Dışa vurumculuk (ekspresyonizm), doğanın olduğu gibi temsili yerine duyguların ve iç dünyanın ön plana çıkarıldığı 20. yüzyıl sanat akımı. Politik istikrarsızlık ve ekonomik çöküntü ortamında Almanya'da pozitivizm, naturalizm ve empresyonizm akımlarına karşı olarak ortaya çıkmıştır. 19. yüzyıl gerçekçilik ve idealizmine karşıt anti-natüralist öznelliğe sahip bir bakış açısı içerir. Ayrıca kuzeyli, Cermen halk sanatı biçimleri ve kabile sanatları da etkilendiği diğer kaynaklardır. Dışa vurumcu sanatın amacı, sanatçının duyguları ve iç dünyasını renk, çizgi, düzlem ve kütle aracılığıyla dışa vurmasıdır. Bu duyguları daha iyi yansıtabilmek için sanatçı geleneksel kuralların dışına çıkarak gerçeğin biçimini bozma yöntemini kullanır ve sanatçının öznel duygularına dayanmaktadır.
Neoklasisizm, Antik Yunan ve Antik Roma dönemine ait tarzların yeniden canlandırılmasıyla ortaya çıkan bir akımdır. Bu akımın en önemli özelliklerinden biri önceki dönemlerdeki Barok ve Rokoko sanatındaki aşırı süslemeciliğe duyulan tepkinin ortaya konulmasıdır.
Edvard Munch,, , özellikle Çığlık başlıklı tablosuyla tanınan Norveçli dışavurumcu ressamdır.
Alfred Sisley, Empresyonist peysaj ressamıdır, Fransa'da doğdu ve hayatının çoğunu Fransa'da geçirdi ancak İngiliz vatandaşıydı. Manzara resmi yapan Empresyonistler arasında en tutarlısıydı. Nadiren figür tablosu yaptı ve Renoir ve Pissarro 'dan farklı olarak İzlenimciliğin sanatsal ihtiyaçlarını karşıladığını gördü.
Edgar Degas, tam adı Hilaire-Germain-Edgar Degas olan, Fransız ressam, heykeltıraş ve çizer. İzlenimcilik akımının kurucularından biri kabul edilse de ressam bu terimi reddedip gerçekçi olarak tanınmayı tercih ettiğini açıklamıştır. Tekniği başarılı bir ressam olan Degas, daha çok dans temalı resimleri ile tanındı. Çalışmalarının yarısından fazlası dansçılarla ilgiliydi. Bu çalışmaları aynı zamanda onun hareketin betimlemesindeki ustalığını gösteriyordu. Dans kadar at yarışları ve çıplak kadınlar çizmekte de başarılıydı. Portreleri de sanat tarihinin en başarılılarından kabul edilir.
Eugène Boudin, açık havada resim yapan ilk Fransız manzara ressamlarından biriydi.
Daha çok Odilon Redon adıyla tanınan Bertrand-Jean Redon Fransa'nın Akitanya bölgesindeki Bordo şehrinde doğmuş sembolist bir ressam ve baskı ustasıydı.
Mary Stevenson Cassatt, Amerikalı ressam.
Courtauld Güzel Sanatlar Enstitüsü, Londra Üniversitesi'nin bir kolu olarak sanat tarihi üzerine eğitim veren kurum.
Jean Frédéric Bazille, Fransız izlenimci ressam. Eserleri genelde, ön planda figürlerin bulunduğu en plein air çizilmiş peyzajlardır.
Burhan Cahit Doğançay, Türk fotoğrafçı ve ressam. Doğançay esasen, yarım asır boyunca dünyanın muhtelif şehirlerinde izlediği duvarları sanat eserlerine entegre etmesiyle tanınmıştır. En ünlü tablosu olan Mavi Senfoni, 2009 yılında Murat Ülker tarafından 2,2 milyon TL'ye alınmıştır.
Giuseppe De Nittis Paris Salon Sanatı stili ile Empresyonizmi çalışmalarında birleştiren İtalyan ressam.
Arles'daki Yatak Odası, Hollandalı art izlenimci ressam Vincent van Gogh'un tuval üzerine yağlı boya ile yaptığı tablo. Amsterdam'daki Van Gogh Müzesi'nde sergilenmektedir. Ressam, ilki 1888 tarihli olan tablonun daha sonra iki versiyonunu daha yapmıştır.
Muzaffer Akyol, Türk ressam ve yazar. Akyol'a eserlerinden ötürü daha çok sürrealist yakıştırması yapılmış olsa da bunu reddererek kendinin fantastik anlatım diliyle çalışmalar ürettiğini söylemiştir. Şimdiki adı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan İDGSA resim bölümünde lisans eğitimini almıştır. 1968-1969 yılında başladığı akademik eğitim sürecini 1973-1974 eğitim yılında tamamlamıştır. Öğretmenleri arasında ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu, Devrim Erbil, Neşet Günal vardır.
Nabiler, 1888 ile 1900 yılları arasında etkin olmuş, izlenimcilik ve akademik sanattan soyut sanat, sembolizm ve diğer erken dönem modernist hareketlere geçişte önemli bir rol oynamış genç Fransız sanatçılardan oluşan grup. Grubun üyeleri arasında Pierre Bonnard, Maurice Denis, Paul Ranson, Édouard Vuillard, Ker-Xavier Roussel, Félix Vallotton ve Paul Sérusier vardı. Bu sanatçıların pek çoğu 1880'lerin ikinci yarısında Paris'teki Académie Julian'de öğrenciydi. Gruptaki ressamlar Paul Gauguin ve Paul Cézanne'ın eserlerini beğeniyor, resim sanatını yenileme isteğini paylaşıyordu, ancak bireysel tarzları birbirinden oldukça farklıydı. Onlara göre bir sanat eseri doğanın betimlemesi değil, metaforların ve sembollerin sanatçı tarafından oluşturulmuş bir sentezi olmalıydı. 1900'de son sergisini düzenleyen grup üyeleri, bu tarihten sonra kariyerlerine bireysel olarak devam etti.
Hamburger Kunsthalle, Almanya'nın Hamburg şehrinde bulunan bir sanat müzesidir. Ülkenin en büyük sanat müzelerinden biri olan müze, Hamburg Garı ile iki Alster gölü arasındaki Altstadt bölgesinde bulunan 1869, 1921 (Kuppelsaal) ve 1997'den kalma üç bağlantılı binadan oluşmaktadır.
Kart Oyuncuları, Fransız Post-Empresyonist sanatçı Paul Cézanne’nın yağlı boya tablo serisidir. Cézanne'ın 1890'ların başındaki son döneminde yapılmış bu seride beş tablo vardır. Tablolar boyut, oyuncu sayısı ve oyunun gerçekleştiği ayar bakımından farklıdır. Cézanne ayrıca “Kart Oyuncuları” serisine hazırlık için çok sayıda çizim ve çalışma yapmıştı. Kart Oyuncuları’nın bir versiyonu 2011'de kasım 2017'ye kadar geçilmemiş, bir tabloya biçilen en yüksek fiyatla Katar Kraliyet Ailesi'ne tahmini 250 milyon $ fiyata satılmıştı.
Munch Müzesi, 2020'den beri Munch olarak pazarlanan, Norveç'in Oslo kentindeki Bjørvika'da Norveçli sanatçı Edvard Munch'un yaşamı ve eserlerine adanmış bir sanat müzesidir.
Pål Enger, Norveçli eski profesyonel futbolcu ve soyguncu.
İmparator Napolyon Tuileries'deki Çalışma Odasında, Jacques-Louis David'in 1812 yılında yaptığı yağlıboya tablosudur. Tabloda, Fransa imparatoru I. Napolyon, Tuileries Sarayı'ndaki çalışma odasında üniformalı haliyle yer alır.