İçeriğe atla

Âdet (tıp)

Menstrual siklus

Âdet, hayız, menstrüasyon veya regl, kadınlarda ve bazı diğer yüksek dişi primatlarda,[1] rahim iç yüzeyinde oluşan damar ve dokuların kan ile birlikte vücuttan atılması şeklindeki fizyolojik olay. Doğurgan kadınlarda üreme ve döllenme amacıyla meydana gelen değişiklikler için kullanılan bilimsel bir terimdir. Menstrüasyon halk arasında aybaşı olarak da bilinir. Fiil olarak genellikle âdet görmek ya da regl olmak şeklinde kullanılır.

Âdet döngüsü (menstrual siklus) çerçevesinde kadınların ergenliğe erişmesinden menopoza girmelerine kadar yaklaşık her 28 günde bir tekrarlanan bu süreç, sadece gebelik süresince durur.[2] Kadınların çoğu düzenli olarak 28 günde bir âdet görmez; 21-35 günde bir âdet görmek normal kabul edilir.[1] Adet kanamaları azalarak 3 ila 7 gün devam eder. Bu süre zarfında yaklaşık 35-40 ml. kan kaybedilir. Bu miktar çoğu kadında 50 ml'nin altındadır.[1]

Meydana gelişi

Menstrüasyon sadece insansılarda meydana gelir. Diğer plasentalı memeliler ise östrus olarak adlandırılan durumu yaşarlar. Östrus esnasında atılan dokular genellikle vücut tarafından absorbe edilir.

Rahimin (Latinceuterus) iç yüzeyinde, her ay, döllenmiş yumurtanın gelip yapışmasını ve buradan beslenmesini sağlayacak damarlı bir doku oluşur. Eğer döllenme yoksa bu doku görevini tamamlayıp yerini alttan gelen yeni dokuya bırakarak dökülür. Her ay bu işlem aynı şekilde tekrarlanır. Bu sürece menstürel siklus ya da regl düzeni denir. İşlevini yitirerek yerini yeni oluşan dokuya bırakıp dışarıya atılan bu dokuya da regl kanaması ya da menstrüasyon kanaması denir. 4 hafta sürer ve sonra da sık sık gelir.

Sancılı regl (dismenore)

Regl kanaması süresince ağrı hissedilmesine dismenore, yani sancılı âdet görme denir. Dismenore, kadınların yarısından fazlasında az ya da çok görülmektedir. Aslında bu durum, kanamayı kontrol altında tutmak için ortaya çıkan rahim kasılmalarının ağrı olarak algılanmasıdır.

Belirtileri

Regl sancısı, karnın alt kısımları ile kasıklarda hissedilir. Şiddetli bel ve baş ağrısı sancıyla birlikte sık görülen belirtilerdendir. Âdet sancısı olan kadınlarda bulantı, kusma, kabızlık veya ishal, halsizlik gibi şikayetler de görülebilir.

Regl olmadan önceki birkaç günde kişinin iştahı artar ve özellikle tatlı yiyecekler ister. Yine birkaç gün önce özellikle yüzde belirgin sivilceler oluşur. Âdet sancısı genellikle âdet başlamadan önceki 24 saat içinde başlar. Ağrı, kısa süreli olarak şiddetini artırır, âdetin ilk günü daha şiddetlidir ve bu ağrı, âdet döneminin sonuna kadar giderek hafifler.

Önlemler ve tedavi

Dismenore, bâzı önlemlerle bir miktar engellenebilir. Regl döneminden önce ve âdet dönemi süresince çay, kahve, kola gibi gıdalardan uzak durulmalıdır. Ağrılı bölgeye masaj yapılması da faydalıdır. Âdet sancısı, aşırı yorgun ve sinirli kişilerde daha fazla görülür. Bu nedenle, bu dönemde dinlenmeye özen göstermeli ve çok yorucu faaliyetlerden ve stresten uzak durulmalıdır.

Özellikle, kabızlık şikayeti olanların lifli gıdaları tüketmeleri, bol su almaları ve sigara ve alkolden uzak durmaları gerekir.

Bâzı durumlarda ilaç tedavisi de gerekebilir. Bunun için bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına danışılmalıdır.

İnsanda âdet dönemi

Âdet dönemi üreme için gerekli olup endokrin sistem kontrolündedir. Çoğunlukla foliküler faz, ovülasyon ve luteal faz olarak üç faza ayrılır. Ayrıca bazen rahim döngüsü kullanılarak yanlış sınıflandırılır: Âdet, proliferatif faz ve sekretuar faz olarak. Âdet dönemi menstrual kanın görüldüğü ilk günden itibaren sayılmaya başlanır. Hormonal kontrasepsiyon üremenin önlenmesi amacı ile normal hormonal değişikliklere müdahale olarak kullanılır. Yavaş yavaş foliküler dönemde artan östrojen tarafından uyarılır, kan akışı (âdet) yavaşlar ve durur ve rahim yüzeyi kalınlaşır. Overde folikül hormonlar karmaşık bir etkileşimin etkisi altında gelişmeye başlar ve birkaç gün sonra bir veya bazen iki baskın karakter haline gerlir (non-dominant folikül atrofi olur ve ölür). Yaklaşık orta döngüsü, luteinleştirici hormon (LH) dalgalanmaları 24 ilâ 36 saat sonra, dominant follikül ovülasyon denilen bir yumurta veya birden fazla yumurtayı bırakır. Overde dominant folikülün kalıntıları korpus luteum denilen ve progesteron üretiminde büyük işlevi olan yapıyı oluşturur. Yumurta hücresi döllenme olmadan 24 saat veya daha az süre yaşayabiliyor. Progesteron etkisi altında olan endometrium (rahim yüzeyi) gebelik kurmak için ve embriyo potansiyel implantasyonuna hazırlanmak için değiştirir. İmplantasyon yaklaşık iki hafta içinde oluşmazsa, korpus luteumda hem progesteron, hem de östrojen düzeylerinde keskin düşüşlere neden olacaktır. Bu hormonların düşmesi uterus yüzeyinin yıkılmasına ve yumurtanın düşmesine sebep olur. Buna da Menstrual Siklus (TürkçeÂdet dönemi) denir.

Âdet döngüsü içinde, kadın üreme sistemi gibi diğer sistemler (örneğin, göğüslerde hassasiyet ve ruh durumu değişiklikleri gibi) değişiklikler meydana gelir. Bir kadının ilk âdet menarş olarak adlandırır ve 12-13 yaş çevresinde genellikle oluşur. Menarş yaş ortalaması ABD'de 12.5 yıl, Kanada'da 12.72, İngiltere ve 13.06 ± 0.10 yıl, İzlanda 12.9 yıldır. Bir kadının üreme fazının sonu genellikle 45 ve 55 yaşları arasında meydana gelir ve buna menopoz denir.

Menarş kızlarda ergenlik sonraki aşamalarından biridir. İnsanlarda menarş yaş ortalaması 12-13 yaştır. Ancak yaşları 8 ilâ 16 arasında herhangi bir yaş da normaldir. Kalıtım, beslenme ve genel sağlık gibi faktörler menarşı hızlandırabilir ya da geciktirebilir. Bir kadının üreme süresi sonunda âdet döngüsünün durması, menopoz olarak adlandırılır. Kadınlarda menopoz yaş ortalaması genellikle 45 ilâ 55 arasındadır. 45 yaş öncesi menopoz, gelişmiş ülkelerde erken kabul edilir. Menopoz yaşı büyük ölçüde genetik bir sonuç olmakla birlikte hastalık, bâzı ameliyatlar veya tıbbî tedaviler, menopozun daha erken oluşmasına neden olabilir.

Bir kadının âdet döngüsü uzunluğu genellikle kısa döngü ve uzun döngü olarak değişebilmektedir. Kısa döngüler ve uzun döngüler arasındaki süre sekiz günden daha az ise kadın için âdeti düzenli kabul edilir. Bir kadın dört günden az siklus uzunluğu varyasyonları deneyimi için alışılmadık bir durumdur. Sekiz ve 20 gün arasındaki uzunluk varyasyonu orta düzensiz döngüleri olarak kabul edilir. Bir kadının uzun ve en kısa döngü uzunlukları arasındaki 21 gün veya daha fazla değişimi çok düzensiz olarak kabul edilir.

Fazlar

Âdet döngüsü birkaç farklı aşamaları ilen birbirinden ayrılabilir. Her fazın ortalama uzunluğu aşağıda gösterilmiştir, ilk üç ve son üç over meydana süreçlerle ilgili diğerleri ise endometriyum değişiklikleri ile ilgilidir:

Fazın adıOrtalama
başlangıç günü

(28 g. siklusla)
Ortalama
bitiş günü
Menstrual faz (menstruasyon)14
Proliferatif faz (Bazı kaynaklar bu aşamayı da Menstruasyona dahil ederler)513
Ovülatuar faz (ovülasyon)1316
Luteal faz (Serkratuvar faz olarak da bilinir)1628
İskemik faz2728
Folliküler faz113

Menstruasyon âdet kanaması, catamenia, periyot veya regl olarak da adlandırılabilir. Regl kanaması normal bir kadının hamile olmadığının işareti olarak işlev görür. (Bir dizi faktörler gebelik sırasında kanamaya neden olabilirse de bu durum kesin olarak kabul edilemez; bâzı faktörler erken gebeliğe özgüdür ve ağır akışa neden olabilir.)

Ömenore birkaç gün (genellikle 3 ilâ 5, ama her yerde 2 ilâ 7 gün arasında normal kabul edilir) sürer ve normal, düzenli bir âdet olduğunu gösterir. Mensturasyon sırasında ortalama kan kaybı 35 ml'dir ve 10 ilâ 80 arası normal kabul edilir. Menoraji yaşayan kadınlar ise demir eksikliğine karşı daha hassastır. Plazmin denilen bir enzim de menstrüel sıvının pıhtılaşmasını engeller.

Âdetin ilk birkaç günü karın, sırt veya üst uylukta ağrılı kramplar oldukça yaygındır. Menstruasyon sırasında şiddetli rahim ağrısı dismenore olarak bilinir, ergen ve genç kadınlar arasında (yaklaşık %67'sini etkileyen) çok yaygın bir durumdur. Menstrüasyon başladığında, örneğin göğüslerde hassasiyet ve sinirlilik gibi premenstrüel sendrom belirtileri (PMS) genellikle azalır. Birçok sağlık ürünleri kendi menstruasyon sırasında kullanmak için pazarlanmaktadır.

Kapsamlı okuma

Kaynakça

  1. ^ a b c "Menstruation." Encyclopædia Britannica Ultimate Reference Suite. Chicago: Encyclopædia Britannica, 2010.
  2. ^ "Menstruation." Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Kürtaj ya da kazıma, hamilelikte rahim içerisindeki ceninin tıbbi müdahale ile alınması. Bunun yanı sıra rahim iç duvarından kazınarak örnek alınıp incelenmesi de kürtaj olarak adlandırılır. Türkçeye 1930'larda Fransızca curetage sözcüğünden geçmiştir.

Ovülasyon, yumurtalıklardan ''yumurta'' atılmasıdır. Kadında ovülasyon genellikle adet dönemlerinin ortasına rastlayan 11-16. günler arasında olur.

<span class="mw-page-title-main">Hamilelik</span> Sperm ile yumurtanın döllenmesi ile meydana gelen fetusun kadın organ ve dokularında değişiklikler meydana getirdiği, doğuma kadar geçen yaklaşık 9 aylık dönem

Hamilelik veya gebelik, erkekten gelen sperm ile kadının yumurtalıklarından atılmış olan yumurtanın döllenmesi ile meydana gelen fetusun kadın organ ve dokularında değişiklikler meydana getirdiği, doğuma kadar geçen yaklaşık 9 aylık dönem.

<span class="mw-page-title-main">Progesteron</span> Hormon

Progesterone (P4), insanların ve diğer türlerin âdet döngüsü, hamilelik ve embriyogenezinde yer alan endojen steroid ve progestojen cinsiyet hormonudur. Progestojenler adı verilen bir grup steroid hormona aittir ve vücuttaki ana progestojendir. Progesteronun vücutta çeşitli önemli işlevleri vardır. Aynı zamanda cinsiyet hormanları ve kortikosteroidler de dâhil olmak üzere diğer endojen steroidlerin üretiminde önemli bir metabolik ara maddedir ve bir nörosteroid olarak beyin fonksiyonunda önemli rol oynar.

<span class="mw-page-title-main">Östrojen</span> Birincil dişi cinsiyet hormonu

Östrojenler, kadınların adet döngüsünde ve diğer memeli hayvanların dişilerinde estrus döngüsünde önemli rol oynayan bir grup steroid hormondur. Hormon tüm omurgalılarda ve bazı böceklerde de bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Menopoz</span>

Menopoz, kadınlarda âdet kanamalarının (menstrüasyon) ve dolayısıyla üremenin sona ermesi. Menopoz zaman zaman "hayatın değişimi" olarak algılansa da bu tarif, negatif bir anlam taşır ve yerinde değildir. Zira menopoz esnasında fiziksel, zihinsel ve cinsel değişiklikler olduğu doğrudur ancak bunlar "kötüye gidiş" olarak nitelenemezler.

Amenore Kadınlarda ilk âdet kanaması ortalama olarak 12 yaşında görülür. Menstrüasyon döneminde uterus kendini yenileyerek vajinadan dışarı atar. 2 ile 5 gün boyunca bu işlem devam ederek kendi iç yüzeyini gebelik için hazırlar. Eğer gebelik olmaz ise tekrar menstrüasyon dönemine girerek döngüye devam eder. Bu durum doğurganlık süresi boyunca tekrar eder ve menopoz ile birlikte uterusun hazırlığı da sona ererek menstrüasyon kesilir. Bu kanamaların hiç olmaması ya da kesilmesi durumuna denir.

<span class="mw-page-title-main">Dismenore</span>

Ağrılı adet veya adet krampları olarak da bilinen dismenore, günlük aktiviteleri engelleyecek düzeyde ağrılı âdet görme olarak tanımlanan jinekolojik bir hastalıktır. Adetin başladığı zaman civarında ortaya çıkar. Ağrı; aralıklı, kramp tarzı, suprapubik bölgede yoğunlaşmış, zaman zaman bulantı, kusma ve ishalle birlikte görülür. Belirtiler tipik olarak üç günden az sürer.

<span class="mw-page-title-main">Miyom</span>

Miyom, rahmin adale tabakasından çıkan urlara verilen addır. Rahimde mevcut olan miyomlar genelde iyi huylu tümörlerdir. Genellikle rahmin kendi dokusundan kaynaklanarak ortaya çıkmaktadır. Bu tümörlerin çapları 1–15 cm büyüklüğündedir; rahim ağzında ve rahim gövdesinde gelişebilmektedir. Ekseriyetle rahmin içerisinde bulunurlar. Rahimde mevcut olan bu miyomlara fibroidler, leyomiyomata, leyomiyom ve fibromiyom gibi çeşitli isimler verilebilir.

Hormonlar; metabolizmanın, su ve elektrolit alış verişinin, büyümenin, seksüel gelişimin ve seksüel fonksiyonların regülatörleri olarak hayati öneme sahiptirler. Hormonların yokluk, azlık ve fazlalıkları çeşitli hastalık belirtilerine yol açar; bazılarının yokluğu ölüme neden olur. Bu nedenle hekimlikte bir endokrin organın hipofonksiyonunu veya bir hormonun eksikliğini zamanında saptayarak eksik hormonu yerine koymak önemlidir. Bu tedavi yöntemine replasman tedavisi denir.

<span class="mw-page-title-main">Regl kabı</span>

Regl kabı veya menstrual kaplar menstrüasyon sırasında vajinaya yerleştirilen kadın hijyeni ürünüdür. Amacı, adet sıvısının kıyafetlere sızmasını önlemektir. Menstrual kaplar genellikle esnek tıbbi sınıf silikondan yapılır ve bir saplı bir çan şeklinde şekillendirilir. Kök, yerleştirme ve çıkarma için kullanılır. Çan şeklindeki kap, serviksin hemen altında vajina duvarına karşı sızdırmaz. Her 4-12 saatte bir, kap çıkarılır, boşaltılır, durulanır ve tekrar yerleştirilir. Her dönemden sonra, kap en az 5 dakika kaynatılmalı ve sonraki ay kullanım için saklanmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Âdet döngüsü</span> kadın üreme sisteminde (özellikle rahim ve yumurtalıklar) oluşan, hamileliği mümkün kılan düzenli doğal değişim

Âdet döngüsü, kadın üreme sisteminde oluşan, hamileliği mümkün kılan düzenli doğal değişimdir. Döngü oosit üretiminde ve rahmin hamilelik için hazırlanmasında gereklidir. Kadınların %80 kadarı âdetten 1-2 hafta önce bazı semptomlar yaşadığını bildirmiştir. Bu yaygın semptomlar arasında akne, memelerde hassasiyet, şişkinlik, yorgunluk hissi, sinirlilik ve ruh hâli değişiklikleri yer almaktadır. Bu semptomlar, gündelik hayatı etkiler ve bu nedenden ötürü bu durum, kadınların %20 ila 30'unda premenstrüel sendrom olarak nitelendirilir. %3 ila 8 oranında şiddetli geçer.

<span class="mw-page-title-main">Doğurganlık tahmini</span>

Doğurganlık hesaplama veya doğurganlık tahmini, bir kadının âdet döngüsü çerçevesinde doğurgan olduğu ve doğurgan olmadığı evreleri bulmak için kullanılan yöntemleri kapsar. Halk arasında yumurtlama hesaplama gibi isimlerle de bilinir. Ovülasyondan 5 ila 1-2 gün öncesini kapsayan ve hesaplanmak istenen bu en doğurgan dönem, cinsel ilişki sonrasında döllenmenin ve hamile kalınmanın en olası olduğu zaman aralığını tanımlar.

Menarş, dişi insanlarda görülen ilk âdet döngüsünü tanımlar. Terim sosyal ve bilimsel açıdan, kadınlarda doğurganlığın başladığını göstermesinden ötürü, ergenlik döneminin en önemli olaylarından biri olarak kabul edilir.

Âdet izni kadınlara âdet oldukları takdirde verilen ücretli veya ücretsiz izin hakkıdır. Bu izin genellikle Asya'da bulunan, Japonya, Tayvan, Endonezya ve Güney Kore gibi ülkelerde görülmektedir. Bu uygulama batı toplumlarında kadınların zayıf ve verimsiz işçiler olduğu algısını arttıracağı ve erkek çalışanların haksızlığa uğraması gibi endişeler yüzünden tartışmalı bir konudur.

Vajinal kanama, vajinadan çıkan herhangi bir kan akışını tanımlamak için kullanılan terim. Kanamanın kaynağı vajina duvarında olabilir ancak genellikle rahimde olmaktadır. Çoğu zaman kanama âdet döngüsü çerçevesinde gerçekleşirken, hormonal veya üreme organları kaynaklı sorunlar yüzünden de meydana gelebilir. Özellikle hamilelik esnasında meydana gelen vajinal kanamalar olası hamilelik komplikasyonlarının işareti olduğu için doktor kontrolü gerektirmektedir.

Anovülatör döngü, yumurtlama ve luteal fazın olmamasıyla karakterize edilen bir adet döngüsü. Yumurtlamanın olmaması kısırlığa yol açmaktadır.

Anovülasyon, yumurtalıkların âdet döngüsü sırasında bir oosit salmaması durumunu tanımlayan terim. Bu nedenle, yumurtlama gerçekleşmez. Ancak bu durum her adet döngüsünde yumurtlamayan bir kadının mutlaka menopoza girdiği anlamına gelmemektedir. Kronik anovülasyon kısırlığın yaygın bir nedenidir.

<span class="mw-page-title-main">Hamilelik testi</span> Bir kadının hamile olup olmadığını belirlemek için yapılan test

Hamilelik testi, bir kadının hamile olup olmadığını belirlemeye çalışır. Kan ve idrarda belirteçler bulunur ve gebelik testleri bu maddelerden birinin örneklenmesini gerektirir. Keşfedilecek bu belirteçlerden ilki, insan koryonik gonadotropinin (hCG), 1930'da döllenmiş ovaların (yumurtaların) sinsiyotirofoblast (zigot) hücreleri tarafından üretildiği keşfedildi.

Adenomyozis, normalde uterusu hizalayan hücreler rahim duvarının kas dokusuna doğru büyüdüğünde ortaya çıkan bir hastalıktır. En sık, tam dönem gebelik geçirmiş 30 yaş üstü kadınlarda görülür. Tam süreli gebeliği olmayan kadınlarda nadirdir. Menopozdan sonra adenomyozis oluşmaz. Ancak menopozdan önce mevcut olan adenomyozis, menopozdan sonra teşhis edilebilir. Postmenopozal kadınlarda pelvik cerrahi sonrası doku örneklerinde de bulunabilir.