıllık bir hac yolculuğuna yer bırakmadığı" şeklindeki akademik görüşü desteklemektedir.[3]

Pek çok arkeolog, Musa ve Mısır'dan Çıkış'ın arkeolojik araştırmasını "meyvesiz bir arayış" olarak değerlendirdi ve terk etti.[3] Arkeologlar ve Mısırbilimciler tarafından yapılan bir asırlık araştırma, tartışmalı bir şekilde, Mısır esareti ve kaçış ve vahşi doğada seyahatler hakkındaki Exodus anlatısıyla doğrudan ilişkili olabilecek hiçbir kanıt bulamadı ve bu da Demir Çağı İsrail'in - Yahuda ve İsrail krallıkları olduğu fikrine yol açtı. —kökenleri Mısır'da değil, Kenan'dadır.[4][5] En eski İsrail yerleşimlerinin kültürü Kenanlıdır, kült-nesneleri Kenan tanrısı El'e aittir, yerel Kenan geleneğinde çanak çömlek kalıntıları ve kullanılan alfabe erken Kenanlıdır. "İsrailli" köyleri Kenan bölgelerinden ayıran neredeyse tek işaret, domuz kemiğinin olmamasıdır, ancak bunun etnik bir işaret olarak mı yoksa başka faktörlerden mi kaynaklandığı tartışma konusu olmaya devam etmektedir.[6]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 24 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Eylül 2021. 
  2. ^ Harbottle, Rod (2005). Kutsal Kitap Yerler Sözlüğü. 25 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2020. 
  3. ^ a b Dever, William G. (2002). What Did the Biblical Writers Know and When Did They Know It?. Wm. B. Eerdmans Publishing Company. ISBN 978-0-8028-2126-3.  p. 99
  4. ^ Finkelstein, Israel and Nadav Naaman, eds. (1994). From Nomadism to Monarchy: Archaeological and Historical Aspects of Early Israel. Israel Exploration Society. ISBN 978-1-880317-20-4. 
  5. ^ Compare: Ian Shaw; Robert Jameson (2002). Ian Shaw (Ed.). A Dictionary of Archaeology (New bas.). Wiley Blackwell. s. 313. ISBN 978-0-631-23583-5. 16 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ocak 2022. The Biblical account of the origins of the people of Israel (principally recounted in Numbers, Joshua and Judges) often conflicts with non-Biblical textual sources and with the archaeological evidence for the settlement of Canaan in the late Bronze Age and early Iron Age. [...] Israel is first textually attested as a political entity in Egyptian texts of the late 13th century BCE and the Egyptologist Donald Redford argues that the Israelites must have been emerging as a distinct group within the Canaanite culture during the century or so prior to this. It has been suggested that the early Israelites were an oppressed rural group of Canaanites who rebelled against the more urbanized coastal Canaanites (Gottwald 1979). Alternatively, it has been argued that the Israelites were survivors of the decline in the fortunes of Canaan who established themselves in the highlands at the end of the late Bronze Age (Ahlstrom 1986: 27). Redford, however, makes a good case for equating the very earliest Israelites with a semi-nomadic people in the highlands of central Palestine whom the Egyptians called Shasu (Redford 1992:2689–80; although see Stager 1985 for strong arguments against the identification with the Shasu). These Shasu were a persistent thorn in the side of the Ramessid pharaohs' empire in Syria-Palestine, well-attested in Egytian texts, but their pastoral lifestyle has left scant traces in the archaeological record. By the end of the 13th century BCE, however, the Shasu/Israelites were beginning to establish small settlements in the uplands, the architecture of which closely resembles contemporary Canaanite villages. 
  6. ^ Killebrew, Ann E. (2005). Biblical Peoples and Ethnicity: An Archeological Study of Egyptians, Canaanites, Philistines, and Early Israel, 1300–1100 B.C.E. Atlanta: Society of Biblical Literature. s. 176. ISBN 978-1-58983-097-4. 26 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ağustos 2012. Much has been made of the scarcity of pig bones at highland sites. Since small quantities of pig bones do appear in Late Bronze Age assemblages, some archaeologists have interpreted this to indicate that the ethnic identity of the highland inhabitants was distinct from Late Bronze Age indigenous peoples (see Finkelstein 1997, 227–230). Brian Hesse and Paula Wapnish (1997) advise caution, however, since the lack of pig bones at Iron I highland settlements could be a result of other factors that have little to do with ethnicity. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İbraniler</span> Orta Doğulu bir eski Sami halkı

İbraniler, Sümer'in dağılışından sonra göçebe olarak Kenan'a yerleşmiş ve belli bir inanç sistemi yaratıp İsrailoğulları olarak ortaya çıkmış, Antik İbranice konuşan bir antik Sami milletidir.

<span class="mw-page-title-main">Musa</span> İbranî peygamber ve din büyüğü

Musa, Hristiyanlık, İslam ve Bahâîlik gibi İbrahimî dinlerde önemli bir peygamber, Yahudilikte ise en büyük peygamber kabul edilen İbrani din büyüğüdür. İsrail'in on iki oğlundan biri olan Levi'nin soyundan geldiğine inanılır. Tanah'taki anlatımlara göre İsrailoğulları'nın önderi ve kanun koyucusu olan Musa, Tanah'ın ilk beş kitabının birleşimi olan Tevrat'ın gökten indiricisi olarak atfedilir.

<span class="mw-page-title-main">İsrailoğulları</span> Demir Çağında Kenanda yaşamış Semitik halk

İsrailoğulları, İshak'ın oğlu İsrail'in 12 oğlunun yarattığı, kabile ve monarşik olarak bir dönem Kenan'ın bir bölümünde hâkimiyet kurmuş bir İbrani konfederasyonuydu. Arkeolojik delillere göre İsrailoğulları, antik Transürdün ve Filistin'in yerlileri olan Kenanlılardan farklı bir topluluktu. Sümer kökenli İbranilerin, Sümerin dağılışından sonra kabileler halinde Verimli Hilal'e dağıldığı, önce Haran'a sonra ise Güney Kenan'a göç ettiği ve bölgeyi zorla ele geçirmediği arkeolojik açıdan doğrulanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yaz Olimpiyatları'nda futbol</span> futbol turnuvası

Futbol, 1896 ve 1932 yılları dışında tüm Yaz Olimpiyat Oyunları programlarına alınmıştır. 1996'dan beri kadınlar da katılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yahudi tarihi</span> Geçmiş

Yahudi tarihi, Yahudi halkının, inancının ve kültürünün tarihidir. Yahudi tarihi yaklaşık altı bin yıllık bir süreyi ve yüzlerce farklı topluluğu kapsadığından, burada ancak genel bir şekilde ele alınabilmektedir. Aşağıda sıralanan ana maddelerde ve bu maddede belirtilen her ülkedeki Yahudi topluluklarının ayrı tarihlerine ek bilgiye ulaşılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Yuşa</span> Tevratta adı geçen kişi

Yûşa veya Yeşu, Tanah'a göre Musa'nın ölümünden sonra İsrailoğullarının lideriydi. Hikâyesi Çıkış, Sayılar ve Yuşa Kitabı'nda anlatılır. Tora'da adının Efraim kabilesinden Nun oğlu Hoşea olduğu ve Musa'nın ona Yûşa olarak hitap ettiği yazılıdır. İsrailoğulları Mısır'dan çıkmadan evvel Mısır'da doğdu.

<span class="mw-page-title-main">Merneptah Steli</span>

Merneptah Dikilitaşı, Antik Mısır kralı Merneptah tarafından yazdırılan ve arka yüzündeki granit dikilitaşın Kral III. Amenhotep tarafından diktirildiği dikilitaştır. 1896'da, Mısır'ın Teb şehrinde Flinders Petrie tarafından keşfedilmiştir.

Tesniyeci kaynak ya da kısaca D, Belgesel hipotez (BH)'e göre Tora'yı oluşturan dört kaynaktan biridir. Bu kaynak, Tora'da Tesniye kitabıyla sınırlıdır fakat benzer tema ve dil Tanah'ın Yeşu, Hakimler, Samuel ve Krallar kitaplarında da kullanılmaktadır. Bu adı geçen kitaplar dizisi din bilimadamlarınca Tesniyesel tarih olarak adlandırılır.

Ahit, tarihi açıdan birçok alanda etki sahibi olmuştur. Arkeoloji ve astronomiden dil bilime kadar etkisi bulunan Ahit, antik ve modern kültür, mitoloji, antropoloji, ahlak gibi konulara önemli derecede etki etmiştir. Tarihi içeriği, olaylara atfedilen önem ve Ahit'te açıklananlarla tarihi kanıtlar arasındaki kıyaslamalar sadece Ahit'te yazılanların yanı sıra fazlaca bilgi sunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çıkış durakları</span> Vikimedya liste maddesi

Tevrat'ta Mısır'dan çıkış sırasında İsrailoğullarının 42 yerde durakladığı anlatılır. Belgesel hipoteze göre bu liste köken olarak diğer kaynaklardan bağımsız bir metindir. Bu hipoteze göre, redaktör, hikâyeler arasındaki göze batan devamsızlığı önlemek için, hikâyeler arasındaki geçişlerde bu listeden faydalanmıştır. Bu listede Mısır'dan çıkan İsrailoğullarının çölden geçerken konakladığı yerler bulunur. Farklı kaynaklardan gelen hikâyeleri bağlamak için kullanılan bu liste Çıkış ve Sayılar kitaplarında görülür.

Ayin Dekalogu Çıkış 34:11-26 'da verilen emirlerin listesidir. Johann Wolfgang von Goethe'nin teklifini benimseyen yüksek eleştiri ekolünden din bilimciler, On Emir olarak da bilinen Çıkış 20:2-17 ve Tesniye 5:6-21 'deki "Etik" veya "Ahlaki Dekalog" ile kıyaslamaktadır. İnanışa göre, Ahit'teki din "ayinsel"den "etik"e doğru evrim geçirmiştir ve metinde ters gözükse dahi "Ayin Dekalogu" "Etik Dekalog"dan önce yazılmıştır. Diğer din bilimciler, Çıkış 34'teki ayetleri "küçük Ahit kodu" olarak adlandırmaktadır; düşünüşe göre küçük Ahit kodu, On Emir ile aynı zamanlarda yazılmış olup ya İsrail dininin farklı bir fonksyonuna hizmet ediyordu ya da Antik Yakın Doğu dini metinlerinden etkilenilmişti.

<span class="mw-page-title-main">Altın buzağı</span> Eski Ahitte bahsi geçen bir put

Altın buzağı, Eski Ahit'e göre, Musa Sina Dağı'na çıktığında isyan başlatan İsrailoğullarını memnun etmek için Samiri tarafından yapılmış bir puttur. Buzağı, Mısır'ın Tanrısının fizikselleştirilmiş haliydi, dolayısıyla hem puta tapıldığından hem de Tanrı görselleştirildiğinden çifte hata yapılmıştır. Çıkış 32:7-14 RAB Musa'ya, “Aşağı in” dedi, “Mısır'dan çıkardığın halkın baştan çıktı. Buyurduğum yoldan hemen saptılar. Kendilerine dökme bir buzağı yaparak önünde tapındılar, kurban kestiler. ‘Ey İsrailliler, sizi Mısır'dan çıkaran ilahınız budur!’ dediler.”RAB Musa'ya, “Bu halkın ne inatçı olduğunu biliyorum” dedi, “Şimdi bana engel olma, bırak öfkem alevlensin, onları yok edeyim. Sonra seni büyük bir ulus yapacağım.”Musa Tanrısı RAB'be yalvardı: “Ya RAB, niçin kendi halkına karşı öfken alevlensin? Onları Mısır'dan büyük kudretinle, güçlü elinle çıkardın. Neden Mısırlılar, ‘Tanrı kötü amaçla, dağlarda öldürmek, yeryüzünden silmek için onları Mısır'dan çıkardı’ desinler? Öfkelenme, vazgeç halkına yapacağın kötülükten.Kulların İbrahim'i, İshak'ı, İsrail'i anımsa. Onlara kendi üzerine ant içtin, ‘Soyunuzu gökteki yıldızlar kadar çoğaltacağım. Söz verdiğim bu ülkenin tümünü soyunuza vereceğim. Sonsuza dek onlara miras olacak’ dedin.” Böylece RAB halkına yapacağını söylediği kötülükten vazgeçti.

<span class="mw-page-title-main">On Bela</span> Tanah/Eski Ahitte anlatılan ve İsrailoğullarının azat edilmesi için YHVH tarafından Mısır firavununa gönderilen belalar dizisi

On Bela veya Mısır Belaları, Tevrat'ta Çıkış kitabının 7 ila 12. bölümleri altında anlatılan, köle olan İsrailoğullarının serbest bırakılması için YHVH tarafından Mısır firavununa gönderilen belalar dizisidir. Firavun, İsrailoğullarının gitmesine, onuncu bela gerçekleşene kadar izin vermemiştir. Bu belalar, İsrail Tanrı'sının gerçekliğini ve Mısır tanrılarının güçsüzlüğünü betimlemektedir. Bazı yorumcular bu belaların bazılarını Nil tanrılarına verilen yargı, bereket ve doğal fenomenlerle bağdaştırırlar. Çıkış kitabına göre Tanrı, Mısır tanrılarını yargılayacağını bildirmektedir: "O gece Mısır'dan geçeceğim. Hem insanların hem de hayvanların bütün ilk doğanlarını öldüreceğim. Mısır'ın bütün ilahlarını yargılayacağım. Ben RAB'bim."

<span class="mw-page-title-main">Nehuştan</span>

Nehuştan, Eski Ahit'te bir asa üzerine dolanmış pirinçten yapılmış yılanın betimlendiği kutsal bir nesnedir. Kral Hezekiya'nın ikonoklastik reformları sonucu Nehuştan isimli tunç yılan parçalandı; Musa metinlerinde bu isim kullanılmasa bile, "Hezekiya buna Nehuştan dedi". Tevrat'taki Ruhbani kaynak, Musa'nın İsrailoğulları'ndaki yılan ısırıklarını 'ateşli yılan' ile tedavi ettiğini belirtir. Buna Nehuştan ismi verilişi Hezekiya döneminden öncesine rastlamaz.

Yeşu Kitabı, Eski Ahit'in ve Tanah'ın altıncı kitabıdır. 24 konu başlığı içeren kitapta Kenan topraklarına giriş, Yeşu önderliğinde toprakların fethi ve paylaşımı ve bu topraklarda Tanrı'ya yapılan hizmet anlatılır.

<span class="mw-page-title-main">Bronz Çağı Çöküşü</span> Güneybatı Asya’da ve Doğu Akdeniz’de, Bronz Çağı sonları, Demir Çağı başlarında yaşanan hızlı, yıkıcı ve kültürel dağılmalara, çözülmelere yol açan bir dizi toplumsal çöküş

Bronz Çağı Çöküşü Güneybatı Asya’da ve Doğu Akdeniz’de, Bronz Çağı sonları, Demir Çağı başlarında yaşanan hızlı, yıkıcı ve kültürel dağılmalara, çözülmelere yol açan bir dizi toplumsal çöküştür. Doğu Akdeniz’deki Bronz Çağının yüzyıllar içinde oluşan tüm kurumları yerle bir olmuştur, şehir hayatı çok büyük ölçüde gerilemiştir, geriye yalıtılmış köy toplumları kalmıştır. Miken Yunanistanı’nda saray ekonomileri çökmüştür. Yıkımların ardından Kıta Yunanistan’ı, Ege Adaları ve Anadolu 400 yıl sürecek bir karanlık çağa girecektir. Bu dönemden günümüze Mısır kaynakları hariç hiçbir yazılı belge kalmamıştır. Akdeniz’in tüm doğu yarısında, Antik Mısır hariç, neredeyse tüm büyük ve orta ölçekli kentler, çoğunlukla yağmalanıp ateşe verilmiş, diğerleri bu akıbete uğramamak için boşaltılmıştır. Bronz Çağı boyunca gelişip serpilen tüm krallıklar, yine Mısır hariç yıkılmış ve bir daha varlık gösterememiştir.

<span class="mw-page-title-main">İzmit Katliamı</span> Yunanların bölgeden çekilirken şehri yağmalaması

İzmit katliamı 24 Haziran 1921 tarihinde meydana geldi ve İngiliz gazeteci Arnold Joseph Toynbee'nin tahminine göre 300'den fazla sivil Türk o gün öldürüldü. Toynbee olaydan kısa bir süre sonra şehri ziyaret etti ve olayları belgeledi. Olaylar Türk-Yunan Savaşı (1919-1922) sırasında Yunan kuvvetleri şehirden çekilirken meydana geldi ve şehir yağmalandı ve bir bölümü yandı. 29 Haziran 1921 günü İngiliz parlamentosu Yunan çekilmesini ve olası zulümleri tartıştı.

<span class="mw-page-title-main">Tanrı'dan korkanlar</span> Yahudiliğe eğilim gösteren ve kendine has birtakım inanç ve ritüelleri olan bir pagan cemaat

Tanrı'dan korkanlar yahut Tanrı'ya tapanlar Yunan ve Roma dünyasında varlığını sürdüren ve Hellenistik Yahudiliğe sempati besleyen bir gruptur. Aslen Yahudi olmayan bu gruba mensup insanlar, Yahudiliğe geçmeden Yahudilerin uyguladığı gelenek ve ritleri takip etmiş ve bunlardan etkilenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Refidim Savaşı</span>

Kutsal Kitap'ta anlatılan Refidim Savaşı, İsrailoğulları ile Amalekliler arasında, İsrailoğulları Vaat Edilmiş Topraklar'a doğru ilerlerken Refidim'de meydana gelen bir savaştır. Bu savaşın tanımı Çıkış Kitabı'nda bulunabilir.

<span class="mw-page-title-main">Antik İsrail ve Yahuda tarihi</span>

Antik İsrail ve Yahuda tarihi, Geç Tunç Çağı ve Erken Demir Çağı'nda Batı Asya'nın Güney Levant bölgesinde başlar. Bir halk veya kabile konfederasyonu olarak "İsrail"den ilk kez eski Mısır'dan M.Ö. 1208'e tarihlenen bir yazıt olan Merneptah Steli'nde bahsedilir ancak halkın tarihi muhtemelen daha eskidir. Modern arkeolojiye göre eski İsrail kültürü Sami Kenanlıların bir sonucu olarak gelişti. İsrail Krallığı (Samiriye) ve Yahuda Krallığı olarak bilinen iki ilgili İsrail yönetimi Demir Çağı II'de bölgede ortaya çıktı.