İçeriğe atla

Âşık Şenlik

Şenlik
Doğum1850
Çıldır
Ölüm1913
MeslekHalk ozanı, aşık

Aşık Şenlik (1850 - 1913), 19. yüzyıl saz şairi, halk lideri.[1]

Hayatı

Türklerin Terekeme boyundandır. Asıl adı Hasan’dır. 1850'de Çıldır'ın (Suhara) Aşık Şenlik Kasabası (Yakınsu) köyünde doğmuştur.

19 yaşındayken Ahılkelekli Aşık Nuri'den saz çalmayı öğrenmiştir.

Kars, Ahıska, Borçalı, Erzurum, Tiflis, Gürü ve Revan'ı gezerek çağının diğer saz şairiyle karşılaşmalar yapmıştır.

1913'teki Revan yolculuğu sonrasında oradaki rakip saz şairlerinin kıskançlığıyla yemeğine zehir katılmış ve memleketi Çıldır'a ulaşamadan Arpaçay ilçesinde ölmüştür.

Hakkındaki diğer bilgiler

Âşık Şenlik Heykeli, Çıldır, Ardahan

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı esnasında halk-toplum önderliği yapmıştır. Ünlü şiiri "93 Koçaklaması"nı bu esnada söylemiştir. Bu şiirde geçen, "can sağ iken yurt vermeniz düşmana" mısrası o dönemki yurt savunmasının temel felsefesini oluşturmuştur.

180 adet şiiri, Selman Bey, Latif Şah ve Sevdakar Şah gibi hikâyeleri bulunmaktadır. Yöre saz şairlerinden âşık meclislerinde dinledikleri, yine yörede yapılan sohbetlerden ve okunan cönk kitaplarından faydalanmıştır.

Şiirlerinde Köroğlu, Dadaloğlu ve Karacaoğlan ile Azerbaycan sahası saz şairlerinden Hasta Hasan'ın etkisi vardır.

Kendi çağında ve kendisinden sonra gelen pek çok saz şairi üzerinde etkisi olmuştur. Sümmani, Posoflu Zülali, Azerbaycanlı Aşık Elesker bunlardan bazılarıdır.

Bibliyografya

  • Ensar Aslan, Çıldırlı Aşık Şenlik-Hayatı, Şiirleri ve Hikâyeleri, Erzurum 1975, s. 8-18.

Kaynakça

  1. ^ Fərəcov, S. “Bir çıraq yandırdın Çıldır elində...”: Aşıq Şenlik Anadoluda, Borçalıda, Ərdəbildə yüksək ədəb-ərkanı, ifaçılıq mədəniyyəti ilə böyük məclislər aparıb //Mədəniyyət.- 2015.- 4 sentyabr.- S.15.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Pîr Sultan Abdal</span> Türk halk şairi, ozan

Pîr Sultan Abdal, 16. yüzyılda Anadolu'da yaşadığı varsayılan Alevi-Bektaşi Türk/Türkmen âşık, sözlü Türkçe ve âşık halk edebiyatının, Alevi inancının en önemli temsilcilerinden Yedi Ulu Ozan'dan biri, zakir ve dede.

Türklerin Anadolu'ya geldikten sonra edebiyatları iki gruba ayrılmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen aydınların oluşturduğu "Yüksek Zümre Edebiyatı" ve İslam öncesinden gelen sözlü bir "Halk Edebiyatı". Anadolu'ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese eğitimi gören aydın kesim Arap ve Fars edebiyatlarının tesirini devam ettirirken, halk yine saz şairleri aracılığıyla halk edebiyatını devam ettirdi. Dolayısı ile Anadolu Türk Edebiyatı iki grupta incelenmektedir. Bu gruplardan biri halk edebiyatıdır.

Cönk, Türk halk edebiyatında saz şairlerinin, kendilerinin veya başkalarının şiirlerini derledikleri, uzunlamasına açılan, çoğunlukla deri kaplı defter. Antolojiye benzeyen bu defterlere halk dilinde sığır dili ya da dana dili de denmektedir.

Âşık halk edebiyatı, halk diliyle ve hece vezniyle meydana getirilen, saz eşliğinde söylenen şiirlerden oluşan geleneksel Türk edebiyatı dalıdır. âşıkların oluşturduğu eserlerin bütününe verilen isimdir.Halk edebiyatı içerisinde yer alır. Anonim ürünlerin dışında kalan şiirlerin oluşturduğu edebi ürünler toplamıdır. Kimi âşıkların başından geçen ve yaygınlaşıp ünlenen hikâyeler de âşık edebiyatı içinde incelenir.

Âşık Dertli, Türk halk ozanı. Bolu Çağa'nın Şahnalar köyünde doğdu. Asıl adı İbrahim ve mahlası Lütfi'dir. Geçimini aşık kahvelerinde saz çalıp şiir söyleyerek sağlamıştır. İstanbul, Konya ve Mısır'da bulunmuştur. Divan, halk ve tekke edebiyatlarındaki geniş kültürü sayesinde daha sağlığında yaygın bir şöhret kazanmış, divanı taş baskısıyla birçok defa basılmıştır. Fuzûlî, Âşık Ömer, Gevheri gibi şairlerin etkilerini taşıyan Dertli, çağının öbür saz şairleri gibi aruzla gazeller, divanlar, kalenderiler yazmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Murat Çobanoğlu</span> Halk ozanı

Murat Çobanoğlu, Türk halk ozanı.

Hâfız Post, Klasik Türk musikisi bestekârı olup, asıl adı Mehmet'tir. "Post" lâkabının kendisine, vücudunun çok kıllı olmasından dolayı verildiğine dair bir rivayet vardır. Sultan IV. Mehmed döneminin klâsik Türk büyük müzik ustalarındandır. Saray'da yapılan fasıllara sazı ve sesi ile katılmış, bütün çağdaşları gibi Selim Giray Han'dan yardım ve ilgi görmüş, bu sanatsever devlet adamının düzenlediği edebiyat ve müzik toplantılarına katılarak sanatçı kişiliğinin gelişmesini sağlamıştır. Gençliğinde resmî görev almamış, son zamanlarına Divan hocaları zümresine katılmış, daha sonra Bîrun Kâğıt Eminliği'ne getirilmiştir. Hafız Post 1694 yılında vefat ederek Karacaahmet Mezarlığı'nda, Divan şairi Nabi'nin mezarının yanı başında toprağa verildi. Ölümüne o dönem şairlerince anısına beyitler yazılmıştır.
Fenni, "Çergehte eyleyüb âhır karar/ Postu şîr-i ecel çâk eyledi", Itrî ise: "Dedi Itrî Hâfız'a mevâ ola ya Rab cinan" demiştir.

<span class="mw-page-title-main">Köroğlu</span> efsanevi Türk halk ozanı

Köroğlu, hem bir Türk destan kahramanının adıdır, hem de 16.yüzyılda yaşayıp büyük ün kazanmış bir halk ozanının mahlasıdır.

Âşık Feymani, ünlü Türk halk şairidir.

<span class="mw-page-title-main">Âşık Alesker</span>

Âşık Alesker, 19. yüzyıl Azerbaycan saz üstadlarının en önemli temsilcisi, Azerbaycan aşık edebiyatının klasiklerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Behçet Kemal Çağlar</span> Türk şair ve siyasetçi

Behçet Kemalettin Çağlar, Türk şair ve siyasetçi. Faruk Nafiz Çamlıbel ile birlikte Onuncu Yıl Marşı'nı yazmıştır.

Erzurumlu Emrah, Türk halk şairi. Anadolu'da üzerinde geçici olarak Sivas ve Kastamonu'da uzun süre kaldığı, Dertli'yi koruyan Alişan Bey'e sığındığı, bir ara Sinop ve İstanbul'a gittiği söylenir. Medrese öğrenimi gördüğü için klasik şiire yönelmiş, Fuzûlî, Baki, Nedim gibi usta bildiklerini örnek almış, Nakşibendilik'in Halidi koluna bağlı olduğu için tasavvuf öğelerini şiirine katmış, koşmalarında Karacaoğlan'ı, kimi zaman da Aşık Ömer ve Gevheri'yi izlemiştir. Aşık geleneğine bağlı kaldığı koşmalarında ustaca bir söyleyişe ulaştığı, yerli zevki dile getirdiği görülür.

<span class="mw-page-title-main">Davut Sulari</span>

Davut Sularî, gerçek adıyla Davut Ağbaba,, Türk halk müziği sanatçısı ve âşık.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

Ozan, halk şairi anlamında kullanılan bir terimdir.

Karacaoğlan, şiirlerine 17. yüzyılda yazılmış mecmualardan beri rastlanan ünlü saz şairidir.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan müziği</span>

Azerbaycan müziği, Kafkas, Orta Asya ve İran ağırlıklı etkileri görülür. Tar, kemençe, ut, bağlama, balaban, zurna, kaval, nağara, garmon, tütek, tef ve davul kullanılan başlıca müzik aletleridir.

Âşık, Anadolu, Güney Kafkasya ve İran'da sürdürülen, genellikle bağlama veya başka bir telli müzik aleti eşliğinde söylenen sözlü halk müziği geleneğini icra eden kişidir. Aşıklık geleneği, Türk kökenli ve Türkler arasında yaygın olan Anadolu, Ortadoğu ve Orta Asya'ya özgü bir halk şairliği türüdür. Türkçe "Ozan" kavramı ile de ifade edilir.

Narmanlı Sümmani veya Aşık Sümmani, Türk aşık asıl adı Hüseyin. Samikale köyünden Hasan Ağa'nın oğludur. Çobanlık yapmıştır, koşmaları ve hayali sevgilisi Gülperi'yi bulmak için yaşadığı maceraları anlattığı Sümmani ile Gülperi hikâyesiyle ünlüdür. Kendi adıyla anılan türkü ağzının sahibidir. 11 yaşında gördüğü rüya ile aşk ateşine düşmüş, ömrü boyunca rüyasında gördüğü sevgilisi Gülperi'yi aramıştır. 11 Yaşında yine dönemin büyük şairlerinden olan Âşık Erbabi ile karşılaşmış kendisini ustası olarak kabul etmiş, ilk eğitimini Âşık Erbabi'den almıştır. Şiirlerinde daha çok aşk, sevgi, tasavvuf ve nasihat konularını işlemiş olan şair, genellikle şiirlerini hece ölçüsüyle yazmıştır. Aruz vezni ile yazdığı çokça şiiri mevcuttur. Ancak 11'lik hece ölçüsü ile yazdığı şiirleri hafızalarda daha çok yer etmiştir. Birçok halk şairi ile karşılaşmıştır. Ancak Aşık Şenlik ile yaptığı karşılaşmalar Erzurum ve Kars'ta dillere pelesenk olmuş dizelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. 5 Şubat 1915 yılında vefat eden Sümmâni, Samikale köyündeki mütevazı türbesinde ebedi istirahatine devam etmektedir.

Sefai, Aşık Sefai ya da gerçek adıyla Ayhan Akyüz, Türk halk müziği sanatçısı ve ozan.