İçeriğe atla

Âdem Dede

Âdem Dede
Doğum1591 veya 1592
Antalya, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm1652 (60-61 yaşlarında)
Kahire
MeslekMevlevi şair
Ebeveyn(ler)Tekeli Lala Mehmed Paşa

Âdem Dede (ö. 1652), Osmanlı Devleti Türk Mevlevi şairi. Doğum tarihi bilinmemektedir ama 1591 olduğu tahmin edilmektedir. Antalya’da doğmuştur.[1] Din eğitimini yörenin ünlü dervişlerinden alan Adem Dede daha sonra bilgisini artırmak ve mevlevi olmak için İstanbul'a gitti. Galata Mevlevihanesi'nde, İsmail Ankaravi'nin yanına yerleşti ondan eğitim aldı. İsmail Ankaravi'nin ölümüyle aynı mevlevihaneye şeyh oldu. Dostlarıyla birlikte sohbet toplantıları düzenler, bu toplantılarda dini konuşmalar yapılır, müzik dinlenir, sema yapılır ve zikredilirdi. Galata Mevlevihanesi'nde Kur'an ve Mesnevi okunuyor, sema yapılıyordu.

Mevleviler arasında da Türk-i Basit (yalın Türkçe) akımına öncülük eden Adem Dede olmuştur. Hece vezniyle ilk şiir söyleyen öz Türkçe sözcükleri kullanan ilk kişidir. Divan Edebiyatı'nda Arapça ve Farsça sözcüklerin daha çok yer bulmaya başlaması ile şiir dili anlaşılması zor bir hale gelmiştir. Halk bu şekilde yazılan şiirleri anlamıyordu ve Divan Edebiyatı sadece Osmanlı Sarayının anladığı bir edebiyat olmuştu. Halkın da bu edebiyatı anlaması için dilde yalınlaşma gerekliydi. Divan edebiyatında bunu başlatan Tatavlalı Mahremi'dir.

Tatavlalı Mahremi aruz veznini ve divan edebiyatının nazım şekillerini kullanmakla beraber öz Türkçe şiirler yazarak Türki-i Basit (Yalın Türkçe) akımının öncüsü olmuştur. Türkçe sözcüklerle halk dilindeki atasözlerini deyimleri mecazları kullanmaya çalıştı. Diğer Türki-i Basit şairleri Edirneli Nazmi ve Aydınlı Visali'dir. Ancak diğer divan edebiyatı şairleri bu akıma katılmadığı için sonradan bu akımı izleyenler olmamıştır. Adem Dedenin bir Divan'ı olduğu biliniyorsa da henüz bulunamamıştır. Bazı tezkire ve yazma mecmualarda şiirlerine rastlanır. İstanbul'da çok sevilen Adem Dede Mısır halkının kendisini davet etmesi üzerine Mısır'a gitmiş orada halka mevleviliği anlatmış, öğretmiş ve bir mevlevihane açmıştır. Hastalanmış ve 1652 yılında Kahire'de ölmüştür.

Adem Dede hakkında Dede'nin dokuzuncu kuşaktan torunu ve Adem Dede'nin 1649 yılında kurduğu Galata Mevlevihanesi Şeyhi Adem Dede İbni Mehmet Çavuş Vakfının mütevellisi olan Mehmet Celâlettin Perdahlı'nın yazdığı "Cennette Raks" adlı eserinde geniş bilgi bulunmaktadır. Halen soyundan gelen ve Perdahlı soy adını alan ailenin pek çok bireyi Antalya'da oturmaktadır. Adem Dede hayırseverliği ile tanınır ve hece vezni ile şiir yazan ilk mevlevi şairi olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır. Babası 10 gün sadarette kaldıktan sonra ölen Türk kökenli Lala Mehmet Paşa'dır.[2] Hac için Mekke'ye giderken, Kahire Mevlevihanesi'nde konaklamış, kendisine Mısır Hankâhlığının şeyhliği arz edilmiş, bunun üzerine; (Artık bizim tekkemiz bundan sonra dârı âhirettir) diyerek Farsça bir beyitle özür dilemiştir.

İlahilerinden bir örnek

Derd ehli libasını aşkile giyen gelsün-
Zehrini şeker gibi zevk ile yiyen gelsün-
Ol günlerini sâim hem gicelerin kaim-
Fakr âteşine daim sabr ile yanan gelsün-
Hakika iremez kimse atlas u libas ile -
Öz kendi eli ile cânına kıyan gelsün-
Kal ü kil ile hergiz menzile irişilmez-
Kendilik ile olmaz mürşide uyan gelsün-
Aldanma sakın Âdem her aline dünyanın-
Öz varlığını bunun yokluğa sayan gelsün.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "TEİS - Adem Dede". 7 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2023. 
  2. ^ Ceyhan, Adem (2011). "17. ASIR MEVLEVI EDEBIYATINDAN BIR PORTRE: ADEM DEDE". 21 (1): 141-166. 19 Ağustos 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2024. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Türklerin Anadolu'ya geldikten sonra edebiyatları iki gruba ayrılmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen aydınların oluşturduğu "Yüksek Zümre Edebiyatı" ve İslam öncesinden gelen sözlü bir "Halk Edebiyatı". Anadolu'ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese eğitimi gören aydın kesim Arap ve Fars edebiyatlarının tesirini devam ettirirken, halk yine saz şairleri aracılığıyla halk edebiyatını devam ettirdi. Dolayısı ile Anadolu Türk Edebiyatı iki grupta incelenmektedir. Bu gruplardan biri halk edebiyatıdır.

<span class="mw-page-title-main">Şeyh Galip</span> Türk divan edebiyatı şairi (1757 - 1798)

Galib Mehmed Esad Dede veya tanınan kısa adıyla Şeyh Galib, Türk divan edebiyatı şairi ve mutasavvıf.

<span class="mw-page-title-main">Galata Mevlevihanesi</span> İstanbulda müze

Galata Mevlevihanesi veya diğer adıyla Kulekapı Mevlevihanesi, Türkiye'nin İstanbul ilinin Beyoğlu ilçesinde bulunan eski bir mevlevihane. Günümüzde Galata Mevlevihanesi Müzesi adıyla müze olarak faaliyet göstermektedir.

Türkî-i basit ya da yerlileşme eğilimi, divan edebiyatında ortaya çıkmış, Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalara fazla yer vermeyerek sade bir Türkçeyle şiir yazmayı savunan bir edebi akımdır.

Aruz ölçüsü ya da aruz vezni, Arap edebiyatından doğarak İslamî edebiyatalara da yayılmış bir nazım sistemi; nazımda uzun veya kısa, kapalı ya da açık hecelerin belli bir düzene göre sıralanarak ahengin sağlandığı ölçüdür.

Hatice Nakiye Hanım Türk kadın divan edebiyatı şairi.

İbrahim Şâhidî, Mevlevi şair ve evliya.

Abdî, Osmanlı Devleti Türk divan şair'i 16. yüzyılda yaşamıştır. Yaşamı hakkında bilgi yoktur. Doğum ve ölüm tarihleri'de bilinmemektedir. Ancak 1545 yılında yazılmış 1071 beyitlik Niyazname-i Sa'd ü Hüma adlı bir mesnevi'si vardır.Diğer bir yapıtı da Nüzhatname-i Abdi ‘dür. Her iki yapıtın konusu da iran edebiyatından alınmıştır. Bu iki yapıtında dil tarihi bakımından önemi vardır. Niyaznamede'ki bir kayıttan Nüzhatname-i Abdi adlı yapıtın Manisa'da bulunan Şehzade Selim'e sunulduğu anlaşılır.

Karacaoğlan, şiirlerine 17. yüzyılda yazılmış mecmualardan beri rastlanan ünlü saz şairidir.

Türkiye'de genel olarak tüm alanlarda batılılaşma süreci, 1839 yılında ilân edilen Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. 1838 - 1860 yılları arasında yetişmiş gençler 1860 yılında sonra Edebiyat alanında batılaşmayı sağlamışlardır. Bu dönem edebiyatına Tanzimat Edebiyatı denmektedir.

Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde eğitim amacıyla Avrupa'ya, özellikle Fransa'ya giden gençler oradaki edebiyatta gördükleri yenilikleri ülkeye dönüşlerinde Türk edebiyatında uygulamaya başlamışlardır. Bu şekilde belli dönemler halinde günümüze kadar süren yeni bir edebiyat başlamıştır. Bu dönemlerden biri de Cumhuriyet dönemi edebiyatıdır.

Kami Osmanlı Divan şairi. Asıl adı Mehmet'tir. 1649 yılında doğmuştur 1724 yılında ölmüştür, Gazelleri, lugazları ve yalın bir dille yazılmış mesnevileriyle ünlüdür. Bağdat ve Mısır kadılıklarında bulundu. Bir divanı, Tuhfetü'l Vüzera adlı adlı önemli bir mesnevisi ve bazı dini risaleleri vardır.

Edirneli Nazmi, Türki-i basit akımı temsilcisi divan şairi. Edirne'de doğmuştur.

Tatavlalı Mahremi divan şairidir. Divan Edebiyatı’nda Türki-i Basit Basitname akımının öncüsüdür. Doğum tarihi bilinmemektedir. İstanbul'un Tatavla semtinde doğmuştur.Bu nedenle bu lakapla bilinir. Medrese eğitimi almıştır. Galata kadısının naipliğini 20 yıla yakın bir süre yapmıştır Kadı Hasan Çelebi 'nin maiyetinde Selanik'e gitti.Bir süre orada kaldı. Bir gemi yolculuğu sırasında karısı ve iki çocuğuyla korsanlarca tutsak alındı. Ailesini kurtarmak için gerekli fidyeyi bulmak koşuluyla serbest bırakıldı. İstanbul'a perişan bir şekilde döndü. Tatavlalı Mahremi istenen parayı bulmaya çalışırken İstanbul 'da 1536 yılında öldü.

Hıfzı Mehmet Efendi Osmanlı Devleti Türk şair ve bilgini. Doğum tarihi bilinmiyor. Edirne'de doğmuştur. Yaşamı hakkında fazla bilgi yoktur. Kur'an eğitimi aldı ve dönemin ünlü bilginlerinden ders aldı. Medrese öğrenimi gördü. Bir ara müderris oldu ve enderun'da ders verdi. Birçok antik Yunanca, Arapça, Farsça, İbni Sina ve Biruni'nin bilimsel yapıtlarını inceledi. Değişik konularda çalışan Hıfzı Mehmet Efendi birçok yapıt vermiştir. Yapıtlarında arı bir Türkçe kullanmış hece ölçüsü'yle şiirlerini yazmış şiirlerinde atasözleri, manzumeler ve risaleler kullanmıştır. Ölüm tarihi bilinmemektedir.

Hızır Reis Osmanlı Devleti, Türk, Divan Edebiyatı, şairi ve bilgini. Doğum tarihi bilinmiyor. Eskişehir'e bağlı Sivrihisar'da doğdu. Tazarruname yazarı Sinan Paşa Hızır Reis'in babasıdır. Babasından ve başka değerli hocalardan ders aldı. Önce Sivrihisarda bir süre kadılık yaptı. Sonra Bursa'da müderris oldu, öğrencilere ders verdi. Osmanlı Devleti hükümdarı Fatih Sultan Mehmed'in sevgisini kazandı.

Aydınlı Visali Osmanlı İmparatorluğu Türk Divan Edebiyatı şairi. Osmanlı İmparatorluğu'nda Basitname akımının öncülerindendir. Asıl adı İsadır. Doğum tarihi bilinmemektedir. Aydında doğmuştur. Osmanlı İmparatorluğu padişahı II. Bayezid ve Osmanlı İmparatorluğu padişahı Yavuz Sultan Selim (1512 - 1520 zamanında Edirne şehrinde saray hocalığı yaptığı kayıtlıdır. Aydınlı Visalinin 61 Gazeli ve 1 Murabbasının olduğu bilinmektedir.

İsmâil Rusûhî Dede ya da Ankaravî İsmâil Rusûhî Efendi, Galata Mevlevîhânesi şeyhlerindendir. Mutasavvıf kimliğinin yanında devrinin önemli ilim adamlarından olan Ankaravî, değişik konularda yirmi dört adet eser yazmıştır. Bazı kaynaklarda eser sayısı 28 olarak belirtilir. Mesnevi hakkındaki çalışmalarıyla da Anadolu tasavvuf hareketinin önde gelen isimleri arasında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Gavsî Ahmed Dede</span>

Gavsî Ahmed Dede, Türk Mevlevi şeyhi ve mutasavvıf. Galata Mevlevihanesi şeyhliği yapmıştı.

<span class="mw-page-title-main">Lefkoşa Mevlevihanesi</span> Kuzey Lefkoşada yer alan bir müze

Lefkoşa Mevlevihanesi veya Mevlevi Tekkesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkenti Kuzey Lefkoşa'da 1593 yılında Kıbrıs fatihlerinden Arap Ahmet Paşa tarafından kurulan mevlevihanedir. Semahane ve türbe kısmı günümüze kadar gelebilmiştir ve Mevlevi-Tekke Kültürü müzesi olarak kullanılmaktadır. Girne Kapısı yakınlarındaki Mevlevihane, Kıbrıs'ın Osmanlı döneminde en önemli yapılarından birisidir. Tarihi boyunca gemi ile hacca gidenlerin uğrak yeri olan mevlevihane, yetiştirdiği insanlar ve verdiği hizmetlerle Kıbrıs Türk tarihinin önemli kurumlardan birisi olmuştur. Dânişî ve İlmî mahlaslarıyla şiirleri olan Dânişî Ali Dede, Siyahi Mustafa Dede, Hızır Handi Dede, Siyahi Mustafa Dede'nin oğlu Arif Dede, Sadri Dede, Danişi Ali Dede'nin oğlu Muhammed Mukim Dede, Talib Dede, Nesib Dede, Müneccimbaşı Ahmed Dede, Derviş Lebib Lefkoşa Mevlevihanesi'nde yetişmiş şairler arasındadır. 17. yüzyılda bina bakımsızlıktan harap olunca Rumeli Beylerbeyi Ferhad Paşa Mevlevihane'yi yeniden inşa ettirmiş ve tekke kendi adıyla anılmıştır.