Anadolu ve Trakya'da yaklaşık MÖ 3000-2000 yılları arasına tarihlendirilen Erken Tunç Çağı, genel karakteri ile üzerinde tapınak ve idari binaların da bulunduğu organize, tahkimli, bağımsız şehir devletlerinden oluşan bir dönemi kapsar. Sosyal, dinsel ve teknolojik değişime tanıklık eder.

Seramik iyonik veya kovalent bağlara sahip metal ve metal olmayan inorganik bileşik içeren katı bir malzemedir. Yaygın kullanım örnekleri çanak-çömlek, porselen ve tuğladır.

Çıkrık, doğal ya da yapay liflerden iplik eğirmek için kullanılan bir araçtır.

Basma, çeşitli basit ve karmaşık desenlerin, baskı yoluyla, pamuklu bezayağı kumaşa uygulanmasıyla elde edilen desenli kumaşlara verilen isimdir. Baskı, boyaların beyazlatılmış kumaşa baskı şablonları yardımıyla desene göre, üst üste uygulanmasıyla gerçekleşir.

Çömlekçilik, toprağın ya da asıl olarak killi toprağın çeşitli aşamalardan geçirildikten sonra şekillendirilip kullanılmak üzere çeşitli eşyalar üretilmesine verilen addır.

Karaz Kültürü,Erken Tunç Çağı'na ait bir kültürdür. Sovyet arkeolog Boris Kuftin'in çalışmalarında ortaya konulan, Geç Kalkolitik Çağ ve Tunç Çağı boyunca Doğu Anadolu Bölgesi, Transkafkasya, Azerbaycan ve Kuzeybatı İran'ı içine alan bir yayılma gösteren kültürdür.

Transfer baskı, kağıt üzerine monokrom baskının yapıldığı kazınmış bakır veya çelik plaka kullanılarak çanak çömlek veya diğer malzemeleri süsleme yöntemidir. Daha sonra parçanın üzerine bastırılarak desen aktarılır.

Kore seramik tarihi, yaklaşık MÖ 8000 yıllarından itibaren en eski çömlek ile başlamıştır.
Bademağacı Höyüğü, Antalya'nın merkez ilçenin 2,5 km kuzeydoğusunda, Çubuk Geçidi'nin 5 km kuzeyinde yer alan arkeolojik bir yerleşimdir. Höyüğün eski adı Kızılkaya'dır. Yerleşim alanı 210 metreye 120 metredir. Tepenin yüksekliği 7 metredir.

Halaf Kültürü, Kuzey Mezopotamya'nın Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'ında, Tell Halaf'da kesintisiz olarak gelişen bir tarihöncesi kültürdür. Tell Halaf yerleşimi, MÖ 6.000 civarı ile MÖ 5.400 arasında Halaf Dönemi olarak adlandırılan bir dönem boyunca gelişmiştir. Halaf Kültürü'nü yine aynı bölgede Obeyd Kültürü izlemiştir. Halaf Kültürü adını, günümüzde Türkiye – Suriye sınırının hemen güneyinde yer alan ve Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenen Tell Halaf yerleşiminden almaktadır. Halaf Kültürü'nün Samarra ve Hassuna kültürlerinden kaynaklanmadığı ama onlardan etkilendiği görüşü hakimdir.
Karaoğlan Höyüğü, Ankara İl merkezinin 25 km. güneyinde, Mogan Gölü'nün güneydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Bulunduğu bölge Ankara bölgesinden güneydoğu ve güneybatı yönlerine uzanan ana ticaret yollarının kavşağı durumundaydı. Tepe, 260 x 180 metre boyutlarında ve 18-20 metre yüksekliğindedir. Höyük Ankara – Konya kara yolu üzerindedir.
Arvalya Höyük, İzmir ili Selçuk ilçesinin ve antik Efes kentinin güneybatısında, Selçuk - Kuşadası kara yolunun hemen kenarında yer alan bir höyüktür. Gülhanım ya da Gül Hanım olarak bilinen bir tarlanın güney kesiminde bulunması nedeniyle bazı kaynaklarda bu adla geçmektedir. Yerleşimin iskan edildiği dönemlerde Ege Denizi kıyısında olduğu anlaşılmaktadır. Selçuk'a yaklaşık 4 km. mesafededir. Eski adı Kenchios olan Arvalya Çağı kenarında, Küçük Menderes Deltası'na açılan bir vadidedir.
Ahlatlıbel Düz Yerleşmesi, Ankara il merkezinin yaklaşık olarak 14 km. güneybatısında, ODTÜ arazisi içinde, eski Yalıncak Köyü'nün güney – güneybatısında, Haymana yolu üzerinde yer alan bir düz yerleşmedir. Bölgede geniş bir alanın yakın geçmişte toprakla doldurulmuş olması nedeniyle, 1933 yılında kazısı yapılmış olan yerleşmenin tam olarak yeri yakın zamana kadar saptanamamıştı. Ancak Gülçin İlgezdi Bertram ve Jan - K. Bertram'ın çalışmalarıyla yerleşmenin yeri 2010 yılında saptanmıştır. Kale olarak tanımlanan mimari kalıntılar ve konumu dikkate alınarak bir bey şatosu olduğu düşünülmektedir.

Vazo, genellikle çiçek koymak için kullanılan, cam, porselen, toprak gibi farklı malzemelerden, türlü boyut ve şekillerde yapılabilen açık bir kaptır. Sözcük Türkçeye, İtalyanca vaso kelimesinden geçmiştir.

Toprak eşya veya çanak-çömlek, kırmızı toprak kilden yapılır ve oldukça düşük sıcaklıklarda, tipik olarak 950 ile 1050 °C sıcaklıkları arasında pişirilir. Toprak eşyalar, camlaşma noktasına kadar pişirilmez.
Ogata Kenzan veya takma adıyla Shisui, Edo döneminde yaşamış Japon ressam ve çömlekçi. Ressam Ogata Kōrin'in kardeşidir.

Horezu seramiği, ünlü Horezu Manastırı'na yakın kuzey Oltenia'daki Horezu kasabasında geleneksel olarak elle üretilen benzersiz bir Rumen çömlek türüdür. Çömlekçilik konusunda nesiller boyu edinilen bilgi ve beceri gelişimini yansıtmaktadır, bu nedenle Horezu çömlek işçiliği Aralık 2012'de UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine yazılmıştır

Tekerlek ve aks (dingil), daha küçük bir dingile bağlı tekerlekten oluşan basit bir makinedir. Böylece bu iki parça birlikte döner ve birinden diğerine bir kuvvet aktarılır. Tekerlek ve aks, tekerleğin çevresine teğet olarak uygulanan bir tahrik kuvveti ve bir dayanak noktası görevi gören yatakla desteklenen aksa uygulanan bir yük kuvveti ile kaldıracın bir versiyonu olarak düşünülebilir.

Çömlek ve porselen , Neolitik döneme kadar uzanan en eski Japon zanaatı ve sanat formundan biridir ve Japonya son derece uzun ve başarılı bir seramik üretim geçmişine sahiptir. Fırınlarda toprak, çömlek, taş, sırlı çömlek, sırlı taş, mavi ve beyaz porselen üretilmiştir. Toprak kaplar Jōmon dönemi kadar erken bir dönemde yapılmış ve Japonya'ya dünyanın en eski seramik geleneklerinden birini kazandırmıştır. Japonya, "çay seremonisi"nin süregelen popülaritesi sayesinde, sanat geleneği içinde seramiğin sahip olduğu olağandışı saygınlıkla da öne çıkmaktadır.
Jōmon çömlekçiliği, Japonya'da Jōmon Dönemi'nde yapılmış bir tür antik toprak çömlektir. Jōmon (縄文) terimi Japoncada "ip desenli" anlamına gelir ve kile bastırılan desenleri tanımlamaktadır.